Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Uyanışa sebep olacak
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="nurluhacı" data-source="post: 3190" data-attributes="member: 80"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">1960 ve 70’li yıllarda Türkiye’de özellikle hanımlar arasında yazı ve konferanslarıyla büyük bir İslâmî uyanışa sebep olan Şule Yüksel Hanım, hafızalardan silinmeyecek bir iz bırakmıştı. Tabiri caizse, o zamanlar bütün Türkiye’de “Şule Yüksel rüzgârı” esiyordu. Onu dinleyen hanımlar, kitleler hâlinde örtüye bürünüp ibadete koşuyorlardı. O yıllarda hanımlar arasındaki uyanışın sembol ismi hâline gelen Şule Hanım, Zübeyir Ağabeyle olan kısa, ama anlamlı görüşmesini şöyle anlattı: </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Allah rahmet etsin, Zübeyir Ağabey çok mübarek bir insandı. Kendisini hep duyardım. Hatta yolda giderken de birkaç kez görmüştüm. Ama hiç görüşmemiştim. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bir gün annemle beraber, kaldığı 46 numaranın üst katında ki Abdurrahman Ağabeylerin evine misafirliğe gitmiştik. O, orta katta kalıyordu. Bizim olduğumuzu nereden öğrenmiş, bilmiyorum. Odasının kapısına çıktı ve:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Hemşire hanım, size bir şey söylemek istiyorum; çünkü bu, benimle gitmemeli.” dedi ve şöyle devam etti:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Üstad Hazretleri, vefatından önce, ‘Türkiye’nin uyanışına vesile olacak bir hanım, İstanbul’dan çıkacak.’ demişti. Allah bunu size nasip etti. Bunu bilin.” dedi. Ben çok mahcup oldum. “Estağfurullah ağabey, bize dua edin.” dedim. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Ahiret hemşiresi kabul ettim”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ağabeyim Üzeyir Şenler, Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra Isparta’da Üstadı ziyarete gitmiş. Çok kalabalık bir ziyaretçi kitlesi varmış. Zübeyir Ağabey, dışarı çıkıp görüşecekleri bir bir içeri alıyormuş. Bir müddet sonra “Tamam, Üstad rahatsızdır, bundan sonra kimseyi kabul etmiyor.” demiş. Ağabeyim de görüşemediğinden dolayı mahzun olmuş. Az sonra Zübeyir Ağabey tekrar kapıda görünmüş:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Aranızda İstanbul’dan gelen lise talebesi var mı?” demiş. Ağabeyim:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Var.” demiş.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Sen gel, Üstad seni çağırıyor.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Ağabeyimi ne o tanıyordu, ne de Üstad... Daha ilk gidişiydi. Bu şekilde bir kerametli davetle Üstadın huzuruna girmiş. Üstad, ağabeyimin babasıyla arasında olan ihtilâfına temas ederek:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Sen babanın dediği gibi yap, ona itiraz etme.” demiş.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Babam, ağabeyimin kendisine yardımcı olmasını, yanında çalışmasını ve okumasını istiyordu. Böyle yaptığı takdirde namaz kılmasına ve risale okumasına karşı çıkmayacaktı. O ise her şeyi bırakıp kendini tamamen hizmete vermek istiyordu.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">O zaman annem ve kız kardeşlerim, modern bir hayat içindeydik. Annem Üstada çok karşıydı. Buna rağmen Üstad, ağabeyime demiş ki:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">“Ben senin anneni ve kız kardeşlerini ‘ahiret hemşiresi’ olarak kabul ediyorum. Onlara selâm söyle!”