22-Edirne ilindeki camiler

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Yahya Bey Camisi

Yahya Bey Camisi

Edirne, Saruca Bey Mahallesi, Yahya Bey Sokağı’nda bulunan camiyi Sultan II.Selim’in nedimlerinden 1577’de Yahya Bey yaptırmıştır. Yahya Bey Bursa’daki Sultan Orhan ve Yıldırım Beyazıt’ın yaptırdığı eserlerin vakıf mütevellisidir.

Cami tuğla hatıllı kesme taştan, kare planlı olup, üzeri tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. Duvarlarında bir sıra kesme taş, bir sıra da tuğla hatıl kullanılmış ve böylece yapıya daha hareketli bir görünüm kazandırılmıştır. Caminin önünde ahşap direkli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Camiye giriş kuzey duvarının doğu ucunda olup silmelerle kapı nişi çevrelenmiştir. Giriş kapısının üzerinde 1577 tarihli kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Sahibül hayr yani Yahya bey
Kıldı bu Mescidi şerifi bina
Yaptı anınla dâr-ı ahiretin
Kıldı cenette kendüye me’va
Dedi tarihini anın Mecdi
Mescid-i hûb ve mecma’i âli
985 (1577).


İbadet mekânı doğu ve batı cephelerinde iki sıra halinde üçer pencere, güney cephesinde iki sıra halinde ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap yedi köşeli olup, mukarnaslı olarak sona ermektedir. Alçı bezemelidir.

Caminin doğusunun kuzey ucunda minaresi bulunmaktadır. Kesme taş kaide üzerinde minare yuvarlak gövdelidir. Caminin yüksekliğine göre minarenin hem kısa hem de kalın oluşu sonradan yapılmış olabileceği izlenimini vermektedir.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Gazi Hoca Camisi

İkinci Beyazıt Külliyesi

beyazitkulliyesi.jpg

II. Beyazıt Külliyesi

II. Beyazıt Külliyesi,Edirne'de külliye. Sultan II. Beyazıt tarafından 1484-1488 yıllarında Mimar Hayreddin'e yaptırılmıştır.

Külliye Edirne şehir merkezine 2 km uzaklıkta Tunca Nehri kıyısında yer alır. Bir cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, erzak depoları ve diğer bölümlerden oluşur.

Oldukça büyük olan caminin 20,55 m çapında tek bir kubbesi ve iki minaresi vardır. Yanlarında dokuzar kubbeli, kapıları dış yöne açılan tabhane (kitap basımevi) bölümleri bulunur. Hünkâr mahfili mermerden ve oldukça zariftir, mihrap ve minber sade bir üslüpta yapılmıştır.

Külliye, 1997 yılından beri Sağlık Müzesi olarak kullanılmaktadır.




Gazi Hoca Camisi


Edirne, Gazi Hoca Mahallesi, Gazi Hoca Sokağı’nda bulunan bu camiyi Sultan II.beyazıt döneminde Gazi Hoca yaptırmıştır. XV.yüzyıla ait olduğu sanılan caminin kitabesi bulunmamaktadır.

Kare planlı olan cami kesme taş ve tuğla hatılla yapılmıştır. Caminin girişi doğu ucunda yer almaktadır. İbadet mekanı iki yan kenarda altta dikdörtgen söveli, üstede yuvarlak alçı pencereler ile aydınlatılmıştır. Girişin yanında birer ve mihrap duvarında da altlı üstlü ikişer pencere bulunmaktadır. Ayrıca trompların arasındaki kasnakta da birer penceresi vardır.

Doğu duvarının kuzey ucunda bulunan minare, kesme taş kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Hıdır Ağa Camisi

Hıdır Ağa Camisi

Edirne Selimiye Camisi’nin güneyinde, Kilerci Yakup Mahallesi’ndeki Hıdır Ağa Camisi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Vakıf kayıtlarında Hıdır Ağa’nın buradaki hamamı bu camiye vakfettiği yazılıdır. Mimari üslubundan ve vakıf kayıtlarından caminin XVI.yüzyılın ortalarında yapıldığı anlaşılmaktadır.

