İnsanlar neden öfkelenir

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
ofkebagirmak.jpg


İnsanın öfkelenmesinde pek çok etkenin yer aldığını vurgulayan uzmanların hemfikir olduğu nokta ise öfkemizin fıtrattan gelen bir duygu oluşu.
Bu duruma Arifler Yolunun Edepleri isimli kitabında değinen S. Muhammed Saki Haşimi; insanın yaratılışında su, hava, ateş ve toprak olmak üzere
dört unsurun yer aldığını ve bu unsurlardan her birinin insana belirli özellikler verdiğini söylüyor.
Bu özelliklerden biri olan zulüm ve hiddet sıfatı da insanın yaratılışındaki ateş unsurundan kaynaklanıyor. Fakat yaratılıştan gelen bu
özelliklerin zamanla bozulması yahut terbiye edilmesi mümkün olduğundan bazı insanlar oldukça sakin bir fıtratta iken bazısı öfkeli olabiliyor.

Öfke sebepsiz yere olusmaz. Bilakis insani duyarli, çabuk etkilenen biri haline getiren birtakim etkenlerden ve sebeplerden kaynaklanir.
Öfkenin sebebleri , sagliksal,ruhsal, duygusal bir bozulma olabilir. sinir sisteminin zayiflamasi gibi. Bu durum kisinin çabuk öfkelenmesine neden olur.
Öfkenin kaynagi psikolojik olabilir. Akli dengenin bozulmasi, asiri bencillik veya küçüklük kompleksi ya da eksiklik duygusu,yorgunluk, uykusuzluk, gibi.
Bu tür psikolojik sorunlar insanin çabuk paniklemesine, öfkesinin kabarmasina neden olur.


ÖFKENİZ ÇOCUKLUĞUNUZDAN GELİYOR OLABİLİR
Erişkin yaşlarda öfke problemi yaşayan bireylerin öncelikli ortak özellikleri sorunlu bir çocukluk dönemi geçirmeleri oluyor.
çocuklar önlerine çıkan engeller karşısında ani tepkiler verebiliyorlar. Ya da çocuk zor durumlarda kendini yatıştırmayı öğrenmediyse, çocukluğunda çok fazla hayal kırıklığı yaşamadıysa, üzüntülere karşı beceri geliştirmediyse ileride öfke problemleri yaşayabiliyor.

Bunun dışında, çocukluk çağında yaşanan ailevi çatışmalar, anne baba kavgaları örnek alınabiliyor.
Yani çocuk kavgadan çok korksa ve çekinse bile tıpkı anne babası gibi tepki göstermeyi doğru bir duygu dışa vurumu olarak değerlendirebiliyor.

KİŞİLİK YAPILARI ÖFKEYİ ETKİLİYOR
Kişilik yapılarının da öfke üzerinde etkili olduğunu belirtiyor: “Narsistik kişiler için hayat onların merkezinde dönmektedir. Bu kişilerin temelde bir özgüven eksiklikleri vardır, ama farkında değillerdir.
Daha çok kendilerini üstün görme ve gösterme çabasındadırlar ve bu sebeple de her şey onların istediği gibi olmalıdır.
Başkalarının ne istediğini çok fazla göremeyebilirler. Bu kişiler de kolay öfkelenme eğiliminde olabilirler. Ayrıca çok hareketli ve tez canlı olan ve bizim ‘hipertimik mizaç’ adını verdiğimiz özellikteki insanlar da saman alevi gibi bir anda parlarlar ve hemen ardından öfkeleri yok olur.

ÖFKE İLE NASIL BAŞA ÇIKABİLİRİZ?
Allah Rasulü (s.a.v) bu hususta; “Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için biriniz öfkelendiğinde hemen abdest alsın” buyurarak öfke ateşini su ile söndürmemizi tavsiye etmiştir. Yine Allah Rasulü’nün (s.a.v) bir tavsiyesi olarak; “Kişi ayakta iken öfkelenirse, hemen otursun. Öfkesi giderse iyi, gitmezse hemen yatsın” hadisi de uygulandığı takdirde insanın öfkesinden uzaklaşmasına vesile olacaktır.

bize düşen kendimizi bilmek, insanları incitmeden derdimizi anlatmanın yoluna gitmek ve öfke ateşi ile içimizdeki güzellikleri küllendirdiğimizi idrak etmek olmalıdır.
Öfke ile başa çıkmak için kişinin öncelikle kendini bilmesi, yani öfkeli olduğunu fark etmesi gerekmektedir.

Bunun için yapacağı en doğru hareket ise çevresindeki insanların uyarılarını dikkate almak, davranışlarını gözden geçirmektir. Fakat her şeye rağmen kişi öfkesine hakim olamıyorsa, öfkeden ötürü çevresindeki insanlara bir kez olsun fiziksel şiddet uyguladıysa, öfkelendiği an eli ayağı titremeye başlıyorsa muhakkak bir uzmandan yardım alması, tedavi görmesi gerekmektedir.

