- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,319
- Tepkime puanı
- 118

Sevdim Seni Efendim. Bilmeden, bilemeden.
Layığında değildi belki sevgim,
Aşkların fevkinde yüceliğin.
Sevdim Seni Efendim.
Cahilliğimle, günahlarımla, tövbelerimle.
Ama layığında değildim Seni sevmenin.
Sümeyra olmadım ne de Sümeyye
Musab gibi geçemedim gençliğimden,
Ve koyamadım başını sevdan uğruna.
O şahadetinde bile eğmişken başını
Olamadım Efendim, layığında değilim seni sevmenin.
Yine de sevdim Seni,
Affedilmeyi umdum Ka’b gibi,
Ama sadık değildim O nun gibi.
Yüreğimi ellerine vermek isterdim,
Ama kirlenir veremem Efendim.
Layığında değilim Seni sevmenin.
Nefsinden öte sevmedikçe olmaz demiştin Ömer’e
O nun ki olmazken, anladım sahte gözyaşlarım.
Yerini neler doldurdu, neler unutturdu Seni,
Tanımamanın cahilliğinde aklım.
Layığında değilim Seni sevmenin.
Atmıyor kalbimiz adını duyduğunda çıkarcasına,
Dinlerken çökmüyoruz ezanı Bilal gibi
Oysa biz seni hiç görmedik,
Daha hasret çekmeli değimliydik.
Tutamadık, tutunamadığımız için yıldızlarına,
Kaydı ayağımız takıldık çamur bataklığına.
Layığında değiliz Seni sevmenin.
Etrafında pervanelerin vardı dönen aşkınla,
Zeyd gibi,
Hani kendisine isabet etmeyen taşlar için ağlayan,
Bedirde aslanların, muhacirlerin vardı yurdundan olan,
Ve ensarın her şeyini uğrunda paylaşan.
Değiliz Efendim, layığında değiliz Seni sevmenin.
Ağaç gibi koşamadım çağrına,
Kamer gibi ayrılsaydı keşke bedenim.
Bilemedik, bilemedim Efendim.
Olmasam da layığında kapına geldim gözyaşlarımla,
Nereye baksam uçurum,
Nereye baksam nar-ı ekber,
Tut ellerimden ne olur,
Cürümüm aşsa da dağları,
Biadımdır tövbem, şefaatindir talebim.
Olmasam da layığında
Sevdim seni Efendim
Tut ellerimden ne olur.
Vuslat Rana