Kutub-i Sitte Hadis-i Şerifleri - 4301 - 4400

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
4301 - Amir Ibnu Sa'd radiyallahu anh anlatiyor: "Bir dugun sirasinda Karaza Ibnu Ka'b ve Ebu Mes'ud el-Ensari'nin yanina girdim, bir kisim cariyeler sarki soyluyorlardi. Dayanamayip:
"Sizler, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Bedir Ashabindan olun da yaninizda su is yapilsin olacak sey degil!" dedim. Bunun uzerine onlar:
"Otur, dilersen bizimle dinle, dilersen git, Bize dugunde eglenme ruhsati verildi!" dediler."
Nesai, Nikah 80, (6, 135).
4302 - Muhammed Ibnu'l-Munkedir rahimehullah anlatiyor: "Bana ulastigina gore, Allah Teala Hazretleri Kiyamet gunu soyle seslenecektir:
"Kulaklarini eglence ve seytan calgisindan uzak tutanlar neredeler? Onlari misk bahcelerine dahil edin!"
Sonra Melaike aleyhissalatu vesselam'a seslenecek: "Onlara benim takdirlerimi duyurun ve haber verin ki, kendilerine artik ne korku var, ne de uzuntu!"
(Rezin ilavesidir.)
GADR (VEFASIZLIK)
4303 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gunu, Allah, oncekileri ve sonrakileri birlestirip topladigi zaman her vefasiz icin, onu tanitan bir bayrak dikilir ve: "Bu falan (oglu falanin) vefasizligidir" denilir."
Buhari, Edeb, 99, Cizye 22, Hiyel 9, Fiten 21; Muslim, Cihad 10, (1735); Ebu Davud; Cihad 162, (2756); Tirmizi, Siyer 28, (1581).
4304 - Muslim'in el-Hudri'den nakline gore, Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle demistir:
"Her zalimin arkasinda bir bayragi vardir, zulmu olcusunde bu bayrak yukseltilir. Haberiniz olsun, amme hizmetlerini uzerine alandan daha buyuk vefasiz yoktur."
Muslim, Cihad 15, (1738).
HZ. IBRAHIM ALEYHISSELAM VE OGLU
4305 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam gelip:
"Ey Hayru'l-Beriyye (yaratilmislarin en hayirlisi)" diye hitabetmisti. Aleyhissalatu vesselam hemen mudahale etti:
"Bu soyledigin Ibrahim aleyhisselam(in vasfi)dir."
Muslim, Fedail 150, (2369); Tirmizi, Tefsir, Lem Yekun suresi, (2349); Ebu Davud, Sunnet 14, (4672).
4306 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kerim Ibnu Kerim Ibni Kerim Ibni Kerim: Yusuf Ibnu Yakup Ibni Ishak Ibni Ibrahim'dir."
Buhari, Enbiya 19, Tefsir, Yusuf 1.
HZ. MUSA ALEYHISSELAM
4307 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Muslumanlardan biri ile yahudilerden biri aralarinda munakasa edip kufurlestiler. Musluman oburune:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'i alemler uzerine seckin kilan Zat-i Zulcelal'e kasem olsun!" diye yemin etti. Yahudi de: "Musa aleyhisselam'i alemler uzerine seckin kilan Zat-i Zulcelal'e kasem olsun!" diye yemin etti. Derken, o boyle der demez, musluman elini kaldirip yahudi'ye bir tokat vurdu. Yahudi de dogruca Aleyhissalatu vesselam'a gidip hadiseyi haber verdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Beni Hz. Musa'ya ustun kilmayin! Cunku insanlar hep bayilacaklar. Ilk kalkan ben olacagim. Ben ayilinca Hz. Musa'yi Ars'in bir ucundan tutmus gorecegim. Bilemiyorum. O, bayip hemen ayilanlardan midir, yoksa Allah'in istisna ettiklerinden midir?" buyurdu."
Buhari, Husumat 1, Enbiya 34, 35, Rikak 43, Tevhid 31; Muslim, Fezail 160, (2373); Ebu Davud, sunnet 14, (4671); Tirmizi, Tefsir, Zumer, (3240).
YUNUS ALEYHISSELAM
4308 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir kulun: "Benim, Yunus Ibnu Metta'dan hayirli oldugumu" soylemesi uygun olmaz. Onun nesebi de babasinadir."
Buhari, Enbiya 35, Tefsir, Nisa 26, Tefsir, En'am 4, Tefsir, Saffat 1; Muslim, Fezail 166, (2376); Ebu Davud, Sunnet 14, (4669, 4670).
Bazi alimler demistir ki: "Rivayette gecen "Onun nesebi babasinadir" cumlesi, Ebu Hureyre'nin kelamidir, bir derctir. Zira bu hadisteki Yunus Ibnu Metta babasina degil, annesine nisbettir. Biylece ravi "Onun nesebi..." sozuyle, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Hz. Yunus'u annesine degil, babasina nisbet ettigini beyan etmistir."
HZ. DAVUD ALEYHISSELAM
4309 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Davud aleyhissalam'a okumak (Kur'an) kolaylastirilmisti. Boylece, hayvaninin egerlenmesini emreder, egerlenmezden once (bastan sona Kur'an-i) okurdu. O, kendi el emegiyle kazandigindan baska bir sey de yemezdi."
Buhari, Enbiya 37; Buyu' 15, Tefsir, Beni Israil 5.
HZ. SULEYMAN ALEYHISSELAM
4310 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Iki kadin vardi. Bunlarin beraberlerinde iki de cocuklari vardi. Bir kurt gelerek bu cocuklardan birini kapip kacirdi. Kadin, arkadasina:
"Kurt senin cocugunu kacirdi!" dedi. Digeri ise:
"Hayir, senin cocugunu alip gitti!" dedi.
Bunlar (ihtilafa dustuler) Hz. Davud aleyhisselam'a dava actilar. Hz. Davud, buyuk kadin lehine hukmetti. Kucuk, hukme razi olmayinca, davayi Hz. Suleyman'a goturduler. Hz. Suleyman aleyhisselam:
"Bir bicak getirin, cocugu ikiye boleyim, size birer parca vereyim!" diye hukmetti. Kucuk kadin:
"Boyle yapma! Allah'in rahmetine mazhar ol! Cocuk onundur!" dedi. Hz. Suleyman bu cevap uzerine cocugun kucuk kadina ait olduguna hukmetti."
Buhari, Feraiz 30, Enbiya 40 (muallak olarak): Muslim, Akdiye 20, (1720); Nesai, Kudat 14, (8, 235).
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hz. Suleyman Beytu'l-makdis'i bina ettigi zaman, Allah'tan kendisine uc imtiyaz vermesini istedi:
- Ilahi hukme musadif olacak (uygun dusecek) hukum (verme kapasitesi) taleb etti; bu ona verildi.
- Kendisinden sonra kimseye verilmeyecek bir saltanat taleb etti; bu da ona verildi.
- Mescidin insaatini bitirdikten sonra, bu mescide sirf namaz kilmak icin gelenlerin, oradan cikarken, annelerinden dogduklari gundeki gibi butun gunahlari affedilmis olarak cikmalarini yalvardi; bu duasi da kabul edildi."
Nesai, Mesacid 6, (2, 34); Ibnu Mace, Ikametu's-Salat 196, (1408).
EYYUB ALEYHISSELAM
4311 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Eyyub aleyhisselam uryan (ciplak) vaziyette yikanirken uzerine altindan bir yigin cekirge dustu. Eyyub aleyhisselam hemen onu elbisesine avuc avuc koymaya basladi. Bunun uzerine Rabbi ona nida etti:
"Ey Eyyub, ben seni bu gordugun (dunyaliktan) mustagni kilmadim mi?" Eyup aleyhisselam:
"Evet! Ey Rabbim! Velakin senin bereketine karsi istigna yok!" diye mukabele etti."
Buhari, Gusl 20, Enbiya 20, Tevhid 35; Nesai, Gusl 7, (1, 200-201).
HZ. ISA ALEYHISSELAM
4312 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ademoglundan dogdugu vakit, seytanin durtup de aglatmadigi kimse yoktur. Bundan sadece Meryem oglu Isa harictir."
Buhari, Enbiya 44, Bed'u'l-Halk 11, Tefsir, Al-i Imran 2; Muslim, Fezail 147, (2366).
4313 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben, dunyada da ahirette de Meryem'in ogluna insanlarin en yakiniyim. Benimle onun arasinda baska bir peygamber yok. Peygamberler anneleri ayri, babalari bir kardestirler, dinleri de birdir."
Buhari, Enbiya 44; Muslim, Fezail 145, (2365); Ebu Davud, Sunnet 14, (4675).
HIZIR ALEYHISSELAM
4314 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Hizir'in Hizir diye isimlenmesi suradan gelir. O, kupkuru beyazlamis ot destesinin uzerine oturmustu. Deste, altinda derhal yeserdi."
Buhari, Enbiya 27; Tirmizi, Tefsir, Kehf (3150).
PEYGAMBERLER ARASINDA TAHYIR
4315 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular:
"Peygamberlerden birini digerine ustun kilmayin."
Ebu Davud, Sunnet 14, (4668).
RESULULLAH'IN FAZILETVE MENKIBELERI
4316 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Insanlar (Kiyamet gunu) diriltilecekleri zaman yerden ilk cikacak olan benim. Onlar (huzur-u ilahiye) geldiklerinde (onlar adina) hatipleri ben olacagim. (Allah'in rahmetinden) umidlerini kestiklerinde (rahmet ve magfireti) onlara ben mujdeliyecegim. O gun Livau'l-hamd (sukur sancagi) benim elimde olacak. Ademoglunun Allah'a en kerim olani da benim. Bunda fahr yok!"
Tirmizi, Menakib 2, (3614).
4317 - Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gunu geldi mi, ben peygamberlerin imami, hatibi ve (onlar arasinda) sefaat (etmeye yetki) sahibi olacagim. Bunda ovunme yok."
Tirmizi, Menakib 3, (3617).
4318 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bana bes sey verilmistir ki, bunlar benden onceki peygamberlerden hicbirine verilmemistir.
