- Katılım
- 2 Eylül 2011
- Mesajlar
- 3,872
- Tepkime puanı
- 37
Turizm
İlimiz coğrafi yapısı ve tarihi geçmişinden kaynaklanan kendine özgü doğal ve tarihi değerlere sahiptir. Ardahan Doğu Anadolu Bölgesine has doğal yapısı ve ikliminin yanında Doğu Karadeniz Bölgesinin topografyasına, iklimine ve bitki örtüsüne geçiş yerleri ile farklı güzellikleri bir arada barındırmaktadır. Yüksek ovaları, zengin çiçek çeşitliliğine sahip yaylaları ve iki gölü ile Ardahan keşfedilmeyi bekleyen bir doğa cennetidir.
İlin belli başlı doğal güzellikleri şunlardır:
ATATÜRK Silueti
İlimizin en önemli doğal güzelliği Damal dağlarına yansıyan siluetidir. Her yıl 15 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında Damal ilçemizin Yukarı Gündeş köyü, Karadağ yamaçlarında oluşan bu olay bir doğa harikasıdır.
Bu tarihler arasında güneş batarken dağın yamacında bulunan dere yatağının bir tarafının gölgesi diğer tarafına yansımakta ve tamamen doğal olarak Ulu Önder ATATÜRK'ün siluetini oluşturmaktadır.
Yalnızçam Yaylası
İl Merkezine 15 km mesafede bulunan ve Yalnızçam Köyünün kuzeybatısında yer alan Yalnızçam Yaylası eşsiz bir tabiat zenginliğine sahiptir.
Bülbülan ve Botanik Yaylası
İl Merkezine 15 km uzaklıkta Yalnızçam dağlarının üzerinde bulunan eşsiz güzelliklere sahip Bülbülan Yaylası ilimizin Doğu Karadeniz Bölgesine açılan penceresi konumundadır. Zengin bitki çeşidi ile ilkbahar aylarında eşsiz bir güzelliğe kavuşmaktadır. Birçok yerleşim yeri arasında (Ardahan, Artvin, Göle, Şavşat) bir kesişme noktası olan yayla, yaz aylarında bu yöre insanlarının bir araya gelerek ticaret yaptıkları bir pazar görünümündedir. Tamamlanmak üzere olan Ardahan-Yalnızçam-Ar-danuç karayolununu hizmete girmesi ile alternatif bir festival alanı olacaktır.
Çıldır Gölü
İl merkezinin 45 km doğusunda ve deniz seviyesinden 1.959 m yükseklikte bulunmaktadır. 123 km2 lik bir alana sahip olan bu tatlı su gölü Doğu Anadolu Bölgesinin Van Gölünden sonra en yüksek gölüdür.
Çıldır Gölü; adası, kuşları ve balıkları ile ayrı bir güzelliğe sahiptir. Çevresinde bulunan tarihi eserler ve doğal güzellikleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Göl içerisinde 16 tür balık yaşamaktadır. Göl yüzeyinin kış aylarında buzla kaplanmasıyla birlikte insanların burada at kızakları ile dolaşması ve buzları kırarak balık tutmaları ilginç görüntüler oluşturmaktadır
2750 metre rakıma sahip olup etrafı dağlarla çevrilidir. Doğal güzelliklerinin yanında çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapması nedeniyle tarihi ve kültürel bakımdan da oldukça zengin bir bölgedir. Üzerinde bulunduğu Uğurludağ'ın Ardahan ve Göle'den de görülebilmesi bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadır. Geniş ve taşsız bir arazi yapısına sahip olan yayla yaz ve kış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Valiliğimiz tarafından hazırlanan "Yalnızçam Uğurludağ Kış Sporları ve Yayla Turizm Merkezi" projesinin uygulamaya geçilmesi halinde Yalnızçam yaylası bölgenin önemli kayak merkezlerinden biri olmaya adaydır. Ardahan-Yalnızçam-Ardanuç yolu ulaşım imkanlarını kolaylaştırmıştır.
