Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Psikoloji
Tembellikten Kurtulma
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 22250" data-attributes="member: 1208"><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">Tembellikten Kurtulma </span></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>Gerekli işleri yapmak için bir türlü harekete geçemememizin sebebini kendimize hiç sorduk mu? Motivasyonumuzun neden eksik olduğunu merak ettik mi? Aslında bu soruların cevabını günümüz insanı merak etmekte ve tembelliğin sebeplerini araştırmaktadır? Hattâ birçok insan bu problemin çözümü adına birtakım seminerlere katılmakta, özel kurslar almaktadır. Bizden önce yaşayanların da bu tür problemleri vardı. Meselâ Birinci Dünya Savaşı öncesinde Doğu Anadolu'da halkla sohbetleri esnasında Bediüzzaman Hazretlerine şöyle bir soru sorulur: "Tembellik zindanına düşmemizin sebebi nedir?"</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>Bu soruya verdiği cevapta Bediüzzaman Hazretleri, insanı tembelliğe sevk eden ruh pozisyonlarını birer birer tespit ederek, bunlara Kur'ân ve hadîslerden yaptığı iktibaslarla ilâçlar sunmuştur. Bu cevaplar Münazarat adlı eserinde yer almış ve sonraları önemine binaen İhlâs Risalesi'nin sonuna da eklenmiştir.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>Söz konusu bölümde Bediüzzaman Hazretleri, daha kolay anlaşılması için mücerret olanı muşahhaslaştırarak insanın motivasyonunu kıran, gayretini engellemek için uğraşan sekiz tane tavır ve duyguya şahsiyet elbisesi giydirir. Onları, insanın himmetini engellemek için uğraşan düşmanlar olarak vasıf-landırır. Bir savaş meydanı tasviri yapıp, o meydanda bir savaş manzarası çizer. Bu manzarada insanın himmeti, şevk atına binmiş bir savaşçıdır. Sekiz adet düşman da himmete hücum etmek için hazırdır.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>Ona göre, "Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise, matiyyesidir (bineği, taşıtı). Bundan sonra metin şu şekilde gelişerek devam eder: İşte himmetiniz şevke binip hayat meydanına çıktığı vakit:</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">1-</span> En evvel şiddetli düşman olan yeis gelir. Kuvve-i maneviyeyi kırmaya çalışır. O düşmana karşı; 'Lâ taknatu: Ümidinizi kesmeyin, kılıcı kullanılmalıdır.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>'</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">2- </span>Daha sonra önde görünme hırsının baskısı saldırıya geçer. Himmetin başına vurup, atından düşürmek için uğraşır. Önde görünme isteği, aslında birbirine hiç sıkıntı vermeden çalışılan Hakk'a hizmet hissinin yerini almış bir duygudur. O düşmana karşı bir ok veya mızrak gibi; 'Künü lillah: ALLAH için olun' hakikati gönderilmelidir.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">3- </span>Sonra zincirleme sebep-sonuç bağı ile kurulu sistemi atlamakla işi karıştıran acelecilik gelir. Himmetin ayağını kaydırır. Bu düşmana karşı; 'İsbirû ve sâbirû ve râbitû: İbadette, musibette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın; her an cihada hazırlıklı bulunun.' <span style="color: orange">(Âl-i İmran, 200)</span> âyeti siper edilmelidir, bu âyetle korunulmalıdır.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">4- </span>İnsan tabiatı icabı sosyal bir varlık olduğundan, yapısı gereği haklarını korumakla, diğer insanlar içinde hakkını aramakla mükelleftir. Fakat bazen hakkını ararken kendi işlerini de dağıtan ferdiyetçilik ve ben merkezcilik ayağa kalkar. Bu düşmanla baş edebilmek için savaş meydanına himmeti âli bir savaşçı olan; 'Hayrunnâsi enfeuhum linnâs: İnsanların en hayırlısı onlara faydalı olandır.' hadis-i şerifi çıkarılmalıdır.