- Her peygamber sadece kendi kavmine gonderilmistir. Ben ise kirmizilara (Acemlere) ve siyahlara (Araplara) da gonderildim.
- Bana ganimetler helal kilindi. Halbuki benden oncekilerden kimseye helal degildi.
- Yer bana tahar, pak ve mescid kilindi. Her kim namaz vaktine girerse, nerede olursa olsun namazini kilar.
- Ben, bir aylik mesafede olan dusmanimin icine dusen bir korku ile yardima mazhar oldum.
- Bana sefaat (etme yetkisi) verildi."
Buhari, Teyemmum 3, Salat 56, humus 8; Muslim, Mesacid 3, (521); Nesai, Gusl 26, (1, 210-211).
Nesai bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir:
"Ben, cevami'u'l-kelim (veciz sozlerle de gonderildim)."
4319 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlara karsi uc seyle faziletli (ustun) kilindik:
- Saflarimiz meleklerin saflari duzeninde kilindi.
- Arzin tamami bize mescid kilindi.
- Toprak bize, su bulamadigimiz zaman, tahur (temiz ve temizleyici) kilindi."
Muslim, Mesacid 4, (522).
4320 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her peygambere mutlaka insanlarin inanmakta olageldikleri seyler cinsinden bir mucize verilmistir. ama bana verilen (mucize) ise vahiydir ve bunu bana Allah vahyetmistir. Bu sebeple Kiyamet gunu, diger peygamberlere nazaran etbai en cok olan peygamberin ben olacagimi umid ediyorum."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 1, I'tisam 1; Muslim, Iman 239, (152).
4321 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ademoglu nesillerinin en temizinden suzule suzule gelerek icinde bulundugum nesilde ortaya ciktim."
Buhari, Menakib 23.
4322 - Yine Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benimle benden onceki diger peygamberlerin misali, su adamin misali gibidir: Adam mukemmel ve guzel bir ev yapmistir, sadece koselerinin birinde bir kerpic yeri bos kalmistir. Halk evi hayran hayran dolasmaya baslar ve (o eksikligi gorup): "Bu eksik kerpic konulmayacak mi?" der. Iste ben bu kerpicim, ben peygamberlerin sonuncusuyum."
Buhari, Menakib 18; Muslim, Fedail 21, (2286).
4323 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben kiyamet gunu cennetin kapisina gelip acilmasini isterim. Hazin (kapici melek): "Sen kimsin?" diye seslenir. Ben:
"Muhammed'im!" derim. Bunun uzerine:
"Sana aciyorum. Senden once kimseye acmamakla emrolundum!" diyecek!"
Muslim, Iman 333, (197).
4324 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) yatsi namazini kildi. Sonra namazdan cikinca elimden tuttu. Batha-i Mekke'ye kadar gidip orada beni oturttu. (Yere dairevi) bir hat cizip:
"Hattindan disari cikma! Sana bazi kimseler gelecek, sakin onlara bir sey soyleme. Zira onlar seninle konusacak degiller!" buyurdu. Sonra diledigi yere cekip gitti. Ben cizgimin icinde otururken bana bir grup insan geldi. Esmer rankleriyle sanki Hindulara benziyorlardi. (Pek uzun olan) saclari, vucutlarini oylesine ortmustu ki, ne bir avret yerlerini ne de bir elbiselerini goruyordum. Bana kadar geldiler, ancak cizgiyi gecmediler. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam(in gittigi yere) yuruduler.
Gecenin sonuna dogru Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben otururken yanima geldi ve cizgiden iceri girdi. Dizime dayanip yatti. Yatinca (agzindan) soludu. Ben oturuyordum. O da dizime dayanmis vaziyette boyle duruyorduk. Derken, uzerinde beyaz elbiseler olan bir grup adam geldi. Guzelliklerinin derecesini Allah bilebilir. Bana kadar yaklastilar. Bir kismi Aleyhissalatu vesselam'in bas tarafina, bir kismi da ayaklari tarafina oturdular. Sonra aralarinda konusarak:
"Biz simdiye kadar bu peygambere verilen gibisinin, bir baskasina verildigini hic gormedik. Bunun gozleri kapali, kalbi uyanik. Ona bir misal verin!" (dediler ve su temsili anlattilar):
"Bir efendi kosk yaptirmis, sonra bir ziyafet verip sofra kurmus, insanlari yiyip icmeye cagirmistir. Icabet edenler gelip yemeginden yiyip, suyundan icmistir. Icabet etmeyenleri de cezalandirmistir" dediler ve kalktilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam da kendine geldi ve:
"Sunlarin ne dediklerini isittim. Onlarin kim olduklarini biliyor musun?" dedi. ben: "Allah ve Resulu bilir!" dedim.
"Onlar meleklerdi!" buyurdu ve ilave etti:
"Onlarin getirdikleri temsilin manasini anladin mi?"
"Allah ve Resulu bilir!" dedim. Aleyhissalatu vesselam acikladi:
"Rahmen (olan Rabbimiz) cenneti kurdu. Kullarini ona davet etti. Kim davete icabet ederse cennete girer, kim de icabet etmezse onu cezalandirir."
Tirmizi, Emsal 1, (2865).
4325 - Abdullah Ibnu Hisam radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdik. O sirada, Aleyhissalatu vesselam, Omer radiyallahu anh'in elinden tutmustu. Hz. Omer:
"Ey Allah'in Resulu! Sen bana, nefsim haric herseyden daha sevgilisin!" dedi. Resulullah hemen su cevabi verdi:
"Hayir! Nefsimi elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin ederim, ben sana nefsinden de sevgili olmadikca (imanin eksiktir)!"
Hz. Omer radiyallahu anh: "Simdi, sen bana nefsimden de sevgilisin!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste simdi (kamil imana erdin) ey Omer!" buyurdular."
Buhari, Fedailu'l-Ashab 6, Isti'zan 27, Eyman 3.
4326 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Muhammed'in nefsi yed-i kudretinde bulunan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki, sizden birine, beni gormeyecegi bir gun gelecek ki, o gun beni beraberlerinde gormek, ona ehlinden ve malindan daha makbul olacak."
Resulullah'in bu sozunu, Ashab, kendilerine olumunu haber veriyor diye yorumladilar. Bunun uzerine, olumuyle kendisini kaybedince getirmis oldugu bereketleri musahede ettikleri muddetce duyacaklari, Aleyhissalatu vesselam'a kavusma temennisini kasdettigini bildirdi."
Muslim, Fezail 142, (2364).
4327 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretleri anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dendi. Sana peygamberlik ne zaman vacib oldu?
Soyle cevap verdi:
"Hz. Adem ruhla cesed arasinda iken!"
Tirmizi, Menakib 1, (3613).
4328 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden hic kimse yoktur ki ona, biri seytandan digeri melekten olmak uzere yanindan ayrilmayan "karin" tevkil edilmemis olsun!"
"Size de mi ey Allah'in Resulu!" denildi.
"Bana da!" buyurdular. Ancak, Allah ona karsi bana yardim etti de o musluman oldu. Artik o bana hayirdan baska bir sey emretmiyor!"
Muslim, Munafikun 69, (2814).
4329 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bana bir mu'min selam verdi mi, kendisine mukabele etmem icin Allah ruhumu bedenime iade eder. Ben de mutlaka selama mukabele ederim."
Ebu Davud, Menasik 100, (2041).
4330 - yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Medine'ye girdigi gun, sehirdeki her seyi aydinlik burudu, vefat ettigi gunde ise her sey karardi. Defin isinden ciktigimiz zaman hepimiz kalplerimizi (vahyin inkitai sebebiyle) uzuntulu bulduk."
Tirmizi, Menakib 3, (3622).
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
4331 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (Hz. Ibrahim'in duasi olan): "Ey Rabbim suphesiz ki o putlar insanlardan pek cogunu saptirmistir. Kim bana uyarsa muhakkak ki o bendendir. Kim de emirlerime karsi gelirse, suphesiz ki sen cok bagislayici, cok merhamet edicisin" (Ibrahim 36) mealindeki ayeti ile, Hz. Isa'nin duasi olan: "Eger onlara azab edersen onlar senin kullarindir. Eger onlari bagislarsan, elbette sen diledigini yapmaya kadirsin ve sen herseyi hikmetle yaparsin" (Maide 113) mealindeki ayeti tilavet buyurdu ve ellerini kaldirdi, soyle yalvardi: "Allahim! Ummetimi (magfiret et), ummetimi (magfiret et!)" ve agladi. Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cibril, Muhammed'e git! dedi. -Rabbin bildigi halde- niye agladigini sor!" diye emretti. Cebrail aleyhisselam, O'na gelip niye agladigini sordu. (Rabb Teala'ya donup Muhammed'in) ne soyledigini -O cok iyi bildigi halde- haber verdi. Bunun uzerine Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cebrail! Muhammed'e git ve ona soyle ki: "Biz seni ummetin hususunda razi edecegiz, asla kederlendirmeyecegiz."
Muslim, Iman 346, (202).