Göle Okçuoğlu Yaylası
Göle İlçemizde Köroğlu Dağının eteklerinde yer almaktadır. Okçuoğlu Göle Okçuoğlu Yaylasında otlayan atlarYaylası Ekim-Mayıs ayları arasında bol yağış alması ve dağın tepesinin ağaçtan yoksun bulunması nedeniyle kayak pisti yapımına uygundur. Yaylada yaşayan çeşitli yabani hayvanlar buranın diğer bir doğal güzelliğidir. Bu özelliği nedeniyle av turizmi açısından da önemli bir potansiyele sahiptir
Akçakale Adası :
Çıldır gölü içerisinde yer alan Akçakale adası 1. derecede sit alanıdır. Tarih boyunca bir çok uygarlığın yerleşime sahne olması nedeniyle üzerinde birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır. İlkbahar ayının gelmesi ile birlikte çeşitli kuş türlerine de ev sahipliği yapan ada, bu kuşların yavrularının çıkması ile güzel görüntüler oluşturmaktadır
Tarihi kaynaklardan geçmişte Ardahan ve çevresinde çok sayıda caminin varlığı bilinmektedir. Bu kaynaklarda sadece Çıldır ve çevresinde XIX. yüzyıldan itibaren 240 cami (sancak sınırları içinde 240 cami) bulunduğu ifade edilmektedir. Ancak bugün Çıldır'da çok az cami örneği kalmış, bir çoğunun bugün taşına bile rastlanmamaktadır. Ardahan ve çevresinden ise sadece birkaç örnek günümüze gelebilmiştir.
XIX. yüzyılda, kaynaklara göre Çıldır Sancağı sınırları içinde 240 cami ve mescit, l medrese, l Rüşdiye, Türkler için 49, Hıristiyanlar için ise 13 ilkokul ve 15 kilise, ayrıca 5 hamam, 9 han ve 564 işyeri bulunmaktaydı. Ancak Çıldır ve çevresinde adı gecen 15 kiliseden 11'inin ayakta olmasına rağmen, 240 camiden birinin bile yerini tespit etmek mümkün değildir. Bunların ortadan kalkmasının tek sebebi 1828, 1855 ve 1877-1878 Osmanlı - Rus savaşları ile, 1915 - 1920 yılları arasında bölgede meydana gelen Ermeni mezalimidir.
MERKEZ MEVLİD EFENDİ CAMİİ
Ardahan şehir merkezinde Halil Efendi Mahallesi'nde, kalenin yaklaşık 150-200 m. doğusunda yer almaktadır. Giriş kapısında bulunan kitabeye göre, ilk yapının 1701 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu caminin, yakın tarihlerde gövde duvarlarının yandan yukarısı ve üst örtüsü yenilenmiştir. İç mekanın yakın tarihlerde yapılan onarım ve eklemelerle orijinal özelliği tamamıyla bozulmuş durumdadır. Yapının kuzeybatı köşesinde yer alan kübik kaide üzerine silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare, camiye son onarımlar esnasında ilave edilmiştir. Cami avlusunda Arap (Yanık) Camii'nden getirildiği ifade edilen kitabeli bir çeşme taşı bulunmaktadır. Bu taş üzerindeki kitabede 1288 H./1871 m:, tarihi ile birlikte "Uçmalı (?) Zade Hacı Halil Ağa Hayratı" ibareleri bulunmaktadır.
ARAP (YANIK) CAMİÎ
Ardahan şehir merkezinde, Halil Efendi Mahallesinde, kalenin yaklaşık 150-200 m. kuzeybatısında bulunan camidir. Yörede, 1915 yılından itibaren batılı devletlerin de yardım ve katkısıyla Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlara kadar, cami ayaktaydı. 1915'te başlayan bu mezalim sırasında cami, içerisinde namaz kılan Müslüman cemaatle birlikte yakılmıştır. Bu tarihlere kadar Arap Camii olarak bilinen yapının, tahrip edilmesiyle günümüze kadar temel seviyesinde kaldığı bilinmektedir. Bugün bütün özelliğini yitirmiş olan caminin bir kısmı park olarak değerlendirilmekte ve halk arasında Yanık Cami olarak anılmaktadır.
MÜDERRİS İBRAHİM EFENDİ CAMİİ
Ardahan il merkezinde Halil Efendi mahallesinde, kalenin yaklaşık 100 m. kadar kuzeybatısında bulunmaktadır. Giriş kapısı kemer köşeliğinde yer alan ve "Amele Osman sene 1185" ibarelerinin geçtiği usta kitabesinden, caminin 1711 yılında yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Cami toplam 7 mazgaldan ışık almaktadır. Batı duvarında ve güneybatı köşede yer alan mazgal pencere altındaki panoda "14 Ramazan 1315" (1897) tarihi boya ile ve Osmanlıca olarak yazılmıştır. Bu tarih, caminin 1897'de onarım geçirdiğini ve sıvandığını göstermektedir. Aynı panonun kuzeyinde yer alan bir başka panoda ise okunamayacak derecede silinmiş bir Osmanlıca kitabe bulunmaktadır. Camiyi aydınlatan mazgal pencereler, Doğu Anadolu'da birçok taş yapıda görüldüğü gibi dışarıdan içe doğru genişleyerek içerinin daha fazla aydınlatılmasına ve içerdeki ısı kaybının azaltılmasına uygun bir tarzda inşa edilmiştir.
