Telbiye. Telfik. Te'lif. Tel'in.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
TELBİYE:
"Lebbeyk, Allâhümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk. İnnel hamde ven-ni'mete vel-mülke lâ şerîke leke" sözlerini söylemek. (Bkz. Lebbeyk)
Erkekler hac ve umre için ihrâmda bulunduğu müddetçe, arkadaşları ile karşılaştığı vakitte, toplantı yerlerinde, tepelere yükselip, vâdilere indikte, vâsıtaya biniş ve inişlerde yüksek sesle telbiye okur. Kadınlar telbiyeyi hafif sesle söyler. (Saîdüddîn Fergânî)

TELFİK:
Helâl ve harâm, emir ve yasak, ibâdet ve tâatte, belli bir mezhebin hükümlerine uymayıp, mezheblerin hükümlerinden kolay olanı yapma ve karıştırma.
Bir ibâdeti veya bir işi yaparken, birkaç mezhebi telfik etmek, dört mezhebden çıkmak ve beşinci bir mezheb meydana getirmek olur. Bu iş, karıştırmış olduğu mezheblerin hiçbirine göre sahîh (doğru) olmaz, bâtıl (geçersiz) olur. Dîni oyuncak yapmış ol ur. (Abdülganî Nablüsî)
İşlerini, mezhebleri telfik ederek yapmak câiz değildir. Çünkü böyle yapmak İslâmiyet'in dışına çıkmak olur. (İmâm-ı Ebü'l-Hasen Subkî)

TE'LÎF:
Başkalarının sözlerini kendine mahsus bir sıra ile toplayıp kitâb hâline getirme.
Kalp ve rûh ilimlerinin mütehassısları ya kitab tasnîf ederler veya te'lif ederler. Tasnif demek, bir ârifin kendine bildirilen ilimleri, esrârı, dereceleri yazmasıdır. Böyle olan tasnif çok zamandan beri dünyâdan kalktı. Yalnız te'lif kaldı. Fakat İ mâm-ı Rabbânî'nin (k.sirruh) yazıları doğrusu tasniftir. Te'lif değildir. (Muhammed Hâşim Kişmî)

TEL'İN:
Lânetleme, lânet etme. Bir kimsenin Allahü teâlânın rahmetinden uzak olmasını dileme. (Bkz. Lânet)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt