Dünyaca ünlü hafızların tilavet analizleri

beder

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Aralık 2014
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
“Mekke-Kahire-İstanbul” ekseninde Kur’ân Kültürü

Kur’ân-ı Kerîm, hem orijinal ifadelerinin mükemmelliği hem de anlamı itibariyle kurtuluş ve mutluluğun en büyük unsurudur.

Onun bu yönüdür ki, kendisine enfes tarifler getirilmesine yol açmıştır. Zira onun için, “Kur’ân, insanoğlunun kıymet ve değeri ölçüsünde, onun kalp, ruh, akıl ve cismaniyetini nazar-ı itibara alarak, yüksekler yükseğinden nüzul ile insanlık ufkunda tulû etmiş, en mükemmel mesajlar ve ilâhî kanunlar mecmuasıdır” ve yine “Sonsuzun, kelime ve harfler dünyasının parıldayan ışığıdır Kur’ân. İns ü cinnin duygu, düşünce ve his atlasında melekûtun sesi soluğudur Kur’ân…” (Kur’ân’dan İdrake Yansıyanlar) şeklinde mükemmel tarifler yapılmıştır.

Kelâm-ı İlâhi’ye getirilen böylesine enfes tanımlarla, onun sesinin duyulmasıyla gözler aydınlığa kavuşmuş; duygu ve dil bütünlüğünün elde edilmesiyle gönül dile gelmiş ve o gönlün sesi manevî bir sedaya bürünmüştür. Bu da demektir ki, insanoğlu bu mesajlara her açıdan kulak vermelidir. Kur’ân’ı, kalbiyle, ruhuyla, aklıyla yoğurmak suretiyle bir hayat nizamı oluşturmalı ve onun gayesine uygun söz ve davranış birliği elde etmelidir. Ayrıca bu, Kur’ân’ın hissiyatına matuf olmalı ve engin derinliğinden çıkmışçasına bir ahenk arz etmelidir.

Nurullah Dağ (Yeni Asya Gazetesi)
 
Üst Alt