Cami 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda zarar görmüş, daha sonra çeşitli dönemlerde onarılmıştır. Son olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında onarılmıştır.

Cami kare planlı, kesme taştan yapılmış olup, üzerini tromplu bir kubbe örtmektedir. Son cemaat yeri iki köşedeki paye ve ortadaki bir sütunun yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanması sonucunda üç bölümlü olup üzeri kubbelidir. Caminin yan duvarları iki sıra halinde ikişer pencere ve trompların arasında da birer pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin mihrabı yedi köşelidir. İç mekanda orijinal süsleme elemanı bulunmamaktadır.

Caminin doğu ucunda bulunan minare kesme taştan olup, taş bir kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Eski Camisi

edirneeskicami.jpg


Eski Camisi


Edirne il merkezinde, Babunî Mahallesinde Selimiye Camisi ile Bedesten arasında kalan dört yol kavşağında bulunmaktadır.

Osmanlıların Edirne’de yaptırdığı ilk cami oluşundan dolayı hutbeye çıkan hatipler ellerine kılıç alırlardı. Hacı Bayram Veli’nin burada kürsüsünün oluşu ve mihrabın sağındaki pencerede Kâbe’den kopmuş bir parçanın bulunuşu halk arasında bu caminin önem kazanmasına neden olmuştur.

Caminin yapımını Yıldırım Beyazıt’ın oğullarından Emir Süleyman (h.805/1403) başlatmış, çalışmalar Musa Çelebi döneminde sürmüştür. Çelebi Sultan Mehmet’in kardeşlerini yenerek tahta çıkışından sonra da (h.816/1414) cami tamamlanmıştır. Kuyumcular çarşısı yönündeki batı kapısı üzerindeki üç satırlı sülüs kitabeden mimarının Konyalı Hacı Alaeddin, yapının da Ömer bin İbrahim olduğu öğrenilmiştir. Badi Efendi, çelebi Sultan Mehmed zamanında ibadete açılan camide bazı eksiklikler olduğunu, bunların Sultan II.Murad tarafından tamamlandığını kaydetmiştir. Büyük bir olasılıkla, iki şerefeli minare de Onun zamanında yapılmış, daha sonra da Mimar Sinan, duvarlarda yeni bazı pencereler açarak caminin aydınlatılmasını sağlamıştır.Evliya Çelebi’nin Ulu Cami olarak tanımladığı caminin mihrap duvarı arkasında kuşların bulunduğu bir çiçek bahçesinden söz etmektedir. Sultan II.Murad’ın vakıf listelerinde de cami bahçesinde yetişen çiçeklerden sağlanan gelire değinilmiştir.

Eski Cami yeterince araştırılmamış, C.Gurlit ilk defa planını çizmişse de bunun yetersiz olduğu iddia edilmiştir. Y.Mimar A.Saim Ülgen’in çizimleri ise bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindedir.

Eski Cami (h.1158)1748’ de yangınla, (h.1165) 1752’de depremden zarar görmüş ve Sultan I.Mahmud tarafından tamir ettirilmiştir. Bunu Cumhuriyet dönemindeki 1924-1934 arasında yapılan onarımlar izlemiştir. Ancak 1953 depremi yapıya bir kez daha zarar vermiş, 1965’te Vakıflar Genel Müdürlüğü minareyi kurşun saçağa kadar yıkarak yenilemiştir. Bu arada şerefe altındaki bezemeler de aslına uygun olarak yapılmıştır.


