- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 1,199
- Tepkime puanı
- 16
O'NDAN GELENE RÂZIYIZ!
Abdullah-ı Dehlevînin mübârek vücûtlarında birkaç tane hastalık vardı.
Bu hastalıklar sebebiyle namazlarını özürlü kılardı.
Bunu bilen dostlarından biri dayanamayıp;
Efendim! Herkes hastalıktan kurtulmak için sizden duâ istiyor.
Cenâb-ı Hak da duâlarınızı reddetmiyor.
Her gelen, şifâya kavuşarak huzûrunuzdan ayrılıyor.
Hâlbuki sizdeki hastalıkları biliyoruz.
Duâ buyurup da bu dertlerden kurtulsanız olmaz mı? diye sordu.
O da;
Onlar hastalıktan kurtulmak için duâ istiyorlar.
Biz ise, Allahü teâlânın verdiği bu dert ve belâlardan, O gönderdiği için râzıyız.
Dert ve belâlar, kemend-i mahbûb olduğundan Allahü teâlâ, bu dertleri sevdiği kullarından dilediklerine verir.
Bu sebeple dertlerin bizden gitmesini değil, gönderilmesini isteriz. buyurdu.
O, insanların sıkıntılardan kurtulmalarına yardımcı olurdu.
Abdullah-ı Dehlevînin mübârek vücûtlarında birkaç tane hastalık vardı.
Bu hastalıklar sebebiyle namazlarını özürlü kılardı.
Bunu bilen dostlarından biri dayanamayıp;
Efendim! Herkes hastalıktan kurtulmak için sizden duâ istiyor.
Cenâb-ı Hak da duâlarınızı reddetmiyor.
Her gelen, şifâya kavuşarak huzûrunuzdan ayrılıyor.
Hâlbuki sizdeki hastalıkları biliyoruz.
Duâ buyurup da bu dertlerden kurtulsanız olmaz mı? diye sordu.
O da;
Onlar hastalıktan kurtulmak için duâ istiyorlar.
Biz ise, Allahü teâlânın verdiği bu dert ve belâlardan, O gönderdiği için râzıyız.
Dert ve belâlar, kemend-i mahbûb olduğundan Allahü teâlâ, bu dertleri sevdiği kullarından dilediklerine verir.
Bu sebeple dertlerin bizden gitmesini değil, gönderilmesini isteriz. buyurdu.
O, insanların sıkıntılardan kurtulmalarına yardımcı olurdu.