Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Yuvayı dişi arı yapar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 14756" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"> <span style="font-size: 12px"><strong>Efendin dişi bal arısına vahyetti: <span style="color: DarkGreen">Dağlarda, ağaçlarda, insanların kurdukları kovanlarda evler edin. </span></strong></span></span></span><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">16 Nahl Suresi 68 </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Kuran, arının yaptıklarını anlatırken, fiilin dişi formunu kullanmaktadır. Arapça'da fiiller dişiye ve erkeğe göre farklı çekilirler (Başka birçok dünya dilinde de bu böyledir). Arının yaptıkları anlatılırken fiilin dişi formunun kullanılması Kuran'ın saydığı eylemleri dişi bal arısının yaptığını göstermektedir. Bu yüzden ayeti "dişi bal arısı" diye çevirmek daha doğrudur. Dişi bal arısının yaptıkları Kuran'da şöyle tarif edilmektedir: (Arapça'da arının erkeği ve dişisi aynı şekilde yazılır, bu kelimenin ayrıca dişisi yoktur.) </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px">[SIZE=+1]<span style="color: #000000"> <p style="text-align: center"> <img src="https://www.mucizeler.com/bolumler/images/43_1.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></p> <p style="margin-left: 20px"></span>[/SIZE]</p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"> <span style="font-size: 12px"><strong>1 Evini (kovanını) inşa etmesi (68. ayet) </strong></span></span></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">2 Bal özünü toplamak için doğadaki faaliyeti (69. ayet) </span></strong><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">3 Bal yapması (69. ayet, bir sonraki bölümde inceledik) </span></strong><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Kuran'ın saydığı bu üç faaliyeti de dişi arı olan işçi arılar gerçekleştirmektedir. Bu yüzden Kuran'da arıdan sonra gelen fiile dişilik takısı eklenmiştir. Kuran'ın saydığı bu faaliyetler ile erkek arıların hiçbir ilişkisi yoktur. Dişi olan işçi arılardan daha iri yapılı ve kocaman gözlü olan erkek arıların tek görevi genç ana arıyı döllemektir. Yaz sonunda bu görevini yerine getiren erkek arılar dişi arılar tarafından kovandan atılır ve dişi arıların bakımıyla yaşamaya alışkın oldukları için çok geçmeden açlıktan ölür. </span></strong></span> </p><p></p><p>[SIZE=+1]<span style="color: #000000"> <p style="text-align: center"> <img src="https://www.mucizeler.com/bolumler/images/43_2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></span>[/SIZE]</p><p>[SIZE=+1]<span style="color: #000000"> </span>[/SIZE] <span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Kuran'ın indiği dönemde insanların kovan içindeki iş bölümünün detaylarından, işçi arıların dişi olduğundan, kovanı inşa etmenin, bal yapmanın, bal yapmak için meyvaların özünü toplamanın dişi işçi arıların görevi olduğundan haberleri yoktu. Bu yüzden Kuran'ın dişi arının görevlerini sayarken fiili dişiye göre çekmesi ve erkek arıları bu görevlerden dışlaması mucizevi bir ifadedir. </span></strong> <strong><span style="color: #000000"><p style="text-align: center">ARI BİR MATEMATİK PROFESöRü MüDüR?