- Katılım
- 2 Eylül 2011
- Mesajlar
- 3,872
- Tepkime puanı
- 37
Hatay Cami ve Mescitleri
Osmanlı döneminde Antiocheia'nın ismi Antakya'ya çevrilmiştir. Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre kentte 28 cami ve mescit inşa edilmiştir.
Ulu Cami, Habib Neccar Camisi ve Ağa Camisi dışında kalan diğer cami ve mescitler kubbesiz olup, ahşap çatılıdır. Sivil mimariye yakınlıkları olan bu mescitlerin minareleri çoğunlukla şerefelerine kadar taştan örülmüştür. Bunların yükseklikleri de fazla değildir. Çokgen gövdeli minarelerin üzerleri genellikle yöresel ahşap külahlıdır. Bu tür minareler daha çok Halep, Gaziantep, Maraş ve Adana'daki örneklerde karşımıza çıkmaktadır.
Antakya'daki belli başlı mescitler arasında Erdebili, İbn Sufî, Kubbeli, Yunus Fakih, Sarı Mahmut, Şönbik Debağa (Tabakhane), Kostal, Meydan, Mukbil, Şuğunoğlu, Numan, Ağca, Hamamcıoğlu, Şeyh Hakikoğlu, Basaliye ve İmaran mescitleri bulunmaktadır.
Ulu (Sultan Selim) Camisi
Antakya’nın en eski yapısı olarak bilinen Ulu Cami, XVI. yy. da yapılmış olup, Erken Osmanlı dönemi Ulu Camileri plân düzenindedir.Bununla beraber Memlûklar dönemine ait izler burada açıkça görülmektedir. Kitabesinde Hicri 1117 (1705) tarihi bulunmaktadır.
Caminin ibadet mekânı sütunların desteklediği küçük kubbelerle örtülüdür. Ancak, depremlerden zarar gören bu yapı 1987 yılında yıkılarak yeniden yapılmıştır. Günümüze ulaşan camide orijinal mimari parçalar ve bezemeye rastlanmamaktadır.
Ahmet Kuseyri Camisi
Ahmet Kuseyri Cami ve Türbesi; Antakya-Yayladağı yolu üzerinde, Antakya’ya 25 km. uzaklıkta bulunan Şenköy’dedir. Osmanlı döneminde yaşamış bir veli olan Şeyh Ahmet Kuseyri’nin türbesi ve aynı avluda bulunan cami XVI. Yüzyıla tarihlendirilmektedir
Osmanlı döneminde Antiocheia'nın ismi Antakya'ya çevrilmiştir. Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre kentte 28 cami ve mescit inşa edilmiştir.
Ulu Cami, Habib Neccar Camisi ve Ağa Camisi dışında kalan diğer cami ve mescitler kubbesiz olup, ahşap çatılıdır. Sivil mimariye yakınlıkları olan bu mescitlerin minareleri çoğunlukla şerefelerine kadar taştan örülmüştür. Bunların yükseklikleri de fazla değildir. Çokgen gövdeli minarelerin üzerleri genellikle yöresel ahşap külahlıdır. Bu tür minareler daha çok Halep, Gaziantep, Maraş ve Adana'daki örneklerde karşımıza çıkmaktadır.
Antakya'daki belli başlı mescitler arasında Erdebili, İbn Sufî, Kubbeli, Yunus Fakih, Sarı Mahmut, Şönbik Debağa (Tabakhane), Kostal, Meydan, Mukbil, Şuğunoğlu, Numan, Ağca, Hamamcıoğlu, Şeyh Hakikoğlu, Basaliye ve İmaran mescitleri bulunmaktadır.
Ulu (Sultan Selim) Camisi
Antakya’nın en eski yapısı olarak bilinen Ulu Cami, XVI. yy. da yapılmış olup, Erken Osmanlı dönemi Ulu Camileri plân düzenindedir.Bununla beraber Memlûklar dönemine ait izler burada açıkça görülmektedir. Kitabesinde Hicri 1117 (1705) tarihi bulunmaktadır.
Caminin ibadet mekânı sütunların desteklediği küçük kubbelerle örtülüdür. Ancak, depremlerden zarar gören bu yapı 1987 yılında yıkılarak yeniden yapılmıştır. Günümüze ulaşan camide orijinal mimari parçalar ve bezemeye rastlanmamaktadır.
Ahmet Kuseyri Camisi
Ahmet Kuseyri Cami ve Türbesi; Antakya-Yayladağı yolu üzerinde, Antakya’ya 25 km. uzaklıkta bulunan Şenköy’dedir. Osmanlı döneminde yaşamış bir veli olan Şeyh Ahmet Kuseyri’nin türbesi ve aynı avluda bulunan cami XVI. Yüzyıla tarihlendirilmektedir