- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 101
- Tepkime puanı
- 6
MİRAÇ KANDİLİMİZ EN GÜZELİ İLE MÜBAREK FEYZLİ BEREKETLİ VE NUR OLSUN.
RABBİM EN İYİ ŞEKİLDE İHYA EDENLERDEN EYLESİN.
ALLAH ALLAH AMİN ECMAİN.
DUALARDA BULUŞMAK ÜMİDİYLE..
Efendimiz s.av. Miraca çıktığında
Cebrail a.s ile Sidretül müntehaya (Yaratılmışlığın son noktasında bulunan ağaç) geldiklerinde
Cebrail a.s efendimize “Bundan öte bir kıl kadar ilerlersem yanar kül olurum,
bundan sonrasını sen tek başına gedeceksin” dedi.
Efendimiz s.a.v: “Bundan sonrasını ben nasıl gideceğim” dediğinde Cebrail a.s “AŞKLA!” diye cevap verdi.
Bundan sonra Refref denilen bir vasıta ile Efendimiz Lamekan’a (Zamansızlık ve mekansızlık) çıkar.
Efendimiz s.a.v orada “Kaderi yazan meleklerin kalemlerinin hışırtısını duydum” der,
İbni Arabi hazretleri bu arada bir sesin efendimize hitaben
“Ey Muhammed biraz bekle! Rabbin meleklere namaz kıldırıyor” diye seslendiğini söyler.
Sonra Efendimiz s.a.v. hiçbir Mürsel nebi, melek ve beşerin çıkamadığı
ve ebediyen o şekilde çıkamayacağı ALLAH cc’nun yüce huzuruna çıkar.
Kimi rivayete göre perde arkasından Allah cc ile görüşmüş.
Kimi rivayete göre ise perdesiz olarak ALLAH cc’nun Cemalini görmüş ve altın gibi erimiştir.
Sonra Allah cc onu yeni baştan yaratmış ve o günden sonra gölgesi yere düşmez olmuştur.
İmam Rabbani hazretleri Mektubat’ında Allah cc’nun Cemalinin 70 bini nurdan 70 bini zulmetten olmak üzere
140 bin perde ile perdeli olduğunu haber vermiştir. Kimi büyükler Efendimiz s.av.’in nurunun (Haakikati Muhammediye’nin) yaratıldığı andan itibaren secdeye kapandığını ve perdelerin bir bir onun için açıldığını,
Bu durumun peygamberliğine kadar devam ettiğini, Miraca çıkacağı zaman tek bir perdenin kaldığını
ve o perdenin de miraçta Onun için kalktığını söylemişlerdir.
Efendimiz s.av. Allah cc’nun yüce huzuruna Kabı kavseyne çıkar (İki kaş arası kadar mesafe)
Orada Allah cc’ya hitaben “Ettehilatu elmubarekatu esselevatuhu ettayibatuhu lillahi!” der.
Üstad Bediuzzaman hazretleri bu durumu içtimada bulunan bölüğün bir çavuş tarafından komutana arzedilmesini örnekleyerek açıklamıştır. Yani efendimiz o esnada yaratıldığı andan
kıyamete kadar tüm mahlukatın (Meleklerin, insanların, cinlerin, hayvanatın, nebatatın, cemadatın yani tüm yaratılmışların) yaptığı ve yapacağı bütün zikir, ibadet, hamd, tespih, amel, taat ve hayırlı icraatlarını
Allah cc’ya arz etmiştir. Allah cc da ona “Eselamu aleyke eyyuhenebbiyu verahmetullahi ve bererakutuhu” diye cevap vermiş. (Yani selam, rahmet ve bereketim senin üzerine olsun ey Nebim!) Efendimiz s.av “Esselamu aleyna ve ala alhi ibadullahi salihin” demiştir
(Yani selam rahmet ve bereketin benim ve tüm salih kullarının üzerine olsun)
Ondan başka hiç kimseye nasip olmayacak o görüşmede ümmetini unutmamıştır.
(Ümmetine karşı akıl ve sır erdirilemeyecek bir yücelikte, rahmet ve şefkat örneği) Ondan sonra Sidretül müntehada bulunan Cebrail a.s ve bütün melekler bir ağızdan “Eşhedu enlailahe ilallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu” demiştir. Namazda söylen tahiyat oradan çıkmıştır.
Sonra Efendimiz s.a.v buyurur ki “Rabbim bana bir soru sordu, cevap veremedim.
