Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Camiler
34 - İstanbul ilindeki camiler 1
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 33593" data-attributes="member: 2"><p style="text-align: center"><span style="color: teal"><strong>Hürrem Çavuş Camisi</strong></span></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Hürrem Çavuş Camisi</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Hürrem Çavuş Camii İstanbul'un Fatih ilçesinde Mimar Sinan mahallesinde Keçeciler caddesinde Keçeci Çeşmesi sokağında bir camidir. Caminin banisi Hürrem Çavuş'tur. 1560'da Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. 1844'de ve 1901'de tamir edilmiş, son tamiri 2000'de yapılmıştır. Duvarlar taş-tuğladır. Sakifli camidir, iki katlıdır. Son cemaat yeri kiremit çatılı olup giriş iki ahşap direkli bir sundurmadandır. Sağdaki minaresinin kaidesi duvara gömülüdür. Tavan ahşaptır. Caminin doğu tarafı haziredir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Caminin okul ve çeşmesi de vardır. Kanuni Sultan Süleyman'ın divan çavuşu Hürrem Çavuş'un kabri, cami avlusundadır. Avluyu 2 metrelik parmaklıklı dış duvarlar çevrelemektedir. Avluda 3 tane büyük eski ağaç vardır. Mermer döşemeli avlunun sağında tuvaletler ve şadırvan bulunmaktadır. Cami ile hazire bitişiktir. Caminin dışı kahverengi ahşaptır, pencereleri küçüktür. Avlu kapısından girildikten sonra sağda hanımlar bölümüne çıkan merdivenler ardır. Sahına giriş kapısı taş çerçeve içindedir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Dikdörgen sahının üst pencereleri sabit karıncagözüdür. Alt sıra pencereler açılır ahşaptır. Sahın, 6x12 ölçüsünde olup kıbleye göre enine dikdörtgendir. Düz ve küçük kare işlemeli tavandan bir büyük ve üç küçük avize sarkar. Skalaktitli mihrabında sağ ve solda küre lambalı iki şamdan vardır. Kürsü, sol köşeye bitişiktir ve merdivenlidir. Duvarlar beyaz, tavan pembe-beyazdır. Kürsünün arkasında halı üzerine 300 puntoluk bir yazıyla Yasin hattı asılmıştır. Pencerelerin yanlarında duvarda yeşil üzerine beyaz hatla mukaddes isimler yazılmıştır. Sol ve sağ duvarda, iki pencere arasında kitaplıklar duvara gömülüdür. Girişin sağında bir bölüm halinde müezzin yeri, solda üst kata çıkan merdivenler vardır.</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: teal"><strong>Hırami Ahmet Paşa Camisi</strong></span></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Hırami Ahmet Paşa Mescidi</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Hırami Ahmet Paşa Mescidi (Yunanca tam adı: Hagios İoannes en te Trullo Kilisesi, kısaca Ayios İoannis veya Aya Yani) İstanbul'un Çarşamba semtinde Doğu Roma'dan kalma dinî yapıdır. Yapım tarihi bilinmemektedir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Yapılış tarihinin 11. ya da 12. yüzyıl olduğu tahmin ediliyor. 1455 yılında Patrikhane'nin Pammakaristos Manastırı'na taşınması üzerinde oradaki rahibelere Aya Yani tesis edilmiştir. 1586'da Hırami Ahmet Paşa tarafından mescide çevrilmiştir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kapalı haç planlı yapılar tipinde, narteks ve apsis çıkıntıları dahil uzunluğu 15 metreyi geçmeyen bu küçük yapı, günümüze kadar oldukça iyi durumda gelmiştir. Ortada pencereli, yüksek kasnaklı bir kubbesi, doğu tarafında bir büyük iki küçük olmak üzere üç apsisi vardır.</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: teal"><strong>Kalenderhane Camisi</strong></span></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Kalenderhane Camisi</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kalenderhane Camii, İstanbul'un Vefa semtinde Doğu Roma döneminden kalma bir yapıdır. Bozdoğan Kemeri'nin en doğu ucunun güneyinde yer alır. Doğu Ortodoks Kilisesi formundadır. 