- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 1,199
- Tepkime puanı
- 16
Muhammed bin Aliyyân NESEVÎ Hazretleri'nin
Birgün aklına bir suâl geldi. Düşündü taşındı, buna bir türlü cevap bulamadı.
Bu suâlin cevâbını hoca Ebû Osman Hayrî'den başka kimse halledemez dedi. Bulunduğu yerden suâline cevap almak için Nişâbur'a gitti.
Suâlinin cevâbını alıncaya kadar yolda hiçbir şey yemedi ve içmedi.
yine kendisinden sual ettiler
Allahü Teâlânın kulundan râzı olmasının alâmeti nedir?
buyurdu ki:
İbâdetlerin tatlı ve rahat, günahların zehir ve ağır gelmesidir.
Birgün aklına bir suâl geldi. Düşündü taşındı, buna bir türlü cevap bulamadı.
Bu suâlin cevâbını hoca Ebû Osman Hayrî'den başka kimse halledemez dedi. Bulunduğu yerden suâline cevap almak için Nişâbur'a gitti.
Suâlinin cevâbını alıncaya kadar yolda hiçbir şey yemedi ve içmedi.
yine kendisinden sual ettiler
Allahü Teâlânın kulundan râzı olmasının alâmeti nedir?
buyurdu ki:
İbâdetlerin tatlı ve rahat, günahların zehir ve ağır gelmesidir.