Adalar Prens Adaları adı ile de bilinen Istanbul Adaları, Marmara Denizinde, şehre bir saat kadar yakınlıkta 8 adadır. Haliç girişi ve Kabataş Iskelelerinden kalkan vapur veya deniz otobüsleri dört adaya muntazam seferler yaparlar.
Bizans devrinde manastırların kurulduğu Adalar, saray mensuplarına yazlık veya sürgün yeri olmuş; Heybeliada'da Bizans'ın son yapısı, Meryem Ana'ya ithaf edilmiş küçük kilise, Deniz Lisesi üst binası avlusunda bulunur.
19. yüzyıl başlarında servise giren buharlı vapurlar ile Adalar'a ulaşım kolaylaşmış, okullar ve oteller de inşa edilince nüfus artışı başlamıştır. Büyükçe olan, yan yana sıralı dört ada yazlık evler, villalar, çamlık korularla kaplı olup, plaj ve piknik yöreleri ile ünlüdürler. Mayıs ayından eylül sonuna kadar kalabalıklaşan Adalar diğer zamanlarda tenhadır. Yerleşim bölgelerinin iskelelere yakın çevrelerde, şehre bakan yönde geliştiği, tepeleri çamlıklarla örtülü ada yollarının tek vasıtası faytonlardır. Mevsim boyu, bilhassa tatil günlerinde koylar ve plajlar özel yat ve motorların, yelkenli teknelerin çekici duraklarıdır.
Her adada bulunan Yelken ve Su Sporlan kulüplerinin ilki ve meşhuru Burgaz Adasındadır. Hikaye yazarı Salt Faik Abasiyanık adada yaşamış, yaşadığı ev müzeye çevrilmiş ve uğrağı, gün batımı ile şöhretli Kalpazan Kaya mahalli meşhur bir kahve olmuştur.
Heybeli yönünde, şeklinden dolayı adlandırılmış, Kaşık Adası yer alır. Heybeli Ada'nın ikiz tepeleri arasında Deniz Lisesi üst binası bulunurken, öndeki diğer tepe üzerinde, çamlık içerisinde, Rum Ruhban Okulu ilk görülen büyük yapılardır. Ada iskelesi yanında Deniz Lisesi sahil boyu uzanır. Lokanta ve çayhaneler diğer yöndedir. Yerleşim alanlarının arka cephesinde çok güzel bir koy ile, Kaşık Adası'na bakan tarafta halk plajı ve Deniz Kulübü tesisleri ile arkasında meşhur Değirmen Burnu piknik alanı bulunur. Tepeleri çevreleyen yollarda, çamlar içerisinde güzel ve manzaralı yürüyüş güzergahlan adayı dolanır. Ada okullar ve sanatoryum tesislerinden dolayı kış aylannda da nispeten hareketlidir.
Takım Adaların en büyüğü ve meşhuru Büyük Ada'dır. Fayton turu ile etrafı iki saate yakın bir sürede dolaşabilirsiniz. Ancak bir saatte dolaşılan yarım tur daha enteresandır. Halk plajlarından Heybeli Ada yönündeki Yörük Plajı şahane bir koyda bulunmaktadir. Dil Burnu mesire alanı tercih edilen güzel bir yerdir. Iskele civarı kalabalık yerleşim bölgesinin aksine adanın güney tarafı ıssızdır. Buralardaki koylar teknelerin ziyaret yerleridir. Adanın üst sırtlarında harap halde bulunan 19. yüzyıl yapısı eski oteli, belki dünyadaki en büyük ahşap yapı, ihya edileceği zamanın özlemi ile ayakta durmaya çabalamaktadır. Büyük Ada iskele civarı lokantaları, çayhaneleri ve dükkanları ile renkli ve hareketlidir. Yaz aylarında servis veren dört oteli vardır. Güzel evler, bakımlı bahçeler eşsiz manzaralar adaları gezenlerde unutulmaz anlar bırakır. Sonraki Sedef Adası sakinlerinin dışında gelenlere plajı ile açıktır.