18. yüzyılda Osmanlı'lar tarafından camiye çevrilmiştir. Yüksek olasılıkla kilise ilk durumunda Theotokos Kyriotissa'ya adanmıştı. Yapı, Yunan haçı kemerli Bizans kilisesi örneğinin var olan birkaç örneğinden birini temsil eder. Plan ve üslup özelliklerine göre binanın 9. veya 10. yüzyıla ait olduğu varsayılır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Yapı Osmanlı döneminde ilk olarak Kalender Tarikatı'na mensup dervişler tarafından kullanıldığından adı Kalenderhane olmuştur. Caminin avlusunda kilisenin ilk zamanlarında yapıya dahil olan ancak şimdi yıkılıp harabe halini alan duvar kalıntıları bulunmaktadır. Caminin kubbesi dört köşeden örülen kemelerle oluşturulan dairenin üstüne oturtulmuştur. Kubbede çok da eskiden kalmadığı anlaşılan mozaik desenleri bulunmaktadır. Özellikle yapı içinde yer alan mermer kaplamalar göz alıcıdır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: red">Tarihi </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Bu sitedeki ilk yapı, Roma hamamı idi. Altıncı yüzyılı takiben (tarihleme taş işçiliğine bakılarak yapılmıştır) kilisenin büyük kubbesi ve yarı kubbeleri Bozdağan kemerine rağmen yükseliyordu. Daha sonra-olasılıkla yedinci yüzyıl-daha büyük bir kilise, ilk kilisenin güneyine yapıldı. Üçüncü bir kilise, tekrar kutsal yer olarak kullanılıyordu. Yarı kubbeler daha sonra Commenian döneminde onikinci yüzyılın sonu olarak tarihlenebilir Osmanlı'larca yıkıldı. Kilise manastır yapıları ile çevreleniyordu, Osmanlı döneminde hepsi tamamiyle yıkıldı. Constantinople'un Latin'lerde fethinden sonra, yapı Roma Katolik kilisesi olarak kullanıldı. İstanbul'un 1453 yılında fethinden sonra, kilise Fatih Sultan Mehmed tarafından Derviş Kalender tarikatına verildi. Dervişler burayı medrese olarak kullanıyordu. O zamandan beri Kalenderhane (Kalender evi) olarak biliniyordu. 18 nci yüzyılda Babüssaade (saray) Ağası Maktul Beşir Ağa tarafından camiye dönüştürüldü. Yangından ve depremden zarar gören cami 1854 yılında restore edildi. Kalenderhane caminin minaresine 1930 yılında yıldırım düşerek yıkılmıştır. Minaresinin yanıp çökmesinden dolayı terk edildi. 1966-1975 yılları arasında Harvard Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliği ile yapılan bir araştırma ve kazıya konu olmuş, harap durumdayken 1968 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır.</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: teal"><strong>Kambur Mustafa Paşa Camisi</strong></span></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Kambur Mustafa Paşa Camisi</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>İstanbul Fatih ilçesi Sofular caddesindeki bu cami 2006'da ibadete açılmıştır. Camiyi yaptıran Kundakçızade Kambur Mustafa Paşa valiliklerde bulunmuş, Bağdat valiliğinden sonra hicri 1076'da vefat etmiş ve Kahire'ye defnedilmiştir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Cami 17. yy.sonlarında inşa edilmiş, 1918'e kadar ibadete açık kalmış, bu tarihten 1945'e kadar metruk kalmış ve yıkılmıştır. Caminin planları ve eski fotoğraflarına bakılarak yeniden yapılmasına başlanmış ve 2006'da bitirilmiştir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Değnekçi sokağı ile Pazaryeri sokağı arasındaki adada bulunan ve Yayla Camii diye de bilinen caminin kıble tarafında Sofular caddesinden ve tam karşı taraftaki sokaktan girilen iki kapısı vardır. Altı mahzen (şimdi Kadınlar Mescidi) olan camiye bu kapılardan on oniki basamaklı merdivenlerden çıkılır. Yoldan parmaklıklı duvarlarla ayrılan bir bahçesi vardır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kare planlı cami bir 4 metre yüksekliğindeki giriş ve 10 metre yüksekliğindeki ana yapıdan ibarettir. Ana yapı içine girildiğinde soldan merdivenlerle üst kata çıkılır. Duvarlar beyaz badanalı olup, klasik biçimde solda kürsü, sağda minber bulunur. Pencerelerin üstte olanları sabit ve peteklidir, alttaki pencereler kanatlıdır. Ana yapının sağında bitişik kırmızı tuğlalı minaresi yükselir.