Yarabbi bana evvel ve ahirlerin ilmini ver ki cevaplayayım dedim.
Birden kudret elini şekilsiz ve sınırsız olarak sırtımda hissettim. Öyle ki soğukluğunu kemiklerme kadar hissettim.
Sonra evelerin ve ahirin ilmi göğsüme girdi” Sonra Allah cc Efendimize 99 bin soru sorar, Efendimiz de 99 bin cevap verir (bir rivayete göre Hz Ebubekiri sıdık da rüya ile bu soru ve cevapları görüp duymuş.
Efendimiz her cevap verişinde Hz. Ebu Bekiri sıdık r.a. Saddekte Ya Resulullah diye cevap vermiş” Bu 99 bin soru ve cevabın 33 bini şeriatı Muhammediyeyi oluşturmuş.
Efendimiz “Bu ilmi mümin kafir, inanan inanmayan herkese tebliğ etmekle vazifelendirildim” demiştir.
İkinci 33 bini Leddün ilmini (Tasavvuf ilmi) oluşturmuştur.
Efendimiz bunun için “Ehil olanlara aktarmakla vazifelendirildim” der. Bu okumakla elde edilmeyen ancak Allah cc nun lutfu ile ulaşılabilecek bir ilimdir. Üçüncü 33 binini ise Peygamberlik ilmi oluşturur.
Efendimiz bunun için “Bu benimle rabbim arasındaki bir sırdır ki zaten bunu benden başka taşıyabilecek kimse yoktur” demiştir. Ebu Hureyre r.a “Ben Resulullahtan s.a.v. üc dolu kap (ilim) aldım.
Birini herkese anlattım. Diğer ikisini anlatacak olursam içinde bulunduğumuz bu zamanda bile kafamı keserler” diyerek bu duruma işaret etmiştir...
RABBİM EN İYİ ŞEKİLDE İHYA EDENLERDEN EYLESİN.
ALLAH ALLAH AMİN ECMAİN.
DUALARDA BULUŞMAK ÜMİDİYLE..
Efendimiz s.av. Miraca çıktığında
Cebrail a.s ile Sidretül müntehaya (Yaratılmışlığın son noktasında bulunan ağaç) geldiklerinde
Cebrail a.s efendimize “Bundan öte bir kıl kadar ilerlersem yanar kül olurum,
bundan sonrasını sen tek başına gedeceksin” dedi.
Efendimiz s.a.v: “Bundan sonrasını ben nasıl gideceğim” dediğinde Cebrail a.s “AŞKLA!” diye cevap verdi.
Bundan sonra Refref denilen bir vasıta ile Efendimiz Lamekan’a (Zamansızlık ve mekansızlık) çıkar.
Efendimiz s.a.v orada “Kaderi yazan meleklerin kalemlerinin hışırtısını duydum” der,
İbni Arabi hazretleri bu arada bir sesin efendimize hitaben
“Ey Muhammed biraz bekle! Rabbin meleklere namaz kıldırıyor” diye seslendiğini söyler.
Sonra Efendimiz s.a.v. hiçbir Mürsel nebi, melek ve beşerin çıkamadığı
ve ebediyen o şekilde çıkamayacağı ALLAH cc’nun yüce huzuruna çıkar.
Kimi rivayete göre perde arkasından Allah cc ile görüşmüş.
Kimi rivayete göre ise perdesiz olarak ALLAH cc’nun Cemalini görmüş ve altın gibi erimiştir.
Sonra Allah cc onu yeni baştan yaratmış ve o günden sonra gölgesi yere düşmez olmuştur.
İmam Rabbani hazretleri Mektubat’ında Allah cc’nun Cemalinin 70 bini nurdan 70 bini zulmetten olmak üzere
140 bin perde ile perdeli olduğunu haber vermiştir. Kimi büyükler Efendimiz s.av.’in nurunun (Haakikati Muhammediye’nin) yaratıldığı andan itibaren secdeye kapandığını ve perdelerin bir bir onun için açıldığını,
Bu durumun peygamberliğine kadar devam ettiğini, Miraca çıkacağı zaman tek bir perdenin kaldığını
ve o perdenin de miraçta Onun için kalktığını söylemişlerdir.
Efendimiz s.av. Allah cc’nun yüce huzuruna Kabı kavseyne çıkar (İki kaş arası kadar mesafe)
Orada Allah cc’ya hitaben “Ettehilatu elmubarekatu esselevatuhu ettayibatuhu lillahi!” der.
