03 - Afyon ilindeki camiler

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
00003440.jpg


Ulu Cami

Afyon’un merkezinde, kalenin bulunduğu tepenin güneybatısında yer alan Ulu Cami, Selçuklu döneminde 1272 tarihinde Sahip Ata oğullarından Nusretüddin Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Karamanoğulları zamanında da 1341 yılında onarılmıştır.

Selçuklu döneminde ahşap tavanlı, ağaç direkli camiler grubundan olan Ulu Cami dikdörtgen planlı olup, üzeri düz bir çatı ile örtülmüştür. Ahşap örnekleri stalaktit başlıklı ağaç sütunları ile Konya Sahip Ata Külliyesi içerisindeki Sahip Ata Mescidine çok benzemektedir. Ulu Cami dıştan moloz taşlı olup üç sıra kesme taş hatıllarla cephe üç bölüme ayrılmıştır. kuzeyde ve batıda iki giriş kapısı bulunmaktadır.

İç mekan batı ve kuzeyde dörder pencere ile aydınlatılmıştır. İç mekan kıbleye dik dokuz nefli olup her nef, altışar sütundan meydana gelmiştir. Cami içerisinde 40 ahşap direk bulunmaktadır. Sütun başlıklarının bazıları sade, bazıları mukarnaslıdır. Bu bakımdan farklı bir işçilik gösterirler.

00003435.jpg


Afyon Ulu Cami Ahşap Stalaktit Sütun Başlığı

Düz tavanlı caminin tavanında kadınlar mahfilinin üst kısmında nakışlar, konsol kıvrımları arasında da yer yer süslemeler bulunmaktadır. Bu süslemelerde mavi, lacivert, kırmızı renkler kullanılmıştır. Bitkisel motiflerde ise mavi, yeşil, sarı, kırmızı ve kahverenginin değişik tonları kullanılmıştır. Motifler bitkisel ve geometrik olup, zaman zaman rumi ve palmetlere de rastlanmaktadır.

Kıble duvarının ortasında Selçuklu işçiliğini yansıtan taş mihrap yer almaktadır. Mihrap nişinin ortasında ve üç tarafında iki kitabe bulunmaktadır. Bu kitabede; “Büyük Serhat zamanında fakir köle Sivastos’un oğlu Ali Bey, Mahmud’un oğlu Hacı Murat” isimleri okunmaktadır. Ayrıca yazı ustalarının imzası niteliğinde de işaretler bulunmaktadır. Buradan da mimarının Emirhac Bey olduğu, nakışlarının da Nakkaş Mahmud oğlu Hacı Murat tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu mihrabın Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.

Kıble duvarına bitişik olan ve mihrabın sağında yer alan ahşap minber Selçuklu ağaç işçiliğinin en güzel örnekleri arasında olup, geometrik bezemeler, üçgen panolar ve geçmeler dikkati çekmektedir. Minber kapısı üzerindeki küçük bir kitabede de:

“ Büyük vezirler Sülalesinden büyük devlet adamı Nusratu’d Devle ve’d Din Ahmet. Allah onun yardımcılarını aziz kılsın. Saltanatı zamanında 742 senesi Muharreminde bu cemaati toplayan mescidin imarına Allahu Teala’nın rahmetine muhtaç kulu merhum Muzaferuddin oğlu Mugisiddin Emir İsa muvaffak oldu” yazılıdır.


Afyon Ulu Cami'nin içerisinde tavanı destekleyen ahşap direkler

Caminin kuzeydoğu köşesinde yer alan minaresi orijinalliğini korumaktadır. Camiye bitişik olan bu minare saçak hizasına kadar üç sıra tuğla ve bir sıra kesme taştan kaidesi devam eder. Gövdesi açık yeşil sır renkli baklava motiflerinin süslediği tuğla örgülüdür. Ayrıca minare kaidesi önüne Osmanlı döneminde bir de çeşme eklenmiştir.

Cumhuriyet döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1983-1984 yıllarında onarılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bilgisi dışında minberin yağlı boya ile boyanarak özelliğinden uzaklaşmıştır.

00003441.jpg
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Bağ Çeşme Camisi
Afyon’un Bağ Çeşme Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Hacı İlyas oğlu Hacı Mustafa Bey 1495’te yaptırmıştır. Cami 1868 yılında onarılmıştır. Giriş kapısı üzerinde yapılış ve onarımına ait iki ayrı kitabe bulunmaktadır.

Çavuşbaşı Camisi
Afyon’un Çavuşbaşı Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Mustafa Bin Umur 1575 yılında yaptırmıştır. Banisinin Afyon’da Subaşılık yaptığı bilinmektedir.

