Ramazan Dua Ayı

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Dua Ayı Ramazan

Dua her zaman mü`minin dayanıp güveneceği bir esastır Hayatının her safhasında duaya sarılıp İlahi rahmete iltica etmek, mü`mini diğer insanlardan ayıran belli başlı vasıflardan biridir Mü`min duayı hayatının her anına sindirmiştir Günde beş vakit kıldığı namazın manası "duâ"dır
Akşam yatarken, sabah kalkarken, yemek öncesinde ve sonrasında, evden çıkarken, dostuyla el sıkışırken, kısacası bütün hal ve hareketlerinde dua, mü`minin vazgeçilmez bir alışkanlığı halindedir Bu alışkanlık, kaynağını Resulullahın sünnetinde bulur Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam her halinde ve hareketinde dua eder, mü`minlerin de dua etmesini emrederdi Çünkü dua onu Rabbine yakınlaştıran bir vasıtadır.

Duayı bir esas olarak benimseyen mü`min nimet ve bolluk anlarında Rabbini hatırlayıp şükran hisleriyle dolduğu ve bunu hamdleriyle dile getirdiği gibi, darlık ve sıkıntı zamanlarında da Rabbine sığınıp sadece Ondan yardım ister Çünkü dua kulluğun değişmez bir vasfı ve ayrılmaz bir parçasıdır
Cenab-ı Hak da mü`min kullarının her zaman Kendisine dua etmesini istemektedir:
"Ey Habibim, kullarım Beni sana sorarlarsa haber ver kî: İşte Ben muhakkak yakınımdır Onlardan biri dua edince, muhakkak duasına icabet ederim O halde onlar da Benim davetime itaatle icabet ve Bana imanda devam etsinler Ta ki, doğru yola ulaşmış olsunlar"1
Bu, her zaman için böyledir Ama bazı vakitler vardır ki, o vakitlerde yapılan dualar diğer zamanlarda yapılanlara nisbetle kabule daha yakındır Bu mübarek vakitler arasında seher vakitleri, Cuma günlerinin belli bir saati, kandil geceleri ve bilhassa Kadir Gecesi, Ramazan`lar ilk sırada yer alır Çok sayıdaki hadis-i şeriflerde bununla alakalı sayısız müjdeler vardır.

Bunlara göre, böyle vakitlerde İlahi rahmet coşmakta, hem de mü`min duanın makbuliyeti için gerekli olan ihlas ve hakiki kulluk tavrını gereken şekilde yaşayarak Cenab-ı Hak nezdinde makbul bir kul haline gelmektedir
Hadis-i şerifte bu manaya dikkat çekilir ve mü`minler duaya teşvik edilirler:
"Ramazan`ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tevbe eden yok mu? ALLAH tevbesini kabul buyursun Dua eden yok mu? Cevap verilsin Kendisi için bir şey isteyen yok mu? isteği hemen karşılansın"2
Bir hadis-i şeriflerinde oruçluyu, duası reddedilmeyecek üç kişi arasında zikreden Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
"Üç kişinin duası geri çevrilmez: Adaletle hükmeden hakimin, iftar edinceye kadar oruçlunun ve mazlumun "3
İslâm`ın diğer meselelerinde olduğu gibi, bu hususta da en güzel örnekleri kendi mübarek hayatlarında yaşayan Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan ayında her türlü ibadet ve dualarını fazlalaştırırlardı Ayrıca etrafındaki mü`minlere de ikram ve hasenatta bulunmak suretiyle onların da bol bol dua etmelerine vesile olurlardı.

Baştan sona İlahi rahmet tecellilerine sahne olan Ramazan`da iftar vakitlerinin ayrı bir feyzi ve kıymeti vardır Bu müstesna vaktin dualar açısından taşıdığı ehemmiyeti Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle ifade buyururlar:
"Oruçlunun iftar vaktindeki duası reddedilmez"4
Abdullah bin Ömer`in (ra) rivayetine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam, iftar vakitlerinde şu duayı sık sık tekrar ederlerdi:
"Ya Rabbi, her şeyi kuşatan rahmetinin hakkı için beni af ve mağfiret eyle"5
Hatasızlığı ve günahlardan korunmuş olmasıyla bilinen Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselamın bu duasında, ümmetine bir irşad ve örnek gösterme manası vardır.