Üstad Bediuzzaman hazretleri bu durumu içtimada bulunan bölüğün bir çavuş tarafından komutana arzedilmesini örnekleyerek açıklamıştır. Yani efendimiz o esnada yaratıldığı andan
kıyamete kadar tüm mahlukatın (Meleklerin, insanların, cinlerin, hayvanatın, nebatatın, cemadatın yani tüm yaratılmışların) yaptığı ve yapacağı bütün zikir, ibadet, hamd, tespih, amel, taat ve hayırlı icraatlarını
Allah cc’ya arz etmiştir. Allah cc da ona “Eselamu aleyke eyyuhenebbiyu verahmetullahi ve bererakutuhu” diye cevap vermiş. (Yani selam, rahmet ve bereketim senin üzerine olsun ey Nebim!) Efendimiz s.av “Esselamu aleyna ve ala alhi ibadullahi salihin” demiştir
(Yani selam rahmet ve bereketin benim ve tüm salih kullarının üzerine olsun)
Ondan başka hiç kimseye nasip olmayacak o görüşmede ümmetini unutmamıştır.
(Ümmetine karşı akıl ve sır erdirilemeyecek bir yücelikte, rahmet ve şefkat örneği) Ondan sonra Sidretül müntehada bulunan Cebrail a.s ve bütün melekler bir ağızdan “Eşhedu enlailahe ilallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluhu” demiştir. Namazda söylen tahiyat oradan çıkmıştır.
Sonra Efendimiz s.a.v buyurur ki “Rabbim bana bir soru sordu, cevap veremedim.
Yarabbi bana evvel ve ahirlerin ilmini ver ki cevaplayayım dedim.
Birden kudret elini şekilsiz ve sınırsız olarak sırtımda hissettim. Öyle ki soğukluğunu kemiklerme kadar hissettim.
Sonra evelerin ve ahirin ilmi göğsüme girdi” Sonra Allah cc Efendimize 99 bin soru sorar, Efendimiz de 99 bin cevap verir (bir rivayete göre Hz Ebubekiri sıdık da rüya ile bu soru ve cevapları görüp duymuş.
Efendimiz her cevap verişinde Hz. Ebu Bekiri sıdık r.a. Saddekte Ya Resulullah diye cevap vermiş” Bu 99 bin soru ve cevabın 33 bini şeriatı Muhammediyeyi oluşturmuş.
Efendimiz “Bu ilmi mümin kafir, inanan inanmayan herkese tebliğ etmekle vazifelendirildim” demiştir.
İkinci 33 bini Leddün ilmini (Tasavvuf ilmi) oluşturmuştur.
Efendimiz bunun için “Ehil olanlara aktarmakla vazifelendirildim” der. Bu okumakla elde edilmeyen ancak Allah cc nun lutfu ile ulaşılabilecek bir ilimdir. Üçüncü 33 binini ise Peygamberlik ilmi oluşturur.
Efendimiz bunun için “Bu benimle rabbim arasındaki bir sırdır ki zaten bunu benden başka taşıyabilecek kimse yoktur” demiştir. Ebu Hureyre r.a “Ben Resulullahtan s.a.v. üc dolu kap (ilim) aldım.
Birini herkese anlattım. Diğer ikisini anlatacak olursam içinde bulunduğumuz bu zamanda bile kafamı keserler” diyerek bu duruma işaret etmiştir...
█▀█─█──█──█▀█─█─█
█▄█─█──█──█▄█─█▄█
█─█─█▄─█▄─█─█─█─█
____¶¶¶¶¶¶¶ ♥♥♥
...______¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
_____¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ ♥♥♥♥
____¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
____¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ ♥♥<♥♥♥
__.¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶___(¯`♥´¯) ─────────█─█
_¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶____`•.¸.•´-████──█──█─█
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶______¶¶¨¨¨¨ █──█──█──█─█
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶_________¶¶¶¨¨¨¨ ████──█──█─█
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶________¶¶¶¶¨¨¨¨ ───███████─█
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶_____¶¶¶¶¶
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶___¶¶¶¶¶¨¨
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¨¨
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¨¨
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¨¨♥
¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¨¨¨¨
_¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¨¨¨
__¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
__¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ ALLAH'IN
__¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
___¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ SELAMI
____¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
_____¶¶__¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ ÜZERİNE
___¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ OLSUN
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
