Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Ümmü Züfer (r.a)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 6892" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><p style="text-align: center"><img src="https://www.biriz.biz/sahabiler/kadsah58.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Ümmü Züfer radıyallahu anha Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin; <strong>"cennetlik bir kadın"</strong> iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbi...</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Başına gelen belâlara karşı sabırla direnen, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin gösterdiği yolda yürüyen, tavsiyelerine harfiyyen uyan , teslimiyet ehli bir bahtiyar hanımefendi...</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> O, Habeşistanlı olup bedenen iri yapılı, uzun boylu siyâhi ve yaşlı bir hanımdır. İslâm'ın ilk yıllarında müslüman olduğu tahmin ediliyor.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Ümmü Züfer radıyallahu anha azim ve irade sahibi bir hanımdı. İslâm'ı yaşama konusunda bilinçli ve şuurlu hareket ederdi. İmanından asla taviz vermezdi. Harama düşmemek için titiz davranırdı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> O, </span><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Allah'a ve Resûlüne tam teslim olmuş bir iman eriydi. Bela ve musıbetler karşısında tahammüllüydü. Kendisine cinniler musallat olmuştu. Bu yüzden sık sık hastalanırdı. Sar'aya tutulurdu. Fakat o bundan asla şikayet etmezdi.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Bu hastalığını </span><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Allah'dan gelen bir imtihan olduğunu bilir ve tevekkül üzere hareket ederdi. Acı ve ıstıraplara sabır ve tahammül göstererek Rabbına teslimiyetin en güzel örneğini verdi. Hastalığın İlk dönemleri bu şekilde rıza halinde geçti. Fakat hastalık gün geçtikçe şiddetlenip artınca İslâmî emir, nehiy ve hassasiyetlere dikkat edemez duruma geldi. Bunun üzerine çareler aramaya başladı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> O dönemde bu tür hastalıklar çoğalmıştı. Tedavi konusunda da kimsenin kesin, katî bir bilgisi yoktu. Ne yapılmalıydı? Nasıl hareket edilmeliydi? Bu sorulara cevap bulunamıyordu. Sonra zamanla cin çarpmış kimseler Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize getirilmeye başlandı. Onlara şöyle bir tedavi usulü uygulandı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz'in bu tür hastaları tedavi edişiyle ilgili olarak İbni Cüreyc,Hüseyin bin Müslim'den o da Tavus'tan rivayet ederek şu bilgileri nakleder:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> "Efendimiz, huzuruna getirilen hastaların göğsüne vurur, ağızlarından siyah bir şey çıkararak onları tedavi ederdi."</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Aynı rivayet şöyle devam eder:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Ümmü Züfer (r.anha) da bu hastalık sebebiyle huzura getirildi. Ama o iyileşmedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahun aleyhi vesellem:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> <strong>"Bu kadın , dünyada böyle kalacak, ama âhiret yurdu onun için daha hayırlı olacak"</strong> buyurdu. (Üstü'l-gabe, VII, 333. İsâbe, IV, 328-329, İstiab I,628)</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Yine bir defasında Ümmü Züfer (r.anha) hastalanmıştı. Kardeşleri onu Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin huzuruna getirdiler ve durumundan şikayette bulundular. Nebiyy-i Zîşân sallallahu aleyhi vesellem onlara:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> <strong>"Eğer arzu ederseniz dua ederim, </strong></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>Allah iyileştirir. İsterseniz dua etmem, öyle kalır. Ama âhırette kendisinin hiçbir hesabı olmaz. Yani hesaba çekilmez" </strong>buyurarak kardeşlerini muhayyer bıraktı. (Üstü'l-gabe, VII, 333. İsâbe, IV, 328-329,İstiab I,628)</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Ümmü Züfer (r.anha) teslimiyet ve tevekkül ehli bir hanımdı. Fakat sar'aya tutulduğunda üzerinin başının açılmasından da çok üzüntü duyuyordu. Farkında olmadan mahrem yerlerinin açılmasından endişe ediyor ve harama düşmekten korkuyordu.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Bu hal onu rahatsız ettiğinden çaresiz kaldı ve Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize müracat etti. Onun bu halini arzedişiyle ilgili olarak (Riyazüssâlihîn Tercüme ve Şerhi c. I s. 237-238) de şöyle bir rivayet nakledilir:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Atâ İbni Ebî Rebah'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhüma bana:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi? dedi. Ben:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -Evet, göster, dedim.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> İbni Abbas şöyle dedi:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -Şu (iri yarı) siyah kadın var ya! İşte bu kadın (birgün) Nebî sallallahu aleyhi vesellem'e geldi ve :</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -Beni sar'a tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için </span><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Allah'a dua ediniz, dedi.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Nebî sallallahu aleyhi vesellem:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -" Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için </span><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Allah'a dua ederim" buyurdu.