YUNUS EMRE DİVANI (2)
96
ŞEKERİ AYRUĞA SUNUP
Dost ilinin haberin disem işide misin
Yoldaş olup ol yola sen bile gide misin
Ol ilin bağı olur, şerbeti ağu olur
Kadeh dutmaz ol ağu, nuş edip yuda mısın
Ol elin zevadesi, cefa duta gidesi
Şekeri ayruğa sunup, sen ağu tada mısın
Ol ilde ay gün olmaz, ay gün gedilip dolmaz
Tertipler terk idüben, hisabın unuda mısın
Senlik benlik terk edip, yokluk eline gidip
Aşktan içip esriyip, varlık terk ede misin
İşbu tenin tertibi od-ü yel, toprak, sudur
Yunus sen gör özünü, suda, toprakta mısın
97
ANDAN AYRI BUÇUK SAAT
Cümle âlem terkin uram, ben Dost terkin urımazam
Andan ayrı buçuk saat, ben ansızın durumazam
Andan ayrı dirliğim, dirlik değildir benim
Koyam ol dirgüre beni, bu ölü dirgürimezem
Huri gelip eydür ise, gönlün bana vergil deyu
Dost'tan artık kimseye, ben gönülümü verimezem
Dost deyu geçti ömrüm, başarmadım Dost kulluğun
Koyam ol başara beni, ben hiç iş başarımazam
Bir gezden ol oldum, dahi benden ümit yoktur bana
Ben ol isem pes ol kanî, bu sırra erimezem
Değmeler eydür Yunus'a katlan bu gün yarın deyu
Ceht edüben bu günümü, yarına irgürimezem
98
ŞOL BENİM ŞEYHİMİ
Şol benim şeyhimi görmeğe kim gelir
Zevk ile safalar sürmeğe kim gelir
Şeyhimin illeri, uzaktır yolları
Açılmış gülleri dermeğe kim gelir
Şeyhimin özünü, severim sözünü
Ol mübarek yüzünü, görmeğe kim gelir
Şeyhimin ilini, sorarım evini
Ol sebepli elini öpmeğe kim gelir
Şeyhimin ilinde, asâsı elinde
Şeyhimin yolunda, ölmeğe kim gelir
Aht ile vefalar, zevk ile safalar
Bu yolda cefalar çekmeğe kim gelir
Şeyhimin şem'ine bu canım pervane
Salâdır âşıklara, yanmağa kim gelir
Hak için malını, hep vere varını
Aşk için ârını, atmağa kim gelir
Şehidin donunu, yumazlar kanını
Dost için canını vermeğe kim gelir
Ah ile göz yaşı, Yunus'un haldaşı
Zehrile pişen aşı, yemeğe kim gelir
99
BİR BEN VARDIR BENDE
Severim ben Seni candan içeru
Yolum vardır bu erkândan içeru
Şeriat, tarikat yoldur varana
Hakikat meyvası andan içeru
Dinin terk edenin küfürdür işi
Ol ne küfürdür, imandan içeru
Beni bende demen, bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeru
Beni benden alana, ermez elim
Kim kadem basa Sultandan içeru
Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var, Süleyman'dan içeru
Tecelliden nasip erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeru
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne şirin dert bu, dermandan içeru
Miskin Yunus, gözü tuş oldu Sana
Kapında bir kuldur, Sultandan içeru
100
EĞER YARLIGAMAZSAN
Hak Çalabım, Hak Çalabım, Sencileyin yok Çalabım
Günahlarımız yarlığa, ey rahmeti çok Çalabım
Kullar senin Sen kulların, günahları çok bunların
Uçmağına koy bunları, binsinler Bürak Çalabım
Ne Sultan, ne baylardasın, ne köşk ü saraylardasın
Girdin Miskinler gönlüne, edindin durak Çalabım
Ne zühtüm var, ne tâatim, ne gücüm, ne takatim
Meğer senin inâyetin, kıla yüzüm ak Çalabım
Yarlığa-gıl Sen Yunus'u, günahlı kulların ile
Eğer yarlığamazsan, key kati firak Çalabım
101
ACEP BU BENİM HALİM
Acep bu benim canım âzat ola mı yâ Râb
Yoksa yedi Tamu'da yana kala mı yâ Râb
Acep bu benim halim, yer altında ahvalim
Varıp yatacak yerim, akrep dola mı yâ Râb
Can hulkuma geldikte, Azrail'i gördükte
Ya canımı aldıkta, âsan ola mı yâ Râb
Dar oldu bana düzler, gice ile gündüzler
Dünyaya bakan gözler, didâr göre mi yâ Râb
Allah olucak Kadı, bizden ola mı râzı
Görüp Habib'in bizi, şefi' ola mı yâ Râb
Yunus kabre vardıkta, Münker Nekir geldikte