</p><p></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong><strong><span style="color: #000000"><p style="text-align: center"> </p><p></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Kuran'da dikkat çekilen dişi bal arısının yaptıklarını iyice incelediğimizde arının kabiliyetlerine şaşmamak elde değildir. Arının yaşayacağı evini (kovanını) oluşturması, bu evin içindeki petekleri inşa etmesi matematiksel bir deha gerektirmektedir. </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Bal arıları milyonlarca yıldır peteklerini altıgen yapmaktadır (On milyonlarca yıl öncesine ait arı fosillerinden bu anlaşılmaktadır). Acaba neden bu şekil dikdörtgen, beşgen, sekizgen değil de altıgendir? Bunu araştıran matematikçiler birim alanın tamamen kullanılması ve en az malzemeyle petek yapılabilmesi için en ideal şeklin altıgen olduğunu ortaya koydular. Petekler üçgen ya da dörtgen olsaydı, boşluksuz kullanılabilecekti. Fakat altıgen hücreler için kullanılan malzeme üçgen ya da dörtgen için kullanılan malzemeden daha azdır. Diğer birçok geometrik şekilde ise kullanılmayan bölgeler ortaya çıkacaktı. Sonuç olarak altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, yapılması için en az balmumu gereken şekildir. </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Dişi (işçi) arıların bu çalışmalarında en çok ilgi çeken durumlardan biri onbinlerce işçi arının her birinin, birer tuğlacığını bıraktığı bu yapının, geometrik ölçülere bütünüyle uyabilmesidir. Matematikçiler verilen belirli miktardaki balmumuyla yumurtadan çıkacak kurtçukları içine alabilecek daha geniş bir yer yapılamayacağını ispatlamışlardır. Böylece işçi arılar belirli miktardaki gereçle, gereken büyüklükteki bir yapının en ekonomik biçimde nasıl yapılabileceğini göstermektedirler. </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Antoine Ferchault adındaki bir Fransız böcek bilgini, bunu "Arılar problemi" diye tanınan bir geometri problemi olarak ortaya koymuştur. Bu problem şudur: "Tabanı birbirlerine göre eğimi aynı olan üç çeşit eşkenar dörtgen ile kapanmış düzgün altıgen bir dik prizma verilsin. Bu prizmanın toplam yüzey alanının en küçük değerde olması için eşkenar dörtgenler arasındaki açılar ne olmalıdır?" Biri Alman, biri İsviçreli, biri de İngiliz olan üç tanınmış matematikçi bu problemin çözümüyle uğraştılar ve şu sonuca vardılar: 70° 32' (70 derece ve 32 dakika). Gerçekten de bu, dişi bal arılarının yaptığı petek gözeneklerinin açısının tamı tamına aynısıdır. </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">İşçi arılarımız peteğin yapımına birkaç farklı noktadan başlarlar. İş ilerledikçe peteğin gözenekleri orta yerde birleşir. Bu durumda kaynaşma noktasındaki peteklerin açıları yine kusursuzdur. Bu işçi arıların peteğin yapımına rastgele koyulmadıklarını, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki uzaklıkları, arkadaşları olan diğer işçi arılarının pozisyonlarını önceden çok ince bir şekilde hesapladıklarını ortaya koyar. En usta matematikçiler bile arının hesabının kusursuzluğunu 70° 32' (70 derece ve 32 dakika)'yı hesaplayarak ortaya koymaktadırlar. Fakat bu matematik profesörlerine elinize bir cetvel alın, bu açıları tam tutturarak bir altıgen çizin desek, hele hele bu hesapları yapan üç profesöre üçünüz ayrı yerden başlayarak altıgenler çizin, ortadaki altıgenler de tam düzgün, kusursuz olsun desek hiç şüphesiz bu kadar ince bir çizimi beceremezlerdi. Görülüyor ki arı, hem büyük bir teorisyendir, hem de müthiş bir pratisyendir. Teoride hesaplanması çok zor olanı hesaplamış, pratikte ise bizim el ve gözlerimizle tayin edemeyeceğimiz hassaslıktaki ölçüleri tutturmuştur. (Kuran'ın matematiksel mucizelerinden bahsedeceğimiz kitabımızın ikinci kısmının, KUM15 