Tarİhİ:

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Bandırma’nın içinde bulunduğu bölgede yapılan kazı ve
araştırmalardan, bu alanda M.Ö. 6. Bin yılının ortalarına uzanan Neolitik ve 5. Bin yılının sonlarına uzanan Kalkolithik yerleşmelerin olduğu tespit edilmiştir.
M.Ö. 4000 yıllarında bölgede Yortan kültürünü ve M.Ö. 3000’ li yıllarda ilk Tunç çağı ile birlikte bölgede Troia kültürü ile paralellik taşıyan yerleşmelerin varlığı görülmektedir. M.Ö. 2000 başlarında yörede bilinmeyen nedenlerle yerleşmelerin azaldığını görüyoruz. Daha sonra Demir Çağı (M.Ö. 1200 – 525) ile birlikte Bandırma bölgesinin belirgin bir şekilde yeniden önem kazandığını, Antik Ege’den ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göçlerin olduğunu ve yörenin yeni kültürlerle tanıştığını anlıyoruz.


M.Ö. 2000 yılı sonlarından bölgenin Osmanlı egemenliğine girinceye kadar ki dönem içerisinde bölgede büyük bir kültür mozaiğinin yaşandığını, Frigler’in, Lidyalılar’ın, Mysialılar’ın, Traklar’ın, Persler’in, Makedonlar’ın Roma ve Bizanslılar’ın etkili oldukları anlaşılmaktadır.

M.Ö. 550 – 334 yıllarında Persler’in egemenliğinde kalan bölge Daskyleion’da bulunan Pers (Akhaemenid) Satrap’lığı (Genel Valilik) nedeniyle çok önem kazanmıştır.
Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılında Persler’i yenmesiyle bölge, Makedonyalılar’ın eline geçmiş, sonraki yıllarda Türkler’in eline geçinceye kadar Roma ve Bizans yönetiminde kalmıştır.
Bandırma’ya Türkler’in girişi ise Anadolu’da ilk Türk Devletini kuran Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in 1076 yılında Kyzikos’la birlikte Aydıncık ve Bandırma’yı fethetmesiyle gerçekleşmiştir. 1106 yılında Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın vefatı sonrası bölge tekrar Bizans egemenliğine geçmiştir. 1115 yılında Bölgeye hücum eden Türkler Bursa ve Apollonia’yı alarak Kyzikos ve Panormos üzerine yürümüşler, ancak Haçlılar’ın ardı arkası kesilmeyen akınları karşısında geri çekilmişler bölge Bizans egemenliğinde kalmıştır.
12. yüzyılın sonlarında Selçuklu uç Beyleri egemenliklerini ilan etmişler, Bandırma’da Karesi Beyliği’nin himayesine girmişler. Merkezi Balıkesir olmak üzere Bölgeyi idare eden Karesi Bey daha sonraları Marmara ve Çanakkale sahillerini, Karabiga ile birlikte bazı şehirleri eline geçirmiştir.
Türkler’in bölgedeki hakimiyetinden çekinen Bizanslılar Anadolu’da Türk Beylerinin ilerleyişini durdurmak için İspanya’dan Katalanlar adıyla bilinen paralı askerler getirerek Kyzikos’a yerleştirmişlerdir.