Yapı, Dedeşen Köyü Camii'nden sonra, yöredeki sağlam kalmış ikinci en eski tarihi cami olma özelliğini taşımaktadır. Ancak bugün özel mülkiyet elinde bulunan ve samanlık olarak kullanılan bu yapının, bakımsız ve mezbelelik durumdan kurtarılarak kısa zamanda restorasyonunun yapılması ve işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir.
DERVİŞ BEY CAMİÎ
Ardahan şehir merkezinde, kalenin güneybatısında ve Alabalık Deresi yakınında bulunmaktadır. Giriş kapısı kemerinin sağındaki kitabede, "Lâ şerefe a'la mine'l-İslâm" (İslâm'dan şereflisi yoktur) ibaresi, solundaki kitabede ise "Hüvel hallakü'l-bâki" (baki olan Allah'tır) ibaresi ve "sene 1285" tarihi yer almaktadır. Bu kitabeden caminin, 1285 H./l868 M. tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Kare planlı ve ahşap tavanlı olarak inşa edilmiş caminin, ön tarafına sonradan iki katlı bir giriş bölümü eklenmiştir. İbadet mekanının Kuzey yönünde ikisi serbest, ikisi duvara bağımlı dört sütunla taşınan bir mahfil bulunmaktadır. Mahfile çıkış, doğu yönünde yer alan duvara bitişik bir merdivenle sağlanmaktadır. Ahşap minber, devrinin özelliklerini göstermekte, oldukça abartılı ahşap süslemeli bir taç kısmına sahiptir. Cami 8 pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin malzeme bakımından tamamıyla düzgün kesme taştan inşa edildiği görülmektedir.
İlimiz coğrafi yapısı ve tarihi geçmişinden kaynaklanan kendine özgü doğal ve tarihi değerlere sahiptir. Ardahan Doğu Anadolu Bölgesine has doğal yapısı ve ikliminin yanında Doğu Karadeniz Bölgesinin topografyasına, iklimine ve bitki örtüsüne geçiş yerleri ile farklı güzellikleri bir arada barındırmaktadır. Yüksek ovaları, zengin çiçek çeşitliliğine sahip yaylaları ve iki gölü ile Ardahan keşfedilmeyi bekleyen bir doğa cennetidir.
İlin belli başlı doğal güzellikleri şunlardır:
ATATÜRK Silueti
İlimizin en önemli doğal güzelliği Damal dağlarına yansıyan siluetidir. Her yıl 15 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında Damal ilçemizin Yukarı Gündeş köyü, Karadağ yamaçlarında oluşan bu olay bir doğa harikasıdır.
Bu tarihler arasında güneş batarken dağın yamacında bulunan dere yatağının bir tarafının gölgesi diğer tarafına yansımakta ve tamamen doğal olarak Ulu Önder ATATÜRK'ün siluetini oluşturmaktadır.
Yalnızçam Yaylası
İl Merkezine 15 km mesafede bulunan ve Yalnızçam Köyünün kuzeybatısında yer alan Yalnızçam Yaylası eşsiz bir tabiat zenginliğine sahiptir.
Bülbülan ve Botanik Yaylası
İl Merkezine 15 km uzaklıkta Yalnızçam dağlarının üzerinde bulunan eşsiz güzelliklere sahip Bülbülan Yaylası ilimizin Doğu Karadeniz Bölgesine açılan penceresi konumundadır. Zengin bitki çeşidi ile ilkbahar aylarında eşsiz bir güzelliğe kavuşmaktadır. Birçok yerleşim yeri arasında (Ardahan, Artvin, Göle, Şavşat) bir kesişme noktası olan yayla, yaz aylarında bu yöre insanlarının bir araya gelerek ticaret yaptıkları bir pazar görünümündedir. Tamamlanmak üzere olan Ardahan-Yalnızçam-Ar-danuç karayolununu hizmete girmesi ile alternatif bir festival alanı olacaktır.