ASHABIN FAZILETLERININ MUCMEL ZIKRI

4332 - Imran Ibnu Huseyn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Insanlarin en hayirlilari benim asrimda yasayanlardir. Sonra bunlari takip edenlerdir, sonra da bunlari takip edenlerdir. Imran radiyallahu anh der ki: "Kendi asrini zikrettikten sonra iki asir mi, uc asir mi zikretti bilemiyorum." bu sonunculari takiben oyle insanlar gelir ki kendilerinden sahidlik istenmedigi halde sahidlikte bulunurlar, onlar ihanet icindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarinda sismanlik zuhur eder." Bir rivayette su ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."
Buhari, Sehadat 9, Fezailu'l-Ashab 1, Rikak 7, Eyman 27; Muslim, Fezailu's-Sahabe, 214, (2535); Tirmizi, Fiten 45, (2222), Sehadat 4, (2303); Ebu Davud, Sunnet 10, (4657); Nesai, Eyman 29, (7, 17, 18).

4333 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Beni goren veya beni goreni goren bir muslumana ates degmeyecektir."
Tirmizi, Menakib (3857).

4334 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ashabima sebbetmeyin (dil uzatmayin). Nefsim elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dagi kadar altin infak etse, onlardan birinin infak ettigi bir mudd'e hatta yarim mudd'e bedel olmaz."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 221, (2540).

4335 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile, beraber aksam namazi kilmistik. Aramizda: "Burada oturup yatsiyi da onunla birlikte kilsak" dedik ve oturduk. Derken yanimiza geldi ve:
"Hala burada misiniz?" buyurdular.
"Evet!" dedik.
"Iyi yapmissiniz!" buyurdu ve basini semaya kaldirdi. Basini sikca semaya kaldirdi ve soyle buyurdu:
"Yildizlar semanin emniyetidir. Yildizlar gitti mi, vaadedilen sey semaya gelir. Ben de Ashabim icin bir emniyetim. Ben gittim mi, onlara vaadedilen sey gelecektir. Ashabim da ummetim icin bir emniyettir. Ashabim gitti mi ummetime vaadedilen sey gelir."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 207, (2531).

4336 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir yerde olen Ashabimdan hicbirisi yoktur ki, Kiyamet gunu oranin ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasin."
Tirmizi, Menakib (3864).

4337 - Said Ibnu'l-Museyyeb, Hz. Omer radiyallahu anh'tan naklediyor: Demisti ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'i dinledim, buyurmustu ki: "Ben, Rabbimden Ashabimin benden sonra dusecegi ihtilaf hakkinda sordum. Bunun uzerine soyle vahyetti:
"Ey Muhammed! Senin Ashabin benim nezdimde, gokteki yildizlar gibidir. Bazilari digerlerinden daha kavidirler. Her biri icin bir nur vardir. Oyleyse, kim onlarin ihtilaf ettikleri meselelerden birini alirsa, o kimse benim nazarimda hidayet uzeredir."
Hz. Omer der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (devamla) ilave etti:
"Ashabim yildizlar gibidir, hangisine uyarsaniz hidayeti bulursunuz."
Rezin tahric etmistir. (Hadisin birinci kismini Cami'u'us-Sagir'de Suyuti kaydeder (Feyzu'l-Kadir 4, 76). Ikinci kismi da Ibnu Abdi'l-Berr, Cami'u'l-Ilm'de kaydetmistir (2, 91).

ASHABIN FAZILET VE MENKIBELERININ YUCELIGI

4338 - Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Ebu Bekr cennetliktir, Omer cennetliktir, Osman cennetliktir, Ali cennetliktir, Talha cennetliktir, Zubeyr cennetliktir, Sa'd Ibnu Malik cennetliktir, Abdurrahman Ibnu Avi cennetliktir, Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah cennetliktir."
(Ravi der ki: Zeyd) onuncuda sukut etti. Dinleyenler: "Onuncu kim?" diye sordular. (Bu taleb uzerine):
"Said Ibnu zeyd!" dedi. Yani bu, kendisi idi. Zeyd sonra ilave etti:
"Allah'a yemin ederim. Onlardan birinin Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte yuzu tozlanacak kadar bulunuvermesi, sizden birinin omru boyu calismasindan daha hayirlidir, hatta omru, Hz. Nuh aleyhisselam'in omru kadar uzun olsa bile"
Ebu Davud, Sunnet 9, (4648, 4649, 4650).

4339 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim(in ferdleri arasinda) ummetime karsi en cok merhametli olan kimse Ebu Bekr'dir. Onlar icinde Allah'in emri hususunda en cok titiz olani Omer'dir. Haya cihetiyle en siddetli olani Osman'dir. (Davalarda) en isabetli hukum vereni Ali'dir. Helal ve harami en iyi bileni Muaz Ibnu Cebel'dir. Feraizi en iyi bilen Zeyd Ibnu Sabit'tir. Kur'an okumasini en iyi bileni Ubey Ibnu Ka'b'dir. Her ummetin bir emini vardir. Bu ummetin emini Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah'dir. Ebu Zerr'den daha dogru sozlu olan birini ne gok golgeledi, ne de yer tasidi. O, verada Hz. Isa aleyhisselam gibiydi."
Hz. Omer radiyallahu anh (hased etmiscesine): "Yani biz bu hasletin onda oldugunu kabul edecek miyiz?" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Evet. Bu hasletleri onda var bilin!" buyurdular."
Tirmizi, Menakib (3793, 3794).

