` Ah Minel Aşk `

RavZa

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Temmuz 2012
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
kalpler.jpg


Âh.Tek heceBütün Lisanlarda aynı olan manâBir elif, ardından bir heAllah adının ilk ve son harfi
Elif ve he ile yanmış aşk
Zora tahammülü güzel bulanlara değil; güzele tahammülü zor bulanlara yazgılıdır âh

Güneşi izleyen bulut , gizleyebilir mi hiç varlığını güneşin; acıyı saklayan tebessüm, ya saklayabilir mi hiç vücudunu acının?
Dokunulunca en ince teline içindeki sızının, bülbül durabilir mi şeydalanmadan ta mahşer olunca?
Her nereye bakarsa gördüğü âhtır aşkın; âh elinden niyaz için mescide girse dahi Minaresi elif, kubbesi hedir çünkü camilerin Ve hala elifin bağrı şerha şerha kan ve hala iki gözü iki çeşme henin
Erbab-ı aşka pîşe heman her gün âh imiş
Her bir nefes ki âh ile geçmez, günah imiş
Ve sözün düğümü; Âh mine-l aşk!
Ceddimiz ne güzel kullanmış Âhı;
Âh Yâ Teslimiyet


Çöldeyim susuzum , dudağın bana leyla
Kuyularda Yusuf um , sözlerin bana Züleyha
Ateşlerde İbrahim im , göçzlerin bana derya
Sancılar içinde Meryem im , bakışın bana İsa
Yaralar içinde Eyyub üm , hasretin bana şifa
Ölüler içinde bi ölüyüm ,ellerin bana musalla

Senai Demirci

renklimum.jpg


Aşkın Dili Kuş Dili Gibidir, Ona Süleyman Gerek.

Aşkın Sabrı Sonsuzluktur, Ona Yus'uf Gerek.

Aşkın Esintisi Tufan Gibidir, Ona İsrafil Gerek.

Aşkın Yolu Dağ, Kır Ve Çöldür, Ona Kerem, Ferhat ve Mecnun gerek.

Bendeki Aşkın Tarifi Yok Sevgili,

Onu Anlatabilmek İçin Yaşamak Ve Yaşatmak Gerek


sarilale.jpg


Açlığa sabredersin adı "oruç" oLur..

Acıya sabredersin adı metanet" oLur..

İnsanLara sabredersin adı "hoşgörü" oLur..

DiLeğe sabredersin adı "dua" oLur..

DuyguLara sabredersin adı "gözyaşı" oLur..

Özleme sabredersin adı "hasret" oLur..

Sevgiye sabredersin adı "AŞK" oLur..

(Hz. MevLana)

mektupbvb.jpg


Aşk Kâğıda Yazılınca

Her gönül bir tek sevgiliye müştâktır aslında.

Ne var ki, kıblesi yanlıştır.

Bulduğunu sandığı şey, gerçekte aradığı değildir.

Kimisi bir gözleri âhûya zebûn,

Kimisi bir gül yüzlü güzele meftun,

Kimisi de bir ceylan bakışlıya mecnundur.

Bazısı dünyanın alâyişine kanmış,

Bazısı mâl u mülke aldanmış,

Bazısı da hayal âlemini, gerçek sanmıştır

Oysa her birisi, bir tek sevgili tarafından sınanmıştır. !

Hülâsâ:

Aşk da O,

Âşık da O,

Maşuk da Odur.

Ve her vücudun cânı AşKtır
.
 

RavZa

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Temmuz 2012
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
denizvegelincik.jpg


Ah minel aşk dedim

tuttum dilimi,

Her derdim sinemde şimdi hâr oldu.

Evvelden bilmezdim böyle türküler,

Âhım, âh-u zârım

nazlı yâr oldu

Ben neyim ben.!

AŞK'ı bilmez avare..

Her gönül elif elif derken..

Gaflete dalan ben.

Leyla'ya söz edemem..

Zaten bilmez beni..

Uyan ey kendini yürek zanneden!

Çagır aşk'ı davet et..