Unutmamamız gerekir ki öfke ateşten bir duygudur. Ateş ise en çok düştüğü yeri yakar. Yani öfke ateşi en çok öfkelenene zarar vermektedir.

ÖFKE İÇİN NEFES EGZERSİZİ

Öfke anında yapacağımız bir takım nefes egzersizleri de öfkemize yenik düşmemize engel olabilir. Nefes egzersizleri ile insanın çok rahatlattir..
Kişi nefes alıp verdiği zaman akciğer tamamıyla şişer ve havalanır. Kişi nefesine odaklandığı için de öfke duygusundan uzaklaşmış olur. Öfkelendiğiniz zaman beşe kadar sayın ve derin bir nefes alın.
Diyaframınızı aşağı indirerek karnınızı şişirin. Tekrar beşe kadar sayarak nefes verin ve bu sırada göbek deliğinizi içeri çekerek havayı dışarı verin. Bu egzersizi bu şekliyle on dakika yapmak ve yaparken de -öfke ateşli bir duygu olduğu için- akarsu, karlı bir dağ manzarası gibi soğuk ve sulu şeyler hayal etmek kişiyi sakinleştirir.”

"Onlar (takva sahipleri), bollukta ve darlikta Allah için harcarlar. Öfkelerini yenerler, insanlari bagislarlar. Allah iyilikte bulunanlari sever."
Ali Imran, 134
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gelinciktarlasi.jpg


ÖFKELENİNCE NEDEN BAĞIRIRIZ?
Hintli bir Bilgin, öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş.
Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye
sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız?
O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır.
Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar.
Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
"Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur?
Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz,
sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur.

İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”
Daha sonra bilgin öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “ Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin.
Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
golgedua.jpg


Öncelikle öfkelenmemeye çalismaliyiz. Çünkü öfke, düsünmeyi önler, akl-i selimi ortadan kaldirir ve insani insanliktan çikarir.
Öfkenin getirdiGi zararlar düsünülmeli, bastan tedbirli olunmalidir. Öfkeyi doguran sebeplerden uzak durulmalidir.
Keskin sirke küpüne zarar verir.
sinirlenince rasyonel düşünce ortadan kalkar, bir anlık öfke yüzünden ne dağlar yıkılır, ne aptalca hatalar yapılır.
en iyisi oturup biraz olsun o fiziksel/ruhsal kontrolsüzlüğün kendiliğinden gitmesini beklemektir.

'Öfkeyle kalkan, zararla oturur'
sen hiç öfkeyle kalktınmı? çünkü gerçekten öfkeyle kalkan oturmayı istesede hayal edemez, bu yüzden oturmak, zararla oturmak, faydayla oturmaktan ziyade...
en kötüsü artık hiç bir şey eskisi gibi olamıyacaktir...
Öfkeyle yapılan her eylem sonucunda geri dönüşü kısmen zor, genelde imkansız zararlara/pişmanlıklara neden olmaktadır.

Bir adam Rasülullah (s.a.v.)e:Bana ögüt ver!? dedi.
Rasülullah (s.a.v.) da:Öfkelenme!? buyurdu.
Adam, Rasülullah (s.a.v.)in sözünü düsündüm, bütün kötülüklerin basinin öfkelenmek oldugunu anladim, dedi.

Iki kisi Rasülullah (s.a.v.)in yaninda birbirlerine çikistilar.
Birisinin öfkelenmeye, yüzü kizarmaya ve sinirleri kabarmaya basladi. Rasülullah (s.a.v.) ona bakti ve söyle dedi:
Ben bir söz biliyorum, onu söyleyenin öfkesi gider. O da: Kovulmus seytandan Allah-a siginirim. sözüdür.

Öfkede akil olmaz.? demisler. Kimse deli durumuna düsmemelidir. Olgun olmali, sogukkanliligini kaybetmemelidir. Cahiller her esen rüzgarla çatismaya kalkarlar.
Hiddet yerine hilim seçilmelidir. Sakin olmali, serin kanliligi korumalidir.
Öfkelenilmesi ve kizilmasi gerekenlere elbette kizilmalidir.
Zira Allah düsmanlarina kizmayanlari Allah cehennem atesiyle kizdiracaktir. Öfkemiz ve kinimiz birbirimize karsi degil, Allah düsmanlarina karsi olmalidir.
Nefis mücadelesi, düsmanla yapilacak mücadeleden zordur. Öfkelenmek müslümanlari birbirine düsürür, parçalar, kisiyi pek çok zararlara sokar.
Kizacaksak, Islam düsmanlari ve kendi kusurlarimiz yeter!

Gerçek pehlivan, öfkesini yenen ve nefsine hakim olandir.
Islam dini, nefse hakim olmayi, öfkeyi yenmeyi bir cihad olarak görmüstür.
Öfke gibi nefsin galeyana gelip, engel tanimaz bir nitelik kazandigi öfkeyi yenip, nefse hakim olmak, kuvvetli bir insani güreste yenmekten daha zordur.
Iste gerçek yigit, gerçek pehlivan, öfkesini yenen ve nefsine hakim olandir.
 
Üst Alt