bölümünde "arı"dan bahseden sure ve ayetlerdeki matematiksel kodu, arının kromozom sayısına işaretleri inceleyeceğiz. Arının yaratılışında arıya matematikçi özellikleri veren Allah, arıdan bahsettiği sure ve ayetlerde de matematiksel mucizeler oluşturmuştur.) </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Altı hafta yaşayabilen arılar tüm bu hesapları ve uygulamaları nasıl gerçekleştirmektedir? Arıların bu yaptıklarını "içgüdü" diye niteleyip, tüm bu harikalıkları tesadüfen oluşmuş gibi göstermek Yusuf suresinin 40. ayetinin işaret ettiği gibi isimlendirmelerin arkasına sığınmaktır. İçgüdü kelimesi, sadece bir isimlendirmeden ibaret olup aslında hiçbir açıklama ortaya koymayan bir terimdir. Kuran arıya vahyedildiğini söyleyerek, arının tüm bu yaptıklarının, Allah'ın proglamlaması ve düzenlemesinin sonucunda olduğu ortaya koymaktadır. altı haftada en zeki canlı olan insan "1,2,3" diyerek, üçe kadar saymayı bile beceremez... </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"> Arının tüm bu yaptıklarının ne arı tarafından öğrenildiğini, ne de tesadüfen oluştuğunu söylemek mümkündür. Açıkça bellidir ki arıyı Yaratan, arıyı bütün özellikleriyle beraber yaratmış, tüm bu matematiksel problemleri halletmiş ve arıya en mükemmel uygulamaları yaptırmıştır. Yine bu Yaratıcı, arıya kendi ihtiyaçlarından fazla bal yaptırtarak, insanlara nimetlerini göstermektedir. </span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkGreen">71 Görmezler mi ki kudretimizle nice hayvanları yarattık da onlara sahip olmaktadırlar. </span></span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkGreen">72 Onları kendilerine boyun eğdirdik. Bir kısmına binmekte, bir kısmını yemektedirler. </span></span></strong></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkGreen">73 Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Hala şükretmiyorlar mı? </span></span></strong></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">36 Yasin Suresi 71-73 </span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 14756, member: 3"] [FONT=Verdana][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][INDENT][FONT=Verdana][SIZE=2] [SIZE=3][B]Efendin dişi bal arısına vahyetti: [COLOR=DarkGreen]Dağlarda, ağaçlarda, insanların kurdukları kovanlarda evler edin. [/COLOR][/B][/SIZE][/SIZE][/FONT][SIZE=3][B] [FONT=Verdana]16 Nahl Suresi 68 [/FONT] [FONT=Verdana]Kuran, arının yaptıklarını anlatırken, fiilin dişi formunu kullanmaktadır. Arapça'da fiiller dişiye ve erkeğe göre farklı çekilirler (Başka birçok dünya dilinde de bu böyledir). Arının yaptıkları anlatılırken fiilin dişi formunun kullanılması Kuran'ın saydığı eylemleri dişi bal arısının yaptığını göstermektedir. Bu yüzden ayeti "dişi bal arısı" diye çevirmek daha doğrudur. Dişi bal arısının yaptıkları Kuran'da şöyle tarif edilmektedir: (Arapça'da arının erkeği ve dişisi aynı şekilde yazılır, bu kelimenin ayrıca dişisi yoktur.) [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=+1][COLOR=#000000] [CENTER] [IMG]https://www.mucizeler.com/bolumler/images/43_1.jpg[/IMG][/CENTER] [/COLOR][/SIZE][/INDENT] [FONT=Verdana][SIZE=2] [SIZE=3][B]1 Evini (kovanını) inşa etmesi (68. ayet) [/B][/SIZE][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]2 Bal özünü toplamak için doğadaki faaliyeti (69. ayet) [/FONT][/B][B] [FONT=Verdana]3 Bal yapması (69. ayet, bir sonraki bölümde inceledik) [/FONT][/B][B] [FONT=Verdana]Kuran'ın saydığı bu üç faaliyeti de dişi arı olan işçi arılar gerçekleştirmektedir. Bu yüzden Kuran'da arıdan sonra gelen fiile dişilik takısı eklenmiştir. Kuran'ın saydığı bu faaliyetler ile erkek arıların hiçbir ilişkisi yoktur. Dişi olan işçi arılardan daha iri yapılı ve kocaman gözlü olan erkek arıların tek görevi genç ana arıyı döllemektir. Yaz sonunda bu görevini yerine getiren erkek arılar dişi arılar tarafından kovandan atılır ve dişi arıların bakımıyla yaşamaya alışkın oldukları için çok geçmeden açlıktan ölür. