Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Doğu Anadolu Bölgesi
Tunceli
Tunceli Yöresel Efsaneler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 58157" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"><strong>Gelin Pınarı Efsanesi</strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Gelin Pınarı ya da diğer adıyla Gençlik Şelalesi Nazımiye İlçesinin kuzeyinde, İlçeye 13 Km. uzaklıkta Dereova Bucağının yanında bulunmaktadır. 30-40 metre yükseklikteki kayalardan sarkıtlar ve dikitler yaparak ince ince akan sular, alışılmış bir şelale görünümünün dışında buraya bir efsane havası vermektedir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında şelalenin 50 metre kadar yakınına varıldığında bir an da sanki binlerce vantilatörün çalışarak meydana getirdiği bir serinlik insanın bedenini sarar. Kayalardan aşağıya iplik iplik akan suların gerek sesi, gerek serinliği ve gerekse manzarası görülmeye değer bir doğa harikasıdır.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Tunceli’de her güzelliğe bir efsane yakıştırılmıştır. Buranın da kendisine özgü efsanesi şöyledir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bu yörede yaşayan ailelerden birinin genç oğlu ile genç kızı evlendirilir. Yeni gelin yöre adetlerine göre belli bir süre evde kaldıktan sonra, bir gün kaynanası kendisine;</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">-Haydi gelinim, şu bakracı al sağım yerine getirilen hayvanlarımızı sağ ve sütü al getir, der.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Gelin bakracı alır, köyün diğer genç kızları, gelinleri gibi o da sağım yerine gelir ve kendilerine ait bütün sütlü hayvanları sağar, bakracını sütle doldurur. Ancak en son sağdığı kara keçi birden ayağını bakraca vurur. Süt dolu bakracı devirir, bütün süt akar gider.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Gelin birden şaşırır, çok üzülür. Ağlamaya başlar. “Daha yeni gelinim. Bana elinden iş gelmez, beceriksiz gelin diyecekler. Benimle alay edecekler, diye sızlanır. Bir yandan da kara keçiye beddualar yağdırır.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">O sırada gelinin geciktiğini gören kaynana, yüksekçe bir yere çıkarak acele gelmesi için gelinine seslenir. Gelin mahcup ve üzgün bir şekilde, önündeki boş bakracı, boş götürmektense yaratana sığınarak yanındaki pınardan su ile doldurur ve ağzına da bir bez kapatarak, o şekilde eve getirerek sepetin altına koyar.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Bir müddet sonra sütü kaynatıp mayalamak için, bulunduğu yerden almaya gelen kaynana, bezi kaldırdığında bakracın içindeki su süt olmuştur. Bir kenarda durarak olanları üzüntü ile seyreden gelin, kendisini mahcup etmediği için Tanrıya şükreder.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">O gün, bugündür bu pınarlardan akan sular koyunlar sağılmaya başladığında, süt renginde akarlar. Koyunların sütü kesilince de tekrar doğal rengine döner.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 58157, member: 3"] [INDENT][SIZE="3"][B]Gelin Pınarı Efsanesi[/B] Gelin Pınarı ya da diğer adıyla Gençlik Şelalesi Nazımiye İlçesinin kuzeyinde, İlçeye 13 Km. uzaklıkta Dereova Bucağının yanında bulunmaktadır. 30-40 metre yükseklikteki kayalardan sarkıtlar ve dikitler yaparak ince ince akan sular, alışılmış bir şelale görünümünün dışında buraya bir efsane havası vermektedir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında şelalenin 50 metre kadar yakınına varıldığında bir an da sanki binlerce vantilatörün çalışarak meydana getirdiği bir serinlik insanın bedenini sarar. Kayalardan aşağıya iplik iplik akan suların gerek sesi, gerek serinliği ve gerekse manzarası görülmeye değer bir doğa harikasıdır. Tunceli’de her güzelliğe bir efsane yakıştırılmıştır. Buranın da kendisine özgü efsanesi şöyledir. Bu yörede yaşayan ailelerden birinin genç oğlu ile genç kızı evlendirilir. Yeni gelin yöre adetlerine göre belli bir süre evde kaldıktan sonra, bir gün kaynanası kendisine; -Haydi gelinim, şu bakracı al sağım yerine getirilen hayvanlarımızı sağ ve sütü al getir, der. Gelin bakracı alır, köyün diğer genç kızları, gelinleri gibi o da sağım yerine gelir ve kendilerine ait bütün sütlü hayvanları sağar, bakracını sütle doldurur. Ancak en son sağdığı kara keçi birden ayağını bakraca vurur. Süt dolu bakracı devirir, bütün süt akar gider. Gelin birden şaşırır, çok üzülür. Ağlamaya başlar. “Daha yeni gelinim. Bana elinden iş gelmez, beceriksiz gelin diyecekler. Benimle alay edecekler, diye sızlanır. Bir yandan da kara keçiye beddualar yağdırır. O sırada gelinin geciktiğini gören kaynana, yüksekçe bir yere çıkarak acele gelmesi için gelinine seslenir. Gelin mahcup ve üzgün bir şekilde, önündeki boş bakracı, boş götürmektense yaratana sığınarak yanındaki pınardan su ile doldurur ve ağzına da bir bez kapatarak, o şekilde eve getirerek sepetin altına koyar. Bir müddet sonra sütü kaynatıp mayalamak için, bulunduğu yerden almaya gelen kaynana, bezi kaldırdığında bakracın içindeki su süt olmuştur. Bir kenarda durarak olanları üzüntü ile seyreden gelin, kendisini mahcup etmediği için Tanrıya şükreder. O gün, bugündür bu pınarlardan akan sular koyunlar sağılmaya başladığında, süt renginde akarlar. Koyunların sütü kesilince de tekrar doğal rengine döner.[/SIZE][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Doğu Anadolu Bölgesi
Tunceli
Tunceli Yöresel Efsaneler
Üst
Alt