- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Yaptığın tüm hareketlerde, durduğundaki sükûnetinde, kat ettiğin her merhalede ya da hareket ettirdiğin her uzvunda veya kullandığın her eşyada Allah-ın seni kuşatan üzerindeki hakları var.
Bu hakların bazıları diğerlerinden daha büyüktür.
Allah (c.c)ın üzerindeki en büyük hakkı: Allah (c.c)ın haklarından zatına karşı seni sorumlu tuttuğu haklardır.
Tüm hakların temelinde bu haklar vardır. Hakların tümü bunlardan(Allah c.cın hakları) dallanır. Allah (c.c) tependen tırnağa tüm farklı organlarınla alakalı senin için üzerine sorumluluklar yüklemiştir.
Allah (c.c) gözün için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) kulağın için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) dilin için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) ellerin için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) ayakların için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) miden için üzerinde hak yaratmıştır.
Allah (c.c) cinsel uzvun için üzerinde hak yaratmıştır. Fiiller bu yedi uzuv ile olmaktadır.
Daha sonra Allah (c.c) üzerinde fiillerin ile alakalı haklar yaratmıştır.
Namazın için üzerinde hak yaratmıştır.
Orucun için üzerinde hak yaratmıştır.
Sadakan (infak) için üzerinde hak yaratmıştır.
Kurbanın için üzerinde hak yaratmıştır.
Fiillerin içinde üzerinde haklar vardır. Daha sonra haklar, senden üzerine hakların vacip olduğu bir başkasına intikal eder. Yöneticilerin üzerine haklar yükler.
Allah (c.c) kendilerinden sorumlu oldukların ve akrabaların için üzerine haklar yükler.
Bu haklardan da yeni birtakım haklar dallanmaktadır. eşlerin sahip olduklarının hakları.
Akrabalarının yakınlık derecesine bağlı olarak değişen birçok hakları vardır.
Allah (c.c) bu haklardan annenin sonra babanın, evladının, kardeşinin, ardından en yakınından en uzak akrabana kadar
her kişinin haklarından seni sorumlu tutmuştur.
Bu haklar: Sana ihsanda bulunan velinin hakkı, ikram eden efendinin (sahibinin) hakkı, iyilik edenin hakkı, namaza çağıranın (müezzin) hakkı,
namazda sana imamlık edenin hakkı, sohbet arkadaşının hakkı, komşunun hakkı, dostunun hakkı, ortağının hakkı,
malının hakkı, sana borç verip de isteyenin hakkı, içli dışlı olduğun yakınının hakkı, seninle istişare edenin hakkı,
sana öğüt verenin hakkı, senden nasihat isteyen kişinin hakkı, sana nasihat edenin hakkı, senden büyük olanın hakkı, senden küçük olanın hakkı,
senden bir şey isteyenin hakkı, senin kendisinden bir şeyler istediğin kişinin hakkı...vs.
1- Allah (c.c) ın en büyük hakkı: O na şirk koşmaksızın ibadet etmendir. Eğer sen tüm samimiyetin ile bunu yerine getirir isen
Allah (c.c) dünya ve ahiret işlerinde sana yeter ve bunlardan hoşuna gidenleri senin için muhafaza eder.
2- Nefsinin üzerindeki hakkı: Tüm benliğin ile Allah (c.c) a itaatte bulunarak ve O na sığınarak dilinin, kulağının, gözünün,
elinin, ayağının, midenin, cinsel organını hakkını eda etmendir.
3- Dilinin hakkı: Onu müstehcen şeylerden koruman ve hayra alıştırmandır. Onun edepli olmasını sağlaman,
din ve dünya için gerektiği ve faydalı ortamlar dışında kullanmamam, onu az bir kazanım ile zararından emim olunmayan faydasız,
çirkin ve boş sözlerden uzak tutmandır. Kişinin akli olgunluk ziyneti ile olan örnek hayatı, dilinin güzelliğinden kaynaklanır.
Azim ve Yüce olan Allah (c.c) tan başka güç yoktur.