Eger kabul ederse seni.!!

minare.jpg


Aşk nedir? dediler Mansura. Sabredip bekleyin dedi.

Üç güne varmaz görürsünüz. Önce kollarını ayaklarını kestiler

Her uzvu Aşk dedi. Astılar, bedenini o yine Aşk dedi.

Yakıp küllerini nehre saçtılar

Her bir zerresi Aşk ile Enel-Hak dedi.

İlahi ente maksudi ve rızaike matlubi.

zembil.jpg


Aşk, Züleyha olacağını bile bile Yusuf'a vurulmaktır.

Yusuf olduğunu bile bile kuyuya atılmaktır.

Kuyu olduğunu bile bile Yusuf'u saklamaktır.

Aşk; hem Züleyha hem Yusuf hem de kuyu...

Aşk; olduğunu olabilmektir belki de...
yanliz.jpg


" Ben aşk yolunda öyle bir kural koyayım ki,

Habersiz olanlar bu yola ayak basmasınlar. "

Şems-i Tebrizi/ Makalat

' Aşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.Her iki yolda da tek bir gerçek olacak.Canın çok ama çok acıyacak.''

HZ.Mevlana​
 

RavZa

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Temmuz 2012
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Züleyhanın İlk Duası
Rabbini bilen Züleyha ilk dua olarak hemen oracıkta, Rabbim, gözlerimden bu acıyı kim silecek benim?

Kim yıkayacak gözlerimin içini? Kim yıkayacak acılarla dolan kalbimi

...Hemen arkasından da, olsun,dedi.

Rabbim, her şeye razıyım.

Hepsine razıyım.

Yeter ki aşktan azad etme kalbimi.

Yeter ki göz yaşlarımın serininde yıka içimi.

Göz yaşlarımı ve aşkımı alma, onlar bende kalsın.Bedel olsun.

Ödül olsun.

Bağış olsun.

Yoksulluğum zenginliğim olsun.

Aşkım yeter, muhabbet denizinin kıyıları ne denli sınırsızmış göreyim.

Aşkım yeter varlığımın anlamı neymiş, çözeyim.

Yeter aşkım,

yeter ki aşkımın kalbime düştüğü yere kadar yükseleyim.

Aşkım yeter, tenimin kafesiyle düştüğüm kuyudan aşkımın tüyleriyle yükseleyim.

Aşkım yeter,tenimin beni hapsettiği zindandan aşkımın kanatlarıyla geçip gideyim.

Aşkla var olduğum yerde yine aşkla yok olayım.

Rabbim,acıya razıyım ama gözyaşım bende kalsın.Razıyım yoklukta var olayım.

Yitirdikçe bulayım. Öldükçe doğayım.

Canım çekildikçe aradan saf aşktan ibaret kalayım.

Rabbim, çıkar aradan takılıp kaldığım tenimi,kaldır aradan saf aşkla aramdaki perdeleri.
 

RavZa

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Temmuz 2012
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
2215181650_83c277b75f.jpg


Aşk imiş derdi Ney'in...

Derdi aşmış.
Derdi aşkmış.

Derdi âşık olmakmış.
Söyleyemez bildiğini
İnleyen bir kamış adı ney..
Derde düşmüş,
Derin halde.

Hâle girmiş her mahalde.
Ehil imiş her ahvâlde.
İnleyen bir kamış adı ney...
Bitmiş bir çemende,
Kimseler girmez.

Huu diyecek diyemiyor,
Üfleyen olmaz.

Ağlamış;
Göz yaşıyla dolmuş hep içi

Kör kuyunun başında yalnız
inleyen bir kamış adı ney...


3019250311_e140891b46.jpg


Ey Yâr!

Sözün mânâya değdiği noktadayım!
Nazarın kalpleri yaktığı demde.
Dilin hale sukut ettiği,
Kalbin sonsuza meylettiği yerdeyim.
Elemin merkezindeyim ey Yâr, melâlin gölgesinde,
Bekleyişler arefesindeyim.


