- Katılım
- 23 Nisan 2011
- Mesajlar
- 3,344
- Tepkime puanı
- 25
Anonymous'un Türkiye'deki siber-eyleminin ağırlıkla kamu kurumlarını hedef alması, halkın internet erişimini engelleyici bir sonuç doğurmaması bekleniyor.
Uluslararası siber-aktivistler grubu Anonymous, 22 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi beklenen filtre uygulamasının Türkiye’de devlet kurumları eliyle sansürü bir üst seviyeye çıkaracağını ileri sürerek eylem uyarısında bulunmuştu. Grubun bu akşam 18:00’den itibaren henüz belli olmayan kamu kurumlarının internet sitelerine DdoS saldırısında bulunması ve bu servislerin geçici süreyle işlevsiz kalmasını sağlaması bekleniyor.
Saldırı duyurusu, değişik kesimlerde farklı tepkiler doğurdu. Sansür karşıtı gruplar Anonymous’un girişimini överken, kimi kesimler de bunun ‘Türkiye’ye saldırı’ anlamına geldiğini savunuyor. Bazı ‘uzmanlar’ Anonymous’un Türkiye’de interneti çökerteceğini öne sürüyor, ancak bunun pek olası olmadığını Anonymous’un daha önceki eylemlerine ve yaptığı açıklamalara bakarak söylemek mümkün.
Bunun gerçekleşebilmesi için Türkiye’de DNS altyapısına bir saldırı olması sözkonusu ki Anonymous’un ‘halkın bilgiye erişimini engelleyecek hiç bir girişimde bulunmama’ ilkesi çerçevesinde böyle bir girişimde bulunması beklenmiyor.
Zira grubun bugün yaptığı açıklamada da “bu operasyon Türk halkına değil, Türk halkının bilgi alma ve verme özgürlüğünü elinden almak isteyen sansür kurumlarınadır. Türkiye'nin internetini hedef almamaktadır. Bu yüzden interneti çökertmek gibi bir durum söz konusu değildir” deniliyor.
Bir diğer iddia da 12 Haziran'daki genel seçimlerin hemen arkasından Yüksek Seçim Kurulu'nun sistemine saldırıda bulunularak sürecin hasara uğratılacağı yönündeydi. Anonymous bugun bu iddiayı da yalanlayarak şu ifadeleri kullandı: "Anonymous Türkiye'nin demokratik seçimlerini bozmak gibi bir hedefe sahip olmadığından, pazar günü YSK sunucularına da saldırmayacaktır. Bu gibi oyunlara ve asılsız komplo teorilerine kanmayınız."
Grubun, ‘sansür kurumları’ndan bahsetmesi, elbette akla ilk olarak filtre uygulamasını hazırlayan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu ile ona bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı getiriyor. Henüz hedefler bilinmese de, saldırıya maruz kalacak bu kurumlara DdoS saldırı yöntemiyle operasyon sözkonusu. Yani sitelerin taşıyabileceği ziyaretçi kapasitesinin kat kat üstünde bir kitlenin aynı anda siteye girmeye çalışarak hizmet bir süre durdurulacak.
Elbette teorik ve teknik olarak Türkiye'nin internetine, en azından stratejik önemdeki iletişim altyapısına oldukça zarar verici saldırılarda bulunulmak mümkün. Ancak kamuoyuna zarar verici ve internet erişimini kısıtlayıcı saldırıların, ilkelerden sapma anlamına geleceği ve gruba uluslararası alanda ciddi imaj erozyonu yaşatacağı için Anonymous tarafından gerçekleştirilmesi mümkün görünmüyor.
Ancak daha önce Sony çevrimiçi oyun ağının çökertilmesinde de rastlandığı üzere, başka hacker gruplarının bu tür eylemlere girişip bunu Anonymous'a yıkması da olasılık dahilinde.
Uluslararası siber-aktivistler grubu Anonymous, 22 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi beklenen filtre uygulamasının Türkiye’de devlet kurumları eliyle sansürü bir üst seviyeye çıkaracağını ileri sürerek eylem uyarısında bulunmuştu. Grubun bu akşam 18:00’den itibaren henüz belli olmayan kamu kurumlarının internet sitelerine DdoS saldırısında bulunması ve bu servislerin geçici süreyle işlevsiz kalmasını sağlaması bekleniyor.
Saldırı duyurusu, değişik kesimlerde farklı tepkiler doğurdu. Sansür karşıtı gruplar Anonymous’un girişimini överken, kimi kesimler de bunun ‘Türkiye’ye saldırı’ anlamına geldiğini savunuyor. Bazı ‘uzmanlar’ Anonymous’un Türkiye’de interneti çökerteceğini öne sürüyor, ancak bunun pek olası olmadığını Anonymous’un daha önceki eylemlerine ve yaptığı açıklamalara bakarak söylemek mümkün.
Bunun gerçekleşebilmesi için Türkiye’de DNS altyapısına bir saldırı olması sözkonusu ki Anonymous’un ‘halkın bilgiye erişimini engelleyecek hiç bir girişimde bulunmama’ ilkesi çerçevesinde böyle bir girişimde bulunması beklenmiyor.
Zira grubun bugün yaptığı açıklamada da “bu operasyon Türk halkına değil, Türk halkının bilgi alma ve verme özgürlüğünü elinden almak isteyen sansür kurumlarınadır. Türkiye'nin internetini hedef almamaktadır. Bu yüzden interneti çökertmek gibi bir durum söz konusu değildir” deniliyor.
Bir diğer iddia da 12 Haziran'daki genel seçimlerin hemen arkasından Yüksek Seçim Kurulu'nun sistemine saldırıda bulunularak sürecin hasara uğratılacağı yönündeydi. Anonymous bugun bu iddiayı da yalanlayarak şu ifadeleri kullandı: "Anonymous Türkiye'nin demokratik seçimlerini bozmak gibi bir hedefe sahip olmadığından, pazar günü YSK sunucularına da saldırmayacaktır. Bu gibi oyunlara ve asılsız komplo teorilerine kanmayınız."
Grubun, ‘sansür kurumları’ndan bahsetmesi, elbette akla ilk olarak filtre uygulamasını hazırlayan Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu ile ona bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı getiriyor. Henüz hedefler bilinmese de, saldırıya maruz kalacak bu kurumlara DdoS saldırı yöntemiyle operasyon sözkonusu. Yani sitelerin taşıyabileceği ziyaretçi kapasitesinin kat kat üstünde bir kitlenin aynı anda siteye girmeye çalışarak hizmet bir süre durdurulacak.
Elbette teorik ve teknik olarak Türkiye'nin internetine, en azından stratejik önemdeki iletişim altyapısına oldukça zarar verici saldırılarda bulunulmak mümkün. Ancak kamuoyuna zarar verici ve internet erişimini kısıtlayıcı saldırıların, ilkelerden sapma anlamına geleceği ve gruba uluslararası alanda ciddi imaj erozyonu yaşatacağı için Anonymous tarafından gerçekleştirilmesi mümkün görünmüyor.
Ancak daha önce Sony çevrimiçi oyun ağının çökertilmesinde de rastlandığı üzere, başka hacker gruplarının bu tür eylemlere girişip bunu Anonymous'a yıkması da olasılık dahilinde.