4- Kulağının hakkı: Kalbinde hayrı oluşturan ve ya üstün bir ahlak kazandıran güzelliklere kapı aralamadığı sürece
kulağını kalbine giden yoldan uzak tutmandır. İşitmek: Kalbe giden, içerisinde hayır ve şerrin olduğu manalar barındıran sözün (kelamın) kapısıdır.
5- Gözünün hakkı: Sana helal olmayanlardan onu sakınman, kendisi ile bakışını kuvvetlendirecek bir ibret veya faydalanacak
bir bilgi edinilecek konumlar dışında onu korumaya gayret göstermendir. Nitekim göz: Saygınlık ve itibar kapısıdır.
6- Ayaklarının Hakkı: Onlar ile sana helal olmayan şeylere yürümemen; sahibine hiçbir faydası olmayan gereksiz yollarda
onu kendine binek edinmemendir. Ayakların seni taşıyan, din yoluna seni ileten kazancın/ödülündür.
7- Ellerinin Hakkı: Sana helal olmayan, uzattığında Allah (c.c) dan ahirette karşılığını (cezanı) göreceğin;
dünyada ise insanlardan kınayan bir dil ile karşılık bulacağın şeylere uzatmamandır.
Allah (c.c)in üzerine farz kıldıklarında cimrilik etmemendir.
Nitekim sen onu helal olmayanlara karşı tutarak ve üzerine gerekli olmamasına rağmen elinin açık olması ile ona vakar ve izzet kazandırır.
Eğer ellerin (alıp/vermende) olgunlaşır ve dünyada iken şeref kazanırsa ahirette onun için güzel bir karşılık gerekli olur.
8- Midenin Hakkı: Onu haramdan az veya çok hiçbir şeye mekân kılmaman, helalde ölçülü olman, onu bedenini güçlendirme
sınırlarından çıkartıp zevkûsefa ve atalet sınırlarına sokmamandır. Ona açlık ve susuzlukta sahip olmandır.
Sonuna kadar dolduran tıka basa yemek, tembellik, alıkoymak ve tüm yüce ve güzelliklerden bağını koparmaktır.
9- Cinsel organının hakkı: Sana helal olmayanlardan onu koruman ve gözünü sakınma fiilini bunu dayanak yapmandır.
Nitekim gözün sakınması en büyük yardımcıdır. Ölümü çokça hatırlaman, Allah (c.c) ile nefsini tehdit etmen ve heybeti karşısında nefsini korkutman
namusunu korumana yardımcı olur. Muhafaza ve destek Allah (c.c)dandır.
Fiillerin Hakları:
10- Namazın Hakkı: Senin onu Allah (c.c)a giden bir yol olduğunu ve namaz ile Allah (c.c) ın huzurunda durduğunu bilmendir.
Eğer namazı bu haliyle tanır ve bilirsen sana yaraşan: Boyun eğen, istekli, ürperen, korkan, umut besleyen, yoksun, yalvaran, huzurunda sükûnet ve
tevazu ile durulanı yücelten, tüm uzuvlarıyla huşu içerisinde olan, yumuşak huylu, sinesinde Allah (c.c) a en iyi şekilde yönelen olmandır.
Seni kuşatan hataların ve seni yok etmeye çalışan günahlarından kurtulmayı Allah (c.c)dan talep etmendir.
11- Orucun Hakkı: Oruç, Allah (c.c)ın diline, kulağına, gözüne, cinsel organına ve midene koyduğu seni ateşten korumak için olan örtüdür.
Hadis-i Şerifte bu şekilde geçmektedir: "Oruç ateşten koruyandır." Eğer tüm hücrelerin orucun örtüsünde sükûnet bulursa umulur ki sen
bu örtüye bürülü korunmuş olanlardan olursun. Yok, eğer sen bu örtü içerisinde sağa/sola gider ve de onu bazı uçlarından kaldırmaya kalkar
Allah (c.c) ın takva sınırları dışında şehvet ve güce seni çağıran helal olmayan şeylere bakarsan bu örtüyü parçalamak ve içerisinden çıkmaktan emin olamazsın.