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 33593, member: 2"] [CENTER][COLOR=teal][B]Hürrem Çavuş Camisi[/B][/COLOR][/CENTER] [B][COLOR=red]Hürrem Çavuş Camisi[/COLOR] Hürrem Çavuş Camii İstanbul'un Fatih ilçesinde Mimar Sinan mahallesinde Keçeciler caddesinde Keçeci Çeşmesi sokağında bir camidir. Caminin banisi Hürrem Çavuş'tur. 1560'da Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. 1844'de ve 1901'de tamir edilmiş, son tamiri 2000'de yapılmıştır. Duvarlar taş-tuğladır. Sakifli camidir, iki katlıdır. Son cemaat yeri kiremit çatılı olup giriş iki ahşap direkli bir sundurmadandır. Sağdaki minaresinin kaidesi duvara gömülüdür. Tavan ahşaptır. Caminin doğu tarafı haziredir. Caminin okul ve çeşmesi de vardır. Kanuni Sultan Süleyman'ın divan çavuşu Hürrem Çavuş'un kabri, cami avlusundadır. Avluyu 2 metrelik parmaklıklı dış duvarlar çevrelemektedir. Avluda 3 tane büyük eski ağaç vardır. Mermer döşemeli avlunun sağında tuvaletler ve şadırvan bulunmaktadır. Cami ile hazire bitişiktir. Caminin dışı kahverengi ahşaptır, pencereleri küçüktür. Avlu kapısından girildikten sonra sağda hanımlar bölümüne çıkan merdivenler ardır. Sahına giriş kapısı taş çerçeve içindedir. Dikdörgen sahının üst pencereleri sabit karıncagözüdür. Alt sıra pencereler açılır ahşaptır. Sahın, 6x12 ölçüsünde olup kıbleye göre enine dikdörtgendir. Düz ve küçük kare işlemeli tavandan bir büyük ve üç küçük avize sarkar. Skalaktitli mihrabında sağ ve solda küre lambalı iki şamdan vardır. Kürsü, sol köşeye bitişiktir ve merdivenlidir. Duvarlar beyaz, tavan pembe-beyazdır. Kürsünün arkasında halı üzerine 300 puntoluk bir yazıyla Yasin hattı asılmıştır. Pencerelerin yanlarında duvarda yeşil üzerine beyaz hatla mukaddes isimler yazılmıştır. Sol ve sağ duvarda, iki pencere arasında kitaplıklar duvara gömülüdür. Girişin sağında bir bölüm halinde müezzin yeri, solda üst kata çıkan merdivenler vardır.[/B] [CENTER][COLOR=teal][B]Hırami Ahmet Paşa Camisi[/B][/COLOR][/CENTER] [B][COLOR=red]Hırami Ahmet Paşa Mescidi[/COLOR] Hırami Ahmet Paşa Mescidi (Yunanca tam adı: Hagios İoannes en te Trullo Kilisesi, kısaca Ayios İoannis veya Aya Yani) İstanbul'un Çarşamba semtinde Doğu Roma'dan kalma dinî yapıdır. Yapım tarihi bilinmemektedir. Yapılış tarihinin 11. ya da 12. yüzyıl olduğu tahmin ediliyor. 1455 yılında Patrikhane'nin Pammakaristos Manastırı'na taşınması üzerinde oradaki rahibelere Aya Yani tesis edilmiştir. 1586'da Hırami Ahmet Paşa tarafından mescide çevrilmiştir. Kapalı haç planlı yapılar tipinde, narteks ve apsis çıkıntıları dahil uzunluğu 15 metreyi geçmeyen bu küçük yapı, günümüze kadar oldukça iyi durumda gelmiştir. Ortada pencereli, yüksek kasnaklı bir kubbesi, doğu tarafında bir büyük iki küçük olmak üzere üç apsisi vardır.[/B] [CENTER][COLOR=teal][B]Kalenderhane Camisi[/B][/COLOR][/CENTER] [B][COLOR=red]Kalenderhane Camisi[/COLOR] Kalenderhane Camii, İstanbul'un Vefa semtinde Doğu Roma döneminden kalma bir yapıdır. Bozdoğan Kemeri'nin en doğu ucunun güneyinde yer alır. Doğu Ortodoks Kilisesi formundadır. 