edirneeskicamisi.jpg

Erken Osmanlı dönemi Ulu Cami plan tipinde olan bu yapının benzerleri Bursa, Manisa ve İstanbul’da görülmektedir. Burada kemerlerle birbirlerine bağlanmış paye ve duvarlar arasındaki bölümlerin üzerini örten eşit ölçüdeki kubbelerin oluşturduğu plan düzeni vardır. Böylece 2.80 m. Ölçüsünde dört ağır paye ve dört duvarın taşıdığı 13.50 m. çapında dokuz kubbe ana mekânın üzerini örtmektedir. Bursa Ulu Camisinden daha ileri düzeyde bir plana sahip olan yapıda yan neflerdeki yuvarlak kasnaklı kubbelerde pandantifler, orta nefteki sekizgen kasnaklı kubbede ise mukarnaslarla geçişler sağlanmıştır.Mihrap önünde prizmatik üçgenlerle kubbeye geçilmiştir. Ayrıca girişteki ilk kubbe de değişik bir görünümde olup, sekiz dilimli kasnak üzerine aydınlık feneri yerleştirilmiştir. Orta kubbelerin yan kubbelerden daha yüksek olmalarına rağmen kalın payeler ve alçak kubbelerle oldukça karanlık bir mekân etkisi dikkati çekmektedir. Bu ağırlığın etkisi dışarıdaki boş kubbeli, son cemaat yeri ile minarelerde de kendini göstermektedir. Asıl yapının kalın kesme taştan olmasına karşılık son cemaat yerinin tuğla hatıllı kesme taş ve anılmız derzli bir işçilikle yapılmış oluşu bu bölümün XV.yüzyıldan daha sonra yapılmış olabileceğini düşündürmektedir. XVIII.Yüzyılda yapılmış, stalaktitli mermer giriş kapısı kitabesiyle görkemli bir görünüşü vardır.

Eski Caminin kuzeybatı ve kuzeydoğuda iki minaresi vardır. Bunlardan kuzeydoğudaki tek şerefeli minare caminin iki duvarının birleştiği köşede olup Çömlekçiler kapısı denilen kapı aralığından, duvar içerisinden girilmektedir. Minarenin duvar köşelerine oturtulması XV.yüzyılda Bursa ve İznik eserlerinde sık sık karşılaşılan bir özelliktir. Camiye bitişik olmayan batıdaki iki şerefeli minarenin her şerefesine ayrı merdivenlerden çıkılmaktadır.


eskicamiedirne1.jpg

Evliya Çelebi’nin “musanna” diye sözünü ettiği mihrap özelliğini yitirmiş, geç devirlerde yapılan bezemelerle boyanmıştır. Minber beyaz mermerden olup yan yüzleri rumi ve geometrik örgülerin karışımı bir bezemeyle süslenmiştir. Bunun da benzerleri XIV.-XV. Yüzyıl Bursa Yeşil Camide görülmektedir. Ayrıca burada Sultan II.Murad’ın davetiyle Edirne’ye gelen Hacı bayram Veli’nin kürsüsü de bulunmaktadır. Kadınlar mahfilini de (h.1020) 1612’de Filibeli Ramazan Ağa yaptırmıştır. Caminin beyaza boyanmış duvarları ve payeleri üzerinde XVIII.-XX.Yüzyıllarda yazılmış çeşitli yazılar vardır. Bunların bazıları Sultan I.Mahmud zamanında, bazısı da 1863 yılındaki onarımda ilave edilmiştir. Sonraki dönemlerde de zamanın ünlü hattatları yazılarını buraya vermiş veya yerine yazmışlardır. Mihrap yönündeki payeler üzerindeki hadisleri Cezayirli Hasan Oca, Hünkâr mahfilindekileri de Mustafa Tevfik Efendi’nin eseridir. Minberin sağındaki altın yaldızlı besmele de Sultan II.Abdülhamid’in imzası görülmektedir. Bu yazıların dışında kalan yüzeyler ise 1863’de yapı ile bağdaşmayacak kötü bir barok süsleme ile doldurulmuştur.

Çelebi Sultan Mehmed, 108 dükkân ile 35 odalı bedesteni camiye vakfetmiştir. Böylece Eski Cami ve çevresi Edirne’nin dini ve ticari bir merkezi olmuştur.
 
Üst Alt