4340 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben aranizda ne kadar kalacagimi bilemiyorum. Benden sonra "iki'ye uyun" dedi ve Ebu Bekr ile Omer'e isaret etti. (Sozlerine devam ederek): "Ammar'in davranislarini ornek alin. Ibnu Mes'ud ne soylemisse tasdik edin" buyurdu.
Tirmizi, Menakib (3804).

4341 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Geceleyin (ruyamda) bana salih bir adam gonderildi. Sanki Ebu Bekr, Resulullah'a yamanmis gibiydi, Omer de Ebu Bekr'e yamanmis gibiydi. Osman da Omer'e yamanmis gibiydi."
Cabir der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanindan kalktigimiz zaman dedik ki: "(Ruyanin yorumu soyle olmalidir) "Oradaki salih kimse Resulullah'tir. Onlarin birbirlerine yamanmalari, Allah'in, peygamberiyle gonderdigi isin (dinin) sorumlulari olmalaridir."
Ebu Davud, Sunnet 9, (4639).

4342 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben kendimi cennete girmis gordum. Derken Ebu Talha'nin hanimi Rumeysa ile karsilastim (radiyallahu anhuma). Bir de hisirti kulagima geldi.
"Bu kim(in hisirtisi)?" dedim.
"Bilal(in)!" dediler. Avlusunda bir cariye bulunan bir kosk gordum.
"Bu kime ait?" dedim.
"Omer Ibnu'l-Hattab'indir!" dediler. Icine girip bakmayi arzu ettim. Ancak senin kiskanc oldugunu hatirladim ve geri dondum!"
Omer, bu soz uzerine agladi ve:
"Sana karsi da mi kiskanc olacagim ey Allah'in Resulu!" dedi."
Buhari, Ta'bir 31, 32, Bed'u'l-Halk 9, Fezailu'l-Ashab 19, Nikah 107; Muslim, Fezailu's-Sahabe 21, (2395).

4343 - Hz. Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Bilal! Ne ile benden once cennete girdin? Her ne zaman cennete girdiysem, her seferinde onumde senin hisirtini isittim. Dun gece de cennete girmistim, onumde (yine) senin hisirtini duydum. Sonra altindan serefeleri olan murabba bir koske geldim.
"Bu kosk kimin?" diye sordum.
"Araplardan birinin!" dediler. Ben cevaben:
"Ama ben de bir Arabim, (benim olmadigina gore) bu kosk kimin?" dedim. Bunun uzerine:
"Kureys'ten birinin!" dediler. Ben tekrar:
"Ben de bir Kureysliyim, bu kosk kimin?" dedim. Bu sefer:
"Muhammed ummetinden birinin!" dediler. Ben de:
"Muhammed benim, bu kosk kimin?" dedim. Bunun uzerine:
"Omer Ibnu'l-Hattab'in!" dediler, radiyallahu anh. Bunun uzerine bilal:
"Ya Resulullah! Her ezan okuyusumda iki rek'at namaz kildim. Her ne zaman hades vaki oldu ise derhal abdest tazeledim ve Allah'a iki rek'at namaz kilmayi uzerimde borc gordum" dedi. Bilal'in bu aciklamasi uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste bu iki sey sebebiyle (cennete girmede benden evvel davranmis olmalisin)" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3690).

4344 - Amr Ibnu'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sordum:
"(Ey Allah'in Resulu!) Insanlarin hangisi size daha sevgilidir?"
"Aise!" buyurdular.
"Ya erkeklerden?" dedim.
"Babasi!" buyurdular.
"Sonra kim?" dedim.
"Omer!" buyurdular ve baska bazi erkekler saydilar."
Buhari, Megazi 63; Muslim, Fezailu's-Sahabe 8, (2384); Tirmizi, Menakib, (3879).

4345 - Usame Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda oturuyordum. Ali ve Abbas radiyallahu anhuma gelip (huzuruna girmek icin) izin istediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Ne getirdiler biliyor musun?" buyurdular.
"Hayir, bilmiyorum!" dedim.
"Ama ben biliyorum, onlara izin ver!" buyurdular. (Iceri aldim), onlar da girdiler.
"Ey Allah'in Resulu! Ehlinden hangisi sana daha sevgili? Sormaya geldik!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Fatima Bintu Muhammed" buyurdular.
"(Kan bagi) olan ailenden kimi sevdiginizi sormuyoruz. (Yakinlarindan kimi sevdigini) soruyoruz" dediler.
"Ehlimin bana en sevgili olani, kendisine (hidayet ederek) Allah'in nimetlendirdigi, (azad edip evlat edinmemle de) kendimin ikram etmis oldugu kimsedir!" buyurdu ve Usame Ibnu Zeyd radiyallahu anhuma'yi zikretti.
"Pekala sonra kim?" dediler.
"Sonra Ali Ibnu Ebi Talib!" buyurdular. Bunun uzerine amcasi Abbas radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Amcani en sona biraktin!" dedi.
"Ali hicrette senden once davrandi!" cevabini verdiler."
Tirmizi, Menakib, (3821).

4346 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda insanlari derecelendirir ve soyle siralardik: (Ummet-i Muhammed'in, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra en efdali) Ebu Bekr, sonra Omer, sonra Osman, (Resulullah aleyhissalatu vesselam bu siralamayi isitir) bize itiraz etmezdi (Radiyallahu anhum ecmain)."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 4, 7; Ebu Davud, Sunnet 8, (4627, 4628); Tirmizi, Menakib, (3707).

4347 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Useyd Ibnu Hudayr ve Abbad Ibnu Bisr radiyallahu anhuma karanlik bir gecede Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda idiler. (Sohbet bitince) yanindan ayrildilar. Derken onlerinde iki nur peydah oldu. Yollari ayrildigi zaman her birinin bir nuru vardi."
Buhari, Mesa'id 78, Menakib 28, Menakibu'l-Ensar 13.

EBU BEKR SIDDIK (R.A)

4348 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ebu Bekr Radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmisti. Aleyhissalatu vesselam:
"Mujde. (Ey Ebu Bekr!) Sen Allah'in atesten azad ettigi kimsesin!" buyurdular. Iste o gunden itibaren Hz. Ebu Bekr, Atik (azadli) diye isimlendirildi."
Tirmizi, Menakib, (3679).

4349 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cebrail aleyhisselam yanima gelerek elimden tuttu ve bana ummetimin girecegi cennet kapisini gosterdi."
Hz. Ebu Bekr atilip: "Ey Allah'in Resulu! Ben o sirada seninle olmayi ne kadar isterdim, ta ki ona ben de bakayim!" dedi.
Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ebu Bekr, ummetimden cennete ilk girecek kimse olman sana yetmez mi!" karsiliginda bulundular."
Ebu Davud, Sunnet 9, (4652).

4350 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nezdimizde bir eli(ihsani) bulunan hic kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona (misliyle veya daha fazlasiyla) karsilikta bulunmayalim. Ancak Ebu Bekr bundan haric. Cunku, onun nezdimizde yardim varsa da, onun karsiligini Kiyamet gunu ona Allah verecektir. Bana Ebu Bekr'in mali kadar kimsenin mali faydali olmadi. Benim musluman olmasini teklif ettigim herkesten bir zorluk gordum, Ebu Bekr haric. Zira o teklifim karsisinda hic tereddud etmeden kabul etti. Eger kendime bir dost (halil) ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr'i dost edinirdim. Haberiniz olsun, arkadasiniz Allah Teala'nin dostu (halilullah'tir)."
Tirmizi, Menakib, (3662).