Bize sual ettikte, dilim döne mi yâ Râb
102
AŞKINA MUHAMMED'İN
Hak yarattı âlemi, aşkına Muhammed'in
Ay ü günü yarattı, şevkine Muhammed'in
Ol! dedi oldu âlem, yazıldı levh ü kalem
Okundu hatm-i kelâm, şanına Muhammed'in
Hep Erenler geldiler, dergâha yüz sürdüler
Zikr-i tevhit ettiler, nuruna Muhammed'in
Veysel Karanî kazandı, âhir yine özendi
Sekiz Uçmak bezendi, aşkına Muhammed'in
Ferişteler geldiler, saf saf olup durdular
Beş vakit namaz kıldılar, aşkına Muhammed'in
Havada uçan kuşlar, yaşarıp dağ ü taşlar
Yemiş verir ağaçlar, aşkına Muhammed'in
İmansızlar geldiler, andan iman aldılar
Beş vakit namaz kıldılar, aşkına Muhammed'in
Yunus kim ede methi, över Kur'an âyeti
An! Vergil salâvatı, aşkına Muhammed'in
103
KÖRDÜR MÜNLİRİN GÖZÜ
Miskinlikte buldular kimde erlik var ise
Merdivenden iterler, kim yüksekten bakar ise
Gönlü yüksekte gezer, dembedem yoldan azar
Dış yüzüne ol sızar, içinde ne var ise
Ak sakallı bir koca, bilmez ki hali nice
Emek yemesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü, âlem münevver ise
Gönül Çalabın tahtı, gönüle Çalap baktı
İki cihan bedbahtı, kim bir gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan, ayruğa da anı san
Dört kitabın mânası, budur eğer var ise
Mânada götürmüşler, kardaştan yar yeğrektir
Oğuldan dahi tatlı, eğer doğru yâr ise
Gördüm yârin doğrudur, baş kogil ayağına
Çıkar ciğerim yedir, eğer çaren var ise
Gördün yarin eğridir, nen var ise ver kurtul
Ululardan öğüttür, işittiğin var ise
Az söz er yüküdür, çok söz hayvan yüküdür
Bilire bir söz yeter, sende güher var ise
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mâna duyar ise
Yunus yolundan ırmasın, yüksek yere durmasın
Sinle sırat görmesin, sevdiği didâr ise
104
DOST ELİNDEN ÖLÜRSEM
Dost elinden ölürsem, hiç gümansız geru gelem
Ganimet görem bu demi, can şükrane veri gelem
Canın diri tutan kişi, Dost katından ırak düşer
Feda kılam yüz bin canı, ıraklıktan beru gelem
Cercis'leyin ol Dost beni, yetmiş gez öldürür ise
Bin gez dahi ölür isem, yüz bin gez ileru gelem
Yüz bin gez doğam uyagam, Dost burcunda cevlân kılam
Hem Bunda olam, hem Anda, Bunda Anda varı gelem
Yavu kılındım ne çare, yürürem dün gün âvare
Sorulara cevap budur, ben esrügem deyu gelem
Bin yıl toprakta yatursam, ben komayam Enelhakkı
Ne vakit gerek olursa, aşk nefesin uru gelem
İnanmayan, gel sinime, Dost adını eyit, kıgır
Kefen donum pâre kılup, toprağımdan duru gelem
Bundan böyle nolasını, değme âkil şerh etmeye
Yunus eydür âşıklara, Dost haberin veri gelem
105
GERÇEK ERİN HALİNİ
Yalan söyler görmeyen, haberi gören bilir
Gerçek erin halini, yolda can veren bilir
Tutma gönülde kini, hoŞ tut gönülde miskini
Dünya âhiret ekini, ekip götüren bilir
Âdemin toprağın dört ferişte götürdü
Suyunu neden kattı, yapıp yuğuran bilir
İsrafil, Azrâil, Mikâil, Cebrâil
Kıyamet ne gün kopar, yarın sur uran bilir
Dokuz kırk yaşayan eylenmedi dünyada
Saati bir dem imiş, sohbeti süren bilir
Ölmez dirliği bulduran, evliya sohbetidir
Yunus dahi bilmezse, okunan Kur'an bilir
106
SEN VİRAN OLMAYINCA
Gönül kanda dolana, mâşukun bulmayınca
Kişi âşık mı olur gönülsüz kalmayınca
Gönüldür anan Onu, esir eyleyen seni
Kimi âzat eylersin, sen âzat olmayınca
Boynu zincirli geldik, key kati esir olduk
Er nazar eylemedi halimiz bilmeyince
Bir yandan överler, aylak nesne verirler
Bahâsın ne bilesin, sen satın almayınca
Bahâsı canın anın, mal ile davar değil
Sevdik mi ele girer, sevdiklerin vermeyince