12- Sadakanın Hakkı: Onun Allah (c.c) katında ki hazinen ve şahide ihtiyacı olmayan emanetin olduğunu bilmendir.
Eğer bu şekilde bilirsen Allah (c.c) a vereceğin emaneti açıkta vermektense gizli bir şekilde vermen senin için daha güvenilir ve uygundur.
Sana yakışan açıktan yaptığın bir iyiliği gizli bir şekilde yapmandır. Her halükarda sadakandaki bu iyilik senin ile Allah (c.c) arasında gizli kalır.
Daha sonra verdiğin sadakada hiç kimseye minnet etme. Çünkü onun sevabı nihayetinde sana dönecektir.
Eğer minnet edersen Allah (c.c.)ın seni minnet ettiğin kişinin konumuna düşürmeyeceğinden emin olamazsın.
Çünkü sen bu konumda olmayı arzulamış olsaydın bu nedenden dolayı başkasına minnet etmezdin.
13- Kurbanın Hakkı: Kurbanı sadece Allah (c.c) için sunman, O nun rahmetini ve kurbanını kabul etmesini arzulamandır.
Allah (c.c) dan başkalarından bir beklentin olmasın! Eğer bu şekilde bir kurban sunarsan o zaman isteksiz/zoraki ve içten olmayan biri değil
aksine kurbanını sadece ve sadece Allah (c.c) sunmuş biri olursun.
14- Nikâhla Sahip Olduğunun Hakkı: Allah (c.c)ın, eşini sükûnet, rahatlık, sevecen ve koruyucu kıldığını bilmendir.
Her ikinizin de eşinden dolayı Allah (c.c) a şükretmesi, eşinin kendisine Allah (c.c)dan bir nimet olarak verildiğini bilmesi,
ikramda bulunması ve ona merhamet etmesi gerekir.ona karşı merhametli ve iyi davranılmasıdır.
Eşteki sükûnet hali karşılanılması gerekli olan cinsel ihtiyacın giderilmesidir.
Akraba Hakları
15- Annenin Hakkı: Annenin seni kimsenin bir başkasını taşıyamayacağı bir şekilde taşıdığını ve hiç kimsenin
bir başkasını doyuramayacağı kalbinin meyveleri ile seni beslediğini bilmendir.
Kuşkusuz o seni kulağı, gözü, eli, ayağı, saçı, teni ve de tüm uzuvları ile korur; bundan dolayı da neşeli ve mutlu olur.
Ta ki Allah (c.c) kudret eli ile seni ondan ayırıp gün yüzüne çıkartana kadar hamilelikte zorluklarına, açılarına, ağırlığına ve sıkıntılarına sağlığının bozulma
tehlikesine rağmen tahammül etti. O seni yeryüzüne çıkartan, aç kalırken seni emziren, çıplakken seni giydiren, susuzken susuzluğunu gideren,
ter kan içerisinde sana gölgelik olan, senin için üzüntüsü ile feryadı figan eden ve uykusuzca geceleyerek seni uyku ile dinlendirendir.
Annenin karnı senin için bir mekân, kucağı sığınak, göğüsleri pınar, vücudu bir barınaktır.
16- Babanın Hakkı: Bil ki o asıldır; sen onun bir dalısın! O olmasaydı sen olmazdın!
Kendinde hoşuna giden her ne görürsen bil ki üzerindeki bu nimetin aslı babandır! Allah (c.c)a hamd et! Bundan kolayı şükret!
17- Çocuğunun Hakkı: Bil ki o, sendendir! Ve o hayrı ve şerri ile dünyada iken sana tabidir.
Sen onun güzel bir şekilde eğitiminden, rabbine onu yönlendirmenden ve sana karşı itaatkâr olması için ona yardım etmeden sorumlusun.
Bunlara göre sevap alır ve cezalandırılırsın.