Çıldır Gölü
İl merkezinin 45 km doğusunda ve deniz seviyesinden 1.959 m yükseklikte bulunmaktadır. 123 km2 lik bir alana sahip olan bu tatlı su gölü Doğu Anadolu Bölgesinin Van Gölünden sonra en yüksek gölüdür.
Çıldır Gölü; adası, kuşları ve balıkları ile ayrı bir güzelliğe sahiptir. Çevresinde bulunan tarihi eserler ve doğal güzellikleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Göl içerisinde 16 tür balık yaşamaktadır. Göl yüzeyinin kış aylarında buzla kaplanmasıyla birlikte insanların burada at kızakları ile dolaşması ve buzları kırarak balık tutmaları ilginç görüntüler oluşturmaktadır
2750 metre rakıma sahip olup etrafı dağlarla çevrilidir. Doğal güzelliklerinin yanında çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapması nedeniyle tarihi ve kültürel bakımdan da oldukça zengin bir bölgedir. Üzerinde bulunduğu Uğurludağ'ın Ardahan ve Göle'den de görülebilmesi bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadır. Geniş ve taşsız bir arazi yapısına sahip olan yayla yaz ve kış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Valiliğimiz tarafından hazırlanan "Yalnızçam Uğurludağ Kış Sporları ve Yayla Turizm Merkezi" projesinin uygulamaya geçilmesi halinde Yalnızçam yaylası bölgenin önemli kayak merkezlerinden biri olmaya adaydır. Ardahan-Yalnızçam-Ardanuç yolu ulaşım imkanlarını kolaylaştırmıştır.
Göle Okçuoğlu Yaylası
Göle İlçemizde Köroğlu Dağının eteklerinde yer almaktadır. Okçuoğlu Göle Okçuoğlu Yaylasında otlayan atlarYaylası Ekim-Mayıs ayları arasında bol yağış alması ve dağın tepesinin ağaçtan yoksun bulunması nedeniyle kayak pisti yapımına uygundur. Yaylada yaşayan çeşitli yabani hayvanlar buranın diğer bir doğal güzelliğidir. Bu özelliği nedeniyle av turizmi açısından da önemli bir potansiyele sahiptir
Akçakale Adası :
Çıldır gölü içerisinde yer alan Akçakale adası 1. derecede sit alanıdır. Tarih boyunca bir çok uygarlığın yerleşime sahne olması nedeniyle üzerinde birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır. İlkbahar ayının gelmesi ile birlikte çeşitli kuş türlerine de ev sahipliği yapan ada, bu kuşların yavrularının çıkması ile güzel görüntüler oluşturmaktadır
Tarihi kaynaklardan geçmişte Ardahan ve çevresinde çok sayıda caminin varlığı bilinmektedir. Bu kaynaklarda sadece Çıldır ve çevresinde XIX. yüzyıldan itibaren 240 cami (sancak sınırları içinde 240 cami) bulunduğu ifade edilmektedir. Ancak bugün Çıldır'da çok az cami örneği kalmış, bir çoğunun bugün taşına bile rastlanmamaktadır. Ardahan ve çevresinden ise sadece birkaç örnek günümüze gelebilmiştir.
XIX. yüzyılda, kaynaklara göre Çıldır Sancağı sınırları içinde 240 cami ve mescit, l medrese, l Rüşdiye, Türkler için 49, Hıristiyanlar için ise 13 ilkokul ve 15 kilise, ayrıca 5 hamam, 9 han ve 564 işyeri bulunmaktaydı. Ancak Çıldır ve çevresinde adı gecen 15 kiliseden 11'inin ayakta olmasına rağmen, 240 camiden birinin bile yerini tespit etmek mümkün değildir. Bunların ortadan kalkmasının tek sebebi 1828, 1855 ve 1877-1878 Osmanlı - Rus savaşları ile, 1915 - 1920 yılları arasında bölgede meydana gelen Ermeni mezalimidir.