Söyle ey Yâr!
Hüznümü Sana nasıl arzetmeliyim?
İçinde Sen geçen cümleleri ezber mi etmeliyim?
Derdi heybeme yükleyip yitik diyarlara mı gitmeliyim?
Hasretini sabırla bertaraf mı etmeli;
Yoksa bu hasrete şükrü mü öğretmeliyim?
Söyle ey Yâr! Seni nasıl yâd etmeliyim?
Lâl değmeli dilime belki,
Yüreğime Seni söyletmeliyim.

Tahammülün bittiği noktadayım ey Yâr!
Izdırabın bamtelini yokladığı demde.
Çarenin çaresizliğe biat ettiği
Gam fırtınasının en sert estiği yerdeyim.
Kederdeyim ey Yâr!
Güneşin unutulduğu, yıldızların tutulduğu,
Işığını Seninle yitirmiş
Zulmet ülkesindeyim.

Şimdi Sen söyle ey Yâr!
Ruh hicrete götürmez mi bedeni?
Kurkunun ellerinden tutmaz mı ümit?
Sevgin bitkin bir yolcuya kuvvet olmaz mı?
Sahralar yorgun adımlarla da aşılamaz mı?
Tâkatin bittiği yerde Yâr yetişmez mi?
Nâçârım diye inlesem cevap gelmez mi?
Hem gözyaşı ki en sağlam setleri dahi yıkmaz mı?
Acılar ruhlarda iz bırakmaz mı?
Serden geçen Yâre ulaşamaz mı?
Nasıl anlatayım sevdamı başka?
Mürekkep ağlamadan kalem konuşamaz mı?
Eksik satırlarla merâm anlatılamaz mı?


Sen söyle ey Yâr!
Bu kalpte bu aşk ebeden kalamaz mı?
Gözlerim tebessümünden bir nebze alamaz mı?
Kendini yitiren ey Yâr Seni bulamaz mı?
 

RavZa

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Temmuz 2012
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
mulkonundur_esmalale.jpg


Biz bu dünyaya üç harfin mahrecini çıkarmaya geldik
Ayın, Şın, Kaf = Aşk (*)

Aşk
Sen tahtına kim oturmuşsa onun adıydı.

Ödenilen bedellerin ismiydi.

Şunu yaptım. Bunu yaptım dedikçe kanayan yanımızın acısıydı.

En kaygan yanından yürümekti kalbin, düştükçe vazgeçmemek her düşüşte bir daha yenilenmekti.

Yüreği çatlatan en derin nefesti.

Sukutun sesiydi o.



Aşk

İçimizin en garip telaşıydı.

Tanıdık bir isimdi

Kişiler adedince yaşanmışlık taşıyan, bilinen, ama bilindikçe unutulan yanımızdı.

Sonu hüzünlü biten masalların en zalim kahramanı iken, aynı anda en acınan taraftı.

Torbasında tek isimle gelen, bir ömür o ismi tekrarlatandı.

Klasikleşmiş bir şiir gibi her an yenilenen, yenilendikçe çoğalandı.

Hayatın nefes almaktan ibaret olmadığını öğretirken, bir gözleri ahuya zebun edendi.

Bütün senli anları toplatıp, işte hayat bu dedirtendi.



Aşk
Sen tahtına kim oturmuşsa onun adıydı.
Ödenilen bedellerin ismiydi.
Şunu yaptım. Bunu yaptım dedikçe kanayan yanımızın acısıydı.
En kaygan yanından yürümekti kalbin, düştükçe vazgeçmemek her düşüşte bir daha yenilenmekti.
Yüreği çatlatan en derin nefesti.
Sukutun sesiydi o.

Aşk;
İçimizin en garip telaşıydı.
Tanıdık bir isimdi
Kişiler adedince yaşanmışlık taşıyan, bilinen, ama bilindikçe unutulan yanımızdı.
Sonu hüzünlü biten masalların en zalim kahramanı iken, aynı anda en acınan taraftı.
Torbasında tek isimle gelen, bir ömür o ismi tekrarlatandı.
Klasikleşmiş bir şiir gibi her an yenilenen, yenilendikçe çoğalandı.
Hayatın nefes almaktan ibaret olmadığını öğretirken, bir gözleri ahuya zebun edendi.
Bütün senli anları toplatıp, işte hayat bu dedirtendi.