Dünyada iken onun ile alakalı iyi bir eserin ortaya çıkarılması için dengeli bir şekilde davran.
Çocuğun iyi bir eğitimi için senin ile onun arandaki mazeretin rabbine olsun. Yaptıklarının karşılığını Allah (c.c) dan bekle!
18- Kardeşinin Hakkı: Bil ki o, senin uzattığın elin, sırtını dayadığın dayanağın, güvendiğin şeref ve izzetin, kendisinden güç aldığındır.
Onu Allah (c.c) a karşı işlenecek günahlarda kendine silah edinme.
yardımını ondan esirgeme! Nasihatinden mahrum etme, onun için Allah (c.c) a yönel.
19- Sana İyilikte Bulunanın Üzerindeki Hakkı: Ona teşekkür etmen, iyiliğini hatırlaman, onun hakkında övücü/güzel sözleri soylemen,
ve Allah (c.c) ile aranda onun için yapacağın dualarında samimi olmandır. Bu şekilde yaparsan kuşkusuz sen gizlide ve açıkta ona şükranlarını sunmuş olursun.
Eğer yaptığına bir fiille karşılık verme imkânı bulursan (hiç beklemeksizin) bunu yap.
Böyle bir imkânın olmaz ise bunun için imkân kolla, araştır ve karşılığını verebilmek için kendinde fırsatlar oluşturmaya çalış.
20- Müezzinin Üzerindeki Hakkı: Onun sana Rabbini hatırlattığını, nasibine çağırdığını ve de Allah (c.c) ın seni sorumlu tuttuğu
farzı (namazı) eda etmen için en büyük yardımcın olduğunu bilmen ve ona bunlardan dolayı şükranlarını sunman gerekir.
Sana iyilik yapan kişiye karşı nasıl teşekkür ediyorsan aynı şekilde ona da teşekkür etmen gerekir.
21- Sohbet Arkadaşının Hakkı: Ona şefkat kanatlarını germen, yumuşak olman, konuşma esnasında adaleti gözetmendir.
Ona baktığında dikkatini hemen ondan ayırma, konuştuğunda onun anlaması için çalış! Eğer sen onun yanında oturduysan kalkma konusunda tercih hakkın vardır.
Yok, eğer o senin yanında oturdu ise o halde tercih hakkı onundur, onun izni olmaksızın kalkma.
22- Komşunun Hakkı: Yokluğunda ve varlığında şeref ve onurunu koruman, her halükarda ona yardımcı olman ve destek vermendir.
Açığını arama ve öğrenmek için onun kötülüğünü araştırma. Eğer de iraden dışında onun bir ayıbını öğrenirsen tavır takınma;
bilakis onun için kuvvetli bir kale ve güçlü bir örtü ol! Haberi olmadığı esnadaki konuşmalarına kulak asma.
Zor anlarda onu teslim etme, nimet verildiğinde ona haset etme, ufak hatalarını bağışla, sana karşı bir cahillik yaptığında alçak gönüllülüğünü ondan esirgeme...
23- Arkadaşının Hakkı: Mümkün olduğunca her fırsatta ona karşı ahlaklı/erdemli ol!
Eğer böyle yapamaz isen en azından ona karşı insaflı ol. Onun sana ikram ettiği gibi sende ona ikram et. Onun seni koruduğu gibi sende onu koru.
Dostluk ve sevgiden hak ettiği şeylerde ihmalkâr olma Ona nasihatte, korumanda ve rabbine karşı ibadette destekçi ol.
24- Ortağının Hakkı: Yokluğunda ona yetmen; hazır bulunduğunda eşit davranmandır.
Kararlarında onun düşüncesi olmaksızın azmetme, onunla müzakerede bulunmaksızın kendi görüşün ile iş yapma.
Malını koru, irili ufaklı hiçbir şeyde ona ihanet etme...
25- Mal/Mülkün Hakkı: Helal olmaksızın onu almaman, helalliği dışında onu infak etmemendir.