MERKEZ MEVLİD EFENDİ CAMİİ
Ardahan şehir merkezinde Halil Efendi Mahallesi'nde, kalenin yaklaşık 150-200 m. doğusunda yer almaktadır. Giriş kapısında bulunan kitabeye göre, ilk yapının 1701 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu caminin, yakın tarihlerde gövde duvarlarının yandan yukarısı ve üst örtüsü yenilenmiştir. İç mekanın yakın tarihlerde yapılan onarım ve eklemelerle orijinal özelliği tamamıyla bozulmuş durumdadır. Yapının kuzeybatı köşesinde yer alan kübik kaide üzerine silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare, camiye son onarımlar esnasında ilave edilmiştir. Cami avlusunda Arap (Yanık) Camii'nden getirildiği ifade edilen kitabeli bir çeşme taşı bulunmaktadır. Bu taş üzerindeki kitabede 1288 H./1871 m:, tarihi ile birlikte "Uçmalı (?) Zade Hacı Halil Ağa Hayratı" ibareleri bulunmaktadır.
ARAP (YANIK) CAMİÎ
Ardahan şehir merkezinde, Halil Efendi Mahallesinde, kalenin yaklaşık 150-200 m. kuzeybatısında bulunan camidir. Yörede, 1915 yılından itibaren batılı devletlerin de yardım ve katkısıyla Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlara kadar, cami ayaktaydı. 1915'te başlayan bu mezalim sırasında cami, içerisinde namaz kılan Müslüman cemaatle birlikte yakılmıştır. Bu tarihlere kadar Arap Camii olarak bilinen yapının, tahrip edilmesiyle günümüze kadar temel seviyesinde kaldığı bilinmektedir. Bugün bütün özelliğini yitirmiş olan caminin bir kısmı park olarak değerlendirilmekte ve halk arasında Yanık Cami olarak anılmaktadır.
MÜDERRİS İBRAHİM EFENDİ CAMİİ
Ardahan il merkezinde Halil Efendi mahallesinde, kalenin yaklaşık 100 m. kadar kuzeybatısında bulunmaktadır. Giriş kapısı kemer köşeliğinde yer alan ve "Amele Osman sene 1185" ibarelerinin geçtiği usta kitabesinden, caminin 1711 yılında yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Cami toplam 7 mazgaldan ışık almaktadır. Batı duvarında ve güneybatı köşede yer alan mazgal pencere altındaki panoda "14 Ramazan 1315" (1897) tarihi boya ile ve Osmanlıca olarak yazılmıştır. Bu tarih, caminin 1897'de onarım geçirdiğini ve sıvandığını göstermektedir. Aynı panonun kuzeyinde yer alan bir başka panoda ise okunamayacak derecede silinmiş bir Osmanlıca kitabe bulunmaktadır. Camiyi aydınlatan mazgal pencereler, Doğu Anadolu'da birçok taş yapıda görüldüğü gibi dışarıdan içe doğru genişleyerek içerinin daha fazla aydınlatılmasına ve içerdeki ısı kaybının azaltılmasına uygun bir tarzda inşa edilmiştir.
Yapı, Dedeşen Köyü Camii'nden sonra, yöredeki sağlam kalmış ikinci en eski tarihi cami olma özelliğini taşımaktadır. Ancak bugün özel mülkiyet elinde bulunan ve samanlık olarak kullanılan bu yapının, bakımsız ve mezbelelik durumdan kurtarılarak kısa zamanda restorasyonunun yapılması ve işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir.
DERVİŞ BEY CAMİÎ
Ardahan şehir merkezinde, kalenin güneybatısında ve Alabalık Deresi yakınında bulunmaktadır. Giriş kapısı kemerinin sağındaki kitabede, "Lâ şerefe a'la mine'l-İslâm" (İslâm'dan şereflisi yoktur) ibaresi, solundaki kitabede ise "Hüvel hallakü'l-bâki" (baki olan Allah'tır) ibaresi ve "sene 1285" tarihi yer almaktadır. Bu kitabeden caminin, 1285 H./l868 M. tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Kare planlı ve ahşap tavanlı olarak inşa edilmiş caminin, ön tarafına sonradan iki katlı bir giriş bölümü eklenmiştir. İbadet mekanının Kuzey yönünde ikisi serbest, ikisi duvara bağımlı dört sütunla taşınan bir mahfil bulunmaktadır. Mahfile çıkış, doğu yönünde yer alan duvara bitişik bir merdivenle sağlanmaktadır. Ahşap minber, devrinin özelliklerini göstermekte, oldukça abartılı ahşap süslemeli bir taç kısmına sahiptir. Cami 8 pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin malzeme bakımından tamamıyla düzgün kesme taştan inşa edildiği görülmektedir.