Aşk;
En mahrem yerden çizilip, en utangaç yanımızdan sınıyordu.
Bencilliği unutup sen vadilerinde koşturuyor,
Ertesiz bırakıp, dünlere prangalıyordu.
Tüm mevsimleri değiştirip; zemheride yaz, yazda karakışa dönüyordu.
Şikâyet ettikçe de acıtıp, gülün dikeni oluyordu.
Her geceye bir isim kazıyor, her sabaha o ismin kırıklarını seriyordu.

Aşk;
Yalnızlığın peçesini açıyor, acılarla yüz göz ediyordu.
Dile kadar gelip yutkunulan kırgınlıkların tadı oluyor,
Yürekte kekremsi bir tad bırakıyordu.
Bu halinden hiç şikâyet etmiyor, hüzünlendikçe bileniyordu.
Yani Benli anları un ufak edip başımızdan aşağı serpiyordu.

Aşk;
Üç harf tek hece iken,
Bir ömre bedel olacak kadar derindi.
Bir şey için her şeyin feda edildiğini duyduğumuzdan beri, vazgeçişlerin adıydı.
Bir damla gözyaşında tufanlar saklayandı.
O kadar güçlü, bir o kadar masumdu.
Kimi zaman hoyrat bir rüzgâr oluyor; kızdıkça yıkıp, hüzünlerde susuyordu.
Kimini mecnun edip çöllere düşürüyor,
Kimini boğup deryada yitiriyor,
Kimini zindanlara itip, kendini bitiriyordu.

Aşk;
Sonsuz sevgi vaad ediyor, her başlangıcı bitişe gebe kılıyordu.
Korkunun ikiz kardeşi olup; hiç güvendirmiyordu.
Ruhumu üşütüp, aklımı başka diyarlara sürüp,
Kalbimden bihaber eyliyordu.
Dilime sıkı düğümler atıp
Sözü namluya sürüp, en ben yanıma nişan alıyordu.

Aşk;
Aslını kimse bilmiyordu.
Yazıldıkça yazılıyor, söylendikçe gizleniyordu.
Hesapsız harcamaya gelmişti zamanı, kimseden müsaade almıyordu.
Deli bir tay gibi, dizginlendikçe dikleniyordu.
Yürek evinin kapısını zorluyor, kimi zaman açık unutuyordu
Binlerce küçük ayrıntıyı keşfettiriyor, tüm geç kalmışlıkları kanatıyordu.

Aşk;
Gitmek ve kalmak arasında sıkıştırıyor,
Hep bulmamak için aratıyordu.
Sefersiz gemilerden bilet alıyor, şehrin titreyen iskelelerinde bekliyor,
Uykusuz banklarına yaslanıyordu.
Hiç ummadığımız anda geliyor, umduğumuz anda gitmiyordu.
Zira umduğumuz an, hiç olmuyordu.

Ve öğretiyordu
Aşk: Keşkesiz kaldıkça yaşanıyordu
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
lermizade_minelaskazekiyavas.jpg


Aahh... okyanus ötesi ;özlemm dolu aşk..
Geldin ama yerinde kaldın mı..
Yalnız bıraktın kendini..
Sensizliğe alıştırdın onu..
Sonra yanlizliga onu mahkum ettin!!
Herşeyden mahrum ettin ..
Aşk'ı..
''Aşk ve özlem'' ne kadar da güçlü değil mi?..

Aşk aranmaz,Aşık olunmaz,
Salıverme de olmaz...
Aşk kendiliğinden gelir ve sahibini bulur.
Gönül kapısı bir kişiye açılır,
Sonra derin bir ahhh,
Ahh minel Aşk!!
...
 
Üst Alt