Bir süre Aydıncık ve Hüdavendigar’a bağlı olan Bandırma 16. Yüzyılın 2. yarısında Galata Kazası Kapıdağ Nahiyesine bağlanmıştır.
Bandırma’nın o yıllardaki gelişmesinde Padişah’ın Dergah-ı Ali çavuşlarından Haydar Çavuş’ un Bandırma’ya yerleşmesi önemli bir etken olmuştur. Bazı kaynaklarda Bandırma’ya sürgün olarak gönderildiği belirtilen Haydar Çavuş, sahilde kendi adını taşıyan bir cami, medrese, hamam, beş ev, on dükkan yaptırmıştır. Bu eserleri vakıf olarak Bandırma’ya bırakan Haydar Çavuş’un bundan sonraki yaşamı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Bandırma, 1830 yılında Erdek ilçesi Kapıdağ bucağına bağlanmış, Tanzimata kadar voyvodalıkla idare edilen Bandırma Tanzimatın ilanından sonra gerçekleştirilen idari yapılanmadan sonra Erdek ilçesine bağlı bir bucak olmuştur.
1874 yılında büyük bir yangın geçiren Bandırma’nın tamamına yakını bu yangında harap olmuştur. Yangın sonrası Bandırma kısa zamanda yeniden onarılmış, Haydar çavuş camii de on bir yılda kagir olarak yeniden yapılmıştır.1876- 1878 Osmanlı- Rus savaşı sonunda, Kırım ve Romanya’dan göç eden Tatarlar’ın Bandırma’ya yerleştirilmesi şehirde bir canlanmaya ve nüfusunun artmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler sonrası Bandırma, 1878 yılında Karesi Sancağı’na (Balıkesir) bağlı bir ilçe merkezi haline getirilmiştir.
Bandırma’nın yüzölçümü 690 km2 olup, denizden yüksekliği 1 metre ile 764 metre arasında değişmektedir. İlçenin kuzeyinde yer alan ve kendi adıyla anılan körfezin uzunluğu 31 km’dir.Bandırma, önemli bir liman kentidir. İstanbul, Bursa ve İzmir illerinin ortasında Güney Marmara’nın en önemli kentlerinden biridir.
Bandırma ilçesi, gelişmişlik bakımından Balıkesir ili içinde merkez ilçenin önünde birinci sırada. Türkiye genelinde 858 ilçe arasında 30.sırada yer almaktadır. İl olabilecek ilçeler arasında Bandırma 87 ilçe içinde beşinci sırada bulunmakta ve il yapılması gereken ilk üç ilçe arasında yer almaktadır.
Coğrafi konumu itibariyle Bandırma Ekonomik faaliyetlerin gelişimi açısından uygun koşullara sahiptir. Bandırma Limanının önemli bir deniz ulaşım merkezi olmasının temel nedenlerinden biri , Kapıdağ Yarımadası’nın fırtınaları engellemesidir. Ayrıca arazı yapısının ulaşımı Kolaylaştırıcı nitelikte olması bandırma açısından bir avantaj olarak değerlendirilebilir.


İlçenin en yüksek dağı, doğusunda yer alan 764 metre yüksekliğindeki Karadağ’dır. İlçenin kuzeyinde yer alan Kapıdağ ise Bandırma ve Erdek Körfezi ile çevrelenmiş bir yarımadadır.
Eskiden kıyıya oldukça yakın bir ada durumunda olan Kapıdağ, sonradan kara ile birleşerek, bir yarımada şeklini almıştır.
Bandırma Körfezinin 15 km. güneyinde bulunan Kuş Gölü’nün yüzölçümü 164 km2’dir. Ortalama derinliği 2-3 metre olan Kuş Gölünün en derin yeri yaklaşık 4 metredir.


Bandırma, sahip olduğu kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım olanakları ile, ulaşımı oldukça kolay bir yerleşim birimidir. Karayolu ile; Balıkesir üzerinden Ege’ye ve güneye, Bursa üzerinden tüm Anadolu’ya ve İstanbul’a, Çanakkale üzerinden de Trakya’ya, kısaca yurdumuzun her yanına rahat ulaşım olanağı olan bir kenttir.


Denizyolu ulaşımında da Bandırma, son derece rahat bir konumda bulunmaktadır. Gelişmiş ve donanımlı limanı ile Marmara Bölgesinin giriş kapısı özelliğini taşımaktadır. 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot (araç + yolcu) ve deniz otobüsü (yolcu) seferleri, Bandırma – İstanbul ulaşımına büyük kolaylık getirmiştir. Yaz aylarında karşılıklı altı seferin üzerine çıkan yoğun taşıma programı ile, iki saat gibi kısa bir zamanda, üstelik rahat bir yolculukla İstanbul’a ulaşmak mümkündür.