Dostu kanda bulasın, sende durmak ile sen
Ol imâret eylemez, sen viran olmayınca
Sözü Yunus'tan işit, kibir kılma tut öğüt
Ol seni sora gelmez, sen yavu varmayınca
107
NE VERİR İSEN ELİN İLE
Eğriliğin koyasın, doğru yola gelesin
Kibr ü kini çıkargil, erden nasip alasın
Ne verir isen elin ile, şol varır senin ile
Ben disem inanmazsın, varıcağaz bulasın
Gönülde pas oturur, anda seni yitürür
İçeru şah oturur, girmezsin kim göresin
On ikidir hücresi, dervâzesi yedidir
Anda iki dilber var, bilmezsin ki sorarsın
Biçare miskin Yunus, aşktan dâva kılarsın
Dost'tan haber gelincek, yüz sürüyü varasın
108
YALVAR
Can ü gönülden seversen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Maksuda ermek dilersen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Yalvar a kardeş yalvara
Varmıyasın yüzü kara
Ümmet isen Peygambere
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Geceler uykudan uyan
Gizli sırlar olsun ayân
Mahrum olmaz Allah deyen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Tanı sen kendini tanı
Neden yarattı Hak seni
Nolacağın anubeni
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Yunus nuş eyle belâyı
Yürü maksudun dileği
Hem inleyi, hem ağlayı
Yalvar kul, Allah'a yalvar
109
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol Cennet'in ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islâm bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tûba dalları
Kur'an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Kimi yiyip kimi içer
Hep Melekler rahmet saçar
İdris nebi Hulle biçer
Biçer Allah deyu deyu
Altındadır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Aydan arıdır yüzleri
Misk, anberdir sözleri
Cennet'te hûri kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hakka âşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak'tan dile
Kılavuzla gir doğru yola
Bülbül âşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle doldu hepisi
Sekiz Cennet kapısı
Açılır Allah deyu deyu
Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hülle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu
Miskin Yunus var Yârına
Koma bu günü yarına
Yarın Hak'kın divanına
Varam Allah deyu deyu
110
GÜZEL KABETULLAH
Hak müyesser etse de varsam
Güzel Kâbetullah sana
Bakuben hayranın olsam
Güzel Kâbetullah sana
Kara tonun bürünür
Arş'la beraber görünür
Sana varmayan yerinür
Güzel Kâbetullah sana
Gümüşten kapı açmışlar
Mermerlerle döşemişler
Altın kuşak kuşatmışlar
Güzel Kâbetullah sana
Kâbenin çevresi dağlar
Didâr görmüş sular çağlar
Âşık Yunus durmaz ağlar
Güzel Kâbetullah sana
111
ÇIKTIM ERİK DALINA
Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü
Bostan issi kakıyup, der ne yersin kozumu
Ker*** koydum kazana, poyraz ile kaynattım
Nedir deyip sorana, bandım verdim özünü
İplik verdim, çulhaya, sarıp yumak etmemiş
Becit becit ısmarlar, gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın, kırk kağnıya yüklettim
Kırk çift dahi çekmedi, şöyle kaldı yazılı
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu
Bir küt ile güleştim, elsiz ayağım aldı
Güleşip basamadım, göyündürdü özümü
Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana
Öylelik yere düştü, bozayazdı yüzümü
Balık kavağa çıkmış zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş, bak a! şunun sözünü
Gözsüze çu el eyledim, sağır sözüm anladı
Dilsiz çağırıp söyler, dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım, kakladım sere kodum
