Alak suresi ilk 5 ayeti anlamı

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
alaksuresi.jpg


Bismillahirrahmanirrahim..
1-2- Ikra' bismi rabbikelleziy halak. Halekal'insane min 'alak.

"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı Alak tan yarattı."
Alak suresinin yukarıdaki cümle ilk anlamıdır.
Derinlerine inecek olursak bu ayetin ve suresin tamamının altında çok derin sırlar vardır.
İlk yaratılıştan itibaren tefekkür edecek olursak ALAK, Allahu Teala'nın zatından zatına tecelli etmeden önceki halinden başlar. Çünkü o Makamda Allahu Teala'nın esmasının, Hz Muhammedi (sav) sonsuz aşk ile cem etmesi vardı.
Arapca'da ALAK kelimesinin bir anlamı da; Aşk ve muhabbet eylemektir.
Peygamberler Peygamberi, sevilen ve defalarca övülen esmaların cemi, Hz. Muhammed'dir(sav).
Ve o ALAK tan, Allahu Tealanın zatından zatına tecellisinden sonra ilk İKRA emrini alan yine Peygamber Efendimizdir. Tecelliyatın kainata zuhuru Peygamber Efendimizin nurunu oluşturmuş, bu nur ise ADEM'e ALAK olmuştur.
Yani, Nuru Muhammediden Ademin cesedi Yaratılmıştır. Cesed-i Adem, hakikat-ı Muhammediyedir.
İşte Adem burada yine ilk İKRA emrini Kainattaki tüm insanoğlu adına Allahu Teala tarafından almıştır ki bu halin şahidi Bakara suresindeki ayetlerdir.

"Allah Âdem'e bütün isimleri, öğretti." BAKARA- 31

"Ey Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat," BAKARA- 33

İşte Bakara suresinin 33. ayetindeki Allahu Tealanın bu emri, Adem şahsında tüm İnsanlık alemine İKRA emridir.
Çünkü Allahu Teala, Adem'den, ona öğrettiklerini Meleklere okumasını emretmiştir ki, EŞYA Esmadan yaratılan ve Kainatı kapsayan tüm yaratılmış varlıkların yaratılış ve hal ilmidir.

Hz. Peygamber Efendimize, Cebrailin as. Gelip, İKRA emri ilahisini ayet olarak vermesi İnsanlık Alemine verilen son İKRA emridir.
İnsan; Kıyamete kadar bu emrin mazharıdır...
Yani Allahu Teala, inananların daima ilme yönelmesini emrediyor.
3-4-5- Ikre' ve rabbükel'ekrem. Elleziy 'alleme bilkalem. Allemel'insane ma lem ya'lem
3-4-5- "Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir."

KALEM, Allahu Tealanın RAB sıfatının Tecellisidir.
RAB sıfatı, Allahu Tealanın sayısız İsminin İlimlerini bilir. Haliyle bu ilimlerin RAB dan zuhurunun ismi KALEM'dir. KALEM, Levh-i Mahfuzun aynasıdır.
Levh-i Mahfuz, Rabbinin emri ile her an yeni ilimlerle genişler. Çünkü Allahu Teala her an bir şendedir. Heran yaratma halindedir.
"Yes'eluhu men fiyssemavati vel'ardı kulle yevmin huve fiy şe'nin." RAHMAN -29
Rahman suresi 29. ayette geçen FİY ŞEN'İN kelimesi yani Allahu Tealanın her an bir yaratma ve yeni bir halde olmasından zuhur eden yeni yeni esmanın ilimleri de heran Levh-i Mahfuza, RAB sıfatının tecellisiyle kaydedilir.

İşte tüm insanlar ve kainatta yaratılmış ve yaratılacak olan tüm varlıklara, RABBİMİZİN, kesintisiz akan, ilim ve öğretme tecellisinin adı da KALEM'dir.
Bu KALEM heran İman edenin sadrında manen yazmaya hazır bekler. bu hususta Allahu Teala bir kudsi hadisinde şöyle buyurur;
"Siz bildiğinizle amel edin, biz bilmediğinizi size öğretiriz."
Allahu Teala, İbadet eden, zikreden, ilim yolunda giden, hayır yapan her kuluna RAB sıfatının tecellisi olan KALEM'le heran öğretir.
KALEM; İnsanın Levh-i mahfuzu olan GEN'lerinin de mazharıdır. GEN, yani İnsanın Levh-i Mahfuzu, İlk yaratılışta aldığı bilgileri ve Kalemle aktarılan bilgileri Zikir ile öğrenir, hatırlar. Bu hal yukarıda geçen kudsi hadisin İnsana tecellisidir.
Yani Allahu Teala Kainata ve İnsana İSTİVA etmiştir.

