Üç Aylarda Oruç ve Namaz Soruları

eMeKLi uYuSS

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Haziran 2011
Mesajlar
420
Tepkime puanı
5
Yaş
38
Soru: Üç ayların içinde oruç tutmanın sevap olduğu anlatılmaktadır. Ben de bu, günlerde böyle oruçlar tutuyorum. Ancak geçmişte tutamadığım borç oruçlarım da var.
Bu aylarda önce geçmişten kalan borç oruçlarımı mı tutsam, yoksa ayın özelliğine ait nafile oruçlara niyet etsem de sonra geçmişten kalan borç oruçlarımı mı tutsam?
Cevap: Her ikisi de caizdir. Ancak önce geçmişten kalan borç oruçlarını tutsan da sonra da ayın nafile oruçlarını tutmaya gayret etsen herhalde daha isabetlisini yapmış olursun.
Çünkü farz olan oruç borçlarından sorumlu olursun, ama nafile oruçlardan sorumluluk söz konusu olmaz. Önce tutamadığınız farz borçlarınızın sorumluluğundan kurtulmayı tercih edip sonra nafile sevabına niyetlenmenizde isabet var gibi geliyor bana. Tercih yine de size aittir.
***
Soru: Oruca niyet ettiğim gece erken yemek yiyip yattım. Ancak gece uyandığımda susadığımı hissedince kalkıp su içtim. Bazıları, niyet ettikten sonra bir şey yer içersen orucun bozulur dediler. Benim orucum bozulmuş mu oldu gece niyet ettikten sonra su içmekle?
Cevap: Gece ne kadar erkenden niyet edersen et oruç, imsak dakikası girince başlar. İmsak dakikası girmeden oruç başlamaz. Bu sebeple, imsaktan önceki yeme içmeler orucu bozmuş olmaz. Çünkü oruç henüz başlamamıştır ki bozulmuş olsun. Bu itibarla, erkenden niyet edenler oruca erkenden başlamış olmazlar. Oruç ancak imsak dakikası girince başlar, imsak girmeden içilen su, başlamayan orucu bozmuş olmaz.
***
Soru: Hanımların namazda başörtüsü bazen alınları üzerine yapıştığından secde de alınla secde arasında bir perde gibi sarkmış oluyor, alın secdede zemine tam temas etmeyebiliyor. Bu durumda alnı örten başörtüsü secdeye zarar veriyor mu?
Cevap: Alnın secdede zemine temas etmesi gereklidir. Mümkün oldukça alnın zemine temasını önleyen engellerden alnı açık tutmalı, alın secde yerine açık olarak temas etmelidir. Ancak istek dışı durumlarda alınla secde arasına giren bu ince kumaş perdesinin secdeye mani olmadığı da (sahabelerin sarıklarının uçlarının alınları arasına girmesiyle secdeye mani sayılmadığından da) anlaşılmaktadır. Nitekim yerin sıcaklığından dolayı sarığın ucuna secde eden sahabeler de olmuştur. Bununla beraber dikkatli olmak, bir mecburiyet olmadan alnı hep açık tutmak, alınla zemin arasına takke, sarık, başörtüsü gibi engelin sarkmasına fırsat vermemek daha isabetlisidir.
***
Soru: Namazda hanımların ayaklarının çoraplı olması gerekli midir? Yoksa ayak üstündeki elmacık kemikleri denen çıkıntıdan aşağısında kalan ayak kısmının namazda örtülü olması şartı yok mudur? Bu sebeple çorapsız kılınan namazlar sahih midir?
Cevap: Namazda hanımların başlarını örtmeleri farzdır. Ancak ayaklarını örtmeleri aynı şekilde farz değildir. Bu sebeple çorapsız kılınan namaz sahihtir. El-yüz ve ayaklar açık kılınabilir. Yukarıdan aşağıya inen eteklerin uçları ayakların üzerindeki aşık (elmacık) kemiklerine kadar geliyor, bu kemik çıkıntılarını örtüyorsa namaz için şart olan tesettürü temin ediyor demektir. Bundan aşağısını örtmesi ise sevap gereği sayılır, mecburiyet icabı sayılmaz.
***
Soru: Namazda tesettürü temin konusunda hanım pantolonlarına nasıl bakılabilir? Yani pantolonla kılınan namazda bir eksiklik söz konusu olur mu?
Cevap: Namazda esas olan tesettürdür. Yani el-yüz dışında tüm bedenin örtülü olmasıdır. Bedeni örten bu giysinin beden hatlarını belli etmeyecek bolluk ve uzunlukta olması da gereklidir. Pantolon bu şartları yerine getiriyor, ruku'da, secde'de daha emin şekilde tesettürü sağlıyorsa namazın şartı yerine geliyor demektir. Üzerinde geniş ve uzun pardösü gibi bir örtü bulunması ise huzuru sağlayan önemli bir ihtiyaç olarak hissedilir.
Zaman
AHMET ŞAHİN
 
Üst Alt