Öküz issi geldi eydür, boğazladın kazımı
Anda da kurtulmadım, nidesimi bilmedim
Bir çerçi de geldi eydür, kanı aldın gözgümü
Gördüm kaplumbağayı, yanın seğirdüp gider
Sordum kanda gidersin, Kayseriyedir azimi
Yunus bir söz söylemiş, hiç bir söze benzemez
Münafıklar elinden, örttü mâna yüzünü
112
BİR GEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil
Bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
Bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil
Erden sana nazar ola, için dışın nur ola
Beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil
Er odur alçak dura, ayık odur yola vara
Göz odur ki Hak'kı göre, gündüz gören göz değil
Yunus Emre'm sözün satar, söze bal ü yağ katar
Altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil
113
AŞK BEZİRGANI
Aşk bezirgânı, sermâye canı
Bahadır gördüm, cana kıyanı
Zehi bahadır can terkin urur
Kılıç mı keser himmet giyeni
Kamusun bir gör, kemterin er gör
Alu görmegil pelâs giyeni
Tez çıkarırlar fevkal'ulâya
Bin isa gibi dünya yakanı
Tez indirirler tahtesserâya
Bir Karun gibi dünya kovanı
Âşık olanın nişanı vardır
Melâmet olur belli beyanı
Z
ühdüm var deyu ta'n eylemegil
Merdut ederler mağrur olanı
İlmim var deyu mağrur olmagil
Hak kabul etti kefen soyanı
Atlası kodu, abâlar geydi
İbrahim Ethem Sırdan duyanı
Çün Mansur gördü, Ol benem dedi
Od'a yaktılar, işittik anı
Od'a yandırdın, külün savurdun
Öyle mi gerek Seni seveni
Zinhar ey Yunus, gördüm demegil
Od'a yakarlar gördüm deyeni
114
BU NE ACAYİP UĞRI
İstediğimi buldum, aşikâre can içinde
Taşra isteyen kendi pinhan içinde
Kadîmdir hiç ırılmaz, ansız kimse dirilmez
Adım adım yer ölçer, hükmü revan içinde
Tutun deyu çağırır, uğrı dahi çağırır
Bu ne acaip uğrı, bu çağıran içinde
Siyaset meydanında, galebe eden, bakan ol
Siyaset kendi olmuş, girmiş meydan içinde
Takmış kudret kılıcın, çalmış nefsin boynuna
Nefsini tepelemiş, elleri kan içinde
Sayru olmuş iniler, Kur'an ünün diniler
Kur’an okuyan kendi, kendi Kur’an içinde
Bu tılsımı bağlayan, cümle dilde söyleyen
Yere, göke sığmayan, girmiş gönül içinde
Yüce yüce Aşk düzer, kenduzin anda bezer
Gör nice cevlân ider, hırka kaftan içinde
Türlü türlü imâret, köşk ü saray yapan ol
Kara nikap tutunmuş, girmiş külhan içinde
Baştan ayağa değin, cümle hükm eden oldur
Hak'tan ayru ne vardır, kalma güman içinde
Birsen birliğe gel bak, ikiyi elden bırak
Bütün mâna bulasın, sıdk ü iman içinde
Oruç, namaz, gusl ü hac, hicabdır âşıklara
Âşık andan münezzeh, hastır insan içinde
Girdim gönül bahrına, daldım anın ka'rına
Seyr ederken iz buldum, baktım bu can içinde
Bu izimi izledim, sağım solum gözledim
Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde
Yunus senin sözlerin, mânadır bilenlere
Söyleniser sözlerin, devr ü zaman içinde
115
MUHAMMED
CanIm kurban olsun Senin yoluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Şefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mümin olanların çoktur cefası
Âhirette olur zevk ü safası
On sekiz bin âlemin Mustafa'sı
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi gökleri seyran eyleyen
Kürsi'nin üstünde cevlân eyleyen
Miraçta ümmetini dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Âşık Yunus neder dünyayı Sensiz
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümansız
Sana uymıyanlar gider imansız
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Bu divanı hazırlayan Burhan Toprak beyefendiye TEŞEKKÜRLERİMLE.......