Demiryolunu tercih edenler için ise; her gün yapılan Bandırma – Balıkesir - İzmir arasındaki düzenli tren seferleri, farklı bir ulaşım alternatifi sunmaktadır.

Deniz yolu ulaşımı ile Marmara’yı Ege’ ye ve Akdeniz’e bağlayan İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. Bağlı deniz otobüsleri periyodik olarak seferler yapmaktadır. Bandırma İstanbul arası 62 deniz mili olup yaz sezonunda sefer sayıları değişmektedir.

Demir yolu ulaşımı olarak İlçemizden Balıkesir, Akhisar, Manisa, İzmir’e gitmek üzere karşılıklı olarak Tren seferleri yapılmaktadır.

AYVALIK

Antik kaynaklarda ‘Nesos, Chalkis, Pordoselene, Khidonia’ yerleşim birimleri olarak belirtilen ve Ayvalık civarında lokalize edilen yerlerden Nesos, bugünkü Alibey Adası, Khidonia Alibey Adası’nın Lale Adası’na bakan kısmı, Korifantis ve Gümüşlük civarında buluntular veren birimler olarak karşımıza çıkmaktadır
Ayvalık merkezini ele aldığımızda Alibey Adası girişindeki Khidonia’da Helenistik,Roma ve Bizans Dönemlerine ait kültür kalıntıları gözlenmektedir.
Osmanlı kayıtlarında 1770 tarihindeki deniz savaşı ile söz edilmeye başlanan Ayvalık, 1789’dan itibaren önemli bir metropolitlik ve gayri Müslimlerin yaşadığı özerk bir bölge olarak öne çıkmaktadır. Bu özerklik kentte yaşayan Rum ahalinin 1821 Yunan ayaklanmasına katılmasına kadar sürer. Sonraları ilçenin büyük bir kısmı boşaltılır ve 1840 yılında Karesi Sancağına bağlanarak Osmanlı Devleti’nin bir ilçesi olur. Daha sonra Rumların dönmelerine izin verilmekle beraber kent, eski canlılığına kavuşamamıştır.

ge10010067a1b20vl0.jpg
( Gündoğumunda da, Günbatımında da Şeytan Sofrası mevkiiğinden Ayvalık"ı seyretmek bir ayrıcalıktır)
29 Mayıs 1919 Yunan kuvvetleri tarafından İngilizlerin desteği ile işgal edilen Ayvalık’ta, Ulusal Kurtuluş savaşımızın Ayvalık Cephesini kuran 172. Alay Komutanı Yarbay Ali Bey tarafından ilk kurşun sıkılmış. Şirin ilçemiz, 19 ve 20.inci yüzyılın başlarında en parlak dönemini yaşamış. O günlerden zamanımıza neo-klasik mimarinin ender örneklerini Ayvalık sokaklarında görmekteyiz. Bu doku içinde yükselen kiliseler ise göze çarpmakta. Kentin yerleşim düzeni amfiteatr şeklinde olup, dar cadde ve sokaklar ve birbirine bitişik evler görülmeye değer.

