Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Yurtdışındaki Türkler ve sorumlulukları
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 54039" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-size: 12px">Kanada'daki Türk Cemiyeti'ne Toronto'da yaptığım bir konuşmaya şöyle bir soru sorarak başladım: Neden Ermeniler Kanada'da sözde Türklerin soykırım yaptığına ilişkin bir tasarıyı geçirebiliyorlar da, Türkler bu tasarıyı durduramıyorlar? Cevap basit, daha iyi lobileri var. O zaman yeni bir soru geliyor? Neden Türklerin Kanada'da ve dünyanın başka bölgelerinde etkili bir lobileri yok?</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Amerika'da ya da Kanada'da girişimci olan Türklerin birçoğunun yüksek bir hayali ve hedefi bulunmuyor. Bir pizzacı dükkanı açmayı başaran Türk, 20 yıl boyunca bu dükkanı işletir. Çoğu zaman mutfağa girip pizzayı da kendi pişirir. Almanya, Amerika veya Kanada gibi ekonomiler, büyüklükleri itibarıyla girişimcileri büyütmeye çok elverişlidir. Türkiye'de Türk menşeli franchiselar-zincir girişimciliği yapanlar var; ne var ki Amerika'da, Kanada'da büyük bir zincir kurayım / kuralım diyen, en azından bunu hayal eden dahi yok (inşallah olur). Almanya'da, Amerika'da yüzlerce dönerci, yüzlerce market var. Bunlar bir araya gelip tek bir marka ve sistem altında organize olsalar, ciroları ve kârları roket gibi yükselir. Ama bu liderliği gösterecek ve böyle bir liderliği kabul edecek kimse şimdilik yok. Yurtdışındaki Türklerin işbirliği kabiliyeti çok düşük.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hintliler, Çinliler, Güney Koreliler kendilerinden olanlara Kuzey Amerika'da son derece sahip çıkıyorlar. Eğer üniversite hocası iseler, kendi ülkelerinden sistemli bir şekilde öğrenci getiriyorlar. Bizim Türk hocaların da sistemli bir şekilde Türkiye'den öğrenci getirmesi ve gelmek isteyenlere yardımcı olması gerek.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yurtdışındaki Türkler, ayrıca bölünmüşlük de yaşıyorlar. Konferanstan sonra yanıma gelen orta yaşlı bir hanım, "Kanada'da şu grubu, bu grubu var. Bir araya gelemiyoruz." dedi. Acelem olduğu için kendisine cevap veremedim ama zaten Türkleri şu gruptan, bu gruptan diye tanımlamanın bizzat kendisi, bu ülkelerde başka toplumlara göre nüfus olarak az olan Türkleri bölmekte ve gücünü zayıflatmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">New Heaven'da bir Türk pizzacısı işletme sahibi "Daha çok Türk, Kuzey Amerika'ya gelmeli." diyor. Çünkü Amerika'da yaşayan Türk sayısının fazla olmasının ticaretten tutun da siyasete ve genel olarak her alanda etkimizi artıracağını fark etmiş.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yurtdışında yaşayan Türklerin hayalleri ve idealleri de küçük. Kuzey Amerika'da son 10 yılda binlerce Türk'le tanıştım, ama aralarında milyar dolarlık bir şirket kuracağım diyen de görmedim, Amerika'da herhangi bir alanda süper bir başarı elde edeceğim diyen de... Bu hedeflere sahip olmayanların bu tür başarılara ulaşması mümkün değildir; milyar dolarlık başarılar tesadüfen elde edilmez.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Amerika ve Kanada'da yaşayan Türklerin çoğu maalesef izole yaşıyorlar. Türk lokantalarında yemek yiyip yine Türklerle görüşüyorlar, Türk dizileri izliyorlar. Çoğu hayatlarında bir defa bir Kuzey Amerika gazetesi alıp okumuş değil. 30 yıl Amerika'da kalıp aile dostu edindikleri bir Amerikalı / bir Kanadalı dahi yok. Birçoğu komşularıyla dahi görüşmüyor.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Dünyanın dört bir tarafındaki Türklerin birçoğu, yaşadıkları ülkenin insanlarıyla nasıl dost olacaklarını bilmiyor. Akıllarında korkular da var: "Ya onlara benzersek, ya çocuğum onlara benzerse, ya ahlakları bozulursa..." Ancak Kuzey Amerika'da son derece iyi insanlar, örnek insanlar, dostluklarından istifade edeceğimiz insanlar da var. Diğer taraftan biz Türklerin, yaşadığımız ülkenin insanlarıyla dostluk kurmamız sayesinde onları etkileme şansımız var. Müslümanlığın ne kadar güzel bir din olduğunu, Türklerin ne kadar iyi ve medeni insanlar olduğunu da gösterebiliriz. Peki, iyi özellikleri olan Kanadalılarla ya da Amerikalılarla nasıl tanışabilir ve dost olabiliriz? Amerika'da hemen her semtte kitap kulüpleri vardır. Ayda bir belirli bir kitabı tartıştıkları bu kulüplerdeki insanların birçoğu, eğitime önem veren, iş güç sahibi insanlardır. Dilim hâlâ çok iyi değil diyenler, satranç kulüplerine üye olabilirler. Satrancın kendi dili