ŞEKERİ AYRUĞA SUNUP
Dost ilinin haberin disem işide misin
Yoldaş olup ol yola sen bile gide misin
Ol ilin bağı olur, şerbeti ağu olur
Kadeh dutmaz ol ağu, nuş edip yuda mısın
Ol elin zevadesi, cefa duta gidesi
Şekeri ayruğa sunup, sen ağu tada mısın
Ol ilde ay gün olmaz, ay gün gedilip dolmaz
Tertipler terk idüben, hisabın unuda mısın
Senlik benlik terk edip, yokluk eline gidip
Aşktan içip esriyip, varlık terk ede misin
İşbu tenin tertibi od-ü yel, toprak, sudur
Yunus sen gör özünü, suda, toprakta mısın
97
ANDAN AYRI BUÇUK SAAT
Cümle âlem terkin uram, ben Dost terkin urımazam
Andan ayrı buçuk saat, ben ansızın durumazam
Andan ayrı dirliğim, dirlik değildir benim
Koyam ol dirgüre beni, bu ölü dirgürimezem
Huri gelip eydür ise, gönlün bana vergil deyu
Dost'tan artık kimseye, ben gönülümü verimezem
Dost deyu geçti ömrüm, başarmadım Dost kulluğun
Koyam ol başara beni, ben hiç iş başarımazam
Bir gezden ol oldum, dahi benden ümit yoktur bana
Ben ol isem pes ol kanî, bu sırra erimezem
Değmeler eydür Yunus'a katlan bu gün yarın deyu
Ceht edüben bu günümü, yarına irgürimezem
98
ŞOL BENİM ŞEYHİMİ
Şol benim şeyhimi görmeğe kim gelir
Zevk ile safalar sürmeğe kim gelir
Şeyhimin illeri, uzaktır yolları
Açılmış gülleri dermeğe kim gelir
Şeyhimin özünü, severim sözünü
Ol mübarek yüzünü, görmeğe kim gelir
Şeyhimin ilini, sorarım evini
Ol sebepli elini öpmeğe kim gelir
Şeyhimin ilinde, asâsı elinde
Şeyhimin yolunda, ölmeğe kim gelir
Aht ile vefalar, zevk ile safalar
Bu yolda cefalar çekmeğe kim gelir
Şeyhimin şem'ine bu canım pervane
Salâdır âşıklara, yanmağa kim gelir
Hak için malını, hep vere varını
Aşk için ârını, atmağa kim gelir
Şehidin donunu, yumazlar kanını
Dost için canını vermeğe kim gelir
Ah ile göz yaşı, Yunus'un haldaşı
Zehrile pişen aşı, yemeğe kim gelir
99
BİR BEN VARDIR BENDE
Severim ben Seni candan içeru
Yolum vardır bu erkândan içeru
Şeriat, tarikat yoldur varana
Hakikat meyvası andan içeru
Dinin terk edenin küfürdür işi
Ol ne küfürdür, imandan içeru
Beni bende demen, bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeru
Beni benden alana, ermez elim
Kim kadem basa Sultandan içeru
Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var, Süleyman'dan içeru
Tecelliden nasip erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeru
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne şirin dert bu, dermandan içeru
Miskin Yunus, gözü tuş oldu Sana
Kapında bir kuldur, Sultandan içeru
100
EĞER YARLIGAMAZSAN
Hak Çalabım, Hak Çalabım, Sencileyin yok Çalabım
Günahlarımız yarlığa, ey rahmeti çok Çalabım
Kullar senin Sen kulların, günahları çok bunların
Uçmağına koy bunları, binsinler Bürak Çalabım
Ne Sultan, ne baylardasın, ne köşk ü saraylardasın
Girdin Miskinler gönlüne, edindin durak Çalabım
Ne zühtüm var, ne tâatim, ne gücüm, ne takatim
Meğer senin inâyetin, kıla yüzüm ak Çalabım
Yarlığa-gıl Sen Yunus'u, günahlı kulların ile
Eğer yarlığamazsan, key kati firak Çalabım
101
ACEP BU BENİM HALİM
Acep bu benim canım âzat ola mı yâ Râb
Yoksa yedi Tamu'da yana kala mı yâ Râb
Acep bu benim halim, yer altında ahvalim
Varıp yatacak yerim, akrep dola mı yâ Râb
Can hulkuma geldikte, Azrail'i gördükte
Ya canımı aldıkta, âsan ola mı yâ Râb
Dar oldu bana düzler, gice ile gündüzler
Dünyaya bakan gözler, didâr göre mi yâ Râb
Allah olucak Kadı, bizden ola mı râzı
Görüp Habib'in bizi, şefi' ola mı yâ Râb
Yunus kabre vardıkta, Münker Nekir geldikte