Arnavutköy'den Genel Görünüm
Arnavutköy:
Bebek'le Kuruçeşme arasında yer alır. Bizans döneminde Promotu ve Anaplus olarak da bilinirdi. Boğaziçi'ndeki önemli ibadet yerlerinden biri olan Ayios Mihael Kilisesi buradaydı. Konstantinos tarafından yaptırıldığı söylenen bu kilisede Başmelek Mihael'in mozaik bir ikonası saklanıyordu. Arnavutköy adını hangi nedenle ve ne zaman aldığı kesinlikle bilinmemektedir. Bir rivayete göre, II. Mehmed (Fatih) Arnavutluk'a egemen olmasından sonra yöreden getirilen Arnavutları bu semte yerleştirmiştir.
Akıntı burnu da buradadır. Yatların ve gezinti gemilerinin bağlandığı bir koyu da vardır.
Akıntıburnu, İstanbul boğazında Arnavutköy'ün denize doğru uzanan bir çıkıntısıdır. Boğaziçine özgün bir yeşillik kuşağı içindedir.
Dut ve diğer meyva ağaçları yanında zaman içinde çarpık kentleşmeye kurban gitmiş Koru diye adlandırılan botaniği zengin bir yeşilliğe sahiptir.
Boğaziçi'ne 3. Köprü Projesi plan aşamasını geçmişse de, Arnavutköy halkının ve diğer çevrecilerin yoğun tepkisi sonucu şimdilik askıya alınmıştır. Projede Köprünün bir ayağı İskele mevkiinde, diğer ayağı ise karşı yaka Vaniköy'de olarak planlanmıştı.
Arnavutköy de üç büyük din için ibadet yerleri mevcuttur. Eski Rum ahalisine özgün
Üsküdar ayazmalar ile Rum ve Musevi mezarlığı da bulunur.
Avcılar:
Avcılar İlçesi doğusunda Küçükçekmece gölü ve Küçükçekmece İlçesi, batısında Yakuplu ve Esenyurt beldeleri, kuzeyinde Bahçeşehir beldesi ve yine Küçükçekmece İlçesi; güneyinde ise Marmara denizi ile çevrelenmiştir. İlçe İstanbul'a 27 km uzaklıkta olup; TEM otoyolu ile E-5 (d-100) karayolu ilçe sınırları içinden geçmekte ve ilçeyi adeta üç parçaya bölmektedir. İlçe ye bağlı köy ve bucak bulunmamaktadır. Avcılar ilçesi 10 mahalleden oluşmaktadır.
Avcılar İlçesi, Bakırköy, Küçükçekmece ilçeleri ile ilişkilidir.Yakın geçmişe kadar sosyal yönden ilçenin pek canlı olduğu söylenemez ancak bu durum son yıllarda hızla değişerek yapı kooperatifleri aracılığı ile yoğun bir yapılaşma ve İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünün olması sosyal hayata canlılık getirmiştir. Ambarlı ve Denizköşkler Mahalleleri sahil şeridindeki eğlence merkezleri ve entel pazarı yaz aylarında canlılığa neden olmaktadır.
Alibey Çiftliğinde Osmanlı padişahlarının avlanma kulübeleri, Osmanlı döneminden kalma çiftlik harabeleri, sahil şeridi boyunca çok keyifli yürüyüş alanları, İstanbul Üniversitesi içinde ketova denilen bölge (tatlı su kaynağı ve ağaçlar), Daha çok firuzköy ve göl çevresi boyunca günübirlik piknik alanları, sahilde kesiminde yat limanı marina, çeşitli balık lokantaları, yazları entel pazarı, yine sahil tarafında gelecek kuşaklara bir eser bırakmak amacıyla ; Selanik Koca Kasım mahallesi, Islahane caddesinde bulunan ve orijinaline sadık kalınarak 2000 yılında açılışı yapılan Atatürk’ün doğduğu ev “Atatürk evi” çeşitli il ve ilçelerden gelen misafirler için ziyaret yerleridir.
Bahçelievler Gece Görüntüsü
Bahçelievler:
Güneyde Bakırköy ,batıda Küçükçekmece , kuzeyde Bağcılar ve doğuda Güngören ilçeleri ile sınırlıdır. Tarihi yarımadaya ve Atatürk Havalimanına olan yakınlığı nedeniyle gelişmeye çok uygun bir ilçedir.