4351 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) halka hitap ederek buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri bir kulunu, dunya ile nezdindekini tercihte muhayyer birakti. O kul, Allah'in nezdindekini tercih etti."
Bu soz uzerine Hz. Ebu Bekr aglamaya basladi. Biz, Aleyhissalatu vesselam'in, Allah tarafindan muhayyer birakilan bir kul hakkinda verdigi haber sebebiyle onun aglamasina hayret ettik. Meger, muhayyer birakilan o kul Aleyhissalatu vesselam'in kendisi imis. Meger bunu en iyi anlayan da aramizda Ebu Bekr imis.
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sohbetiyle olsun maliyla olsun bana en ziyade ikramda bulunan Ebu Bekr'dir. Eger, ben Rabbimden baskasini halil (dost) tutacak olsaydim, mutlaka Ebu Bekr'i halil edinirdim. (Allah arkadasinizi kendine halil kildi). Ancak (aramizda) Islam kardesligi ve Islam muhabbeti var ((bu) efdaldir).
Mescide acilan (hususi) hicbir kapi bbirakilmayip, hepsi kapatilacak, sadece Ebu Bekr'in kapisi acik birakilacak."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 3, Menakibu'l-Ensar 45, Mesacid 80; Muslim, Fezailu's-Sahabe 2, (2382); Tirmizi, Menakib, (3661).

4352 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda oturuyordum. Derken, Ebu Bekr radiyallahu anh elbisesinin etegini tutarak cikageldi. Oyle ki, dizleri acilmis durumdaydi. Aleyhissalatu vesselam (onu bu halde gorur gormez):
"Arkadasiniz biriyle cekismis olmali!" buyurdular. Ebu Bekr selam verdi ve:
"(Ey Allah'in Rasulu!) Benimle Ibnu'l-Hattab arasinda bir sey (tatsizlik) oldu. Uzerine yurudum, sonra da pisman oldum. Beni affetmesini taleb ettim, kabul etmedi. Bunun uzerine sana geldim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:
"Ey Ebu Bekr! Allah sana magfiret etsin!" buyurdu ve bunu uc kere tekrar etti. Sonra da Omer radiyallahu anh, davranisindan pisman oldu. Ebu bekr radiyallahu anh'in evine gitti ve:
"Ebu Bekr evde mi?" diye sordu. "Hayir!" cevabini alinca, o da dogru Aleyhissalatu vesselam'in yanina geldi ve selam verdi: Aleyhissalatu vesselam'in yuzu (ofkeden) renk renk olmaya basladi. Bu hal, Hz. Ebu Bekr radiyallah'i korkuttu. derhal diz cokerek:
"Ey Allah'in Resulu! Bu meselede (hata benim), ben zulmettim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (hepimize):
"Allah beni size (peygamber olarak) gonderdi. Size teblig ettigim zaman hepiniz bana: "Sen yalancisin" dediniz. Ebu Bekr ise: "Dogru soyledin" dedi ve bana caniyla, maliyla yardimci oldu. Siz arkadasimi bana birakirsiniz degil mi?" buyurdular ve iki veya uc kere, bu sozu tekrar ettiler."
Ebu'd-Derda der ki: "Bundan sonra, (Resulullah'in hatiri icin) Ebu Bekr'e hic eziyet edilmedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Tefsir, A'raf 3.

4353 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hastaligi siddetlenince, kendisine cemaate namazi kimin kildiracagi soruldu:
"Ebu Bekr'e soyleyin, halka namazi o kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu anha:
"Ebu bekr yufka yurekli bir kimsedir, senin yerinde namaza duracak olsa (dayanamayip aglar ve aglamaktan halka kiraati duyuramaz, (namaz kildirma isini) Omer'e emretseniz!" dedi. Aleyhissalatu vesselam yine: "Ebu Bekr'e soyleyin, namazi kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise onceki sozunu tekrar etti. Aleyhissalatu vesselam: "Ona (Ebu Bekr'e) emredin, namazi kildirsin!" dedi ve:
"Siz (kadinlar) kendi kafaniza gore duzende Hz. Yusuf'un kadin arkadaslari gibisiniz!" diye soylendi."
Buhari, Ezan 46.

4354 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i vefata goturen hastaligi siddetlendigi zaman, halka namazi Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh kildiriyordu. Pazartesi gunu, cemaat saf olmus halde namaza durdugu sirada Aleyhissalatu vesselam hucresinin perdesini acti, ayakta oldugu halde bize bakiyordu. Yuzu sanki bir mushaf yapragi gibi (ucuk) idi. Sonra tebessum ederek guldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (boyle) gormenin sevinciyle namazi bozayazdik. Hz. Ebu Bekr derhal safta namaz kilmak uzere geri cekildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam7in namaza geldigini zannetmisti. Ancak Aleyhissalatu vesselam, bize isaret ederek namazi tamamlamamizi soyledi ve perdeyi indirdi. O gun vefat etti."
Buhari, Ezan 46, 94, Amel fi's-Salat 6, Megazi 83; Muslim, Salat 98; Nesai, Cenaiz 7, (7, 4).

4355 - Urve rahimehullah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer'e musriklerin Resulullah aleyhissalatu vesselam'a yaptiklari kotuluklerin en fenasi hangisi idi?" diye sordum. Sunu anlatti:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam namaz kilarken Ukbe Ibnu Ebi Mu'ayt'in kendisine gelerek ridasini boynuna gecirip siddetli sekilde bogdugunu gordum. O sirada Ebu Bekr radiyallahu anh gelerek onu itti ve:
"Sen, Rabbim Allah'dir dedigi icin mi bir adami oldurmek istiyorsun? O size Rabbinizden acik hukumler getirdi!" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Menakibu'l-ensar 29, Tefsir, Mu'min 1.

4356 - Sufyan rahimehullah dedi ki: "Kim, Hz. Ali'nin imamete, Hz. Ebu Bekr ve Hz. Omer'den daha cok hak sahibi oldugu kuruntusuna duserse, Hz. Ebu Bekr'i, Hz. Omer'i, Muhacirleri ve Ensarlari toptan hatakarlikla itham etmis olur. Bu bozuk akidesiyle onun amelinin semaya yukselecegini zannetmiyorum."
Ebu Davud, Sunnet 8, (4630).

HZ. OMER'IN FAZILETI

4357 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh, Hz. Ebu Bekr'e:
"(Ey Ebu Bekr!) Allah'in Rasulu Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanlarin en hayirlisi" diye hitab etmisti. Hz. Ebu Bekr:
"Sen boyle soylersen ben (de sana) Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigimi soyleyecegim. Demisti ki: "Gunes, Omer'den daha hayirli bir kimse uzerine dogup batmadi."
Tirmizi, Menakib, (3685).

4358 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle dua etmisti: "Allahim, Islam'i su iki sahistan sana en sevgili olanla aziz kil: Ebu Cehil ile veya Omer Ibnu'l-Hattab ile. Bunlardan Allah'a daha sevgili olani Omer'di."
Tirmizi, Menakib, (3682).

4359 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri, hakki, Hz. Omer'in diline ve kalbine koydu." Ibnu Omer der ki: "Halkin basina ne zaman bir is gelmis, (o hususta) Omer bir sey demis, halk da baska bir sey demis ise mutlaka Omer radiyallahu anh'in dedigi uzere Kur'an'dan bir vahiy gelmistir."
Tirmizi, Menakib, (3683); Ebu Davud, Harac 18, (2962).