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Bunun üzerine kadın:</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> -Ben (hastalığıma) sabrederim. Ancak sar'a tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için dua buyurunuz, dedi.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Nebî sallallahu aleyhi vesellem de ona dua etti. (Buhârî, Merdâ 6 ; Müslim, Birr 54)</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Ümmü Züfer (r.anha) cennet ile sağlık arasında tercih yapmak durumunda kaldı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> O , akıllı , zekî , azim ve irade sahibi bir hanımdı. Bir iman eri olarak tercihini ebedî hayatı için yaptı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Zira asıl hayat âhiret hayatıydı. Oradaki mutluluğu elde etmek en büşük gayesi idi. Bunun için bunca acı ve ızdıraba sabrederek cenneti kazanmayı arzuladı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Sadece üstünün başının açılmaması için dua istedi. Onun bu îmanî aşkı ve ebedî seadet iştiyakı bela ve musıbetlere karşı direncini,tahammül gücünü artırdı.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> O, bu hareketiyle ayrıca kendisinin bilinçli, şuurlu, sadakatli ve tam teslim ehli bir müslüman olduğunu göstermiş oldu. Onun sadâkati meyvesini hemen vermiş ve Efendimizin duası hürmetine sar'a nöbetlerinde bir daha üstü-başı açılmamıştır.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Bu hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimizin iki şıklı cevap vermiş olması, bazılarınca garipsenebilir. İki Cihan Güneşi Efendimiz burada, hakkında en hayırlı olan bir şıkkı hatırlatmak suretiyle kadını iki iyilikten birini tercihte serbest bırakmıştır. Bu ashab ve ümmetine duyduğu şefkat ve merhametin tabiî bir sonucudur.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi vesellem efendimiz bu davranışıyla aslâ, tedaviye karşı çıkmış değildir. "İstersen dua edeyim" buyurması bunun delilidir. Ancak tedavisi mümkün olmayan hastalıklar da olabilir. Bu tür hallerde asıl yapılması gerekli yolu göstermek üzere hastalığa sabretmenin cennet gibi bir bedeli olduğunu duyurmuştur.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Ümmü Züfer (r.anha)'ın hayatı hakkında kaynaklarda başka bilgiye rastlanmamaktadır. Onun böyle bir derde yakalananlara ibret olması ve bu hadisenin bize kadar gelmesine vesile olması da bir bahtiyarlıktır...</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'">Allah</span> <span style="font-family: 'Book Antiqua'"> ondan razı olsun.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 18px"><em><span style="font-family: 'Book Antiqua'"> Cenab-ı Hak şefaatlerine mazhar eylesin. Amin.</span></em></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 15px"><a href="https://www.islamiforumlar.net/" target="_blank">ANA SAYFA</a></span></strong></p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 6892, member: 3"] [INDENT][CENTER][IMG]https://www.biriz.biz/sahabiler/kadsah58.gif[/IMG] [/CENTER] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua]Ümmü Züfer radıyallahu anha Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin; [B]"cennetlik bir kadın"[/B] iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbi...[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Başına gelen belâlara karşı sabırla direnen, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin gösterdiği yolda yürüyen, tavsiyelerine harfiyyen uyan , teslimiyet ehli bir bahtiyar hanımefendi...[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] O, Habeşistanlı olup bedenen iri yapılı, uzun boylu siyâhi ve yaşlı bir hanımdır. İslâm'ın ilk yıllarında müslüman olduğu tahmin ediliyor.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Ümmü Züfer radıyallahu anha azim ve irade sahibi bir hanımdı. İslâm'ı yaşama konusunda bilinçli ve şuurlu hareket ederdi. İmanından asla taviz vermezdi. Harama düşmemek için titiz davranırdı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] O, [/FONT][FONT=Book Antiqua]Allah'a ve Resûlüne tam teslim olmuş bir iman eriydi. Bela ve musıbetler karşısında tahammüllüydü. Kendisine cinniler musallat olmuştu. Bu yüzden sık sık hastalanırdı. Sar'aya tutulurdu. Fakat o bundan asla şikayet etmezdi.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Bu hastalığını [/FONT][FONT=Book Antiqua]Allah'dan gelen bir imtihan olduğunu bilir ve tevekkül üzere hareket ederdi. Acı ve ıstıraplara sabır ve tahammül göstererek Rabbına teslimiyetin en güzel örneğini verdi. Hastalığın İlk dönemleri bu şekilde rıza halinde geçti. Fakat hastalık gün geçtikçe şiddetlenip artınca İslâmî emir, nehiy ve hassasiyetlere dikkat edemez duruma geldi. Bunun üzerine çareler aramaya başladı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] O dönemde bu tür hastalıklar çoğalmıştı. Tedavi konusunda da kimsenin kesin, katî bir bilgisi yoktu. Ne yapılmalıydı? Nasıl hareket edilmeliydi? Bu sorulara cevap bulunamıyordu. Sonra zamanla cin çarpmış kimseler Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize getirilmeye başlandı. Onlara şöyle bir tedavi usulü uygulandı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz'in bu tür hastaları tedavi edişiyle ilgili olarak İbni Cüreyc,Hüseyin bin Müslim'den o da Tavus'tan rivayet ederek şu bilgileri nakleder:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] "Efendimiz, huzuruna getirilen hastaların göğsüne vurur, ağızlarından siyah bir şey çıkararak onları tedavi ederdi."