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">5-</span> Beşinci olarak başkasının üşenmesine, tembelliğine özenerek hücum edip himmetin belini kırar. Bu düşmana karşı muhkem kale hükmünde olan; 'Ve alallahi la gayrihi fe'l yetevekkelül mütevekkilin: Tevekkül etmek isteyenler ALLAH'a güvensinler (başkalarına değil).' <span style="color: orange">(İbrahim, 12)</span> diyerek himmete sığınak yapılmalıdır. Başkalarının işte gevşeklik göstermesinden müteessir olmamak için, işin başından itibaren ALLAH'a tevekkül etmek gerekmektedir.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">6- </span>Sonra da acz ve nefsin itimatsızlığı yüzünden ortaya çıkan ve işi birbirine bırakmak mânâsına gelen gaddar düşman gelir. Himmetin elini tutup oturtmaya çalışır. Bu düşmanın üstüne; 'Lâ yazurrûkum men dalle izâhtedeytum: Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez.' <span style="color: orange">(Maide, 105) </span>yüksek hakikati çıkarılmalı ki; eli himmetin eline yetişemesin.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">7- </span>Sonra ALLAH'ın işine mü-dahale etmek mânâsındaki dinsiz düşman gelir. Himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Onun haddini bildirmek için de; 'Vestakim kemâ ümirt: Emrolunduğun gibi dosdoğru ol <span style="color: orange">(Şura, 15)</span>, velâ tete'mmer âlâ seyyid: Efendine efendi olmaya çalışma.' hakikati ona gönderilmelidir.</strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong><span style="color: red">8- </span>Sonra bütün zorlukların anası ve bütün rezaletin yuvası olan rahata düşkünlük gelir. Himmeti esir alır ve sefalet zindanına atar. Buna karşı yüksek ahlâklı mücahit olan ve 'En leyse lil insane illa mâ sa'a: İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' <span style="color: orange">(Necm, 39)</span> silâhını o sihirbaz cellâda gönderiniz. İnsanın fıtratı hareket üzere olduğundan, insanoğlu için meşakkatte büyük rahatlık vardır. </strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong></strong></span></p><p><span style="color: teal"><strong>Talat ORDU </strong></span></p><p><span style="color: teal"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 22250, member: 1208"] [COLOR=teal][B][COLOR=red]Tembellikten Kurtulma [/COLOR] Gerekli işleri yapmak için bir türlü harekete geçemememizin sebebini kendimize hiç sorduk mu? Motivasyonumuzun neden eksik olduğunu merak ettik mi? Aslında bu soruların cevabını günümüz insanı merak etmekte ve tembelliğin sebeplerini araştırmaktadır? Hattâ birçok insan bu problemin çözümü adına birtakım seminerlere katılmakta, özel kurslar almaktadır. Bizden önce yaşayanların da bu tür problemleri vardı. Meselâ Birinci Dünya Savaşı öncesinde Doğu Anadolu'da halkla sohbetleri esnasında Bediüzzaman Hazretlerine şöyle bir soru sorulur: "Tembellik zindanına düşmemizin sebebi nedir?" Bu soruya verdiği cevapta Bediüzzaman Hazretleri, insanı tembelliğe sevk eden ruh pozisyonlarını birer birer tespit ederek, bunlara Kur'ân ve hadîslerden yaptığı iktibaslarla ilâçlar sunmuştur. Bu cevaplar Münazarat adlı eserinde yer almış ve sonraları önemine binaen İhlâs Risalesi'nin sonuna da eklenmiştir. Söz konusu bölümde Bediüzzaman Hazretleri, daha kolay anlaşılması için mücerret olanı muşahhaslaştırarak insanın motivasyonunu kıran, gayretini engellemek için uğraşan sekiz tane tavır ve duyguya şahsiyet elbisesi giydirir. Onları, insanın himmetini engellemek için uğraşan düşmanlar olarak vasıf-landırır. Bir savaş