yemini bozmak

butterfly_bush

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
19 Aralık 2012
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Selamunaleyküm,

Ben birşeyi yapmayacağıma dair yemin etmiştim sanırım valla demiştim fakat valla deyip demediğimi hatırlamıyorum bugun yeminimi bozdum :\ daha sonra 2 rekat namaz kıldım bir yerde kim günah işlerse 2 rekat namaz kılsın diye bir yazı okumuştum :)Acaba yemin edip etmediğimi hatırlamasam bir şey farkediyormu?Günaha girmiş oluyormuyum? lütfen yardım edin..yapdıgım davranış günah değildi fakat daha önce kendime böyle birşey yapmayacağıma söz vermiştim fakat valla deyip demediğimi hatırlamıyorum :\

Allah'a emanet olun ..
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Yemini bozmanın hükmü

Selamunaleyküm,

Ben birşeyi yapmayacağıma dair yemin etmiştim sanırım valla demiştim fakat valla deyip demediğimi hatırlamıyorum bugun yeminimi bozdum :\ daha sonra 2 rekat namaz kıldım bir yerde kim günah işlerse 2 rekat namaz kılsın diye bir yazı okumuştum :)Acaba yemin edip etmediğimi hatırlamasam bir şey farkediyormu?Günaha girmiş oluyormuyum? lütfen yardım edin..yapdıgım davranış günah değildi fakat daha önce kendime böyle birşey yapmayacağıma söz vermiştim fakat valla deyip demediğimi hatırlamıyorum :\

Allah'a emanet olun ..

Yemin konusunda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:

"Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğinizin (kalite bakımından) orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onlar giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz." (Mâide: 5/89).

Yemin Allah'ın isim ve sıfatları üzerine olur, bunun dışında bir şey üzerine yapılan yemin, dini bakımdan yükümlülük getiren yemin olmaz. Mesela "çocuğumun üzerine yemin ederim ki..." yahut "babamın başı için..." dense bunlar yemin sayılmaz. Allah'ın ve sıfatlarının üzerine yapılan yemin ise "Allah'ı şahit tutmak, O'na veya O'nun adına söz vermek, inanç ileri sürerek insanlara güven vermek" gibi mânalar içermektedir. Bunun kötüye kullanılması, istismar edilmesi, insanlara zarar vermesi ihtimali bulunduğu için maddi ve manevi yaptırımlar ön görülmüştür; yalan yere yeminin dünyada itibar kaybettirmesi, ahirette cezalık olması ile bozulan yeminin keffareti işte bu yaptırımların en önemlilerini teşkil etmektedir.

Mümin olur olmaz yerde yemin etmemelidir. İstemeden, dalgınlık veya alışkanlık sonucu ağızdan çıkan yemin sonuç doğurmaz.
Bilerek, düşünerek, belli bir söz, istek ve kararı pekiştirmek için yapılan yemin geçerlidir ve sorumluluk getirir. Yalan yere veya meşru olmayan bir konu için yemin etmek caiz değildir. Yalan yere yemin eden kimse günah işlemi olur ve tövbe etmesi gerekir.

Yapılmaması gereken (yapılması haram veya mekruh olan) bir şeyi yapacağım (mesela vAllahi seni döveceğim, çalacağım, zarar vereceğim) diye yemin eden kimsenin yeminini bozması, caiz olmayan şeyi "yemin ettim diye" yapmaya kalkışmaması, yeminini bozduğu için de keffaret vermesi gerekir. Yapılması gereken bir şeyi yapmamak üzere yemin eden kimsenin de yeminini bozup keffareti vermesi gerekir. Mesela bir kimse, ana babamı ziyaret etmeyeceğim, namaz kılmayacağım, çocuklarımın nafakasını vermeyeceğim diye yemin etse, "yemin ettim" diyerek bunları terkedemez, yeminini bozar, yapılması gerekeni yapar, keffaretini de öder.

Âyette açıkça söylendiği üzere yeminin keffareti gücü müsait olanların şu üç şeyden birini (hangisini isterse onu) yapmasıdır: Ya on fakiri bir gün doyurmak, ya on fakiri giydirmek yahut bir köleyi hürriyetine kavuşturmak. Bunlardan birine gücü yetmiyorsa üç gün oruç tutmak.
On fakiri doğrudan doyurmak geçerli olduğu gibi, bir günlük yemek bedelini para olarak ödemek de mümkündür. Yemeğin kalite ve miktarı, yemin eden kimsenin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olacak ve devamlı yiyip içtiklerinin orta hallisinden hesap edecek veya yedirecektir.

Âyette "on fakiri doyurmak" ifadesi geçtiği için fıkıhçılar "Ya on fakiri bir günde doyurmak veya bir fakiri on gün, iki fakiri beş gün... doyurmak; yani sonuç olarak on adet yoksulu doyurmak şarttır, başka türlü olmaz; mesela bir fakire on gün doyuracak bir yiyecek veya para vermekle keffaret yerine getirilmiş olmaz" demişlerdir. Bu, lafza bağlı amacı göz ardı eden bir yorumdur. Amaç göz önüne alınırsa "bir fakire on günlük yiyeceğin veya onun para olarak bedelinin verilmesiyle de keffaret ödenmiş olur" diyebilmek gerekir.
Bir yoksula toplam otuz milyon lira vereceğinizi düşünelim.

Her gün üç milyon lira vermek için ya sizin onu veya onun sizi bulması ve on kere yoksulluğunu hatırlatan, elini açtıran bir davranışın tekrarlanması gerekecektir. Mutlaka on yoksula verilmesini gerekli gören yorumun faydası, doyacak yoksul sayısının arttırmasıdır. Bir yoksula birden fazla günlük keffaret verilmesi ise onun ve ailesinin daha önemli bir ihtiyacını karşılar veya tek alış verişlerinin bitirilmesi imkan ve kolaylığını sağlar. Yükümlü kişi, duruma göre bu faydalardan birine öncelik vererek ödevini yerine getirmelidir.
 

ravza seyda

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
13 Aralık 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
birde kardeşim az çok arapça bilirim.valla demek yemin sayılmaz..yemin yerine geçebilmesi için vallahi demen gerekir..
 
Üst Alt