Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Yoksa eksik olan biz miyiz?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 42309" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: black"><img src="https://www.renklidergi.com/upload/20091121132427961.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p></p><p><span style="color: black">Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ,fakir ama iç dünyaları derli toplu,zengin insanlar vardı.</span></p><p><span style="color: black">Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu,guzel ama iç dünyaları dağınık...</span></p><p><span style="color: black">Bir insanin ic dunyasini anlamak icin dis dunyasina bakin derler.. evleri, odalari,isleri, hayatlari, cevresindeki insanlar ile iliskileri daginik ise ayni sekilde ic dunyalari da karmakarisik ve daginik olduguna inaniriz...</span></p><p><span style="color: black">kaybolmus insanlar,insanciklar hep bir yanlizliga mahkum olmus gibiyiz...</span></p><p><span style="color: black">Bu yüzden ortak mekânlar oluşturup yan yana geliyoruz. Şakalar yapıyor, sırlarımızı anlatıyoruz birbirimize...</span></p><p><span style="color: black"> Ama birden bir kurt düşüyor içimize. "Bir şey eksik" diyoruz. "Bir şey eksik ama ne?..." Seviyoruz,seviliyoruz ama yine de bir seyin eksikligini hissediyoruz...ama ne?...</span></p><p><span style="color: black">Hevesle dokunuyoruz raflardaki yeni çıkmış kitaplara. Kitaplar okuyoruz! Bizimle hiç tanışmayan, bizi hiç tanımayan bir yazarın yolculuğuna eşlik ediyoruz; içimizde kocaman bir düş coğrafyası açılıyor...</span></p><p><span style="color: black"> Ancak son yaprağı da bitirip, kitabı kapatınca, yapayalnız kalıyoruz o coğrafyanın ortasında. Bütün cümlelerin tamam, bir tek cümlenin eksik olduğunu hissediyoruz. Düşünüyoruz, eksik olan ne?... </span></p><p><span style="color: black">Okulu bitirirsek her şeyin yoluna gireceğine inanıyoruz. Nihayet gülümseyerek bakıyoruz, duvarlara öylesine asılmış, buruşuk imtihan sonuçlarına,bir kagit parcasi diplomaya.. Yumruğumuzu sıkarak, "bitti" diyoruz, "işte bitti, şükürler olsun...</span></p><p><span style="color: black">" Fakat birden kaçıyor hevesimiz. Bir şeyin hiç bitmediğini, hiç bitmeyeceğini anlıyoruz. Kafamızı kurcalıyor bu eksilik...</span></p><p><span style="color: black"> Bitmeyenin ne olduğunu soruyoruz kendimize hücumla. Hevesimiz kursağımızda kalıyor. Bir eksikle ayrılıyoruz koridorlardan... </span></p><p><span style="color: black">Cebimiz para görürse, hayatın yoluna gireceğini düşünüyoruz. </span></p><p><span style="color: black">sonra cok iyi bir kariyere sahip oluyoruz! Ama bir sabah işe giderken, o malum kuşku oyuyor içimizi. Asıl eksik olanın işimiz olmadığını, başka bambaşka bir şeyin eksik olduğunu hatırlatıyor uyuklayan belleğimize...</span></p><p><span style="color: black"> Yırtınmaya başlıyor belleğimiz: "Bir şey eksik, ama ne?..." </span></p><p><span style="color: black">Aşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz..</span></p><p><span style="color: black">Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi parliyarak bakıyor hayata.</span></p><p><span style="color: black">Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese...</span></p><p><span style="color: black"> Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, </span></p><p><span style="color: black">öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. Ve şu hain endişe: acaba aşk bitti mi?</span></p><p><span style="color: black">Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya...</span></p><p><span style="color: black"> Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, "hoş geldin" diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle. Bitkinlikle soruyoruz: "aşk değilse ne?..." </span></p><p><span style="color: black">Sonra annelerimize dönüyoruz yeniden. Dünyadaki en korunaklı sığınağımıza. </span></p><p><span style="color: black">Bütün yaşadıklarımızı, bütün yaşayacaklarımızı bir kenara bırakıp, onun ocağındaki aşı yudumluyoruz iştahla. Tam karşımıza geçip hevesle bizi seyrediyor anne. Göğsünden hayata uğurladığı kırlangıcı. Hevesi azalmasın diye, daha bir kocaman alıyoruz lokmaları ağzımıza. Gizli bir oyun başlıyor anneyle çocuk arasında. Çok iyi hatırlanan, çok eskilerde kalmış. Sonra </span></p><p><span style="color: black">yumuşak yataklar seriyor altımıza. Gece, bir girip bir çıkıyor odamıza merakla: acaba yorganı tekmeleyip üstümüzü açtık mı? Mahsus üstümüzü açıyoruz azcık; gelip nizama sokuyor yorganı, kafamızı yastığa gömüyoruz, yeşil yosuna sokulan kuğunun başı gibi. Ama birden, bizim aralanmasın diye can attığımız bir sorunun üstü açılıyor, yılan gibi kıvrılıyor yorganın içinde. İniltiyle dökülüyor ağzımızdan cümleler: "Allahım, bir şey eksik ama ne?..." </span></p><p><span style="color: black">Sonra hayatimizin kadini veya erkegi ile evleniyoruz cook mutluyuz birde cocugumuz olsa diyoruz..Rabbim onu da bize ikram ediyor..ve Anne Baba olma lezzetini tadiriyor.. cok seviniyoruz..cok seviyoruz ama yanliz kaldigimizda ayni duygu..Allahım, bir şey eksik ama ne?..." </span></p><p><span style="color: black">Sonra gelecek günlerimizi boyadığımız tablonun renkleri karışıyor birbirine...