- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 1,199
- Tepkime puanı
- 16
HZ. ASİYE (R.anha)
"İşittik ve itaat ettik" diyenlerin seçkinlerinden Nil kraliçesiÂsiye, itaatinin ve sadakatinin karşılığında Allah Teâlâ'nın indindeöylesine has bir makama ulaşmış ki, Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır:
-- Kadınlardan kâmil olanlar dört kişidir: Firavun'un hanımı Müzâhim kızı Âsiye, İmran kızı Meryem, Huveylid kızı Hatice ve Muhammed (s.a.a)kızı Fâtıma. Bunların en üstünüyse Fâtıma'dır."
Tarih ve tefsir kaynaklarında onun nesli Âsiye binti Muzâhim b. Ubeyd b. Reyyân b. Velîd olarak zikredilir. Büyük dedesi Velîd, Hz. Yusuf devrindeki Mısır Firavunudur.
Gün geçtikçe Mısır'da çoğalanIsrailogullari, firavunlar tarafından zulüm ve işkencelereuğruyorlardı. Firavunlar bunların bazısını köle, bazısını hizmetçi,bazılarını da amele olarak çok ağır islerde çalıştırıyorlardı.Israilogullari bu esaretten kurtulmayı ve mukaddes topraklara gitmeyidefalarca denediler ama başarılı olamadılar.
Firavunlar zamanında kahinlik, sihirbazlık, gaipten haber verme son derece gelişmiş; zamanın en üstün mesleği haline gelmişti. Bir gece firavun rüyasında olağan dışı şeyler gördü. Çok telaşlanmış bir o kadar da tedirgin olmuştu. Bir çırpıda kahin başını yaka paça huzuragetirdiler. Dedi ki:
- Yüce efendimiz, bana kalırsa bu rüyanıntabiri şöyledir: Asi ve aşağılık İsrailoğullarından bir erkek çocukdünyaya gelecek, eşsiz saltanatınıza bir zarar verecek, hâkimiyetinizeson verecek, yıkacak ve sizin feci bir şekilde helak olmanıza sebepolacak.
Firavunun çok endişelenmişti. Sonunda bir karar verdi ve:
-Bir tedbir almalıyım. İsrailoğullarının evlerini tek tek dolaşın,yeni doğmuş bütün erkek çocuklarını öldürün, bundan sonra doğacaklarıda! İsrailoğulları bugünden sonra bir daha asla kendilerinegelemeyecek. Bütün topraklarına el koyun!.
Kur'an-ı Kerim'deadı övgüyle anılan Hz. Âsiye, Mısır'ın kraliçesi ve işte bu Firavun'uneşiydi. Bugün Firavun'un insanlık tarihine kendi adıyla geçen akılalmaz zulüm ve adaletsizliklerini bilmeyen, işitmeyen yoktur."Firavun(Mısır) toprağında azmış, toplumunu parçalara ayırmıştı. Onlardan birgrubu güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını isesağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı."
Firavun'un böyle bir manzaranın eli kanlı zalimi, tarihin gördüğüen büyük bozgunculardan biri olmasına rağmen, hanımı Âsiye âdetatemizlik, dürüstlük, iffet ve asalet timsaliydi. Yaşadığı sarayda,şehrinde ve ülkesinde büyük haksızlıklar ve fenalıklar yaşanırken o,hiçbir zaman kocasının işlediği zulmü hoş karşılamadı, bir defa olsunonun safında yer almadı. Firavunun kininden ve yaygın kötülüğündenkendini, en büyük hainlerin bile gönlünü yumuşatmaya muktedir olanaşkın ve muhabbetin kalkanı ile koruyordu. Zira Firavun Nil'in engüzel ve afife kadınına büyük bir sevgi ile bağlıydı.
Askerler verilen emirlerini yerine getirmeye başladılar, İsrailoğullarının topraklarını ellerinden almaya, onları köleleştirmeye koyuldular.Henüz doğmuş mini mini çocukları vahşice öldürdüler.
devamı var inşaallah...