Cami yüksek avlu duvarları ile çevrilmiş olup, batı yönündeki avlu giriş kapısının sağında kitabeli bir çeşme bulunmaktadır. Kare planlı, dıştan kesme taş olarak yapılmış caminin kuzey yönünde iki sütunlu ve kubbeli bir revak kısmı bulunmaktadır. İlk yapıldığı dönemde tek kubbeli küçük bir cami iken 1871 onarımında kuzeydeki son cemaat yerinin buraya eklendiği, yapı malzemesi ile uygulanan farklı tekniklerden anlaşılmaktadır. İbadet mekanı sekizgen bir kasnağın taşıdığı basit bir kubbe ile örtülüdür.

Caminin içerisi son derece sade olup, beyaz badana ile sıvanmıştır. Mihrap ve minberi herhangi bir özellik taşımamaktadır.

Caminin kuzeybatı köşesine sonradan yapılmış minare oturtulmuştur. Minarenin kaidesi caminin beden duvarlarının yarısına kadar yükseldikten sonra, Türk üçgenlerinin yardımı ile kareden on altıgene geçilmekte ve minare gövdesi de tuğladan on altıgen olarak devam etmektedir.

Bağ Çeşme Camisi kare planlı olup, kuzeyine tonoz örtülü bir son cemaat yeri eklenmiştir. Kesme taştan sade bir yapı olup, üzeri sekizgen kasnağın taşıdığı basık bir kubbe ile örtülüdür. İç mekan doğu ve güney duvarlarında açılmış ikişer pencere ile aydınlatılmıştır.

Kuzeybatı köşesinde, kaidesi bir sıra taş, üç sıra tuğladan yapılmış yuvarlak gövdeli minaresi bulunmaktadır.

Ot Pazarı Camisi
Afyon çarşısı içerisinde yer alan Ot Pazarı Camisi’ni Tellalzade Süleyman Çavuş 1601 yılında yaptırmıştır. İlk yapılışında caminin arkasında bulunan türbe günümüze ulaşamamıştır.

Cami Kare planlı küçük bir yapı olup, dış duvarları kesme taştandır. İbadet mekanının üzeri pandandiflerin taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. Mihrap basit bir mermerden olup, bezemesizdir. Ancak, caminin son derece güzel bir ağaç işçiliği gösteren minberi bulunmaktadır. Kuzey tarafına camekanla kapatılmış bir son cemaat yeri eklenmiştir. Üç sivri kemerli olan son cemaat yerinin üzerini üç kubbe örtmektedir.

Doğu cephesine de caminin beden duvarlarının çıkıntısı üzerine minare yerleştirilmiştir. Minare kaidesi orijinal olmasına rağmen gövdesi kesme taştan geç devirlerde yapılmıştır.

Yeni Cami
Afyon Çarşısı içerisinde bulunan yeni Cami’yi 1711 yılında Hacı Abdi Çavuş yaptırmıştır. Bunu belirten kitabesinin yanı sıra 1838 yılında Hoca Paşa tarafından onarıldığını gösteren ikinci bir kitabe de camide bulunmaktadır. Bu onarımdan sonra Yeni cami ismi ile tanınmıştır.

Caminin onarım kitabesi;

Yeni Cami binasını Hacı Abdi Çavuş
Yaptı bu mabedi Ona bir çok senelerin yüceliğini verdi.
Sonunda mürürü zaman dolayısıyla tamire muhtaç oldu
Temiz hanedanın neslinden
Vakıf yapan nesilden Süleyman Şerif Elhac Paşa
Onun tamirine bir çok mal sarfetti
Yeni Cami güzel bir şekil kazandı
Yüz yıl evvel vakf edicisi ve yapıcısı yapmış iken
Görenlerin hepsi beğenip onun tarihini söylediler
Allah’a hamdolsun halen ikinci vakf edici Hoca Paşa’dır. 1224
Allahha hamdolsun dünya Allah’ın feyzine mashar oldu
Hacı Abdi Çavuş bu camiyi yaptı
Allah’ın yardıma erişip Suri onun bir tarih söyledi
İstekleri olanlar bir secde yeridir, hem de gönül açıcı bir makamdır 1124.

Yeni Cami tek kubbeli bir yapı olup, kuzey yönünde üç sütunun taşıdığı üç bölümlü üzeri kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Kesme taştan caminin doğu, batı, güney duvarlarında üç sıra halinde pencereler açılmıştır. İç mekan son derece sade olup, kubbe köşe traomplarının yardımı ile bir kasnak üzerine oturtulmuştur.

Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan minaresi hafif çıkıntılı bir kaide üzerinde ve tuğladandır. Tuğlalar arasında zikzak ve çıkıntılarla gövde hareketlendirilmiştir.

Caminin 1254 tarihinde yapılan onarımından sonra Hacı Bakizadeler buraya bir medrese yaptırmıştır. Caminin kuzeydoğusunda sekizgen planlı küçük yapının kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kesme taştan, kiremit çatılı bu yapının kütüphane olduğu sanılmaktadır.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Ulu Cami (Çarşı Camisi)
Şuhut’un çarşısında yer alan Ulu Cami’yi Demirtaş Paşazade Hazma Paşa 1415’te yaptırmıştır. Cami 1862 yılında da onarılmıştır.

Kareye yakın dikdörtgen planlı olan caminin içerisinde kıbleye dikey, her sırada dörder tane olmak üzere dört sıra sütun bulunmaktadır. Böylece caminin içerisi Osmanlı ulu cami tiplerinde olduğu gibi dört nefe ayrılmıştır. Kuzey yönündeki ahşap kadınlar mahfili ile caminin içerisi 1862 onarımında yenilenmiştir. Daha sonra 1970’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılmıştır.

Caminin güneydoğu köşesinde yer alan minare kaidesinde toplama taşlar kullanılmıştır. Bunlar Bizans dönemine ait mermer bloklardır. Bu kaide üzerindeki minare tuğladan silindirik bir şekildedir.

Sinan Paşa Külliyesi
Afyon, Sinanpaşa’da bulunan Sinan Paşa Külliyesi’nin kitabesine göre Lala Sinan Paşa tarafından 1525 yılında cami, imaret ve hamamdan oluşan bir külliye olarak yaptırılmıştır.

Sinan Paşa Camisi yan mekanlı veya ters T tipi camiler plan düzenindedir. Dört sütunun taşıdığı kemerlerle birbirine bağlı, beş kubbeli son cemaatten sonra ibadet mekanı, kemerlerle birbirine bağlı kare bir bölüm halinde olup aynı eksende iki kubbe orta bölümünün üzerini örtmektedir. Bu kubbeler caminin diğer üst örtülerinden daha yüksektir. Bunun dışında kalan iki yan nefin üzeri tonoz örtülüdür. İbadet mekanın yanında, küçük kubbeli iki yan kanat bulunmaktadır.

Caminin kuzey bölümünde cümle kapısı dışarıya doğru çıkıntı meydana getirmektedir. Giriş Bursa kemerli bir niş içinde bulunmaktadır. Bu kapının üzerine kitabe oturtulmuştur.

Sinan Paşa bilüp dünya fenasın
Diledi kim yapa ukba binasın
İmaret başladı ve cami idi
Ki verdi ihmadına can safasın
Kılındı Cuma ve evkatı hamse
Okundu her seher evrad
Kamu mü’min olanlar bu sebebten
İderler runhuna rahmet du’asın
Yazanalar bu sefedarına tarih
Kodular addıgayine
Bi’avnillah ve hüsnü tevfik-ı
Kad temmet bi’avnillah hüsnü ve tevfik-i Huda

Sinan Paşa külliyesinin yaklaşık 300 m. uzaklıkta 1524-1525 tarihinde yapılmış hamamı bulunmaktadır. Sinan Paşa’nın Türbesi, Erken Osmanlı Döneminde çok sık rastlanılan biçimde, yüksek bir kaide üzerinde baklava başlıklı dört sütunun kemerlerle birbirine bağlanmasından oluşturulmuş olup bu mekanın ortasındaki mezarından ibarettir. Türbenin üst örtüsü pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür. Ayrıca imaret dikdörtgen planlıdır. Yakın tarihlerde restore edilen imaretin üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. Taş duvarlı ve derzli imareti batı ve kuzey yönündeki iki kapıdan girilmektedir.

Çarşı Camisi
İshaklı Selçuk Mahallesinde bulunan Çarşı Camisi, Çakırağa Caddesi üzerinde, Sahip Ata Kervansarayı arkasındadır. Kitabesine göre 1458 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey zamanında Şeyh Bünyadin Oğlu Hüsrev ile Mehmetzade Halil kardeşler tarafından yaptırılmıştır.