vardır. Buradaki önerilerim kitap kulübü ya da satranç kulübü sadece birer örnektir. Sayısız kurs, bize yaşadığımızın ülkenin bir kursa gidecek kadar, eğitime önem veren insanlarıyla tanışma imkanı verir. </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 54039, member: 3"] [SIZE=3]Kanada'daki Türk Cemiyeti'ne Toronto'da yaptığım bir konuşmaya şöyle bir soru sorarak başladım: Neden Ermeniler Kanada'da sözde Türklerin soykırım yaptığına ilişkin bir tasarıyı geçirebiliyorlar da, Türkler bu tasarıyı durduramıyorlar? Cevap basit, daha iyi lobileri var. O zaman yeni bir soru geliyor? Neden Türklerin Kanada'da ve dünyanın başka bölgelerinde etkili bir lobileri yok? Amerika'da ya da Kanada'da girişimci olan Türklerin birçoğunun yüksek bir hayali ve hedefi bulunmuyor. Bir pizzacı dükkanı açmayı başaran Türk, 20 yıl boyunca bu dükkanı işletir. Çoğu zaman mutfağa girip pizzayı da kendi pişirir. Almanya, Amerika veya Kanada gibi ekonomiler, büyüklükleri itibarıyla girişimcileri büyütmeye çok elverişlidir. Türkiye'de Türk menşeli franchiselar-zincir girişimciliği yapanlar var; ne var ki Amerika'da, Kanada'da büyük bir zincir kurayım / kuralım diyen, en azından bunu hayal eden dahi yok (inşallah olur). Almanya'da, Amerika'da yüzlerce dönerci, yüzlerce market var. Bunlar bir araya gelip tek bir marka ve sistem altında organize olsalar, ciroları ve kârları roket gibi yükselir. Ama bu liderliği gösterecek ve böyle bir liderliği kabul edecek kimse şimdilik yok. Yurtdışındaki Türklerin işbirliği kabiliyeti çok düşük. Hintliler, Çinliler, Güney Koreliler kendilerinden olanlara Kuzey Amerika'da son derece sahip çıkıyorlar. Eğer üniversite hocası iseler, kendi ülkelerinden sistemli bir şekilde öğrenci getiriyorlar. Bizim Türk hocaların da sistemli bir şekilde Türkiye'den öğrenci getirmesi ve gelmek isteyenlere yardımcı olması gerek. Yurtdışındaki Türkler, ayrıca bölünmüşlük de yaşıyorlar. Konferanstan sonra yanıma gelen orta yaşlı bir hanım, "Kanada'da şu grubu, bu grubu var. Bir araya gelemiyoruz." dedi. Acelem olduğu için kendisine cevap veremedim ama zaten Türkleri şu gruptan, bu gruptan diye tanımlamanın bizzat kendisi, bu ülkelerde başka toplumlara göre nüfus olarak az olan Türkleri bölmekte ve gücünü zayıflatmaktadır. New Heaven'da bir Türk pizzacısı işletme sahibi "Daha çok Türk, Kuzey Amerika'ya gelmeli." diyor. Çünkü Amerika'da yaşayan Türk sayısının fazla olmasının ticaretten tutun da siyasete ve genel olarak her alanda etkimizi artıracağını fark etmiş. Yurtdışında yaşayan Türklerin hayalleri ve idealleri de küçük. Kuzey Amerika'da son 10 yılda binlerce Türk'le tanıştım, ama aralarında milyar dolarlık bir şirket kuracağım diyen de görmedim, Amerika'da herhangi bir alanda süper bir başarı elde edeceğim diyen de... Bu hedeflere sahip olmayanların bu tür başarılara ulaşması mümkün değildir; milyar dolarlık başarılar tesadüfen elde edilmez. Amerika ve Kanada'da yaşayan Türklerin çoğu maalesef izole yaşıyorlar. Türk lokantalarında yemek yiyip yine Türklerle görüşüyorlar, Türk dizileri izliyorlar. Çoğu hayatlarında bir defa bir Kuzey Amerika gazetesi alıp okumuş değil. 30 yıl Amerika'da kalıp aile dostu edindikleri bir Amerikalı / bir Kanadalı dahi yok. Birçoğu komşularıyla dahi görüşmüyor. Dünyanın dört bir tarafındaki Türklerin birçoğu, yaşadıkları ülkenin insanlarıyla nasıl dost olacaklarını bilmiyor. Akıllarında korkular da var: "Ya onlara benzersek, ya çocuğum onlara benzerse, ya ahlakları bozulursa..." Ancak Kuzey Amerika'da son derece iyi insanlar, örnek insanlar, dostluklarından istifade edeceğimiz insanlar da var. Diğer taraftan biz Türklerin, yaşadığımız ülkenin insanlarıyla dostluk kurmamız sayesinde onları etkileme şansımız var. Müslümanlığın ne kadar güzel bir din olduğunu, Türklerin ne kadar iyi ve medeni insanlar olduğunu da gösterebiliriz. Peki, iyi özellikleri olan Kanadalılarla ya da Amerikalılarla nasıl tanışabilir ve dost olabiliriz? Amerika'da hemen her semtte kitap kulüpleri vardır. Ayda bir belirli bir kitabı tartıştıkları bu kulüplerdeki insanların birçoğu, eğitime önem veren, iş güç sahibi insanlardır. Dilim hâlâ çok iyi değil diyenler, satranç kulüplerine üye olabilirler. Satrancın kendi dili vardır. Buradaki önerilerim kitap kulübü ya da satranç kulübü sadece birer örnektir. Sayısız kurs, bize yaşadığımızın ülkenin bir kursa gidecek kadar, eğitime önem veren insanlarıyla tanışma imkanı verir. [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Yurtdışındaki Türkler ve sorumlulukları
Üst
Alt