Yaratılış amacından saptırma, hakikati dışında onu kullanma! Eğer mal Allah (c.c) dan ise sadece ona mahsus kıl ve onu Allah (c.c)a giden bir yol edin!
Malı sana faydası olma ihtimali olmayacak bir kişiye vererek onu kendine tercih etme! Belki o senden çıkan bu mal ile iyilik yapmaz ve onu rabbine itaatte kullanmaz.
Bu şekilde sen ona yaptıklarında destekçi olmuş olursun.
Senin malınla yaptıkları onun nazarında iyi olabilir. Kendi ilahını (Allah (c.c)dışında) razı etmede bu şekliyle malı kullanır.
Sen ise kötü fiiller üzerine inşa edilen her şeyle birlikte günah, hüsranlık ve pişmanlık üstlenirsin..
26- Alacaklının Hakkı: Eğer verebilecek bir konumda isen borcunu eda etmen, ihtiyacını gidermen,
onu başkasına muhtaç etmemen ve borcunu ertelememen gerekir.
Hz. Peygamber (a.s.v) şöyle buyuruyor: "İmkânı olanın borcunu geciktirmesi zülümdür.
Eğerde veremeyecek bir durumda isen güzel söz ile gönlünü al, iyi bir şekilde iste, sevecen bir üslup ile karşılık ver!
Malını almakla beraber birde kötü muamelede bulunma! Bu senin için gerekli olanlardır."
27- Seninle İstişare Yapanın Hakkı: Eğer aklına bir şey gelirse ona nasihat etmede çaba sarf et.
Nasihatin onun konumunda olduğunda yapacağını bildiğin öğüt kapsamında senden bir lütuf ve sıcaklık olsun.
Yumuşaklık yalnızlığı yok eder; sertlik sıcak ortamı yabancılaştırır.
Eğer aklına bir görüş gelmez ise onu, düşüncesine saygı gösterdiğin ve kendin için razı olduğun birine yönlendir, ilet!
Bu şekilde hayırdan herhangi bir şey eksiltmemiş, nasihatini ondan saklamamış olursun.
28- Büyüğün Hakkı: Onun yaşına ihtiram etmendir. Eğer fazilet ehlinden ise İslam dinindeki önceliği sebebiyle dininin yüceltilmesidir.
Tartışma esnasında karşılık vermemendir. Yolda onu geçme! Ona öncülük etme! Ve de onu küçümseme! Eğer sana karşı bir patavatsızlık yaparsa tahammül et!
Yaşıyla beraber dininin hakkı ile ona ikramda bulun.
29- Küçüğün Hakkı: Ona merhametin, eğitmen, öğretmen, onu af etmen, küçüklüğünün kötülüklerini örtmendir.
Bu şekilde yapman onun tövbe etmesini sağlar. Onu idare etmen ve inadına karşılık vermemendir. Kuşkusuz bu onun olgunlaşmasını sebep olur.
30- İsteyenin (dilenci ) Hakkı: Eğer yanında var ve onun ihtiyacını gidermeye güç yetirebilirsen ihtiyacını gidermendir.
İçerisine düşmüş olduğu konumdan dolayı ona dua etmen, isteklerinde ona yardım etmendir.
Doğruluğunda şüpheye düşer, suçlu olduğunu hisseder de yakinen bilemez isen belki de bu şeytanın bir hilesidir.
Şeytan seni nasibinden engellemek ve rabbine yanaşmak ile senin arana girmek ister.
İsteyen kişinin bu kusurunu örtbas ederek bırak ve iyi bir şekilde gitmesini sağla. Eğer sende onun suçlu olduğu ağır basarda buna rağmen istediğini verirsen
kuşkusuz senin bu yaptığın yüce hasletlerdendir.
Seni kuşatmış olan bu haklardan hiçbir şekilde bağımsız olamazsın. Bu haklara uyman, yerine getirebilmek için çalışman ve onlar hakkında yüceler yücesi Allah (c.c)a sığınmak gerekir. Allah (c.c) dışında hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Hamd âlemlerin rabbi olan Allah (c.c) adır.
Alinti..