"İşittik ve itaat ettik" diyenlerin seçkinlerinden Nil kraliçesiÂsiye, itaatinin ve sadakatinin karşılığında Allah Teâlâ'nın indindeöylesine has bir makama ulaşmış ki, Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır:
-- Kadınlardan kâmil olanlar dört kişidir: Firavun'un hanımı Müzâhim kızı Âsiye, İmran kızı Meryem, Huveylid kızı Hatice ve Muhammed (s.a.a)kızı Fâtıma. Bunların en üstünüyse Fâtıma'dır."
Tarih ve tefsir kaynaklarında onun nesli Âsiye binti Muzâhim b. Ubeyd b. Reyyân b. Velîd olarak zikredilir. Büyük dedesi Velîd, Hz. Yusuf devrindeki Mısır Firavunudur.
Gün geçtikçe Mısır'da çoğalanIsrailogullari, firavunlar tarafından zulüm ve işkencelereuğruyorlardı. Firavunlar bunların bazısını köle, bazısını hizmetçi,bazılarını da amele olarak çok ağır islerde çalıştırıyorlardı.Israilogullari bu esaretten kurtulmayı ve mukaddes topraklara gitmeyidefalarca denediler ama başarılı olamadılar.
Firavunlar zamanında kahinlik, sihirbazlık, gaipten haber verme son derece gelişmiş; zamanın en üstün mesleği haline gelmişti. Bir gece firavun rüyasında olağan dışı şeyler gördü. Çok telaşlanmış bir o kadar da tedirgin olmuştu. Bir çırpıda kahin başını yaka paça huzuragetirdiler. Dedi ki:
- Yüce efendimiz, bana kalırsa bu rüyanıntabiri şöyledir: Asi ve aşağılık İsrailoğullarından bir erkek çocukdünyaya gelecek, eşsiz saltanatınıza bir zarar verecek, hâkimiyetinizeson verecek, yıkacak ve sizin feci bir şekilde helak olmanıza sebepolacak.
Firavunun çok endişelenmişti. Sonunda bir karar verdi ve:
-Bir tedbir almalıyım. İsrailoğullarının evlerini tek tek dolaşın,yeni doğmuş bütün erkek çocuklarını öldürün, bundan sonra doğacaklarıda! İsrailoğulları bugünden sonra bir daha asla kendilerinegelemeyecek. Bütün topraklarına el koyun!.
Kur'an-ı Kerim'deadı övgüyle anılan Hz. Âsiye, Mısır'ın kraliçesi ve işte bu Firavun'uneşiydi. Bugün Firavun'un insanlık tarihine kendi adıyla geçen akılalmaz zulüm ve adaletsizliklerini bilmeyen, işitmeyen yoktur."Firavun(Mısır) toprağında azmış, toplumunu parçalara ayırmıştı. Onlardan birgrubu güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını isesağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı."
Firavun'un böyle bir manzaranın eli kanlı zalimi, tarihin gördüğüen büyük bozgunculardan biri olmasına rağmen, hanımı Âsiye âdetatemizlik, dürüstlük, iffet ve asalet timsaliydi. Yaşadığı sarayda,şehrinde ve ülkesinde büyük haksızlıklar ve fenalıklar yaşanırken o,hiçbir zaman kocasının işlediği zulmü hoş karşılamadı, bir defa olsunonun safında yer almadı. Firavunun kininden ve yaygın kötülüğündenkendini, en büyük hainlerin bile gönlünü yumuşatmaya muktedir olanaşkın ve muhabbetin kalkanı ile koruyordu. Zira Firavun Nil'in engüzel ve afife kadınına büyük bir sevgi ile bağlıydı.
Askerler verilen emirlerini yerine getirmeye başladılar, İsrailoğullarının topraklarını ellerinden almaya, onları köleleştirmeye koyuldular.Henüz doğmuş mini mini çocukları vahşice öldürdüler.
devamı var inşaallah...