ge10010027a41f1or9.jpg
(taksiyarhis Kilisesinden görünüm)
100 km ‘den fazla kıyı şeridi olan ilçenin yüzölçümü 285 km², nüfusu ise 50.000 civarı. Kendine özgü kıyı iklimi olup, lodos ve poyraz rüzgarları hakimdir. Yazın ise kavurucu sıcaklarda esen İmbat ve Meltem rüzgarı serinletici etki yapar.
Ekonomisi tarım ve tarıma bağlı sanayiye dayalıdır. Başlıca tarım ürünü; zeytin ve pamuktur. Ayrıca çam fıstığı ve mandalina yetiştirilir. Zeytinyağı, sabun ve zeytin fabrikaları başlıca sanayii kuruluşlarıdır. İlçede turizm ise diğer önemli gelir kaynağı olup, Sarımsaklı Plajları ve Şeytan Sofrası ilçenin en tanınmış doğal güzelliklerindendir.
COĞRAFİ DURUM: 28.500 hektar (285km2) yüzölçümlü, (20.800 ha. Tarım, 5.342 ha. Orman, 2.358 ha. Tarım dışı ) İlçenin en yüksek rakımlı tepesi 1.114 m. İle Yaylacık Dağıdır. En büyük ovası Altınova’dır.(3.700 ha.)

NÜFUS:58.738 (Merkez:31.986, Belde ve Köyler:26.752)nüfusa sahiptir.

EĞİTİM: İlçede okur-yazarlık oranı %98.6 olup, 10’u ilçe merkezinde 2’si Küçükköy Beldesinde, 3’ü Altınova Beldesinde 4’ü köylerde olmak üzere toplam 19 ilköğretim okulu vardır.
3 adet lise, 1 Anadolu lisesi, 3 Meslek Lisesi mevcuttur.

YÜKSEK ÖĞRETİM: İlçemizde Balıkesir Üniversitesine bağlı olarak 2002 yılında hizmete başlayan ve İşletme, Turizm ve Otel İşletmeciliği, Pazarlama ve Restorasyon bölümlerinden oluşan Ayvalık Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır.

KÜLTÜR VE TURİZM: İlçemiz Kültür ve tabiat varlıkları bakımından oldukça zengin olup; doğal, arkeolojik yeşil ve kentsel SİT alanlarında 1.868 taşınmaz korunma altındadır. 17.950 ha. Lık alanı kapsayan ‘’Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’’ da önemli bir hizmet alanıdır.
Ayrıca İlçede 6 adet tarihi cami ile 6 adet kilise, 2 manastır kalıntısı bulunmaktadır.
İlçemiz Turizm yönünden oldukça zengin olup, özellikle Küçükköy (Sarımsaklı) ve Altınova plajları oldukça önemlidir. Deniz turizmi, kültür turizmi, yat turizmi, inanç turizmi ile su altı ve su üstü spor turizmi önem arz etmektedir.
İlçemiz sualtı zenginlikleri ve dalış yerleri yönünden oldukça iyi bir durumdadır. Bu harika yer mercan reefleri (topluluklar) açısından açısından çok renkli zengin dip yapısı ve tartışılmaz berraklıktaki denizi ile, sualtı fotoğrafçıları ve dalgıçlar için vazgeçilmez bir cennet köşesidir. Bölgede mercan reefleri ile birlikte 60’a yakın dalış bölgesi bulunmaktadır.

İlçemiz İzmir- Bergama üzerinden gelip Truva,-Çanakkale- Edirne ve İstanbul’a uzanan E-24 karayolu üzerinde, Ege’nin Akdeniz sahil şeridinin başladığı yerde kurulu. Ayvalık, İzmir’e 2, Bursa’ya 4.5, Çanakkale’ye 3 saat gibi kısa sürede varılabilecek belli başlı merkezlerin ortasındadır. İlçemizden Midilli Adası’na feribot ile yaklaşık 2 saatte ulaşmak mümkündür.


belediyeharitagetir7a79xp8.jpg

İletişim Bilgileri:


Kaymakamlık :0 266 312 10 40
Emniyet Müdürlüğü :0 266 312 95 00
Jandarma Komutanlığı :0 266 312 10 11
Devlet Hastanesi :0 266 312 63 00
Ayvalık Turizm Danışma :0 266 312 21 22
Merkez Sağlık Ocağı :0 266 312 22 18
Otogar Müdürlüğü :0 266 331 16 03
 
Üst Alt