Bahçelievler ilçesi 11 mahalleden oluşmaktadır. Bahçelievler’e bağlı bucak ve köy bulunmamaktadır. İlçenin başlıca dereleri; Ayamama Deresi, Yenibosna Deresi, Tavukçu Deresi, Kocasinan Deresi, Kocasinan Tavukçu Deresi, Haznedar Deresi’dir.
Surların inşası için de bu bölgedeki taş ocaklarından yararlanılmıştır. Bahçelievler’de tarihi eser açısından günümüze hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır. Tarih boyunca Rum ortadoksların tarım alanı olan ilçe toprakları, Türkler’in İstanbul’u fethetmesiyle zaman içinde terkedilmiştir.
Tarihi ve Kültürel Zenginlikleri:
1-Havuzlu Köşk (Siyavuşpaşa Kasrı) : Havuzlu Köşk (Çavuş Başı) Milli Egemenlik Parkının içinde bulunmaktadır. Yapılan ek ve değişikliklere karşın, köşkün genel görünüşü 16. Yüzyıl Osmanlı sivil mimarlığının tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Günümüzde çocuk kitaplığı olarak değerlendirilmektedir. Adını 16. Yüzyılda Sultan III. Mehmet zamanında iki defa sadrazamlık yapmış olan Siyavuşpaşa‘dan almıştır.
2- Bahçelievler Çobançeşme Köprüsü : Londra Asfaltı’nın Atatürk Hava Limanı Kavşağında yer alır Altı kemerli 38 metre uzunluğunda yontma taşlardan yapılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait bu köprü, suyu bol Ayamama Deresi üzerine kurulmuş iken şimdi suları çekilmiş kuru bir dere yatağı üzerinde durmaktadır.
3- Viran Saray (Viran Bosna): Yenibosna Merkez Mahallesinde Yenibosna İlköğretim Okulu’nun güneybatısında yer almaktadır. Şu anda tamamen viran olmuş, sarayın kalıntıları vardır. Yapılan incelemede Osmanlı Dönemine ait olan saray, bugünkü Yugoslavya’da bulunan Bosna kentinden ismini almıştır. Önceleri Saray Bosna iken saldırı sonucu yıkıldıktan sonra Viran Bosna adını almıştır.
Bakırköy Merkezde Gece Görüntüsü
Bakırköy:
1989'e kadar İstabul'un en büyük yüzölçümlü ilçelerinden olan ve Türkiye'nin en kalabalık ilçesi olan Bakırköy 1989 ve 1992 yerel seçimleri ile önce Küçükçekmece daha sonra Bahçelievler, Bağcılar ve Güngören ilçelerinin ayrılması ile hem nüfus, hem de alan olarak küçülmüştür.
Tarihi gelişmesi içinde, Antik Çağ' dan günümüze çeşitli tarihi eser bırakan Bakırköy ün önemli tarihi eserleri olarak, Bizans döneminden kalma Fildamı ( Fildamı Sarnıcı), 17. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan Baruthane, aynı dönemde yapılan, ancak 1875de Sultan Abdülaziz tarafından yeniden inşa edilen Çarşı Camii ve Çeşmesi, aynı dönemde yaptırıldığı sanılan Şifa Hamamı, 19. yüzyılda yaptırılan Bez Fabrikası (Bakırköy Pamuklu Sanayi Müessesesi), Yeşilköy yalıları, Bakırköy evleri, kiliseler, köşkler, Florya Deniz Köşkü sayılabilir.
Bir dönem Türkiye 1. Futbol Ligi'nde de mücadele eden Bakırköyspor ilçenin futboldaki en başarılı kulübüdür.
Bağcılar:
İstanbul'un Avrupa yakasında yer alan Bağcılar, Avrupa-Asya aksı üzerinde, Edirne-Ankara arasında yapılmış olan, Türkiye'nin en önemli otobanı TEM’ in geçiş yolu üzerindedir.
Bu yerleşimlerin kayda değer bir tarihi geçmişi yoktur. Bilindiği kadarıyla Balkanlardan gelen Türkler yörenin ilk sakinlerini oluşturur. Bugün İstanbul'un 4. büyük ilçesi haline gelen Bağcılar, artık önemli bir ticaret ve sanayii merkezidir. Başta tekstil, gıda, metal ve basın sanayi gibi önemli sektörler olmak üzere değişik amaçlı atölyeler, ticarethaneler ve İSTOÇ, Oto-Center, Massit gibi ticaret merkezleri burada yer alır.
