Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Ütopyasını arayan kadın: Hz. Hacer
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 33937" data-attributes="member: 1043"><p style="text-align: left"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Ne zaman içim içime tıkansa, çözümsüzlükten yılsam, umutsuzluğa düşsem hatırladığım, hatırlayıp güçlendiğim bir isim var: Hazret-i Hacer?</span></span></span></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Hacer, Hazret-i İbrahim`in (tüm peygamberlere selam olsun) kabul olmuş duasıydı. Hz. İbrahim, İlerlemiş yaşında onunla evlenmiş, bu evliliğin meyvesi olarak da Hz. İsmail dünyaya gelmişti. Başlangıçta bu evliliğe rıza gösteren ilk eşi Sâre, zaman içinde, son derece kadınca duygularla Hz. Hacer`i kıskanmaya başladı? Ve oğlu ile birlikte Hz. Hacer`i uzaklara götürmesi konusunda Hz. İbrahim`e baskı yapmaya başladı.</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Dünya herkes için imtihan salonu, hayat herkes için imtihan ya, Hz. İbrahim ilk eşi Sâre`nin isteği istikametinde vahiy de alınca, yollara düştü? Yanında ikinci eşi Hz. Hacer`le, oğlu İsmail vardı. Yolculuk bugünkü Mekke`de sona erdi. Hz. İbrahim, biricik oğlu ile karısını, o tarihte kuş uçmaz, kervan geçmez denebilecek kadar ıssız, gözden ırak, dört bir yanı dağlarla çevrili, ürkütücü bir çölde bırakıp Filistin`e döndü. Lütfen gözlerinizin önüne getirmeye çalışın: Her yer çöl ve dağ. Ne gölgesine sığınacak bir ağaç, ne de susadıkça içecek bir pınar var? Hz. İbrahim`in, yanlarına bıraktığı bir testi su ile birkaç öğünlük yiyecek de bitince, ölümle burun buruna geldiler? Yani bütün şartlar, bütün sebepler Hz. Hacer`le oğlu İsmail`e karşı birleşti?</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">`Şartlar ve sebepler dünyası`ndan, yahut salt `mantık` penceresinden bakıldığında görülen tablo, tam bir dehşet tablosudur: Ana oğul birkaç gün içinde çölde ölecektir!.. Bir anne için bundan daha zor bir imtihan düşünülebilir mi? Yeterince beslenemediği için, Hz. Hacer`in sütü de kesilmişti. Gıdasız ve susuz kalan İsmail durmadan ağlıyor, Hacer çaresizlik içinde bakınıyordu. Bir ara gözü Safa Dağı`na takıldı; dağın yamacında bir ırmak akıyordu. Sevinçle kalkıp ırmağa doğru koştu. Fakat yaklaştıkça, ırmaktan eser olmadığını gördü. Serap görmüş, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Umutsuzluk içinde bakınırken, bu kez gözleri Merve Dağı`na ilişti: Bulunduğu yerden bir kilometre kadar uzaklıktaki Merve Dağı`nda sular dalga dalga kabarıyordu? Safa`dan heyecanla inen Hz. Hacer, bu kez Merve`ye doğru koştu. Ne var ki, dağın yakınına vardığında, ortada kum deryasından başka bir şey olmadığını görüp, yine derin bir hayal kırıklığına uğradı. Çevreyi daha iyi görme umuduyla dağın tepesine tırmandı. Tüm sebeplere baş vuracaktı. Tepeden etrafa baktı. Safa Dağı`nda aynı ırmağın çağlayıp aktığını gördü. `Hayaldır`seraptır`beynimin oyunudur` demeden ve üşenmeden, asla vaz geçmeden karşı dağa koştu? Sonra tekrar Merve`ye, tekrar Safa`ya? Tam yedi kez gitti, geldi. (Sa`y)</span></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Oysa düz mantık kullanıp, akıl yürüterek çölde su olamayacağı yolunda kesin kanaat sahibi olabilirdi. Bu durumda bizim yapacağımız herhalde böyle bir şey olurdu. Fakat Hz. Hacer, kendince davrandı: Çölde su bulmanın imkansızlığını dikkate alıp ölmeyi beklemek yerine, olmayanı bulmak için çırpınmayı seçti. Tepeden tepeye koştu. Kısacası elinden gelen her şeyi yaptı.