"Rahmân, Arş'a istivâ etmiştir." TAHA suresi – 5
Rahman olan Allah'ın Arşa yani kainata istiva etmesi, kainatta yaratılmış olan tüm varlıkların hakikatında bulunması ve onları kontrol etmesidir.
Haliyle Allah, Rab sıfatı, Kalem, İnsan, Yaratılmışlar ve Levh-i Mahfuz daima beraberdir. Ve ilmi yani İKRA'yı isteyene verir.
İşte bu hal Rabbimizin Keremidir.
Allahu Teala insanların diğer varlıklar karşısında cahil değil de Alim olmasını sever. Bu sebeple ilk yaratılışta ELEST gününde İnsanlara öğretti.
İnsanlar, Beden hayatlarına gelince unuttuklarını Peygamberlerle, sayfalarla ve kitaplarla hatırlattı.
Şimdi İnsana düşen görev Allahu Tealanın huzuruna, OKU emrini yerine getirmiş ve öğrendiği ilimleriyle nefsini mütmain etmiş kullar olarak çıkmaktır.
ALLAHU TEALA İLİM ÖĞRENMEMİZİ SEVER..cunku insan ilim ogrendikce Rabbini daha iyi idrak eder...
 

aldemira

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
3 Mayıs 2012
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
bu konuda
gelin ikra yapalım
alak suresi
konusuna da bir incelemeli.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
bizde Sizi bekliyorduk Buyrun..Kur'an Ziyafetine..
 

aldemira

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
3 Mayıs 2012
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
bizde Sizi bekliyorduk Buyrun..Kur'an Ziyafetine..

SELAM OLSUN İKRA YAPANLARA,

Bu güzel davetin sahibine,
Kuran hizmetine emek verenlere,
Böyle zahmetli meşakkatli
siteler yapıp da AKLEDENLERE,
sayfalar açanlara

Selam olsun.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. ..
İşlerinizde kolaylıklar,aşınızda bereket ve gönüllerinizde esenlik dileğim.
Selam verenlerede,aracı olanlardanda Mevlam razı olsun..
Sizin geleceğinizi biliyordum.. nasil mi?
Mübarek Ramazan ayı huzur ve bereketi ,ihlasi ile gelir...
insan-i Kamil gibi eser birakmak için HAKKI idrak eden kul gibi çalışmak lazim...
 

aldemira

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
3 Mayıs 2012
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
ALAK SURESİ,BU SİTEYE DE EKLENDİ

UMARIM İKRA YAPINCA, İLK 5 AYET HAkkındaki görüşleri gözden geçirmek ve değerlendirmek suretiyle devam edlir.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hepimiz biliriz, ilk inen ayetler 'Alâk suresinin ilk beş ayeti, ve ilk emir de "iqra!", yani "oku!".
Ama ondan önce ilk vahyin indirilişinin bir adım evveline gözümüzü çevirsek.
Allah Rasulu'nün hayatında belli dönemler gündelik telâşelerden, hayat gailesinden, başka insanlardan sıyrılıp, dik ve sarp bir dağda küçücük bir mağarada tefekküre dalmakla geçiyor.
Daha sonraki dönemlerde "itikâf" olarak da bir pratiğe dönüştüğünü düşündüğümüz böyle yoğun tefekkür günleri, insanın yeniden kendine gelmesi,
yaşam amacını yeniden bulması açısından hiç de boşuna olmasa gerek.

Ve ilk ayetler başlıyor:
iqra bismi rabbikellezî halaq

Önce "oku." "Okumak"tan Allah'ın rahmetinin eserlerine bakarak yapılan bir kainat okuması da anlaşılabilir, Kur'an'ı okumak da.

Sonra "Rabbinin adıyla oku." Rab, mürebbiye, terbiye hep aynı kökten türetilmiş kelimeler. Rububiyet kavramında bir tedrîcen kemâle ulaştırma var.
Allah Teâlâ'nın bu yaratılış alemindeki herşeyi muhafaza edip, onları sahip oldukları duruma getirmesi var.

Ve sonra "Yaratan Rabbinin adıyla oku."

halaqal-insâne min 'alaq
O insanı bir alaq'tan yarattı

iqra verabbukel-ekrem
Oku, Rabbin ekremdir
Ekrem, yani en büyük kerem sahibi. Verdiğinde karşılıksız veren. Karşılıksız ihsan edicilerin en yücesi.

Sure devam ediyor:
ellezî 'alleme bil-qalem
O ki, kalemle öğretti

İslam'daki ilim vurgusu bile başlıbaşına Kur'an'ın Allah sözü olduğuna delil. Çünkü o döneme kadar Arap toplumu içinde böyle bir anlayış hiç olmamış. Bütün ilimlerin zabtı, muhafazası ve aktarımı ise ancak yazıyla mümkün: "O ki, kalemle öğretti."

Rabbimizin en büyük ikram sahibi oluşunu öğrendikten hemen sonra insana kalemle öğretmesini okuyup da, ilim talibi olmamak ne mümkün.

'allemel-insâne mâ lem ya'lem
İnsana bilmediği şeyleri öğretmiştir.
 
Üst Alt