Tarihçesi :

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Tarihçesi :
Oğuzeli halkı Oğuz boyundandır. Türkiye ve Türkiye dışındaki Oğuzlar’a Türkmenler de denir. Oğuz’un kelime anlamı “ok” ve çokluk eki olan “z” nin birleşmesinden “ok-uz” “oğuz” anlamında olduğu yaygındır. Oğuz adına ilk defa Yenisey kitabelerinde rastlanmıştır. Oğuzların merkezi Ötüken’dir. Oğuz bir Türk boyudur. Yabgu Devleti zamanında Oğuzlar, Üçok ve Bozok diye iki kısma ayrılmışlardı Oğuzlar’ın 12’si Bozoklar, 12’si ise Üçoklar olmak üzere toplam 24 boydur.
Bozoklar; Kayı, Bayat, Alkaevli, Karaevli, Yazır, Dodurga, Döğer, Yaparlu, Afşar, Begdili, Kızık, Kargın;

Üçoklar ise; Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepnî, Salur, Eymur, Ala Yundlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva, Kınık boylarına ayrılmışlardı.

Bugün Türkiye’de yirmi dört Oğuz boyuna ait işaret ve yer adlarına çok rastlanmaktadır. Onuncu asrın sonlarında İslâm dînini kabul ederek iyice güçlenen Oğuzlar, komşuları Peçenekler ve Hazarlar ile savaşlar yaparak onları yendiler. Fakat 11. yüzyılın ortalarında, Oğuzların İslâm dînini kabul etmemiş olan bir kısmı, Kıpçaklar'ın baskısıyla yurtlarını terk ederek Karadeniz’in kuzeyinden Tuna boylarına, oradan da Balkanlara indiler. İslâm dînine girmedikleri için etraflarını saran Hıristiyan devletlerin baskısıyla kısa zamanda benliklerini kaybederek, örf, an’ane ve geleneklerini unuttular. Eriyip, yok oldular. Geri kalanları da Bizans hizmetine girdiler. 1071’de yapılan Malazgirt Meydan Muharebesi'ne Bizanslıların yanında katıldılar. Fakat çok geçmeden Selçuklular tarafına geçtiler. Bu nedenle Sultan Alparslan 20.000 kişilik orduyla 200.0000 kişilik Bizans ordusunu bozguna uğrattı.

İslam dinine girmeyerek Karadenizin kuzeyinden Avrupa’ya giden Türkler içinde örf ve adetlerini muhafaza eden, halen Oğuzeli türkçesi konuşan Oğuz boyu ise bugünkü Moldava devleti içinde 200 bin nüfuslu Gagavuz ve Gökoğuz diye de bilinen Oğuzlardır.

Selçuklu Devletinin kurulmasında esas rolü oynayan Oğuzlar ve diğer Oğuz boyları. Büyük Selçuklu, Türkiye Selçukluları, Akkoyunlular, Salgurlular, Artukoğulları, Karamanoğulları, Ramazanoğulları, Dulkadiroğulları ve Osmanlı devletlerini kurarak İslâm dîninin yayılmasına hizmet ettiler. Bugün Türkiye, Âzerbaycan, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Moldova (Gökoğuz özrek bölgesi) Afganistan, Irak ve Suriye ve birçok bölgede yaşayan Türkler, Oğuzların neslindendir.

16. yüzyıla ilişkin defter-i hakani ve şer”i mahkeme sicillerinde Oğuzeli “kızılhisar-ı tahtani” diye geçmektedir, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi üzerine Oğuzeli Omsalı sınırları içine girmiştir. Mısırlı İbrahim Paşa devrine kadar önemli olaylar olmamıştır ancak 17. yüzyıl başlarındaki yoğun Türkmen göçlerinin iskanı sırasında ve bunu izleyen yıllarda yabancı göçebe oymakların baskınlarına, soygunculuklarına uğramıştır.

Gaziantep ve yakın köyler halkının Orul’da Mısırlı İbrahim Paşa ordularına karşı koymaya çalışmaları ve yenilmeleri üzerine bu bölgedeki Oğuzeli’de istila ordusundan hasar ve zarar görmüştür.

16. ve bunu izleyen asırlardan kalma belgelerden Gaziantep sancak beyliğinin en çok evi bulunan ve en gerekli yeri olarak Büyükkızılhisar köyünün olduğu anlaşılmaktadır

Oğuzeli’nin 2 km yakınında bulunan Hacar köyündeki höyüğün ise Etiler zamanından kaldığı anlaşılmaktadır.