4360 - Salim, babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: "Dedi ki: "Ben Omer radiyallahu anh'in bir sey icin: "Zannederim ki bu soyledir" deyip de dedigi gibi olmadigini hic gormedim. (Nitekim bir gun), Omer otururken guzel bir adam yanindan gecti. Omer: "Zannimda yanildim." Veya:
"Bu adam cahiliye devrindeki dini uzere devam etmektedir." Veya:
"Bu, cahiliyede kavminin kahiniydi!" dedi ve: "Su adami bana cagirin!" buyurdu. Adam cagrildi. Omer:
"Zannimda yanildim veya sen cahiliye devrindeki dinin uzeresin! veya cahiliyede sen onlarin kahini idin!" diyerek hakkindaki tereddutlerini dile getirdi. Adam:
"Bugunku gibi bir gun gormedim (yani bugun gordugum seyi hic gormedim). Bugun musluman bir kimse (olmayacak sekilde) karsilandi" dedi. Hz. Omer: "Sana yemin veriyorum, benim istediklerimi dogru olarak soyleyeceksin!" buyurdu. Adam:
"Cahiliye devrinde ben onlarin kahinleri idim!" dedi. Omer ona:
"Disi cinninin sana getirdigi haberlerin en acayibi hangisi idi?" dedi. Adam: "Bir gun ben carsida iken, bana disi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum. Dedi ki: "Sen cinni ve onun ye'sini ve basi uzerine devrilmesinden (yani kulak hirsizligindan men olarak haber alamayisindan) sonraki umidsizligini ve sirtlarina ince cullar konulmus genc develerle yetisilip yakalamasini gormedin mi?"
Omer soyle dedi: "Dogru soyledi. Ben onlarin putlarinin dibinde uyurken, bir adam bir buzagi ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi oyle bir bagirdi ki, bu kadar yuksek sesle bagiran birisini hic isitmemistim. Soyle diyordu:
"Ey celih (ey dusmanligini aciga vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmus bir is), reculun fasih (fasih konusan bir adam) var. Senden baska ilah yoktur diyor!"
Oradaki cemaat o adama dogru sicradilar.
(Hz. Omer devamla dedi ki): "Ben bunu gorunce kendi kendime: "Ben bu isin arkasinda ne oldugunu anlayincaya kadar buradan ayrilmayacagim!" dedim. Sonra o zat yine bagirdi:
"Ey celih, emrun necih, reculun fasih (Ey dusmanligni aciga vuran kimse! Muvaffak olacak bir is, fasih konusan bir adam (var)! Lailahe illallah! diyor!" Ben kalktim. Aradan cok gecmeden "Bir peygamber (cikti)" dendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 35.
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
4361 - Hz. Omer radiyallahu anh demistir ki: "Uc seyde Rabbime muvafakat ettim:
- (Resulullah aleyhissalatu vesselam'a) "Ey Allah'in Resulu! Makam-i Ibrahim'de bir namaz yeri edinsen!" dedim, arkadan "Ibrahim'in makamini namazgah edinin" (Bakara 125) ayeti nazil oldu."
- "(Bir gun) "Ey Allah'in Rasulu! Huzurunuza iyiler de facirler de giriyor. Emretseniz de ummuhatu'l-mu'minin ortunseler!" dedim. Bunun uzerine hicab (ortunme) ayeti nazil oldu."
- "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlari kiskanclikta birlestiler. Ben de: "O sizi bosarsa Allah O'na sizden hayirlisini verir" demistim, bunun uzerine su ayet indi. (Mealen): "Rabbi O'na sizden daha hayirli olan, Allah'a teslim olmus, iman etmis, ibadet ve itaatte sebat eden, gunahlarindan tevbe eden, allah'a kullukta bulunan, orucunu tutan hanimlar nasib eder ki, onlardan dul olani da bakire olani da bulunur" (Tahrim 5).
Buhari, Talak 32, Tefsir, Bakara 9, Ahzab 8, Tahrim 1; Muslim, Fezailu's-sahabe 24, (2339).

HZ. OMER'LE HZ. EBU BEKR ARASINDA MUSTEREK HADISLER

4362 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir coban surusunu otlatirken, bir kurt kosarak gelip, suruden bir koyun kapar. Coban kurdun pesine duser ve koyunu ondan kurtarir. Ancak kurt, cobana donup bakar ve: "Bu koyunlara yirtici gununde, onlara benden baska cobanin olmadigi gunde kim bakacak?" der.
Halk bunun uzerine: "Subhanallah! Kurt konusur mu?" diye hayrete duserler. Resulullah aleyhissalatu vesselam (onlarin bu tereddutleri uzerine):
"Buna ben inaniyorum, Ebu Bekr ve Omer de inaniyor" der. Halbuki o sirada Ebu Bekr ve Omer orada degillerdi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 8, Hars 4, Enbiya 50; Muslim, Fezailu's-Sahabe 13, (2388); Tirmizi, Menakib, (3681, 3696).

4363 - Muslim'in bir rivayeti soyledir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir adam bir inegi sevkederken uzerine bindi. Inek adama bakip dile geldi ve: "Ben bunun icin yaratilmadim, ben ziraat icin yaratildim" dedi. Halk, hayret ve korku ile:
"Subhanallah, konusan bir inek ha!" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ben (onun konusmasina) inaniyorum. Ebu Bekr ve Omer de inaniyorlar, (radiyallahu anhuma)" buyurdular."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 13, (2388).

4364 - Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yuksek derece sahiplerini onlarin altinda olanlar gorur. Tipki sizin, semanin ufkunda dogan yildizi gormeniz gibi. Ebu Bekr ve Omer (radiyallahu anhuma) onlardandir (yuksek derece sahiplerindendir) ve daha da ileridirler."
Ebu Davud, Huruf ve'l-Kiraat, (3987); Tirmizi, Menakib, (3659).

4365 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Omer ve Hz. Ebu Bekr radiyallahu anhuma icin:
"Bu ikisi var ya, bunlar, oncekiler ve sonrakilerden cennetlik olan kuhulun efendisidirler."
Tirmizi, Menakib, (3366).

4366 - Hz. Huzeyfe raadiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Benden sonra su ikiye iktida edin: Ebu Bekr ve Omer radiyallahu anhuma."
Tirmizi, Menakib. (3663, 3664).

4367 - Muhammed Ibnu'l-Nanefiyye anlatiyor: "Babam radiyallahu anh'a dedim ki: "Babacigim, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanlarin hangisi hayirlidir?"
"Ebu bekr!" dedi.
"Sonra kim?" dedim.
"Omer!" dedi.
Ben: "Sonra kim?" diye sormaya devam edip "Osman!" cevabini almaktan korktum da:
"Sonra sen!" deyiverdim. Ama babam:
"Ben mi? Ben siradan bir muslumanim" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5; Ebu Davud, Sunnet 8, (4629).

HZ. OSMAN RADIYALLAHU ANH

4368 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmek uzere izin istedi. Bu sirada Aleyhissalatu vesselam yatagi uzerinde yatmakta idi. Uzerinde benim burgum vardi. Resulullah halini bozmadan izin verdi. (Konustular), meselelerini hallettiler. Hz. Ebu Bekr gitti. Bir muddet sonra Hz. Omer girmek icin izin istedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ayni halini hic degistirmeden ona da izin verdi. Omer'in ihtiyacini da gordu. Sonra o da gitti.
Bir muddet sonra Osman izin istedi. Bu sefer Aleyhissalatu vesselam yataginda dogrulup oturdu. Ustunu basini duzeltti. Bana da: "Elbiseni uzerine topla!" emretti. Ve ona da girmesi icin izin verdi. Onun da ihtiyacini gordu. Osman da gitti.
O gidince ben dayanamayip: "Ey Allah'in Resulu! Ebu Bekir ve Omer gelince istifini bozmadigin halde Osman gelince kendine cekiduzen verdin. Sebebi nedir?" diye sordum. Dedi ki:
"Osman cok utangac birisidir. Ben istifimi hic bozmadan eski halimde iken iceri aldigim takdirde arzusunu acmadan gideceginden korktum."
Bir rivayette: "Kendisinden meleklerin haya duyduklari bir kimseden ben haya duymayayim mi?" demistir.
Muslim, Fezailu's-Sahabe 36, (4201).