[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Aynı rivayet şöyle devam eder:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Ümmü Züfer (r.anha) da bu hastalık sebebiyle huzura getirildi. Ama o iyileşmedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahun aleyhi vesellem:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] [B]"Bu kadın , dünyada böyle kalacak, ama âhiret yurdu onun için daha hayırlı olacak"[/B] buyurdu. (Üstü'l-gabe, VII, 333. İsâbe, IV, 328-329, İstiab I,628)[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Yine bir defasında Ümmü Züfer (r.anha) hastalanmıştı. Kardeşleri onu Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin huzuruna getirdiler ve durumundan şikayette bulundular. Nebiyy-i Zîşân sallallahu aleyhi vesellem onlara:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] [B]"Eğer arzu ederseniz dua ederim, [/B][/FONT][FONT=Book Antiqua][B]Allah iyileştirir. İsterseniz dua etmem, öyle kalır. Ama âhırette kendisinin hiçbir hesabı olmaz. Yani hesaba çekilmez" [/B]buyurarak kardeşlerini muhayyer bıraktı. (Üstü'l-gabe, VII, 333. İsâbe, IV, 328-329,İstiab I,628)[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Ümmü Züfer (r.anha) teslimiyet ve tevekkül ehli bir hanımdı. Fakat sar'aya tutulduğunda üzerinin başının açılmasından da çok üzüntü duyuyordu. Farkında olmadan mahrem yerlerinin açılmasından endişe ediyor ve harama düşmekten korkuyordu.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Bu hal onu rahatsız ettiğinden çaresiz kaldı ve Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize müracat etti. Onun bu halini arzedişiyle ilgili olarak (Riyazüssâlihîn Tercüme ve Şerhi c. I s. 237-238) de şöyle bir rivayet nakledilir:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Atâ İbni Ebî Rebah'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhüma bana:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi? dedi. Ben:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -Evet, göster, dedim.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] İbni Abbas şöyle dedi:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -Şu (iri yarı) siyah kadın var ya! İşte bu kadın (birgün) Nebî sallallahu aleyhi vesellem'e geldi ve :[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -Beni sar'a tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için [/FONT][FONT=Book Antiqua]Allah'a dua ediniz, dedi.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Nebî sallallahu aleyhi vesellem:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -" Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için [/FONT][FONT=Book Antiqua]Allah'a dua ederim" buyurdu.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Bunun üzerine kadın:[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] -Ben (hastalığıma) sabrederim. Ancak sar'a tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için dua buyurunuz, dedi.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Nebî sallallahu aleyhi vesellem de ona dua etti. (Buhârî, Merdâ 6 ; Müslim, Birr 54)[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Ümmü Züfer (r.anha) cennet ile sağlık arasında tercih yapmak durumunda kaldı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] O , akıllı , zekî , azim ve irade sahibi bir hanımdı. Bir iman eri olarak tercihini ebedî hayatı için yaptı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Zira asıl hayat âhiret hayatıydı. Oradaki mutluluğu elde etmek en büşük gayesi idi. Bunun için bunca acı ve ızdıraba sabrederek cenneti kazanmayı arzuladı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Sadece üstünün başının açılmaması için dua istedi. Onun bu îmanî aşkı ve ebedî seadet iştiyakı bela ve musıbetlere karşı direncini,tahammül gücünü artırdı.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] O, bu hareketiyle ayrıca kendisinin bilinçli, şuurlu, sadakatli ve tam teslim ehli bir müslüman olduğunu göstermiş oldu. Onun sadâkati meyvesini hemen vermiş ve Efendimizin duası hürmetine sar'a nöbetlerinde bir daha üstü-başı açılmamıştır.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Bu hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimizin iki şıklı cevap vermiş olması, bazılarınca garipsenebilir. İki Cihan Güneşi Efendimiz burada, hakkında en hayırlı olan bir şıkkı hatırlatmak suretiyle kadını iki iyilikten birini tercihte serbest bırakmıştır. Bu ashab ve ümmetine duyduğu şefkat ve merhametin tabiî bir sonucudur.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi vesellem efendimiz bu davranışıyla aslâ, tedaviye karşı çıkmış değildir. "İstersen dua edeyim" buyurması bunun delilidir. Ancak tedavisi mümkün olmayan hastalıklar da olabilir. Bu tür hallerde asıl yapılması gerekli yolu göstermek üzere hastalığa sabretmenin cennet gibi bir bedeli olduğunu duyurmuştur.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Ümmü Züfer (r.anha)'ın hayatı hakkında kaynaklarda başka bilgiye rastlanmamaktadır. Onun böyle bir derde yakalananlara ibret olması ve bu hadisenin bize kadar gelmesine vesile olması da bir bahtiyarlıktır...[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua]Allah[/FONT] [FONT=Book Antiqua] ondan razı olsun.[/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=5][I][FONT=Book Antiqua] Cenab-ı Hak şefaatlerine mazhar eylesin. Amin.[/FONT][/I][/SIZE] [CENTER][B][SIZE=4][URL="https://www.islamiforumlar.net/"]ANA SAYFA[/URL][/SIZE][/B][/CENTER] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
Hanım sahabeler
Ümmü Züfer (r.a)
Üst
Alt