</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Beşerin çaresi tükenir, ama Allah`ın çaresi hiç tükenmez!.. Beşerin, elinden geleni yapması kaydıyla `naçar=çaresiz` kaldığı yerde Allah bir çare gönderir! Öyle oldu? Hacer, sıcak altında koşturmadan dolayı yorgun, bitkin, dertli ve çaresiz bir şekilde oğlunun yanına döndüğünde, muhtemelen susuzluktan öldüğünü düşündüğü oğlunu, gülümser buldu? Çaresizlerin çaresi yetişmiş, Hacer`in insanca çabası ödüllendirilmişti. Bunu oğlunun yanına döndüğünde fark etti? Ayaklarının arasından fışkıran sularla etrafı küçük bir gölcüğe dönüşmüştü. Küçük İsmail(geleceğin peygamberi) su birikintisiyle oynayıp gülümsüyordu. Suyun akması, bitme ihtimalini düşündürdüğü için korktu: `Dur, akma` anlamında `Zemzem` diye bağırdı.</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Zemzem, Allah`ın kudretine sığınıp, zamanı geldiğinde `olmaz`ı olmadık yerde aramaya dahi çıkan`hikmetli duruş`a İlahi ikram örneği olarak hala akıyor.</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Sonra ne mi oldu? Suyun varlığı, bölgeye ilgiyi arttırdı. Çevreden gelenlerin yerleşimiyle, bölge kısa zamanda şenlendi. Hz. Hacer`le oğlu da önder ve örnek isimler haline geldiler. Hz. İbrahim arada bir evlerine uğruyor, oğlunu ve karısını görüyordu. Bu ziyaretlerden birinde, Allah, onu ve oğlunu Kabe`yi inşa etmekle görevlendirdi. Baba-oğul birlikte çalışıp Kabe-i Muazzama`yı inşa ettiler. Böylece anlaşıldı ki, insanın eşini ve çocuğunu kuş uçmaz, kervan geçmez bir çöle, aç ve susuz bırakması gibi, başlangıçta olumsuz görünen bazı imtihanlar, (hayatın tümü bir imtihanlar bütünüdür) çok özel, güzel ve çok olumlu sonuçlanabilir?</span></span></span></p> <p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><span style="color: #333333">Zemzem ve Kabe, Hz. İbrahim`le Hz. Hacer`in, zor imtihanlarının ikramı olarak ortadadır.</span></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: left"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'comic sans ms'"><strong><span style="color: #333333">Yavuz BAHADIROĞLU</span></strong></span></span></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 33937, member: 1043"] [LEFT][/LEFT] [INDENT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Ne zaman içim içime tıkansa, çözümsüzlükten yılsam, umutsuzluğa düşsem hatırladığım, hatırlayıp güçlendiğim bir isim var: Hazret-i Hacer?[/COLOR][/FONT][/SIZE] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Hacer, Hazret-i İbrahim`in (tüm peygamberlere selam olsun) kabul olmuş duasıydı. Hz. İbrahim, İlerlemiş yaşında onunla evlenmiş, bu evliliğin meyvesi olarak da Hz. İsmail dünyaya gelmişti. Başlangıçta bu evliliğe rıza gösteren ilk eşi Sâre, zaman içinde, son derece kadınca duygularla Hz. Hacer`i kıskanmaya başladı? Ve oğlu ile birlikte Hz. Hacer`i uzaklara götürmesi konusunda Hz. İbrahim`e baskı yapmaya başladı.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Dünya herkes için imtihan salonu, hayat herkes için imtihan ya, Hz. İbrahim ilk eşi Sâre`nin isteği istikametinde vahiy de alınca, yollara düştü? Yanında ikinci eşi Hz. Hacer`le, oğlu İsmail vardı. Yolculuk bugünkü Mekke`de sona erdi. Hz. İbrahim, biricik oğlu ile karısını, o tarihte kuş uçmaz, kervan geçmez denebilecek kadar ıssız, gözden ırak, dört bir yanı dağlarla çevrili, ürkütücü bir çölde bırakıp Filistin`e döndü. Lütfen gözlerinizin önüne getirmeye çalışın: Her yer çöl ve dağ. Ne gölgesine sığınacak bir ağaç, ne de susadıkça içecek bir pınar var? Hz. İbrahim`in, yanlarına bıraktığı bir testi su ile birkaç öğünlük yiyecek de bitince, ölümle burun buruna geldiler? Yani bütün şartlar, bütün sebepler Hz. Hacer`le oğlu İsmail`e karşı birleşti?