4369 - Osman Ibnu Abdillah Ibnu Mevhib anlatiyor: "Misir, ehlinden biri geldi, hacc yapmak istiyordu. Oturan bir grup gordu ve:
"Bunlar da kim?" dedi.
"Kureysliler!" denildi.
"Aralarindaki yasli zat da kim?" dedi.
"Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu anh)" denildi. (Abdullah'a yaklasarak)
"Sana bir sey soracagim, bana ondan haber ver. Hz. Osman Uhud gunu (savas meydanindan) kacmis miydi, biliyor musun?" diye sordu. O da: "Evet!" dedi.
"Onun Bedir'de kayboldugunu ve savasta hazir bulunmadigini da biliyor musun?" diye sordu.
"Evet!" dedi. Adam bu cevap uzerine:
"Allahuekber!" deyip dondu. Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anh:
"Gel!" dedi, sana aciklayayim: "Uhud'daki firarina gelince: Sehadet ederim ki, Allah onu affetti, magfirette bulundu. Nitekim Allah Teala Hazretleri, haklarinda su ayeti indirdi: "Muhakkak ki iki ordunun karsilastigi gunde icinizden geri donen kimseleri, Resulullah'in emrine muhalefet gibi hareketleriyle kazandiklari bazi gunahlar yuzunden seytan kaydirmak istedi. Fakat gercekten Allah onlarin gunahlarini bagisladi..." (Al-i Imran 155). Bedir'deki kaybolusuna gelince: Onun nikahi altinda Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kerimeleri Rukiyye radiyallahu anha vardi ve hasta idi. Aleyhissalatu vesselam kendisine: "Rukiyye ile kal. Sana Bedr'e katilan bir kimsenin sevabi ve (ganimetten alacagi) pay var!" buyurdu. (O da bu istek uzerine kaldi). Bey'atu'r-Ridvan'daki kaybolusuna gelince: Eger Batn-i Mekke'de ondan daha aziz biri olsaydi, (Resulullah), yerine onu gonderecekti. Aleyhissalatu vesselam, Mekke'ye onu gonderdi. Bey'atu'r-Ridvan, Osman radiyallahu anh Mekke'ye gittikten sonra akdedildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Bey'at akdi sirasinda sag elini sol eli uzerine koyarak: "Bu da Osman yerine!" buyurdular. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sol elinin Osman icin hayri, onlarin sag elinin, kendileri icin olan hayrindan fazla idi.
Sonra Ibnu Omer radiyallahu anh, adama:
"Haydi simdi bu (anlattiklarimi) beraberinde gotur!" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 7, Humus 14, Megazi 19; Tirmizi, Menakib, (3709).

4370 - Abdurrahman Ibnu Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Osman radiyallahu anh Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ceysu'l-Usre'yi (Tebuk'e gidecek orduyu) techiz ettigi sirada bin dinar getirdi ve Resulullah'in kucagina doktu. Aleyhissalatu vesselam, parayi kucaginda (eliyle karistirip) altust etti ve soyle dedi:
"Bugunden sonra Osman'a, (her ne) yapsa zarar vermeyecektir!" Ve bu sozu iki sefer tekrar etti."
Tirmizi, Menakib, (3702).

4371 - Abdurrahman Ibnu Habbab radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ceysu'l-Usre'yi techiz ederken sahid oldum. Osman Ibnu Affan radiyallahu anh kalti ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi, yuz deve culuyla, semeriyle Allah rizasi icin (bagis olarak) bendendir!"
Resulullah aleyhissalatu vesselam ordu icin bagis yapmaya tekrar tesvikte bulundu. Osman yine kalkip:
"Ey Allah'in Resulu! Culuyla semeriyle ikiyuz deve Allah rizasi icin bendendir!" dedi. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam ordu icin bagista bulunmaya yine tesvikte bulundu. Osman tekrar kalkti ve:
"Ey Allah'in Resulu! dedi. Benden ucyuz deve culuyla, semeriyle Allah rizasi icin bagisimdir!"
Abdurrahman der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i minberden inerken gordum, hem iniyor, hem de:
"Bu hayirdan sonra, Osman'in yapacagi (kotu amel) aleyhine olmaz!" diyordu."
Tirmizi, Menakib, (3701).

HZ. ALI IBNU EBI TALIB

4372 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam pazartesi gunu gonderildi. Hz. Ali radiyallahu anh da sali gunu namaz kildi."
Tirmizi, Menakib. (3730).

4373 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ashabinin arasini kardeslemisti. Hz. Ali radiyallahu anh yanina geldi ve:
"Ashabinizin arasini birbirleriyle kardeslediniz, ama beni kimseyle kardeslemediniz!" dedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Sen dunyada da ahirette de benim kardesimsin!" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3722).

4374 - Zeyd Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurdular: "Ben kimin dostu (mevlasi) isem, Ali de onun dostudur."
Tirmizi, Menakib, (3714).

4375 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Tebuk seferine cikinca Hz. Ali'yi geride (Medine'de) birakmisti.
"Ey Allah'in Resulu, siz beni cocuklarin ve kadinlarin arasinda mi birakiyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yaninda aldigi yeri, benim yanimda almaktan razi degil misin? Su farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular."
Buhari, Megazi 78, Fezailu'l-Ashab 9; Muslim, Fezailu'l-Ashab, 31, (2404); Tirmizi, Menakib, (3731).

4376 - Muslim ve Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hayber gunu buyurdular ki:
"Yarin sancagi oyle bir kimseye verecegim ki, O, Allah'i ve Resulunu sever, Allah ve Resulu de onu sever."
Ravi devamla der ki: "Bu soz uzerine (beni mi secer umidiyle, Aleyhissalatu vesselam'a gorunmek icin) boyunlarini uzattilar. Ama o:
"Bana Ali radiyallahu anh'i cagirin!" buyurdular. Ali getirildi ama gozlerinden rahatsiz idi. Hemen gozlerine tukurdu ve sancagi ona verdi. Allah Teala Hazretleri onun eliyle fethi muyesser kildi."
Ravi devamla der ki: "Su ayet indigi zaman "Gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi cagiralim..." (Al-i Imran 61) Resulullah aleyhissalatu vesselam hemen Ali'yi, Fatima'yi, Hasan ve Huseyin'i (radiyallahu anhum ecmain) cagirdi ve:
"Allahim, bunlar benim ailemdir!" buyurdu."
Muslim, Fezailu'l-Ashab 32, (2404); Tirmizi, Menakib, (3726).

4377 - Zirr Ibnu Hubeys rahimehullah anlatiyor: "Hz. Ali radiyallahu anh'in soyle soyledigini isittim: "Daneyi acan, canlilari yaratan Zat-i Zulcelal'e yeminle soyluyorum: Ummi peygamberim aleyhissalatu vesselam, bana su hususu garantiledi: Beni mu'min olan sevecek, munafik olan da bana bugzedecektir."
Muslim, Iman 131, (78); Tirmizi, Menakib, (3737); Nesai, Iman 20, (8, 117).

4378 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Taif gunu Hz. Ali radiyallahu anh'i cagirdi ve onunla hususi konusma yapti. (Bu gorusme o kadar uzadi ki) halk: "Resulullah aleyhissalatu vesselam amcasinin ogluyla gorusmesini uzatti" dedi. (Resulullah bunu isitince):
"Onunla hususi gorusmeyi ben (kendi arzumla) yapmadim. Allah'in arzusu ve emri ile Resulu) yapti" aciklamasinda bulundu."
Tirmizi, Menakib, (3728).

4379 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Beraet (Tevbe) suresini, (Arafat'ta hacilara teblig edilmek uzere) Hz. Ebu Bekir radiyallahu anh'la gondermisti. Sonra onu cagirarak:
"Bunun, ehlimden olmayan bir kimse ile teblig edilmesi muvafik degil!" buyurdu. Hz. Ali radiyallahu anh'i cagirarak sureyi, (Arafat'ta okumasi icin) ona verdi."
Tirmizi, Tefsir, Tevbe, (3089).
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
TALHA IBNU UBEYDULLAH RADIYALLAHU ANH

4380 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Yeryuzunde (iki ayak uzerinde) yuruyen bir sehid gormek isteyen Talha Ibnu Ubeydullah radiyallahu anh'a baksin."
Tirmizi, Menakib.

4381 - Kays Ibnu Ebi Hazim radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Telha Ibnu Ubeydullah radiyallahu anh'in, Uhud'da Resulullah aleyhissalatu vesselam'i himaye ettigi elini kurumus gordum."
Tirmizi, Fezailu'l-Ashab 14.

