- Katılım
- 8 Ağustos 2011
- Mesajlar
- 457
- Tepkime puanı
- 5
Müslümanlar bazi hükümlerin alt yapilarina vakif olmadan birbirlerini ehl-i bid'at'likle suclarlar ve bu suclamalar arttikca da birbirlerine selam vermeyecek hale gelirler... Gecmiste bunlar cok yasandi... Hatta bu zaman zaman arkalarinda namaz kilmayacak raddeye de getirdiler müslümanlar böyle seyleri...
Bu ithamlardan biri de hükmen farz olan seyler ile fikhen farz olan seylerin karistirilmasi ve muhatabinin ne dedigini bunlarin karsiliklariyla sorgulamamalari gelmektedir...
Halbuki hükmen farz'in karsiligi ve kaynagi Kur'an'di...
Fikhen farz olan seyin de kaynagi müctehid'in, bilgisinin, becerisinin ve alimliginin bir ifadesiydi..
Müslümanlar zaman zaman bu ikisini aynen kabül edip muhataplarini maal esef bid'atlikle suclamislar ve arkasindan birbirlerine selam vermeyecek raddeye gelmislerdir, ki ne kadar üzücü bir durumdur bu...
Örnekla aciklayalim söylediklerimizi.
Kur'an'da abdest ayeti aciktir. Ve yikanacak olan yerlerimiz belirtilmistir.
Imam Azam Ebu Hanife, ayetteki yikanacak olan yerleri baz alarak abdestin farzlarini 4 olarak ifadelendirmistir.
Ayette, el ve yüzün yikanmasi, kollarin dirsekleriyle beraber yikanmasi, basin meshedilmesi ve ayaklarin topuklariyla beraber yikanmasi acik ve net bir sekilde ifade edilmistir...
Imam Azam Ebu Hanife de, abdestin farzlaarini 4 olarak ifade etmistir...
Imam Safii ise, abdestin farzlarini 6 olarak ifade etmis, ayette ifade edilen yikanmasi gereken yerlerin üzerine iki ilave kilarak abdestin farzlarini 6 olarak ifade etmistir...
Iste burada 4 farz hükmen farzi ifade eder, iki ziyade farz da fikhen farzi ifade eder...
Imam safi asli farza ilaveten,
Niyyeti ve tertibi de farz olarak ifade etmistir...
Tertip, ayette belirtilen usule riayet ederek abdest alinmasi...
Simdi bu iki ziyadenin abdestin olmazsa olmaz sartlar olmadigini birisi ifade edebilir... Illaki müctehidin de ictihadi, bakisi, ilmi önemlidir ama ayet'in hükmünün yerini tutamayacagi da bir gercektir.
Bundan mütevellit maal esef müslümanlar halan birbirlerini cok agir bir dille itham ediyorlar...
Yazik...
Müctehidin beyanin aksine beyan sunan hic bir kimse ne sapik olur ne de bid'at ehli...
Ama beyinlerinin ve akillarinin 100'de 100'ünü birilerine kiralayanlar ise her daim bu gibi seyler hakkinda beyinlerini kiraladiklari yerlerden farkli telaffuz etmezler...
Bu ithamlardan biri de hükmen farz olan seyler ile fikhen farz olan seylerin karistirilmasi ve muhatabinin ne dedigini bunlarin karsiliklariyla sorgulamamalari gelmektedir...
Halbuki hükmen farz'in karsiligi ve kaynagi Kur'an'di...
Fikhen farz olan seyin de kaynagi müctehid'in, bilgisinin, becerisinin ve alimliginin bir ifadesiydi..
Müslümanlar zaman zaman bu ikisini aynen kabül edip muhataplarini maal esef bid'atlikle suclamislar ve arkasindan birbirlerine selam vermeyecek raddeye gelmislerdir, ki ne kadar üzücü bir durumdur bu...
Örnekla aciklayalim söylediklerimizi.
Kur'an'da abdest ayeti aciktir. Ve yikanacak olan yerlerimiz belirtilmistir.
Imam Azam Ebu Hanife, ayetteki yikanacak olan yerleri baz alarak abdestin farzlarini 4 olarak ifadelendirmistir.
Ayette, el ve yüzün yikanmasi, kollarin dirsekleriyle beraber yikanmasi, basin meshedilmesi ve ayaklarin topuklariyla beraber yikanmasi acik ve net bir sekilde ifade edilmistir...
Imam Azam Ebu Hanife de, abdestin farzlaarini 4 olarak ifade etmistir...
Imam Safii ise, abdestin farzlarini 6 olarak ifade etmis, ayette ifade edilen yikanmasi gereken yerlerin üzerine iki ilave kilarak abdestin farzlarini 6 olarak ifade etmistir...
Iste burada 4 farz hükmen farzi ifade eder, iki ziyade farz da fikhen farzi ifade eder...
Imam safi asli farza ilaveten,
Niyyeti ve tertibi de farz olarak ifade etmistir...
Tertip, ayette belirtilen usule riayet ederek abdest alinmasi...
Simdi bu iki ziyadenin abdestin olmazsa olmaz sartlar olmadigini birisi ifade edebilir... Illaki müctehidin de ictihadi, bakisi, ilmi önemlidir ama ayet'in hükmünün yerini tutamayacagi da bir gercektir.
Bundan mütevellit maal esef müslümanlar halan birbirlerini cok agir bir dille itham ediyorlar...
Yazik...
Müctehidin beyanin aksine beyan sunan hic bir kimse ne sapik olur ne de bid'at ehli...
Ama beyinlerinin ve akillarinin 100'de 100'ünü birilerine kiralayanlar ise her daim bu gibi seyler hakkinda beyinlerini kiraladiklari yerlerden farkli telaffuz etmezler...