Ülkemizin büyük basın kuruluşlarından Hürriyet, Milliyet, Meydan, Dünya, Akit ve Yeni Asya gazetelerinin matbaa ve yönetim merkezleri Bağcılar Belediye sınırları içindedir.
İlçede kültür faaliyetlerine yardımcı olması amacıyla Bağcılar Kültür Merkezi kurulmuştur. Kültür merkezi içerisinde 20,000 kitap kapasiteli bir kütüphane, spor salonları, sinema-konferans salonları ve kapalı spor salonları da bulunur. İlçede park ve çocuk oyun alanı bakımından kişi başına 0,35km² olan aktif yeşil alan yapılan yatırım programları sonucunda kişi başına 2 km²'ye çıkarılmıştır.
Başakşehir Genel Görünüm
Başakşehir:
Denize kıyısı olmayan Başakşehir, kuzeyde Arnavutköy, kuzeydoğuda Eyüp, doğuda Sultangazi ve Esenler, güneyde Bağcılar, Küçükçekmece ve Avcılar ile güneybatıda Esenyurt ilçeleriyle çevrilidir.
İlçede üniversite yapılması planlanmakta veya halihazırdaki İstanbul Üniversitesi'nin fakültelerinden birinin bölgede yerleşke açması düşünülmektedir. Bahçeşehir ve Başak Konutları yeterli sayıda devlet ve özele okula sahiptir.
İlçenin güneyinden TEM otoyolu geçmektedir.
İlçenin kuzeyi ormanlarla kaplıdır. Bunun dışında, bitki örtüsü bozkır ve çalılıklardan oluşur. Sazlıdere vadisi oldukça zengin bitki örtüsüne sahiptir. Sazlıdere baraj gölü ilçe sınırları içindedir. Sazlıdere akarsuyu buradan doğup Küçükçekmece gölüne akar. Ancak atık sular nedenıyle cazibesini kaybetmişdir. Ayamama deresi de ilçe sınırları içinde doğar. Bahçeşehir'den de Ispartakule deresi geçmekdedir. İlçede henüz herhangi bir ağaçlandırma alanı yoktur.
İlçede sosyal yaşam alanları: Başak Konutları Sular Vadisi ve Türkiye'nin en büyük yapay göleti olan Bahçehir'deki gölet ve çevresindedir. Bahçeşehir ve Başak Konutları'nda sosyal ve kültürel yapılar mevcuttur. Ancak en sorunlu bölge olan Altınşehir bölgesinde henüz altyapı çalışmaları bile yapılmamıştır. Türkiye'nin en büyük stadyumu olan Atatürk Olimpiyat Stadı bu ilçededir. Ancak ulaşım zorluğu ve çevre şartlarının yetersizliği nedenıyle stad tam kapasite olarak kullanılamamaktadır.
Forum İstanbul Alışveriş Merkezinin İçi - (Bayrampaşa)
Bayrampaşa:
Bayrampaşa, 1970 sonrası hızlı kentleşme ve yoğun göç sonucunda ekonomisi sanayi ve ticaret ağırlıklı bir ilçe oldu. İlçede yaşıyanların bir kısmı ilçe dışında çalışırken, bir kısmı da esnaflık yapmakta ve sanayi kuruluşlarında çalışmaktadır. Ağır bir sanayisi olmayan Bayrampaşa'da, sanayi; yedek parça, otomobil tamiri, kalıpçılık, elektrik elektronik parça üretimi, hırdavat alet üretimi, plastik döküm, soğuk demir işlemesi, talaşlı üretim, tekstil gibi alanlara yönelmiştir. Tarımsal alan yoktur. Ticari alanda Bayrampaşa büyük atılımlar yapmaktadır. Otogar'ın arkasına açılmış olan Carrefour ve Bauhaus, merkezde belediyenin yanında açılan Aquarium ilçenin ticari hayatını canlandırmıştır. Demirkapı Caddesi; Bayrampaşa'nın ticaret merkezi sayılabilir.