Bize sual ettikte, dilim döne mi yâ Râb
102
AŞKINA MUHAMMED'İN
Hak yarattı âlemi, aşkına Muhammed'in
Ay ü günü yarattı, şevkine Muhammed'in
Ol! dedi oldu âlem, yazıldı levh ü kalem
Okundu hatm-i kelâm, şanına Muhammed'in
Hep Erenler geldiler, dergâha yüz sürdüler
Zikr-i tevhit ettiler, nuruna Muhammed'in
Veysel Karanî kazandı, âhir yine özendi
Sekiz Uçmak bezendi, aşkına Muhammed'in
Ferişteler geldiler, saf saf olup durdular
Beş vakit namaz kıldılar, aşkına Muhammed'in
Havada uçan kuşlar, yaşarıp dağ ü taşlar
Yemiş verir ağaçlar, aşkına Muhammed'in
İmansızlar geldiler, andan iman aldılar
Beş vakit namaz kıldılar, aşkına Muhammed'in
Yunus kim ede methi, över Kur'an âyeti
An! Vergil salâvatı, aşkına Muhammed'in
103
KÖRDÜR MÜNLİRİN GÖZÜ
Miskinlikte buldular kimde erlik var ise
Merdivenden iterler, kim yüksekten bakar ise
Gönlü yüksekte gezer, dembedem yoldan azar
Dış yüzüne ol sızar, içinde ne var ise
Ak sakallı bir koca, bilmez ki hali nice
Emek yemesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü, âlem münevver ise
Gönül Çalabın tahtı, gönüle Çalap baktı
İki cihan bedbahtı, kim bir gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan, ayruğa da anı san
Dört kitabın mânası, budur eğer var ise
Mânada götürmüşler, kardaştan yar yeğrektir
Oğuldan dahi tatlı, eğer doğru yâr ise
Gördüm yârin doğrudur, baş kogil ayağına
Çıkar ciğerim yedir, eğer çaren var ise
Gördün yarin eğridir, nen var ise ver kurtul
Ululardan öğüttür, işittiğin var ise
Az söz er yüküdür, çok söz hayvan yüküdür
Bilire bir söz yeter, sende güher var ise
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mâna duyar ise
Yunus yolundan ırmasın, yüksek yere durmasın
Sinle sırat görmesin, sevdiği didâr ise
104
DOST ELİNDEN ÖLÜRSEM
Dost elinden ölürsem, hiç gümansız geru gelem
Ganimet görem bu demi, can şükrane veri gelem
Canın diri tutan kişi, Dost katından ırak düşer
Feda kılam yüz bin canı, ıraklıktan beru gelem
Cercis'leyin ol Dost beni, yetmiş gez öldürür ise
Bin gez dahi ölür isem, yüz bin gez ileru gelem
Yüz bin gez doğam uyagam, Dost burcunda cevlân kılam
Hem Bunda olam, hem Anda, Bunda Anda varı gelem
Yavu kılındım ne çare, yürürem dün gün âvare
Sorulara cevap budur, ben esrügem deyu gelem
Bin yıl toprakta yatursam, ben komayam Enelhakkı
Ne vakit gerek olursa, aşk nefesin uru gelem
İnanmayan, gel sinime, Dost adını eyit, kıgır
Kefen donum pâre kılup, toprağımdan duru gelem
Bundan böyle nolasını, değme âkil şerh etmeye
Yunus eydür âşıklara, Dost haberin veri gelem
105
GERÇEK ERİN HALİNİ
Yalan söyler görmeyen, haberi gören bilir
Gerçek erin halini, yolda can veren bilir
Tutma gönülde kini, hoŞ tut gönülde miskini
Dünya âhiret ekini, ekip götüren bilir
Âdemin toprağın dört ferişte götürdü
Suyunu neden kattı, yapıp yuğuran bilir
İsrafil, Azrâil, Mikâil, Cebrâil
Kıyamet ne gün kopar, yarın sur uran bilir
Dokuz kırk yaşayan eylenmedi dünyada
Saati bir dem imiş, sohbeti süren bilir
Ölmez dirliği bulduran, evliya sohbetidir
Yunus dahi bilmezse, okunan Kur'an bilir
106
SEN VİRAN OLMAYINCA
Gönül kanda dolana, mâşukun bulmayınca
Kişi âşık mı olur gönülsüz kalmayınca
Gönüldür anan Onu, esir eyleyen seni
Kimi âzat eylersin, sen âzat olmayınca
Boynu zincirli geldik, key kati esir olduk
Er nazar eylemedi halimiz bilmeyince
Bir yandan överler, aylak nesne verirler
Bahâsın ne bilesin, sen satın almayınca
Bahâsı canın anın, mal ile davar değil