[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]`Şartlar ve sebepler dünyası`ndan, yahut salt `mantık` penceresinden bakıldığında görülen tablo, tam bir dehşet tablosudur: Ana oğul birkaç gün içinde çölde ölecektir!.. Bir anne için bundan daha zor bir imtihan düşünülebilir mi? Yeterince beslenemediği için, Hz. Hacer`in sütü de kesilmişti. Gıdasız ve susuz kalan İsmail durmadan ağlıyor, Hacer çaresizlik içinde bakınıyordu. Bir ara gözü Safa Dağı`na takıldı; dağın yamacında bir ırmak akıyordu. Sevinçle kalkıp ırmağa doğru koştu. Fakat yaklaştıkça, ırmaktan eser olmadığını gördü. Serap görmüş, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Umutsuzluk içinde bakınırken, bu kez gözleri Merve Dağı`na ilişti: Bulunduğu yerden bir kilometre kadar uzaklıktaki Merve Dağı`nda sular dalga dalga kabarıyordu? Safa`dan heyecanla inen Hz. Hacer, bu kez Merve`ye doğru koştu. Ne var ki, dağın yakınına vardığında, ortada kum deryasından başka bir şey olmadığını görüp, yine derin bir hayal kırıklığına uğradı. Çevreyi daha iyi görme umuduyla dağın tepesine tırmandı. Tüm sebeplere baş vuracaktı. Tepeden etrafa baktı. Safa Dağı`nda aynı ırmağın çağlayıp aktığını gördü. `Hayaldır`seraptır`beynimin oyunudur` demeden ve üşenmeden, asla vaz geçmeden karşı dağa koştu? Sonra tekrar Merve`ye, tekrar Safa`ya? Tam yedi kez gitti, geldi. (Sa`y)[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Oysa düz mantık kullanıp, akıl yürüterek çölde su olamayacağı yolunda kesin kanaat sahibi olabilirdi. Bu durumda bizim yapacağımız herhalde böyle bir şey olurdu. Fakat Hz. Hacer, kendince davrandı: Çölde su bulmanın imkansızlığını dikkate alıp ölmeyi beklemek yerine, olmayanı bulmak için çırpınmayı seçti. Tepeden tepeye koştu. Kısacası elinden gelen her şeyi yaptı.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Beşerin çaresi tükenir, ama Allah`ın çaresi hiç tükenmez!.. Beşerin, elinden geleni yapması kaydıyla `naçar=çaresiz` kaldığı yerde Allah bir çare gönderir! Öyle oldu? Hacer, sıcak altında koşturmadan dolayı yorgun, bitkin, dertli ve çaresiz bir şekilde oğlunun yanına döndüğünde, muhtemelen susuzluktan öldüğünü düşündüğü oğlunu, gülümser buldu? Çaresizlerin çaresi yetişmiş, Hacer`in insanca çabası ödüllendirilmişti. Bunu oğlunun yanına döndüğünde fark etti? Ayaklarının arasından fışkıran sularla etrafı küçük bir gölcüğe dönüşmüştü. Küçük İsmail(geleceğin peygamberi) su birikintisiyle oynayıp gülümsüyordu. Suyun akması, bitme ihtimalini düşündürdüğü için korktu: `Dur, akma` anlamında `Zemzem` diye bağırdı.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Zemzem, Allah`ın kudretine sığınıp, zamanı geldiğinde `olmaz`ı olmadık yerde aramaya dahi çıkan`hikmetli duruş`a İlahi ikram örneği olarak hala akıyor.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Sonra ne mi oldu? Suyun varlığı, bölgeye ilgiyi arttırdı. Çevreden gelenlerin yerleşimiyle, bölge kısa zamanda şenlendi. Hz. Hacer`le oğlu da önder ve örnek isimler haline geldiler. Hz. İbrahim arada bir evlerine uğruyor, oğlunu ve karısını görüyordu. Bu ziyaretlerden birinde, Allah, onu ve oğlunu Kabe`yi inşa etmekle görevlendirdi. Baba-oğul birlikte çalışıp Kabe-i Muazzama`yı inşa ettiler. Böylece anlaşıldı ki, insanın eşini ve çocuğunu kuş uçmaz, kervan geçmez bir çöle, aç ve susuz bırakması gibi, başlangıçta olumsuz görünen bazı imtihanlar, (hayatın tümü bir imtihanlar bütünüdür) çok özel, güzel ve çok olumlu sonuçlanabilir?[/COLOR][/FONT][/SIZE] [SIZE=4][FONT=comic sans ms][COLOR=#333333]Zemzem ve Kabe, Hz. İbrahim`le Hz. Hacer`in, zor imtihanlarının ikramı olarak ortadadır.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/LEFT] [LEFT][SIZE=4][FONT=comic sans ms][B][COLOR=#333333]Yavuz BAHADIROĞLU[/COLOR][/B][/FONT][/SIZE][/LEFT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Ütopyasını arayan kadın: Hz. Hacer
Üst
Alt