18. yüzyılda Osmanlı'lar tarafından camiye çevrilmiştir. Yüksek olasılıkla kilise ilk durumunda Theotokos Kyriotissa'ya adanmıştı. Yapı, Yunan haçı kemerli Bizans kilisesi örneğinin var olan birkaç örneğinden birini temsil eder. Plan ve üslup özelliklerine göre binanın 9. veya 10. yüzyıla ait olduğu varsayılır. Yapı Osmanlı döneminde ilk olarak Kalender Tarikatı'na mensup dervişler tarafından kullanıldığından adı Kalenderhane olmuştur. Caminin avlusunda kilisenin ilk zamanlarında yapıya dahil olan ancak şimdi yıkılıp harabe halini alan duvar kalıntıları bulunmaktadır. Caminin kubbesi dört köşeden örülen kemelerle oluşturulan dairenin üstüne oturtulmuştur. Kubbede çok da eskiden kalmadığı anlaşılan mozaik desenleri bulunmaktadır. Özellikle yapı içinde yer alan mermer kaplamalar göz alıcıdır. [COLOR=red]Tarihi [/COLOR] Bu sitedeki ilk yapı, Roma hamamı idi. Altıncı yüzyılı takiben (tarihleme taş işçiliğine bakılarak yapılmıştır) kilisenin büyük kubbesi ve yarı kubbeleri Bozdağan kemerine rağmen yükseliyordu. Daha sonra-olasılıkla yedinci yüzyıl-daha büyük bir kilise, ilk kilisenin güneyine yapıldı. Üçüncü bir kilise, tekrar kutsal yer olarak kullanılıyordu. Yarı kubbeler daha sonra Commenian döneminde onikinci yüzyılın sonu olarak tarihlenebilir Osmanlı'larca yıkıldı. Kilise manastır yapıları ile çevreleniyordu, Osmanlı döneminde hepsi tamamiyle yıkıldı. Constantinople'un Latin'lerde fethinden sonra, yapı Roma Katolik kilisesi olarak kullanıldı. İstanbul'un 1453 yılında fethinden sonra, kilise Fatih Sultan Mehmed tarafından Derviş Kalender tarikatına verildi. Dervişler burayı medrese olarak kullanıyordu. O zamandan beri Kalenderhane (Kalender evi) olarak biliniyordu. 18 nci yüzyılda Babüssaade (saray) Ağası Maktul Beşir Ağa tarafından camiye dönüştürüldü. Yangından ve depremden zarar gören cami 1854 yılında restore edildi. Kalenderhane caminin minaresine 1930 yılında yıldırım düşerek yıkılmıştır. Minaresinin yanıp çökmesinden dolayı terk edildi. 1966-1975 yılları arasında Harvard Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliği ile yapılan bir araştırma ve kazıya konu olmuş, harap durumdayken 1968 yılında restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır.[/B] [CENTER][COLOR=teal][B]Kambur Mustafa Paşa Camisi[/B][/COLOR][/CENTER] [B][COLOR=red]Kambur Mustafa Paşa Camisi[/COLOR] İstanbul Fatih ilçesi Sofular caddesindeki bu cami 2006'da ibadete açılmıştır. Camiyi yaptıran Kundakçızade Kambur Mustafa Paşa valiliklerde bulunmuş, Bağdat valiliğinden sonra hicri 1076'da vefat etmiş ve Kahire'ye defnedilmiştir. Cami 17. yy.sonlarında inşa edilmiş, 1918'e kadar ibadete açık kalmış, bu tarihten 1945'e kadar metruk kalmış ve yıkılmıştır. Caminin planları ve eski fotoğraflarına bakılarak yeniden yapılmasına başlanmış ve 2006'da bitirilmiştir. Değnekçi sokağı ile Pazaryeri sokağı arasındaki adada bulunan ve Yayla Camii diye de bilinen caminin kıble tarafında Sofular caddesinden ve tam karşı taraftaki sokaktan girilen iki kapısı vardır. Altı mahzen (şimdi Kadınlar Mescidi) olan camiye bu kapılardan on oniki basamaklı merdivenlerden çıkılır. Yoldan parmaklıklı duvarlarla ayrılan bir bahçesi vardır. Kare planlı cami bir 4 metre yüksekliğindeki giriş ve 10 metre yüksekliğindeki ana yapıdan ibarettir. Ana yapı içine girildiğinde soldan merdivenlerle üst kata çıkılır. Duvarlar beyaz badanalı olup, klasik biçimde solda kürsü, sağda minber bulunur. Pencerelerin üstte olanları sabit ve peteklidir, alttaki pencereler kanatlıdır. Ana yapının sağında bitişik kırmızı tuğlalı minaresi yükselir.[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Camiler
34 - İstanbul ilindeki camiler 1
Üst
Alt