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu şekilde dua etmek suretiyle, mü`minlere iftar vakitlerinin feyiz ve bereketinden istifade etmenin en güzel yollarından birini göstermiş ve iftar vaktinin istiğfarla değerlendirilmesinin ehemmiyetine dikkat çekmiş olmaktadır
İşte böyle iftarlarda ve seher vakitlerinde dergah-ı İlahiye gönderilen ihlaslı dua ve istiğfarlar sayesindedir ki, mü`minler Ramazan ayının sonunda günahlarından arınmış, ter temiz bir ruh ve maneviyata sahip olmaktadırlar
Bu bakımdan, şuurlu bir mü`min, içinde yüzdüğü bu eşsiz fırsatlar denizinden azami derecede istifade etmeye çalışır Tevbelerin en ziyade kabul edilip günahların en fazla affolunduğu ve dileklerin en yüksek nisbette kabul edildiği bu mübarek ayda her vesile ile Cenab-ı Hakka iltica eder
Rahmet deryasının taştığı Ramazan ayı boyunca en güzel duaları okur; salavat ve münacatları fırsat buldukça tekrar eder; Kur`ân`dan ve hadislerden alınan kıymetli dualara yapışarak ALLAH`a biraz daha yakınlaşmaya çalışır

1- Bakara Suresi, 186
2- Müsned, 4:22
3- İbni Mâce, Siyam:,48
4- Tirmizi,Daavat,129
5- İbni Mâce, Sıyam,48
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Dua ayı Ramazan
Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

“Her oruç tutan kulun iftar vaktinde kabul olunacak bir duası vardır. Duasının karşılığı mükâfat olarak ya dünyada verilir veya âhirette ebedî bir surette ihsan edilir.” (Kenzü’l-Ummal, 3:328)

Ramazan dua ayıdır. Mübarek gecelerde, üç aylarda, bilhassa Ramazan’da edilen dualar kabule yakın dualardır.

İftar saati ise kulun Allah’a yaklaştığı, Onun emrini yerine getirmenin sevincini yaşadığı bir zaman dilimidir.

Mü’min oruç tutarak hata ve kusurlardan temizlenmiş, bütün kalbiyle Yaratıcısına bağlanmıştır. İşte bu anda kul elini açıp, Rabbine yalvarırsa eli boş dönmeyecektir.

Arzularına ya aynen dünyada kavuşacak, mükâfatını peşin görecek veya daha güzel bir surette âhiretine ve ebedî hayatına bir nur olarak gönderecektir.

Çünkü Cenab-ı Hak, kulunun ihtiyacını daha iyi bilir; hakkında nasıl hayırlıysa, duasını ona göre kabul eder.

Zikir ayı Ramazan
Hz. Ömer Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ek-rem Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Ramazan günlerinde zikirle meşgul olanlar mağfiret edilir, o günlerde Allah’tan dilekte bulunanlar da eli boş dönmezler.” (Kenzü’l-Ummâl, 8:464)

Ramazan, zikir ve duanın bol edildiği bir mevsimdir. Ramazan boyu oruç tutan mü’minler, gecelerini ve gündüzlerini zikirle geçirirler. Hem hal ve hareketleriyle, hem de ağız ve dilleriyle Allah’ı anarlar, kalp ve ruhlarını dinlendirirler.

Bu arada hem dünyaya ait ihtiyaçlarını, hem de âhirete ait beklentilerini istemek için Rablerine ellerini ve gönüllerini açarlar. Bilirler ki, bu ay dileklerin kabul olunduğu, ihtiyaçların karşılandığı, beklentilerin cevaplandığı nurlu bir aydır.

Bu arada zikrin değişik ve çeşitli şekillerini farklı zaman ve mekanlarda arttırmaya çalışırlar.

İbni Ömer Radiyallâhu Anhümânın rivayet ettiği şu hadis-i şerifte Resul-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi Vesellem zikrin çeşitlerini ifade ederler:

“Kim Ramazan ayında sessizlik ve sükunet içinde bir gün oruç tutarsa, tekbir getirir, kelime-i tevhit okur, Allah’a hamd eder, helali helal, haramı da haram bilirse, Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar.” (Kenzü’l-Ummâl, 8:482)

Bu ayda oruçla melekleşen bir mü’min, meleklerin dillerinden düşürmedikleri tekbirleri, kelime-i tevhitleri, hamd ve salavatları, tesbih ve istiğfarları tekrarlayarak hem manevî kir olan günahlarından temizlenirler, hem de Allah’ın rızasını elde etmeye çalışırlar.

Alıntıdır...
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Bütün müslüman kardeşlerimizin ve islamiforumlar.net ailesinin Ramazan ayı mübarek olsun, Allah c.c ibadetlerimizde kolaylık ve şevk nasip etsin.
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
Ey şehri Ramazan! sen ne mübareksin!

Sen geldin ya!

Ruhumun derinliklerinde yeni filizler yeşerdi,

Gözlerim içimdeki pişmanlık aynı zamanda Rabbimin Rahman sıfatıyla ıslandı!

Ellerim semaya yükseldi, içimde ürkek bir kuş var gibi çırpınan kalbimin atışları!

Başım secdedeyken;
Allahım benim karşımda, yanımda, yüreğimde her yerde onu hissedişim, "kulu
m ben seninleyim" deyişi geldi aklıma!

Ağlayışlarım, yakarışlarım, ümitlerim, hayallerim her hücremde ALLAH diyesim geliyor!


Rabbim; bu mübarek ayın feyzini eksik etme bedenimizden, ruhumuzdan, yaşantımızdan!.. Amin...
 
Üst Alt