Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Vahdet-i Vücut, Vahdet-i Vucud (3)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="osisko" data-source="post: 98918" data-attributes="member: 9854"><p>Tasavvufa nasıl şirk diyebilirsiniz.? </p><p></p><p>Sizin Tasavvufa şirk diyebilmeniz normal, benim sizin bu düşüncenizden dolayı sizin şirkte olduğunuzu ifade etmem, korkunç bir itham öyle mi.? </p><p></p><p>Şirk nedir, ne değildir biliriz. Varsa şahidi olduğunuz şirk içeren bir durum, paylaşırsınız, lisanımız el verdiğince izah etmeye çalışırız. Doğrudan Tasavvuf şirktir gibi lodoslama bir itham, ne itham edilene, ne de itham edene yakışır.</p><p></p><p></p><p></p><p><strong>Ben Kuran müslümanıyım</strong> diye bir ifade şekli yoktur. Allah 'ın çizdiği sınırlar ve sözünü idrak etmiş bir kişi, Allah 'ın namütenahi ilmini, tertip, tanzim ve taktirini de idrak etmiş demektir ki, bu bilişi ile hiç bir usül ve erkana dil uzatmaz, uzatamaz. </p><p></p><p>Her şeyleri bilen, idrak eden, izah, ikaz, irşad vazifeniz mi var ki, siz yok dediğinizde olmayacak, var dediğinizde olacak..! </p><p></p><p>Size göre, Abdulkadir Geylani, Ahmed el Bedevi, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Şems-i Tebrizi, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli, Beyazidi Bestami Veli, ve daha nice Evliyaullah yanlış yoldalar imiş .. </p><p></p><p>Allah korkusu olan bir kişi, kendi bildiğini zannettiği kulaktan dolma bilgilerle etrafa saldırmaz, itham etmez. Bu bağlamda Müslümanlığı ifade edebilecek bir bilgi birikiminiz olmadığı da aşikar. </p><p></p><p>Mesela desem ki; Hz. Allah Kuran 'da, Mürşid, Evliya, Veli, Resûl, Peygamber, Uyarıcı gibi ifadeler kullanmış. Bunların her biri neyi ifade eder.? Konuya açıklık getirmeye buradan başlayın. </p><p></p><p></p><p></p><p>Tasavvufa din dedin, sorumlu oldun. Bilmiyorsun kardeşim, bilmiyorsun. Din nedir biliyor musun.? Ayet versin sana cevabı..</p><p></p><p>Kim <strong>İslâm'dan başka bir din ararsa</strong>, bilsin ki, ondan kabul edilmeyecek ve <strong>o, âhirette kaybedenlerden olacaktır</strong>.</p><p><strong>Ali İmran 85</strong></p><p></p><p>Tasavvuf Din-i İslam 'ı yaşam biçimidir. Tasavvuf ehli ise, Peygamber efendimizin asr-ı saadette uyguladığı haller üzeredir. Dervişan, dergah adabı, edebi ile yetişir, yaşar ve tatbik eder. Günlük virdini, ibadetlerini, nafile ve gece namazlarını her gün, Allah 'ın emri İslam 'ın temel ibadet ve taatlarını aksatmadan yerine getirir. Dünya için değil, ahiret için çalışır.</p><p></p><p>Birini bir diğerinden öne almayıp, at başı yürütmeye çabalar. Yani ne dünyası için ahiretini, ne ahireti için dünyasını ötelemez, ertelemez. Dünya kazanç yeridir, ahiretin tarlasıdır. Burada eker, ahirette biçmeyi Hz. Allah 'tan umar, diler, arzu eder, ister. Tasavvufun bu çizgiler içerisinde şirk olan bir yanı var ise buyur bahset. Birilerinde gördüğün halleri de genelleme yaparak başkalarına yamama..! </p><p></p><p>Hele ki Evliyaullah 'a dil uzatma. Buna ne haddin ver, ne hakkın. Sen, senden mesulsün, başkalarından değil. Kendisine bak, kendisine bakmayı beceremeyen ziyandadır. </p><p></p><p>Kainat Vahdet-i Vücud 'dur. Tasavvuf her mevcudata Allah 'tır demez. Her mevcudatta Allah 'ın sıfatlarını görür. Allah 'ın yaratma sanatını, her zerrenin var oluşundaki hikmetleri, her şeyin aslını, hiç bir zerrenin aslının kötü olmadığını, her bir zerrenin bir diğeri ile olan bağını görür.