meydanı tasviri yapıp, o meydanda bir savaş manzarası çizer. Bu manzarada insanın himmeti, şevk atına binmiş bir savaşçıdır. Sekiz adet düşman da himmete hücum etmek için hazırdır. Ona göre, "Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise, matiyyesidir (bineği, taşıtı). Bundan sonra metin şu şekilde gelişerek devam eder: İşte himmetiniz şevke binip hayat meydanına çıktığı vakit: [COLOR=red]1-[/COLOR] En evvel şiddetli düşman olan yeis gelir. Kuvve-i maneviyeyi kırmaya çalışır. O düşmana karşı; 'Lâ taknatu: Ümidinizi kesmeyin, kılıcı kullanılmalıdır. ' [COLOR=red]2- [/COLOR]Daha sonra önde görünme hırsının baskısı saldırıya geçer. Himmetin başına vurup, atından düşürmek için uğraşır. Önde görünme isteği, aslında birbirine hiç sıkıntı vermeden çalışılan Hakk'a hizmet hissinin yerini almış bir duygudur. O düşmana karşı bir ok veya mızrak gibi; 'Künü lillah: ALLAH için olun' hakikati gönderilmelidir. [COLOR=red]3- [/COLOR]Sonra zincirleme sebep-sonuç bağı ile kurulu sistemi atlamakla işi karıştıran acelecilik gelir. Himmetin ayağını kaydırır. Bu düşmana karşı; 'İsbirû ve sâbirû ve râbitû: İbadette, musibette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın; her an cihada hazırlıklı bulunun.' [COLOR=orange](Âl-i İmran, 200)[/COLOR] âyeti siper edilmelidir, bu âyetle korunulmalıdır. [COLOR=red]4- [/COLOR]İnsan tabiatı icabı sosyal bir varlık olduğundan, yapısı gereği haklarını korumakla, diğer insanlar içinde hakkını aramakla mükelleftir. Fakat bazen hakkını ararken kendi işlerini de dağıtan ferdiyetçilik ve ben merkezcilik ayağa kalkar. Bu düşmanla baş edebilmek için savaş meydanına himmeti âli bir savaşçı olan; 'Hayrunnâsi enfeuhum linnâs: İnsanların en hayırlısı onlara faydalı olandır.' hadis-i şerifi çıkarılmalıdır. [COLOR=red]5-[/COLOR] Beşinci olarak başkasının üşenmesine, tembelliğine özenerek hücum edip himmetin belini kırar. Bu düşmana karşı muhkem kale hükmünde olan; 'Ve alallahi la gayrihi fe'l yetevekkelül mütevekkilin: Tevekkül etmek isteyenler ALLAH'a güvensinler (başkalarına değil).' [COLOR=orange](İbrahim, 12)[/COLOR] diyerek himmete sığınak yapılmalıdır. Başkalarının işte gevşeklik göstermesinden müteessir olmamak için, işin başından itibaren ALLAH'a tevekkül etmek gerekmektedir. [COLOR=red]6- [/COLOR]Sonra da acz ve nefsin itimatsızlığı yüzünden ortaya çıkan ve işi birbirine bırakmak mânâsına gelen gaddar düşman gelir. Himmetin elini tutup oturtmaya çalışır. Bu düşmanın üstüne; 'Lâ yazurrûkum men dalle izâhtedeytum: Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez.' [COLOR=orange](Maide, 105) [/COLOR]yüksek hakikati çıkarılmalı ki; eli himmetin eline yetişemesin. [COLOR=red]7- [/COLOR]Sonra ALLAH'ın işine mü-dahale etmek mânâsındaki dinsiz düşman gelir. Himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Onun haddini bildirmek için de; 'Vestakim kemâ ümirt: Emrolunduğun gibi dosdoğru ol [COLOR=orange](Şura, 15)[/COLOR], velâ tete'mmer âlâ seyyid: Efendine efendi olmaya çalışma.' hakikati ona gönderilmelidir. [COLOR=red]8- [/COLOR]Sonra bütün zorlukların anası ve bütün rezaletin yuvası olan rahata düşkünlük gelir. Himmeti esir alır ve sefalet zindanına atar. Buna karşı yüksek ahlâklı mücahit olan ve 'En leyse lil insane illa mâ sa'a: İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' [COLOR=orange](Necm, 39)[/COLOR] silâhını o sihirbaz cellâda gönderiniz. İnsanın fıtratı hareket üzere olduğundan, insanoğlu için meşakkatte büyük rahatlık vardır. Talat ORDU [/B] [/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Sağlıklı yaşam
Psikoloji
Tembellikten Kurtulma
Üst
Alt