Ah Şu Unutkanlık

canısı

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Mayıs 2011
Mesajlar
110
Tepkime puanı
2
Bu güzel günün tadını bir türlü tadını çıkaramıyordum. Açık mavi bir gökyüzü... Torsların başı dumanlı yüce dağları... Bu mor dağları iç içe girerek süsleyen Ladin ve Çam ağaçları... Yeşilin bütün tonlarıyla oluşturduğu ve büyülü renk armonisine şırıl şırıl sesiyle eşlik eden küçük dere... Tertemiz hava, buz gibi su... Ve bize merhaba diyerek günümüze neşe katan, bu güzel manzarayı aydınlatan pırıl pırıl bir güneş.

Bütün bunlar aylarca curcunalı bir şehrin boğucu ortamına hapsolmuş birini mutluluktan uçurmaya yeterdi hatta artardı bile. Ama ben hiç mutlu değilim. Halbuki haftalarca bugünü düşünmüş, hep gölden çekeceğim balıkları hayal etmiştim. Dönüşte arkadaşlarıma nasıl balık tuttuğumu ballandıra ballandıra anlatacaktım. Ama nafile... Karnımızı güzelce doyurmuştuk. Kız kardeşim ağaçların altına geçmiş önceden hazırlayıp getirdiği oyuncak bebekleriyle evcilik oynuyordu. Annem, kardeşim için ördüğü kazağı zevkle işliyordu. Babam, yaşlı çınar ağacına yaslanmış bir taraftan tavşan kanı çayı yudumlarken bir taraftan gazetenin hafta sonu eklerini karıştırıyor, bulmacalarını çözüyordu. Bense gölün kenarındaki taşın üzerine çıkmış, sağa sola koşuşturan balıkları hayran hayran seyretmekten başka bir şey yapmıyordum çünkü oltamı hazırlayıp yanıma almayı unutmuştum.cddvb..

Ömer MERT
 

alemra

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Ekim 2012
Mesajlar
63
Tepkime puanı
0
:) bence mutlu olmak isteyene sayılan tüm güzellikler yeterde artar bile herşeyden önce huzur :) ama arkadaş kafada mutluluğu oltaya bağlamış yapacak bişi yok bu durumda :)
 
Üst Alt