Sevdik mi ele girer, sevdiklerin vermeyince
Dostu kanda bulasın, sende durmak ile sen
Ol imâret eylemez, sen viran olmayınca
Sözü Yunus'tan işit, kibir kılma tut öğüt
Ol seni sora gelmez, sen yavu varmayınca
107
NE VERİR İSEN ELİN İLE
Eğriliğin koyasın, doğru yola gelesin
Kibr ü kini çıkargil, erden nasip alasın
Ne verir isen elin ile, şol varır senin ile
Ben disem inanmazsın, varıcağaz bulasın
Gönülde pas oturur, anda seni yitürür
İçeru şah oturur, girmezsin kim göresin
On ikidir hücresi, dervâzesi yedidir
Anda iki dilber var, bilmezsin ki sorarsın
Biçare miskin Yunus, aşktan dâva kılarsın
Dost'tan haber gelincek, yüz sürüyü varasın
108
YALVAR
Can ü gönülden seversen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Maksuda ermek dilersen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Yalvar a kardeş yalvara
Varmıyasın yüzü kara
Ümmet isen Peygambere
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Geceler uykudan uyan
Gizli sırlar olsun ayân
Mahrum olmaz Allah deyen
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Tanı sen kendini tanı
Neden yarattı Hak seni
Nolacağın anubeni
Yalvar kul, Allah'a yalvar
Yunus nuş eyle belâyı
Yürü maksudun dileği
Hem inleyi, hem ağlayı
Yalvar kul, Allah'a yalvar
109
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol Cennet'in ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış islâm bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tûba dalları
Kur'an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Kimi yiyip kimi içer
Hep Melekler rahmet saçar
İdris nebi Hulle biçer
Biçer Allah deyu deyu
Altındadır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Aydan arıdır yüzleri
Misk, anberdir sözleri
Cennet'te hûri kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hakka âşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak'tan dile
Kılavuzla gir doğru yola
Bülbül âşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle doldu hepisi
Sekiz Cennet kapısı
Açılır Allah deyu deyu
Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hülle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu
Miskin Yunus var Yârına
Koma bu günü yarına
Yarın Hak'kın divanına
Varam Allah deyu deyu
110
GÜZEL KABETULLAH
Hak müyesser etse de varsam
Güzel Kâbetullah sana
Bakuben hayranın olsam
Güzel Kâbetullah sana
Kara tonun bürünür
Arş'la beraber görünür
Sana varmayan yerinür
Güzel Kâbetullah sana
Gümüşten kapı açmışlar
Mermerlerle döşemişler
Altın kuşak kuşatmışlar
Güzel Kâbetullah sana
Kâbenin çevresi dağlar
Didâr görmüş sular çağlar
Âşık Yunus durmaz ağlar
Güzel Kâbetullah sana
111
ÇIKTIM ERİK DALINA
Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü
Bostan issi kakıyup, der ne yersin kozumu
Ker*** koydum kazana, poyraz ile kaynattım
Nedir deyip sorana, bandım verdim özünü
İplik verdim, çulhaya, sarıp yumak etmemiş
Becit becit ısmarlar, gelsin alsın bezini
Bir serçenin kanadın, kırk kağnıya yüklettim
Kırk çift dahi çekmedi, şöyle kaldı yazılı
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu
Bir küt ile güleştim, elsiz ayağım aldı
Güleşip basamadım, göyündürdü özümü
Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana
Öylelik yere düştü, bozayazdı yüzümü
Balık kavağa çıkmış zift turşusun yemeğe
Leylek koduk doğurmuş, bak a! şunun sözünü
Gözsüze çu el eyledim, sağır sözüm anladı
Dilsiz çağırıp söyler, dilimdeki sözümü
Bir öküz boğazladım, kakladım sere kodum