</span></p><p><span style="color: black"> Hep kaçtığımız o soruyu soruyoruz kendimize: "Yoksa eksik olan biz miyiz?..."</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 42309, member: 1049"] [COLOR=black][IMG]https://www.renklidergi.com/upload/20091121132427961.jpg[/IMG][/COLOR] [COLOR=black]Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ,fakir ama iç dünyaları derli toplu,zengin insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu,guzel ama iç dünyaları dağınık... Bir insanin ic dunyasini anlamak icin dis dunyasina bakin derler.. evleri, odalari,isleri, hayatlari, cevresindeki insanlar ile iliskileri daginik ise ayni sekilde ic dunyalari da karmakarisik ve daginik olduguna inaniriz... kaybolmus insanlar,insanciklar hep bir yanlizliga mahkum olmus gibiyiz... Bu yüzden ortak mekânlar oluşturup yan yana geliyoruz. Şakalar yapıyor, sırlarımızı anlatıyoruz birbirimize...[/COLOR] [COLOR=black] Ama birden bir kurt düşüyor içimize. "Bir şey eksik" diyoruz. "Bir şey eksik ama ne?..." Seviyoruz,seviliyoruz ama yine de bir seyin eksikligini hissediyoruz...ama ne?... Hevesle dokunuyoruz raflardaki yeni çıkmış kitaplara. Kitaplar okuyoruz! Bizimle hiç tanışmayan, bizi hiç tanımayan bir yazarın yolculuğuna eşlik ediyoruz; içimizde kocaman bir düş coğrafyası açılıyor...[/COLOR] [COLOR=black] Ancak son yaprağı da bitirip, kitabı kapatınca, yapayalnız kalıyoruz o coğrafyanın ortasında. Bütün cümlelerin tamam, bir tek cümlenin eksik olduğunu hissediyoruz. Düşünüyoruz, eksik olan ne?... Okulu bitirirsek her şeyin yoluna gireceğine inanıyoruz. Nihayet gülümseyerek bakıyoruz, duvarlara öylesine asılmış, buruşuk imtihan sonuçlarına,bir kagit parcasi diplomaya.. Yumruğumuzu sıkarak, "bitti" diyoruz, "işte bitti, şükürler olsun...[/COLOR] [COLOR=black]" Fakat birden kaçıyor hevesimiz. Bir şeyin hiç bitmediğini, hiç bitmeyeceğini anlıyoruz. Kafamızı kurcalıyor bu eksilik...[/COLOR] [COLOR=black] Bitmeyenin ne olduğunu soruyoruz kendimize hücumla. Hevesimiz kursağımızda kalıyor. Bir eksikle ayrılıyoruz koridorlardan... Cebimiz para görürse, hayatın yoluna gireceğini düşünüyoruz. sonra cok iyi bir kariyere sahip oluyoruz! Ama bir sabah işe giderken, o malum kuşku oyuyor içimizi. Asıl eksik olanın işimiz olmadığını, başka bambaşka bir şeyin eksik olduğunu hatırlatıyor uyuklayan belleğimize...[/COLOR] [COLOR=black] Yırtınmaya başlıyor belleğimiz: "Bir şey eksik, ama ne?..." Aşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz..[/COLOR] [COLOR=black]Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi parliyarak bakıyor hayata. Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese...[/COLOR] [COLOR=black] Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. Ve şu hain endişe: acaba aşk bitti mi? Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya...[/COLOR] [COLOR=black] Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, "hoş geldin" diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle. Bitkinlikle soruyoruz: "aşk değilse ne?..." Sonra annelerimize dönüyoruz yeniden. Dünyadaki en korunaklı sığınağımıza. Bütün yaşadıklarımızı, bütün yaşayacaklarımızı bir kenara bırakıp, onun ocağındaki aşı yudumluyoruz iştahla. Tam karşımıza geçip hevesle bizi seyrediyor anne. Göğsünden hayata uğurladığı kırlangıcı. Hevesi azalmasın diye, daha bir kocaman alıyoruz lokmaları ağzımıza. Gizli bir oyun başlıyor anneyle çocuk arasında. Çok iyi hatırlanan, çok eskilerde kalmış. Sonra yumuşak yataklar seriyor altımıza. Gece, bir girip bir çıkıyor odamıza merakla: acaba yorganı tekmeleyip üstümüzü açtık mı? Mahsus üstümüzü açıyoruz azcık; gelip nizama sokuyor yorganı, kafamızı yastığa gömüyoruz, yeşil yosuna sokulan kuğunun başı gibi. Ama birden, bizim aralanmasın diye can attığımız bir sorunun üstü açılıyor, yılan gibi kıvrılıyor yorganın içinde. İniltiyle dökülüyor ağzımızdan cümleler: "Allahım, bir şey eksik ama ne?..." Sonra hayatimizin kadini veya erkegi ile evleniyoruz cook mutluyuz birde cocugumuz olsa diyoruz..Rabbim onu da bize ikram ediyor..ve Anne Baba olma lezzetini tadiriyor.. cok seviniyoruz..cok seviyoruz ama yanliz kaldigimizda ayni duygu..Allahım, bir şey eksik ama ne?..." Sonra gelecek günlerimizi boyadığımız tablonun renkleri karışıyor birbirine...[/COLOR] [COLOR=black] Hep kaçtığımız o soruyu soruyoruz kendimize: "Yoksa eksik olan biz miyiz?..."[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Gönül Sızım
Yoksa eksik olan biz miyiz?
Üst
Alt