</p><p></p><p>Vahdet, teklemek, birlemek, bütün manalarındadır. Kainat tek bir vücut değil mi.? Neyin hesabını yapıyorsun.?</p><p></p><p></p><p></p><p></p><p>Mevlâna Celâledin-i Rûmi, sizin bilmediğiniz bir lisandan, sizin anlamadığınız bir konuyu, sizin anlayamayacağınız bir ifade üslubu ile anlatmıştır.</p><p></p><p>Hak gözü ile bakmayı becerebilir isen, her şey Hak 'tır. Şer gözü ile bakarsan, hayırdan bile şer çıkartırsın. Hata, kusur, bakan gözdedir. </p><p></p><p>Kıssa; </p><p></p><p>Sünbül Sinan hazretlerinin üç halifesi var idi. Üçünü de huzuruna çağırıp, her birine ayrı, ayrı sordu. Önce diğer iki talebesine; </p><p></p><p>-Zamanın kutbu siz olsa idiniz ne yapardınız.?</p><p></p><p>Birincisi; Okullar, medreseler, mescidler, camiler yaptırırım. Han ve hamamlar açarım v.s </p><p></p><p>İkincisi; Meyhaneleri, kahve haneleri, umumhaneleri kapatırım v.s</p><p></p><p>Üçüncüsü olan Merkez efendiye sıra geldiğinde;</p><p></p><p>- Her şey yerli yerinde efendim deyip, boyun kesiyor..!</p><p></p><p>Buradan senin pek bir mana çıkarmanı beklemiyorum lakin, "her şeyin sahibi Allah diyeceksin, yapan, yaptıran Allah diyeceksin, güç, kuvvet, kudret Allah 'ın diyeceksin, hayrihi ve şerrihi minAllahû tela diyeceksin..!</p><p></p><p>Sonra kalkıp, <strong>Allah 'ın imtihanının rengi, şekli, kokusu, türü, tarzı belliymiş gibi</strong> kainattaki olaylara, hadiselere kendince ve kendinde müdahale etme şansını, hakkını göreceksin..! Yok öyle bir iman, inanç, itikat. </p><p></p><p>"Her ne etmiş ise adalettir Cenab-ı kibriya, her kazaya, her belaya kıl rıza Allah kerim"..</p><p></p><p>Yapan <strong>O</strong>, yaptıran <strong>O</strong>, yapmayan <strong>O</strong>, yaptırmayan <strong>O</strong>, tertip <strong>O'nun</strong>, tanzim<strong> O 'nun</strong>, taktir <strong>O 'nun</strong>..!</p><p></p><p>Anlaya bildin ise, <strong>sana boyun kesmek düşer</strong>. Müdahale etmek, değiştirmek, eleştirmek değil..! Ortaya çıkan her bir durum, Allah 'ın müsaadesi iledir. Dışında değil..</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="osisko, post: 98918, member: 9854"] Tasavvufa nasıl şirk diyebilirsiniz.? Sizin Tasavvufa şirk diyebilmeniz normal, benim sizin bu düşüncenizden dolayı sizin şirkte olduğunuzu ifade etmem, korkunç bir itham öyle mi.? Şirk nedir, ne değildir biliriz. Varsa şahidi olduğunuz şirk içeren bir durum, paylaşırsınız, lisanımız el verdiğince izah etmeye çalışırız. Doğrudan Tasavvuf şirktir gibi lodoslama bir itham, ne itham edilene, ne de itham edene yakışır. [B]Ben Kuran müslümanıyım[/B] diye bir ifade şekli yoktur. Allah 'ın çizdiği sınırlar ve sözünü idrak etmiş bir kişi, Allah 'ın namütenahi ilmini, tertip, tanzim ve taktirini de idrak etmiş demektir ki, bu bilişi ile hiç bir usül ve erkana dil uzatmaz, uzatamaz. Her şeyleri bilen, idrak eden, izah, ikaz, irşad vazifeniz mi var ki, siz yok dediğinizde olmayacak, var dediğinizde olacak..! Size göre, Abdulkadir Geylani, Ahmed el Bedevi, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Şems-i Tebrizi, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli, Beyazidi Bestami Veli, ve daha nice Evliyaullah yanlış yoldalar imiş .. Allah korkusu olan bir kişi, kendi bildiğini zannettiği kulaktan dolma bilgilerle etrafa saldırmaz, itham etmez. Bu bağlamda Müslümanlığı ifade edebilecek bir bilgi birikiminiz olmadığı da aşikar. Mesela desem ki; Hz. Allah Kuran 'da, Mürşid, Evliya, Veli, Resûl, Peygamber, Uyarıcı