Öküz issi geldi eydür, boğazladın kazımı
Anda da kurtulmadım, nidesimi bilmedim
Bir çerçi de geldi eydür, kanı aldın gözgümü
Gördüm kaplumbağayı, yanın seğirdüp gider
Sordum kanda gidersin, Kayseriyedir azimi
Yunus bir söz söylemiş, hiç bir söze benzemez
Münafıklar elinden, örttü mâna yüzünü
112
BİR GEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil
Bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
Bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil
Erden sana nazar ola, için dışın nur ola
Beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil
Er odur alçak dura, ayık odur yola vara
Göz odur ki Hak'kı göre, gündüz gören göz değil
Yunus Emre'm sözün satar, söze bal ü yağ katar
Altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil
113
AŞK BEZİRGANI
Aşk bezirgânı, sermâye canı
Bahadır gördüm, cana kıyanı
Zehi bahadır can terkin urur
Kılıç mı keser himmet giyeni
Kamusun bir gör, kemterin er gör
Alu görmegil pelâs giyeni
Tez çıkarırlar fevkal'ulâya
Bin isa gibi dünya yakanı
Tez indirirler tahtesserâya
Bir Karun gibi dünya kovanı
Âşık olanın nişanı vardır
Melâmet olur belli beyanı
Z
ühdüm var deyu ta'n eylemegil
Merdut ederler mağrur olanı
İlmim var deyu mağrur olmagil
Hak kabul etti kefen soyanı
Atlası kodu, abâlar geydi
İbrahim Ethem Sırdan duyanı
Çün Mansur gördü, Ol benem dedi
Od'a yaktılar, işittik anı
Od'a yandırdın, külün savurdun
Öyle mi gerek Seni seveni
Zinhar ey Yunus, gördüm demegil
Od'a yakarlar gördüm deyeni
114
BU NE ACAYİP UĞRI
İstediğimi buldum, aşikâre can içinde
Taşra isteyen kendi pinhan içinde
Kadîmdir hiç ırılmaz, ansız kimse dirilmez
Adım adım yer ölçer, hükmü revan içinde
Tutun deyu çağırır, uğrı dahi çağırır
Bu ne acaip uğrı, bu çağıran içinde
Siyaset meydanında, galebe eden, bakan ol
Siyaset kendi olmuş, girmiş meydan içinde
Takmış kudret kılıcın, çalmış nefsin boynuna
Nefsini tepelemiş, elleri kan içinde
Sayru olmuş iniler, Kur'an ünün diniler
Kur’an okuyan kendi, kendi Kur’an içinde
Bu tılsımı bağlayan, cümle dilde söyleyen
Yere, göke sığmayan, girmiş gönül içinde
Yüce yüce Aşk düzer, kenduzin anda bezer
Gör nice cevlân ider, hırka kaftan içinde
Türlü türlü imâret, köşk ü saray yapan ol
Kara nikap tutunmuş, girmiş külhan içinde
Baştan ayağa değin, cümle hükm eden oldur
Hak'tan ayru ne vardır, kalma güman içinde
Birsen birliğe gel bak, ikiyi elden bırak
Bütün mâna bulasın, sıdk ü iman içinde
Oruç, namaz, gusl ü hac, hicabdır âşıklara
Âşık andan münezzeh, hastır insan içinde
Girdim gönül bahrına, daldım anın ka'rına
Seyr ederken iz buldum, baktım bu can içinde
Bu izimi izledim, sağım solum gözledim
Çok acayipler gördüm, yoktur cihan içinde
Yunus senin sözlerin, mânadır bilenlere
Söyleniser sözlerin, devr ü zaman içinde
115
MUHAMMED
CanIm kurban olsun Senin yoluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Şefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mümin olanların çoktur cefası
Âhirette olur zevk ü safası
On sekiz bin âlemin Mustafa'sı
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi gökleri seyran eyleyen
Kürsi'nin üstünde cevlân eyleyen
Miraçta ümmetini dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Âşık Yunus neder dünyayı Sensiz
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümansız
Sana uymıyanlar gider imansız
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Bu divanı hazırlayan Burhan Toprak beyefendiye TEŞEKKÜRLERİMLE.......