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=+1][COLOR=#000000] [CENTER] [IMG]https://www.mucizeler.com/bolumler/images/43_2.jpg[/IMG][/CENTER] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=+1][COLOR=#000000] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][B][FONT=Verdana]Kuran'ın indiği dönemde insanların kovan içindeki iş bölümünün detaylarından, işçi arıların dişi olduğundan, kovanı inşa etmenin, bal yapmanın, bal yapmak için meyvaların özünü toplamanın dişi işçi arıların görevi olduğundan haberleri yoktu. Bu yüzden Kuran'ın dişi arının görevlerini sayarken fiili dişiye göre çekmesi ve erkek arıları bu görevlerden dışlaması mucizevi bir ifadedir. [/FONT][/B] [B][COLOR=#000000][CENTER]ARI BİR MATEMATİK PROFESöRü MüDüR?[/CENTER] [/COLOR] [/B][B][COLOR=#000000][CENTER] [/CENTER] [/COLOR] [FONT=Verdana]Kuran'da dikkat çekilen dişi bal arısının yaptıklarını iyice incelediğimizde arının kabiliyetlerine şaşmamak elde değildir. Arının yaşayacağı evini (kovanını) oluşturması, bu evin içindeki petekleri inşa etmesi matematiksel bir deha gerektirmektedir. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]Bal arıları milyonlarca yıldır peteklerini altıgen yapmaktadır (On milyonlarca yıl öncesine ait arı fosillerinden bu anlaşılmaktadır). Acaba neden bu şekil dikdörtgen, beşgen, sekizgen değil de altıgendir? Bunu araştıran matematikçiler birim alanın tamamen kullanılması ve en az malzemeyle petek yapılabilmesi için en ideal şeklin altıgen olduğunu ortaya koydular. Petekler üçgen ya da dörtgen olsaydı, boşluksuz kullanılabilecekti. Fakat altıgen hücreler için kullanılan malzeme üçgen ya da dörtgen için kullanılan malzemeden daha azdır. Diğer birçok geometrik şekilde ise kullanılmayan bölgeler ortaya çıkacaktı. Sonuç olarak altıgen hücre, en çok miktarda bal depolarken, yapılması için en az balmumu gereken şekildir. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]Dişi (işçi) arıların bu çalışmalarında en çok ilgi çeken durumlardan biri onbinlerce işçi arının her birinin, birer tuğlacığını bıraktığı bu yapının, geometrik ölçülere bütünüyle uyabilmesidir. Matematikçiler verilen belirli miktardaki balmumuyla yumurtadan çıkacak kurtçukları içine alabilecek daha geniş bir yer yapılamayacağını ispatlamışlardır. Böylece işçi arılar belirli miktardaki gereçle, gereken büyüklükteki bir yapının en ekonomik biçimde nasıl yapılabileceğini göstermektedirler. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]Antoine Ferchault adındaki bir Fransız böcek bilgini, bunu "Arılar problemi" diye tanınan bir geometri problemi olarak ortaya koymuştur. Bu problem şudur: "Tabanı birbirlerine göre eğimi aynı olan üç çeşit eşkenar dörtgen ile kapanmış düzgün altıgen bir dik prizma verilsin. Bu prizmanın toplam yüzey alanının en küçük değerde olması için eşkenar dörtgenler arasındaki açılar ne olmalıdır?" Biri Alman, biri İsviçreli, biri de İngiliz olan üç tanınmış matematikçi bu problemin çözümüyle uğraştılar ve şu sonuca vardılar: 70° 32' (70 derece ve 32 dakika). Gerçekten de bu, dişi bal arılarının yaptığı petek gözeneklerinin açısının tamı tamına aynısıdır. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]İşçi arılarımız peteğin yapımına birkaç farklı noktadan başlarlar. İş ilerledikçe peteğin gözenekleri orta yerde birleşir. Bu durumda kaynaşma noktasındaki peteklerin açıları yine kusursuzdur. Bu işçi arıların peteğin yapımına rastgele koyulmadıklarını, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki uzaklıkları, arkadaşları olan diğer işçi arılarının pozisyonlarını önceden çok ince bir şekilde hesapladıklarını ortaya koyar. En usta matematikçiler bile arının hesabının kusursuzluğunu 70° 32' (70 derece ve 32 dakika)'yı hesaplayarak ortaya koymaktadırlar. Fakat bu matematik profesörlerine elinize bir cetvel alın, bu açıları tam tutturarak bir altıgen çizin desek, hele hele bu hesapları yapan üç profesöre üçünüz ayrı yerden başlayarak altıgenler çizin, ortadaki altıgenler de tam düzgün, kusursuz olsun desek hiç şüphesiz bu kadar ince bir çizimi beceremezlerdi. Görülüyor ki arı, hem büyük bir teorisyendir, hem de müthiş bir pratisyendir. Teoride hesaplanması çok zor olanı hesaplamış, pratikte ise bizim el ve gözlerimizle tayin edemeyeceğimiz hassaslıktaki ölçüleri tutturmuştur. (Kuran'ın matematiksel mucizelerinden bahsedeceğimiz kitabımızın ikinci kısmının, KUM15 bölümünde "arı"dan bahseden sure ve ayetlerdeki matematiksel kodu, arının kromozom sayısına işaretleri inceleyeceğiz. Arının yaratılışında arıya matematikçi özellikleri veren Allah, arıdan bahsettiği sure ve ayetlerde de matematiksel mucizeler oluşturmuştur.) [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]Altı hafta yaşayabilen arılar tüm bu hesapları ve uygulamaları nasıl gerçekleştirmektedir? Arıların bu yaptıklarını "içgüdü" diye niteleyip, tüm bu harikalıkları tesadüfen oluşmuş gibi göstermek Yusuf suresinin 40. ayetinin işaret ettiği gibi isimlendirmelerin arkasına sığınmaktır. İçgüdü kelimesi, sadece bir isimlendirmeden ibaret olup aslında hiçbir açıklama ortaya koymayan bir terimdir. Kuran arıya vahyedildiğini söyleyerek, arının tüm bu yaptıklarının, Allah'ın proglamlaması ve düzenlemesinin sonucunda olduğu ortaya koymaktadır. altı haftada en zeki canlı olan insan "1,2,3" diyerek, üçe kadar saymayı bile beceremez... [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana] Arının tüm bu yaptıklarının ne arı tarafından öğrenildiğini, ne de tesadüfen oluştuğunu söylemek mümkündür. Açıkça bellidir ki arıyı Yaratan, arıyı bütün özellikleriyle beraber yaratmış, tüm bu matematiksel problemleri halletmiş ve arıya en mükemmel uygulamaları yaptırmıştır. Yine bu Yaratıcı, arıya kendi ihtiyaçlarından fazla bal yaptırtarak, insanlara nimetlerini göstermektedir. [/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana][COLOR=DarkGreen]71 Görmezler mi ki kudretimizle nice hayvanları yarattık da onlara sahip olmaktadırlar. [/COLOR][/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [COLOR=DarkGreen] [/COLOR][FONT=Verdana][COLOR=DarkGreen]72 Onları kendilerine boyun eğdirdik. Bir kısmına binmekte, bir kısmını yemektedirler. [/COLOR][/FONT] [COLOR=DarkGreen] [/COLOR][FONT=Verdana][COLOR=DarkGreen]73 Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Hala şükretmiyorlar mı? [/COLOR][/FONT][/B][/SIZE] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]36 Yasin Suresi 71-73 [/FONT][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Yuvayı dişi arı yapar
Üst
Alt