Rahman ve rahim olan Tanrı adıyla...
Bu mübarek mescidi Mehmet han zade Sultan İbrahim’in
Zamanında, Allah mülkünü muhaledetsin
Mehmet oğulları Mehmet ve Halil ve şeyh bünyad
Oğlu Hüsrev Ali (863 h) yılı evvellerinde recep ayında
Yaptılar. Allah akıbetlerini iyi etsin.Bu taşı
Ahmed işledi (863 h.) (1458)

1914 yılında temelinden itibaren yeniden yapılmış olan caminin ibadet mekanı altı ahşap sütunun taşıdığı bir tavanla örtülmüştür. İlk yapılışında toprak damlı olduğu sanılan caminin kuzey ve doğu cephelerinde iki kapısı bulunmaktadır. Güney cephede üç, diğer cephelerde de ikişer pencere ile ibadet mekanı aydınlatılmıştır. İçeride kuzey yönünde kadınlar mahfili ikinci katı oluşturmaktadır. Kuzey doğu köşesindeki minare kesme taş kaide üzerinde tuğla gövdelidir.

Caminin önünde Laleli Çeşmesi ismi verilmiş bir çeşme bulunmaktadır. Çeşmeye bu ismin verilmesi ayna taşı üzerindeki iki selvi ile lale motiflerinden kaynaklanmaktadır.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Rüstem Paşa Camisi
Bolvadin ilçe merkezinde,çarşı içerisinde bulunan Rüstem Paşa Camisini Rüstem Paşa yaptırmış olmasına karşılık yapım tarihi bilinmemektedir. Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren Tezkiret-ül Ebniye’de bu caminin isminin geçmiş olması ve caminin yapı üslubundan XVI.yüzyılda yapıldığını ortaya koymaktadır. Ayrıca cami avlusundaki l546 tarihli, Lala Sinan Paşa’nın torunu Alaeddin’in mezarının bulunuşu caminin l546’dan sonra yapılmış olduğunun n belirgin delilidir.

Osmanlı mimarisinde tek kubbeli klasik yapılar gurubundaki bu caminin son cemaat yeri orijinal değildir. Zemindeki kalıntılardan burada sütunlu ve kemerlerle birbirine bağlanan bir son cemaat yeri olduğu anlaşılmaktadır. Sultan Abdülmecit zamanında yeniden ve ahşap bir son cemaat yeri buraya yapılmıştır. Dört köşe ağaç direklerin kaideleri ve başlıkları Klasik Dönem mimari parçalarıdır.

Caminin ibadet mekanı yayvan kemerli, köşe tromplu bir kubbe ile örtülmüştür. İki trompun arası kemerlerle birleştirilmiş,içleri de yarım kemerlerle takviye edilmiştir. Kubbe kasnağı beden duvarlarından daha içeride olup, kasnak normal kasnaklardan daha yüksek tutulmuştur. Kasnağın üzerinde sekiz adet alçı şebekeli pencere dizisi bulunmaktadır. Mihrap oldukça basittir. İç kısımdaki bezemelerde geç devirlerde yapılmıştır ve süsleme sanatı yönünden bir özelliği bulunmamaktadır.

Caminin kuzeybatı köşesinde tuğladan silindirik gövdeli bir minare, önüne de geç devirde yapılmış ahşap bir şadırvan yerleştirilmiştir. Ayrıca caminin yakınında küçük bir de hamam bulunmaktadır.

Alaca Cami
Bolvadin Alaca Sokakta bulunan Alaca Camisinin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Cami dikdörtgen planlı olup sütunlarla ibadet mekanı dört sahna ayrılmıştır Bu sahınları meydana getiren sütunları birbirine bağlıyan dört kemer ahşap tavanı taşımaktadır. Kuzeydoğu köşesindeki minare kare kaide üzerinde silindirik gövdelidir.

Bu caminin mimari izleri, yapı tarzı ve ahşap kapı kalıntıları Selçuklu döneminde, XIII.yüzyılda yapıldığı izlenimini vermektedir. Ancak yapılan onarımlar caminin orijinalliğini kaybetmesine neden olmuştur.

Hamamönü Camisi
Hamamönü Camisi’nin yapım ve banisi bilinmemektedir. Mimari üslubundan yaklaşık 150 yıllık bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.

Dikdörtgen planlı, kerpiç bağdadi duvarlı olan caminin üzeri içeriden ahşap tavanlı, dışarıdan da toprak damlıdır. İç mekan iki sıralı ağaç direklerle üç sahna ayrılmıştır ve bunların üzerindeki küçük yastıklar kirişleri taşımaktadır.

Caminin önündeki hamamdan ötürü buraya Hamamönü Camisi ismi verilmiştir. Vakıf kayıtlarına göre caminin ve hamamın Hacı Arif Efendi vakfından olduğu belirtilmiştir.
 
Üst Alt