ZUBEYR IBNU'L-AVVAM RADIYALLAHU ANH

4382 - Hz. Cabir anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her peygamberin bir havarisi vardir. Benim havarim ise Zubeyr Ibnu'l-Avvam'dir, radiyallahu anh."
Buhari, Fezailu Ashab 13, Cihad 40, 41, 135, Megazi 29, Haber-i Vahid 2; Muslim, Fezailu's-Sahabe 48, (2415); Tirmizi, Menakib, (3746).

SA'D IBNU EBI VAKKAS RADIYALLAHU ANH

4383 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Sa'd radiyallahu anh'tan baska kimseye "Annem babam sana feda olsun" dedigini isitmedim. Uhud Savasinda: "Ey Sa'd (okunu) at! Annem ve babam sana feda olsun!" dedigini duydum."
Buhari, Megazi 18, Cihad 80, Edeb 103; Muslim, Fezailu's-Sahabe 41, (2411); Tirmizi, Menakib, (3756).

SAID IBNU ZEYD RADIYALLAHU ANH

4384 - Kays Ibnu Hazim anlatiyor: "Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh'i dinledim, diyordu ki: "Vallahi ben su halimi hatirliyorum: "Allah'a yemin olsun, Omer Islam'a girmezden once, beni ve kizkardesini musluman olduk diye baglamisti. Eger Osman'a yaptigniz (oldurme isin)den dolayi Uhud dagi yerinden gitse, gitmede hakli idi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 34, Ikrah 1.

ABDURRAHMAN IBNU AVF RADIYALLAHU ANH

4385 - Hz. Aise rudiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun) hanimlarina:
"Olumumden sonra beni uzecek seylerden biri de sizin meselenizdir. Size ancak siddik (Hz. Aise der ki yani mutasaddik) ve sabirlilar tahammul edebilir" der.
Hz. Aise devamla, Ebu Seleme Ibnu Abdirrahman'a dedi ki: "Allah senin babana cennetin selsebil cesmesinden icirsin."
Ibnu Avf, Ummuhatu'l-mu'minin'e tasadduk edenlerdendi, kirkbin dirheme satilan bir bahce tasadduk etmis idi.
Tirmizi, Menakib, (3750).

EBU UBEYDE IBNU'L-CERRAH RADIYALLAHU ANH

4386 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her ummetin bir emini vardir. Bizim eminimiz, ey ummet, Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah radiyallahu anh'tir."

4387 - Muslim'in bir rivayetinde: "Yemenliler Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Bizimle birlikte birisini gonder de bize sunneti ve Islam'i ogretsin!" dediler. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam Ebu Ubeyde Ibnu'l-cerrah radiyallahu anh'in elinden tutup:
"Iste bu, bu ummetin eminidir!" buyurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 21, Megazi 72; Muslim, Fezailu'l-ashab 53, 54. (2419).

ABBAS IBNU ABDILMUTTALIB RADIYALLAHU ANH

4388 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim amcama eziyet verirse mutlaka bana eziyet vermistir. Surasi muhakkak ki; kisinin amcasi babasi yerindedir."
Tirmizi, Menakib, 3764.

4389 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Abbas radiyallahu anh'a dedi ki:
"Ey amcam, pazartesi sabahi bana sen ve oglun beraber gelin size dua edivereyim. Allah bu dua bereketine, sana da ogluna da hayirlar halketsin!"
Ibnu Abbas devamla der ki: "Abbas gitti, biz de beraberinde gittik. (Resulullah) hepimize bir kisa orttu; sonra da soyle dua buyurdu:
"Allahim! Abbas'i ve oglunu magfiretine erdir, oyle bir magfiret ki zahiri batini butun gunahlarina ulasip temizlesin, hicbir gunah haric kilmasin. Allahim, ona cocugu sebebiyle ikram et."
Tirmizi, Menakib, (3766).
Rezin bir rivayette su ziyadeyi kaydetti: "Hilafeti onun neslinde baki kil."

HZ. CAFER IBNU EBI TALIB RADIYALLAHU ANH

4390 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Horasan'dan siyah bayraklar cikacak. Bu bayraklari hicbir sey geri ceviremeyecek ve mutlaka Ilya'ya (Kudus sehrine) dikilecek."
Tirmizi, Fiten 79, (2270).

4391 - Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ca'fer Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh'a dedi ki: "sen bana hem huy ve hem de yaratilis yonuyle benziyorsun."
Buhari, Megazi 43; Muslim, Cihad 90, (1783); Tirmizi, Menakib, (3769).

HZ. HASAN VE HUSEYIN RADIYALLAHU ANHUMA

4392 - Hz. Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordum, Hz. Hasan'i omuzunda tasiyor ve de:
"Allahim, ben bunu seviyorum, onu sen de sev!" diyordu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22; Muslim, Fezailu's-Sahabe 58, 59, (2422); Tirmizi, Menakib, (3784).

4393 - Tirmizi'nin bir rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Hz. Hasan ve Huseyin'e bakip: "Allahim, ben bunlari seviyorum, sen de sev!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3784).

4394 - Ukbe Ibnu'l-Haris radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh (bir gun) ikindi namazini kildi, sonra beraberinde Hz. Ali radiyallahu anh oldugu halde yurumeye basladi. Yolda Hz. Hasan'i cocuklarla oynuyor gordu. Omuzuna alip:
"Babam feda olsun! ali'ye degil, Resulullah'a benziyor!" buyurdu. Hz. Ali de guluyordu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22.

4395 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a "ehl-i Beyti'nden hangisini en cok seviyorsun?" diye sorulmustu.
"Hasan ve Huseyin!" diye cevap verdi. Hz. Fatima radiyallahu anha'ya:
"Benim ogullarimi bana cagir!" emreder, onlari getirip koklar, kucaklardi."
Tirmizi, Menakib, (3774).

4396 - Ya'la Ibnu Murre anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Huseyin bendendir, ben de Huseyin'denim. Allah Huseyin'i seveni sever. Huseyin "esbat" tan biridir."
Tirmizi, Menakib, (3777); Ibnu Mace, Mukaddime, (144).

4397 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hasan ve Huseyin, cennet ehlinin iki gencidir."
Tirmizi, Menakib, (3778).

4398 - Abdullah Ibnu Seddad, babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: Der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam iki aksam namazinin (yani aksam ve yatsinin) birinde yanimiza geldi. Hasan veya Huseyin'den birini tasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam one gecip cocugu yere birakti. Sonra tekbir getirip namaza durdu. Sonra namaz sirasinda uzunca bir secde yapti."
Babam devamla dedi ki: "(Secde cok uzadigi icin) basimi kaldirip baktim. Bir de ne goreyim! Secdede olan Resulullah'in sirtina cocuk binmis duruyor. Ben hemen secdeme dondum. Namaz bitince, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a cemaatten:
"Ey Allah'in Resulu! Namaz sirasinda oyle uzun bir secde yaptiniz ki, bir hadise meydana geldi zannettik veya sana vahiy indi zannettik!" diye soranlar oldu.
"Hayir!" dedi, "bunlardan hicbiri olmadi. Velakin, oglum sirtima bindi. Ben, acele edip hevesi gecmeden sirtimdan indirmeyi uygun bulmadim (kendisi ininceye kadar bekledim)."
Nesai, Iftitah 83, (2, 229, 230).

4399 - Ensar'dan bir kadin Selma radiyallahu anha anlatiyor: "Ummu Seleme'nin yanina girdim, agliyordu.
"Niye agliyorsun!" diye sordum. Bana su cevabi verdi:
"Simdi Resulullah aleyhissalatu vesselam'i ruyamda gordum. Basinda ve sakallarinda toprak vardi. "Neyiniz var, Ey Allah'in Resulu?" dedim, "Az once Huseyin'in olduruldugune sahid oldum" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3774).

4400 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ubeydullah Ibnu Ziyad'a Hz. Huseyin radiyallahu anh'in basi getirildi. Elindeki cubugun ucuyla burnuna durtuyor ve:
"Bu kadar guzelini de hic gormedim!" diyordu. Ben de:
"O, (Al-i Beyt arasinda) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a en cok benzeyeni idi" dedim."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 22; Tirmizi, Menakib, (3780).
 
Üst Alt