Akupunktur ve Alerji Tedavisi

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
Akupunktur ve Alerji Tedavisi

Alerjik hastalıkların tedavisinde faydalanılan bir başka metod ise akupunktur tedavisi olmaktadır. 1979 yılında Dünya Sağlık Teşkilatı bir dizi hastalık yanında alerjik hastalıkların da akupunktur ile tedavi edilebileceğini açıklamıştır.

Akupunktur tedavisini seanslar halinde uygulanır. Örneğin astım hastalığı için ilk 1-2 ayda 15-20 seans uygulanır. Sonraki dönemlerde de klinik seyre göre haftada bir tedaviye alınır. Bu uygulamayla, astımlı hastalarda,15-20 seans sonunda diğer mevcut tedavilere göre oldukça iyi hatta kortizon kullanılmamışsa çok daha iyi neticeler elde etmekteyiz. Uygulanan tedaviden sonra, hasta nefes darlığından kurtulmakta, 3 ayda bir krize yakalanıyorsa, bu üsre 6 ay ila bir yıla kadar gecikmektedir. Gelen krizin şiddeti de oldukça azalmaktadır. Çocuklarda ise lazer ile akupunktur tedavisi uygulanmakta, böylece çocuklarda iğne kullanmadan bu tedaviyi yapma şansımız bulunmaktadır. Çocuklarda elde ettiğimiz başarı ise, 8-10 seans sonunda diğer tedavilerle kıyas kabul etmeyecek derecede mükemmeldir. Hastaların steroid kullanmış olmaları tedavimizin başarısını oldukça etkilemiştir. Tecrübelerle görülmüştür ki, daha önce kortizon almamış hastalar tamamen iyileşebilmektedir.

Akupunktur nasıl etkili oluyor?

Akupunkturun nasıl etkili olduğu konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda şu sonuçlar elde edilmiştir.

1- Akupunktur vücudun bağışıklık sistemini güçlendirterek direnci arttırmakta, hasta enfeksiyona daha az yakalanmaktadır. Daha az enfeksiyon daha az kriz demektir(Bardağın taşmasını engellemiş oluyor).

2- Hastanın duygusal durumu kontrol altına alınmakta stres ,sıkıntı depresyonu önlemekte var ise tedavi edilmektedir. Dolayısıyla bardak taşmayacak ve reaksiyon oluşmayacaktır.

3- Vücudun kendi steroidini salgılaması sağlanmakta ve böylece yara içeriden tedavi edilmektedir. Dışarıdan alınan steroid çocukların büyümesini engellediğinden, steroidi bıraktırarak bu zarardan çocukları kurtarmış oluyoruz.

4- Alerji reaksiyonlarını oluşturan salgıların akupunktur tedavisiyle azaldığı tespit edilmiştir.

5- Alerjik reaksiyonda en önemli rolü üstlenen immünoglobülin-E'nin akupunktur tedavisi sonunda azaldığı, örneğin 900 üniteden 200 üniteye düştüğü tespit edilmiştir.

6- Bütün bunlarla beraber akupunktur tedavisiyle vücudun genel dengesi düzelmekte, diğer hastalıklarla beraber alerjik rahatsızlık görülme oranı da azalmaktadır.

Ayrıca akupunkturun felsefi temellerinin olduğu, kendi mantığı içerisinde hastalığı iyileştirme açıklamalarının olduğu, (vücudun Qi enerjisi artar, meridyenlerdeki tıkanıklık giderilir Yin-Yang dengesi sağlanır vs.) unutulmamalıdır.

Akupunkturun hiçbir yan etkisinin olmadığını, ilaç kullanımını büyük ölçüde azalttığını, hatta ilaçların kullanımının kesildiğini düşündüğümüzde akupunkturun önemli olduğu ve neden akupunktur tedavisini tercih ettiğimiz anlaşılmaktadır.

Bu arada özellikle, 1994 yılınca ilaçların zararlı etkilerinden dolayı dünyada 144 bin kişinin hayatlarını kaybettiklerini, 2 milyon kişinin de sakat kaldığını (sağırlık, görme bozukluğu, böbrek yetmezliği, siroz vb.) dikkate alınmalıdır.

Sonuç olarak şunu belirtelim ki, alerjik hastalar alerjiyi kendilerine dert etmesinler. Asla korku ve paniğe kapılmasınlar. Her şeyin bir çaresi olduğunu düşünüp ümitsizliğe kapılmamaları bile bazen rahatlatır. Gerçekten her şeyin bir çaresi olduğu gibi alerjinin de çaresi vardır.
 
Üst Alt