Merhaba abi, nasılsın,
Yukarıda dediğin gibi hiçbirşey eksik bırakılmamış, Abdul Kadir Geylani Hz'lerinden aldım, çok uzun okumak incelemek istersen istersen link'ini atarım ben yeterli gördüğüm birkaç noktayı aldım, hepimize faydalı olur inşAllah.
“O’na canibimizden -ötelerden- ilim vermiştik,” (Kehf, 65).
“Biz onu kudsî ruhla teyid ettik,” (Bakara, 87).
Allahu Teala’nın Zat’ına karşı irfan duygusu taşıyanlar, kudsî ruhla kuvvet bulmuşlardır. Anlatılan bu iki marifet, ancak iki yönlü ilimle meydana gelir; zahirî ilim, bir de batınî ilim. Anlattığımız işlerin olması bu iki ilme bağlıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu iki ilmi anlatırken şöyle buyurdu:
“İlim, ikiye ayrılır: Biri dilde olur ki, bu Allah’ın kulları üzerindeki hüccetidir; bir de kalbte olan ilim var ki; gayelere varmak için faydalı olan da budur.”
Abdulkadir Kadir Geylani
Bak kardeşim öncelikle şu konuda anlaşalım. Bir konuda delil getireceksen Kuran'dan ve herkesin kabul ve ittifak ettiği ve sahih olan Sünnenlerden (ki bunların içinde de uydurma olanlar vardır) daha sonra alimlerden delil getireceksin. Az önce diğer konuda belirtiğim gibi
"Sünnet birilerinin demesiyle değil ancak Peygamberin sözü ve fiili ile sabit olur"
Yukarıda Allah Rasulüne nisbet edilen
"İlim ikiye ayrılır" sözünün hiç bir aslı ve astarı ve dayanağı yoktur.
Bir başka husus, lütfen en kısa zamanda İslam'ın usullerini öğrenin bu çok önemli ve hayatidir. Usul derken hem konumuza ışık tutması hem de somut bir örnek olması açısından birinden örnek vereyim.
Siz ve sizin gibi düşünenlerin en büyük hatası ve yanılgıya düşmenize sebep olan;
Naslar karşısında, nasların muhkem olanını terk ediyor yani kati olanları bırakıyor ve müteşabih olan veya konuya delaleti belki zanni belki de zanni dahi olmayan ile yaklaşıyor olmanızdır.
Ledün ilminin batıllığı konusunda delaleti kat'i olan naslar, konu hakkında doyurucu bilgiler verdiği halde hala
Kehf 65 ayetini delil getiriyorsunuz. Ne diyor ayette;
"Derken kullarımızdan bir kul buldular ki Biz, ona; katımızdan bir rahmet vermiş ve kendisine nezdimizden bir ilim öğretmiştik."
Ayette konu edinen ve kendisine Allah katından ilim verilen o zat, salih kul kimdir? El Cevap; Hızır aleyhisselamdir. Pekala bunu nereden biliyoruz, Buharı, Müslim ve diğer Hadis kitaplarından.
Şimdi siz bu ayeti alır ve Allah Hızır a.s'a kendi katından bir ilim verdiğine göre alimlere de bu ilimden verir derseniz biz de size Allah'ın şu sözleri ile cevap veririz, zira bu ayetten bu sonuca varmak ancak kalplerinde maraz olanların işidir;
"Sana kitabı indiren O’dur. O’nun bazı ayetleri muhkemdir ki bunlar; kitabın anasıdır. Diğer bir kısmı da müteşabihlerdir. İşte kalblerinde eğrilik bulunanlar; fitne çıkarmak ve te’vile yeltenmek için müteşabih olanlara uyarlar..." Al-i İmran 7
Verdiğiniz diğer ayet olan
Bakara 87. ayetine gelince ;
"Şüphesiz ki Musaya kitabı verdik ve ondan sonra herbiri ardınca Peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsaya da açık mucizeler verdik. Ve onu Ruhul Kudüs ile teyid ettik. Her Peygamber size nefislerinizin istemediği şeyleri getirdiği zaman büyüklük taslayıp, bir kısmını yalanlıyor bir kısmını da öldürüyor musunuz?"
Şimdi Peygamberin Ruhul Kudüs yani Cebrail ile desteklenmesinin konumuz ile alakası nedir?
Velhasıl; Muhkem, açık, sarih ayetler var iken
"muhtelefun fih" yani delaleti zanni olan delillere sarılmak usulsüzlüktür, doğru değildir ve bu sizi İslam'ı doğru anlamaktan alıkoyar. Nassın delaleti ihtilaflı bile olsa dahi bu gibi önemli konularda onunla delil getirmek caiz değildir.
Beni lütfen doğru anlamaya çalışın bak biz burada heva ve hevesimizden konuşmuyoruz, sizi bir yerlere, cemaate de çağırmıyoruz sadece delilleri ortaya koyuyor ve kendimizden birşey katmıyoruz. Vallahi Allah şahidimdir ki Hakkı ortaya koymaktan başka hiç bir gayemiz yoktur.