Oğuzeli’nin ilk yerleşim yeri Abaas Hüyüğü adıyla bilinen hüyüğün önünde billur gibi çağlayan sacır ve höyüğün iki böğründe ışıl ışıl çağlayan iki güzel pınar, yanlarını çeviren zümrüt gibi yeşilliklerin çizdiği bir tablonun ortasında geçmişin şirin bir yerleşme alanıdır. Şu anda bu noktada yerleşim yoktur. Harabe kalıntıları vardır.

17. yüzyılda ise öksüz pınar diye bilinen yere göç edilerek yeni yerleşim yeri kurulmuştur o nedenle de Oğuzeli”nin ilk mahallesi “subaşı” diye bilinmektedir.

Oğuzeli’nde hüküm süren devlet ve beyliklerden bilinenler; Hititler, Asurlular, M.Ö. 7.yüzyılda Medler, M.Ö.550’de Persler, M.Ö.331’de Makedonlar, M.S.4 yüzyıla kadar Romalılar, Sasaniler ve tekrar Romalılar, Bizanslılar, Hulafai Raşidin, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Artukoğulları, Atabeğler, Fatimiler, Eyyübiler, Dulkadiroğulları, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’dir.

- Orhun hitabesi
Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin.. İlk Türk tarihi.. Taşlar üzerine yazılmış tarih.. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması.. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri.. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası.. Türk askerî dehasının, Türk askerlik sanatının esasları.. Türk gururunun ilâhî yüksekliği.. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği.. Türk içtimaî hayatının ulvî tablosu.. Türk edebiyatının ilk şaheseri.. Türk hitabet sanatının erişilmez bir şaheseridir Orhun abidesi.

Biz de hitabeye uygun olarak beni seçen milletime hesap vermek için bu yıllığı çıkartma gereği duydum.

Abideyi diktiren Bilge kağan yazıtın bir bölümünde diyorki;

“Ey Türk, Oğuz beyleri, kavmi, işitin yukarıda gök basmasa, asağıda yer delinmese Türk milletinin ülkesini, töresini kim bozar. “

Bu ifadeyi okuyunca ilçemizin töresinin bozulmadığını, hitabeye uygun orjinal bir yer olduğunu, hitabedeki ”ey oğuzbeyi” ibaresinin başta Oğuzeli idarecisini kastettiğini rahatça anlıyoruz.

Coğrafi konumu :
Oğuzeli ilçesi; Gaziantep’in güneydoğusunda 450 km2 alanlı bir hudut ilçesidir. İl merkezine 18 km. uzaklıkta olup, güneyinde Suriye ve Kilis’in Elbeyli ilçesi, doğusunda Nizip ve Karkamış ilçeleri ve batısında ise Kilis ili yer alır. Alleben deresinin uzantısından oluşan Sacur suyu ilçeyi baştan sona sulayarak geçer. İlçenin doğu ve kuzey yöreleri yer yer zeytin ve fıstık ağaçlarıyla kaplıdır. İlçede, yaz ayları kurak ve sıcak, kışları ise yağmurlu ve ılık iklim sürmektedir

Ekonomik durumu :
İlçede sanayi kıpırdanış halinde olup, içinde 64 iş yeri ve sosyal tesisler bulunan Organize Sanayi Sitesi faaliyet göstermektedir. Asım Bey Süt Ürünleri İşletmesi üretimine devam ederken kağıt fabrikası kuruluş aşamasında olup Beşler Et Entegre Tesisleri de faaliyetine devam etmektedir. Ayrıca ilçe merkezinde 4 adet fabrika, zeytin yağı üretimi yapmaktadır. İlçede halkın büyük bir bölümü tarımla uğraşmaktadır. Ticaretle uğraşanlar ise Barak Caddesi üzerindeki küçük dükkanlarda ticari faaliyetlerini devam ettirmektedirler. Tarıma elverişli olan arazilerin büyük bir bölümünde susuz şartlarda zeytincilik, fıstıkçılık, bağcılık, hut ve bakliyatçılıkla uğraşılmaktadır. Sulu tarımın yapıldığı yerlerde ise bol miktarda nar üretimi yapılmaktadır
 
Üst Alt