- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81
ZÂHİRİYYE:
Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerin zâhir, görünen mânâlarından başka hiçbir delîl ve kıyâsı kabûl etmeyen Dâvûd-i Zâhirî'nin kurduğu mezheb
Zâhiriyye mezhebine mensûb kimseler, hükmü açık omayan âyet-i kerîmeleri ve hadîs-i şerîfleri te'vil ettiler, yâni yanlış mânâlar vererek Ehl-i sünnetten (Peygamber efendimizin ve Eshâbının yolundan) ayrıldılar Hayırlı işlerin namaz yerine gececeği sapıklığını körüklediler (İbrâhim Muhammed Neşât)
Zâhiriyye mezhebini 1184-1198 yıllarında iktidârda olan Muvahhidî hükümdârı Yâkub bin Yûsuf bin Abdülmü'min, Kuzey Afrika ve Endülüs'te yaymaya çalışmıştır
Bu hükümdâr halkın zâhiriyye mezhebine uymasını ve Mâlikî mezhebini bırakmasını istemiş, hatt â Mâlikî mezhebine göre yazılan fıkıh kitablarını toplatıp yaktırmıştır
Adı geçen hükümdârın ölümünden sonra, zâhiriyye mezhebi, yavaş yavaş sönmüştür (Muhammed Ebû Zühre)
ZÂLİM:
1 Zulm eden, müslümanlara ve İslâmiyet'e; eli ile, dili ile ve kalemi ile zarar veren, başkalarının hakkına tecâvüz eden
Zâlimin çok yaşamasına duâ etmek, Allahü teâlâya isyân olunmasını istemektir (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Zâlime yardım eden, ondan zarar görür (Hadîs-i şerîf-Ahmed bin Abdülehad)
Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Ananın-babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduâları red olunmaz (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Sabah ve akşam tevbe etmeyen kimse zâlimlerdendir (İmâm-ı Mücâhid)
Âsi ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan çok kaçınılmalıdır Zâlimlerden, müslümanlara eziyyet edenlerden daha çok kaçmalıdır (Abdülhakîm Arvâsî)
2 Allahü teâlâya inanmayan kâfir Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki: Allahü teâlâ zâlimleri sevmez
(Âl-i İmrân sûresi: 57 ve 140)
Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerin zâhir, görünen mânâlarından başka hiçbir delîl ve kıyâsı kabûl etmeyen Dâvûd-i Zâhirî'nin kurduğu mezheb
Zâhiriyye mezhebine mensûb kimseler, hükmü açık omayan âyet-i kerîmeleri ve hadîs-i şerîfleri te'vil ettiler, yâni yanlış mânâlar vererek Ehl-i sünnetten (Peygamber efendimizin ve Eshâbının yolundan) ayrıldılar Hayırlı işlerin namaz yerine gececeği sapıklığını körüklediler (İbrâhim Muhammed Neşât)
Zâhiriyye mezhebini 1184-1198 yıllarında iktidârda olan Muvahhidî hükümdârı Yâkub bin Yûsuf bin Abdülmü'min, Kuzey Afrika ve Endülüs'te yaymaya çalışmıştır
Bu hükümdâr halkın zâhiriyye mezhebine uymasını ve Mâlikî mezhebini bırakmasını istemiş, hatt â Mâlikî mezhebine göre yazılan fıkıh kitablarını toplatıp yaktırmıştır
Adı geçen hükümdârın ölümünden sonra, zâhiriyye mezhebi, yavaş yavaş sönmüştür (Muhammed Ebû Zühre)
ZÂLİM:
1 Zulm eden, müslümanlara ve İslâmiyet'e; eli ile, dili ile ve kalemi ile zarar veren, başkalarının hakkına tecâvüz eden
Zâlimin çok yaşamasına duâ etmek, Allahü teâlâya isyân olunmasını istemektir (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Zâlime yardım eden, ondan zarar görür (Hadîs-i şerîf-Ahmed bin Abdülehad)
Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Ananın-babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduâları red olunmaz (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Sabah ve akşam tevbe etmeyen kimse zâlimlerdendir (İmâm-ı Mücâhid)
Âsi ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan çok kaçınılmalıdır Zâlimlerden, müslümanlara eziyyet edenlerden daha çok kaçmalıdır (Abdülhakîm Arvâsî)
2 Allahü teâlâya inanmayan kâfir Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki: Allahü teâlâ zâlimleri sevmez
(Âl-i İmrân sûresi: 57 ve 140)