gibi ifadeler kullanmış. Bunların her biri neyi ifade eder.? Konuya açıklık getirmeye buradan başlayın. Tasavvufa din dedin, sorumlu oldun. Bilmiyorsun kardeşim, bilmiyorsun. Din nedir biliyor musun.? Ayet versin sana cevabı.. Kim [B]İslâm'dan başka bir din ararsa[/B], bilsin ki, ondan kabul edilmeyecek ve [B]o, âhirette kaybedenlerden olacaktır[/B]. [B]Ali İmran 85[/B] Tasavvuf Din-i İslam 'ı yaşam biçimidir. Tasavvuf ehli ise, Peygamber efendimizin asr-ı saadette uyguladığı haller üzeredir. Dervişan, dergah adabı, edebi ile yetişir, yaşar ve tatbik eder. Günlük virdini, ibadetlerini, nafile ve gece namazlarını her gün, Allah 'ın emri İslam 'ın temel ibadet ve taatlarını aksatmadan yerine getirir. Dünya için değil, ahiret için çalışır. Birini bir diğerinden öne almayıp, at başı yürütmeye çabalar. Yani ne dünyası için ahiretini, ne ahireti için dünyasını ötelemez, ertelemez. Dünya kazanç yeridir, ahiretin tarlasıdır. Burada eker, ahirette biçmeyi Hz. Allah 'tan umar, diler, arzu eder, ister. Tasavvufun bu çizgiler içerisinde şirk olan bir yanı var ise buyur bahset. Birilerinde gördüğün halleri de genelleme yaparak başkalarına yamama..! Hele ki Evliyaullah 'a dil uzatma. Buna ne haddin ver, ne hakkın. Sen, senden mesulsün, başkalarından değil. Kendisine bak, kendisine bakmayı beceremeyen ziyandadır. Kainat Vahdet-i Vücud 'dur. Tasavvuf her mevcudata Allah 'tır demez. Her mevcudatta Allah 'ın sıfatlarını görür. Allah 'ın yaratma sanatını, her zerrenin var oluşundaki hikmetleri, her şeyin aslını, hiç bir zerrenin aslının kötü olmadığını, her bir zerrenin bir diğeri ile olan bağını görür. Vahdet, teklemek, birlemek, bütün manalarındadır. Kainat tek bir vücut değil mi.? Neyin hesabını yapıyorsun.? Mevlâna Celâledin-i Rûmi, sizin bilmediğiniz bir lisandan, sizin anlamadığınız bir konuyu, sizin anlayamayacağınız bir ifade üslubu ile anlatmıştır. Hak gözü ile bakmayı becerebilir isen, her şey Hak 'tır. Şer gözü ile bakarsan, hayırdan bile şer çıkartırsın. Hata, kusur, bakan gözdedir. Kıssa; Sünbül Sinan hazretlerinin üç halifesi var idi. Üçünü de huzuruna çağırıp, her birine ayrı, ayrı sordu. Önce diğer iki talebesine; -Zamanın kutbu siz olsa idiniz ne yapardınız.? Birincisi; Okullar, medreseler, mescidler, camiler yaptırırım. Han ve hamamlar açarım v.s İkincisi; Meyhaneleri, kahve haneleri, umumhaneleri kapatırım v.s Üçüncüsü olan Merkez efendiye sıra geldiğinde; - Her şey yerli yerinde efendim deyip, boyun kesiyor..! Buradan senin pek bir mana çıkarmanı beklemiyorum lakin, "her şeyin sahibi Allah diyeceksin, yapan, yaptıran Allah diyeceksin, güç, kuvvet, kudret Allah 'ın diyeceksin, hayrihi ve şerrihi minAllahû tela diyeceksin..! Sonra kalkıp, [B]Allah 'ın imtihanının rengi, şekli, kokusu, türü, tarzı belliymiş gibi[/B] kainattaki olaylara, hadiselere kendince ve kendinde müdahale etme şansını, hakkını göreceksin..! Yok öyle bir iman, inanç, itikat. "Her ne etmiş ise adalettir Cenab-ı kibriya, her kazaya, her belaya kıl rıza Allah kerim".. Yapan [B]O[/B], yaptıran [B]O[/B], yapmayan [B]O[/B], yaptırmayan [B]O[/B], tertip [B]O'nun[/B], tanzim[B] O 'nun[/B], taktir [B]O 'nun[/B]..! Anlaya bildin ise, [B]sana boyun kesmek düşer[/B]. Müdahale etmek, değiştirmek, eleştirmek değil..! Ortaya çıkan her bir durum, Allah 'ın müsaadesi iledir. Dışında değil.. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Vahdet-i Vücut, Vahdet-i Vucud (3)
Üst
Alt