- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,019
- Tepkime puanı
- 425
Yol vardır: Kolayca koyulur insan!.. Hırs, kin ve ihtiraslar yoldaşı olur!.. Çoğunun sonu şehvetle biter bu yolların!.. Ya, saplanır kalır bataklığa, gayr-ı meşru lezzetlerin esiri olur, ya da, yuvarlanır uçuruma, paramparça dağılır!.. Entrikalar, hıyanetler, kıpkızıl tuzaklarla çevrili!.. Çeker yabancı eller kişiyi bu yola!... Kşi kendini kaybeder... Allah'ını, dinini, davasını unutur!.. "Öz"ünü maddeye satar!... Efendi iken uşak olur!... Başkalarının hedefine gider!.. Kişi, körü körüne aldanır maskelere!.. Başkalarının "hürriyeti" için, kendi "esirliğine" koşar!.. "İlerlemek, kalkınmak istiyorum" derken, bindiği dalı keser, gülünç olur!...
Yol vardır: İyiliğe, doğruluğa, fazilete gider!.. Kişi, en güzel ahlâka kavuşur, huzurla dolar, ilimle beslenir bu yolda!.. Allah'ını, dinini, davasını tanır, maddeye boyun eğip "öz"ünü inkar etmez!.. Kişi, insan olmanın mutluluğuna erer!.. Bu yol, Kur'an-ı Kerim'in, Hz. Muhammed'in yoludur. Bu yol, İslâmiyet'tir.
Yol vardır: Zordur insanın bu yola koyulması. Bu yolda sımsıcak rüzgârlar eser!.. Benzi sararır, dudakları kurur kişinin!...Kişi, susuzluğunu giderecek pınar ararken, ummana dalar!. Bu yolda güller açar burcu burcu!.. Bülbüller en içli bestelerini terennüm ederler!.. Ve bu yol, Aşk Yoludur. Allah'a gider!.. Bu yolda kişi, kendini bulur, kendini tanır!. Hamlıktan kurtulup, olgunlaşır. Kişi, bu yolun sonunda Hakikâte ulaşır, ama bu yol, kendini verebilenlerin yoludur!.