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Bizim hayat tarzımızı tasvip etmediğinden ağabeyim içinden Üstadın bu yaklaşımına itiraz etmiş. Fakat Üstad, bizim o günkü hâlimizi değil, ilerideki hâlimizi görerek bu iltifatta bulunmuştu. </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Nitekim ağabeyim gelip de Üstadın selâmını bize söylediğinde annem, “Biz onun selâmına da hemşireliğine de muhtaç değiliz.” diye itiraz etmişti. Allah affetsin, annem sonradan bu hâline çok pişman oldu, çok tövbe etti, Üstada çok bağlı bir hâle geldi.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px">Şule Yüksel Şenler</span></span>.</p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"> </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="nurluhacı, post: 3190, member: 80"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] 1960 ve 70’li yıllarda Türkiye’de özellikle hanımlar arasında yazı ve konferanslarıyla büyük bir İslâmî uyanışa sebep olan Şule Yüksel Hanım, hafızalardan silinmeyecek bir iz bırakmıştı. Tabiri caizse, o zamanlar bütün Türkiye’de “Şule Yüksel rüzgârı” esiyordu. Onu dinleyen hanımlar, kitleler hâlinde örtüye bürünüp ibadete koşuyorlardı. O yıllarda hanımlar arasındaki uyanışın sembol ismi hâline gelen Şule Hanım, Zübeyir Ağabeyle olan kısa, ama anlamlı görüşmesini şöyle anlattı: Allah rahmet etsin, Zübeyir Ağabey çok mübarek bir insandı. Kendisini hep duyardım. Hatta yolda giderken de birkaç kez görmüştüm. Ama hiç görüşmemiştim. Bir gün annemle beraber, kaldığı 46 numaranın üst katında ki Abdurrahman Ağabeylerin evine misafirliğe gitmiştik. O, orta katta kalıyordu. Bizim olduğumuzu nereden öğrenmiş, bilmiyorum. Odasının kapısına çıktı ve: “Hemşire hanım, size bir şey söylemek istiyorum; çünkü bu, benimle gitmemeli.” dedi ve şöyle devam etti: “Üstad Hazretleri, vefatından önce, ‘Türkiye’nin uyanışına vesile olacak bir hanım, İstanbul’dan çıkacak.’ demişti. Allah bunu size nasip etti. Bunu bilin.” dedi. Ben çok mahcup oldum. “Estağfurullah ağabey, bize dua edin.” dedim. “Ahiret hemşiresi kabul ettim” Ağabeyim Üzeyir Şenler, Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra Isparta’da Üstadı ziyarete gitmiş. Çok kalabalık bir ziyaretçi kitlesi varmış. Zübeyir Ağabey, dışarı çıkıp görüşecekleri bir bir içeri alıyormuş. Bir müddet sonra “Tamam, Üstad rahatsızdır, bundan sonra kimseyi kabul etmiyor.” demiş. Ağabeyim de görüşemediğinden dolayı mahzun olmuş. Az sonra Zübeyir Ağabey tekrar kapıda görünmüş: “Aranızda İstanbul’dan gelen lise talebesi var mı?” demiş. Ağabeyim: “Var.” demiş. “Sen gel, Üstad seni çağırıyor.” Ağabeyimi ne o tanıyordu, ne de Üstad... Daha ilk gidişiydi. Bu şekilde bir kerametli davetle Üstadın huzuruna girmiş. Üstad, ağabeyimin babasıyla arasında olan ihtilâfına temas ederek: “Sen babanın dediği gibi yap, ona itiraz etme.” demiş. Babam, ağabeyimin kendisine yardımcı olmasını, yanında çalışmasını ve okumasını istiyordu. Böyle yaptığı takdirde namaz kılmasına ve risale okumasına karşı çıkmayacaktı. O ise her şeyi bırakıp kendini tamamen hizmete vermek istiyordu. O zaman annem ve kız kardeşlerim, modern bir hayat içindeydik. Annem Üstada çok karşıydı. Buna rağmen Üstad, ağabeyime demiş ki: “Ben senin anneni ve kız kardeşlerini ‘ahiret hemşiresi’ olarak kabul ediyorum. Onlara selâm söyle!” Bizim hayat tarzımızı tasvip etmediğinden ağabeyim içinden Üstadın bu yaklaşımına itiraz etmiş. Fakat Üstad, bizim o günkü hâlimizi değil, ilerideki hâlimizi görerek bu iltifatta bulunmuştu. Nitekim ağabeyim gelip de Üstadın selâmını bize söylediğinde annem, “Biz onun selâmına da hemşireliğine de muhtaç değiliz.” diye itiraz etmişti. Allah affetsin, annem sonradan bu hâline çok pişman oldu, çok tövbe etti, Üstada çok bağlı bir hâle geldi. [/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Şule Yüksel Şenler[/SIZE][/FONT]. [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Uyanışa sebep olacak
Üst
Alt