Takvaya ulaşmak

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Hamd, Alemlerin Rabbine, bizi yoktan var edene, bizi hidayete erdirene, bize güven verene, bizi sabırla yoğurana, bizi selamete çıkarana, en güzel isimlerin sahibi olan Allah'a, Selam ve salat ise emin peygamber Hz. Muhammed' e, O' nun pak aline, ashabına, O' nu örnek alıp, izinden gidenlerin üzerine olsun! Amin.

Toplumumuzda sıkça kullanıla gelen, dillerde dolaşıp duran bir kavramı, ''Şu insan ne kadar takvalı!'' ya da '' Bu iş takva gereği midir? '' gibi cümlelerin sarf edilmesine, hep şahit olup dururuz. Peygamber efendimiz veda hutbesinde; '' Arabın Arap olmayandan farkı yoktur, üstünlük takva iledir. '' buyuruyor. Takvanın ne olduğunu biliyor muyuz? Takva nedir? '' Bilen bildiğiyle amel ettikçe, Allah bilmediğini de öğretir.'' buyurulur.
En genel ve kapsamlı anlamıyla Takva: Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyma, kalp duyarlılığı, şuur bilenmişliği, sürekli korku, kesintisiz çekingenlik ve hayat yolunun dikenlerinden (arzu ve ihtiras dikenleri, istek ve amel dikenleri, korku ve vesvese dikenleri, boş umut ve asılsız korku (fobi)....vs.) uzak durma titizliğidir.

Çeşitli yöneliş vedavranışlara kaynaklık eden zahiri davranışlar ile batıni duyguları birleştirerek insanın; gizli ve açık yönlerinin Allah ile ilişki halinde olmasını sağlayan, ruha şeffaflık kazandırarak görünür-görünmez alemler ile arasındaki perdeleri azaltan ve böylece ruhta bilinen ile bilinmeyeni buluşturan bir gönül şuuru ve vicdan halidir. Yine şu beyit bize takvayı ne güzel tanımlayarak anlatır: '' Vicdanda hassasiyettir, şuurda şecaattir, sürekli bir haşyettir..''

Bir gün Hz. Ömer, Ubeyy Bin Kab'a takva nedir? diye sordu. O da ''Sen hiç dikenli bir yolda yürümedin mi? '' dedi. ''Yürüdüm'' diye cevap verince ''Peki bu durumda ne yaptın?'' diye sordu. Hz.Ömer: '' Paçalarımı sıvadım ve dikenlere takılmamaya özen gösterdim.'' deyince Ubeyy Bin Kab:'' İşte takva budur'' dedi. Demek ki; Takva kişinin kendisine ahirette zarar verecek şeylerden son derece sakınmasından, kaçınmasından oluşuyor.

Başka alimlere göre: '' Kendini kimseden hayırlı görmemendir. Sırrını (iç alemini), Hakk' tan gayri meşgul eden her şeyden uzak tutmaktır. Kişinin kendi gücünden ve kuvvetinden beri olmasıdır. '' yapılan en güzeltanımı:'' Mevla'nın seni, hiçbir zaman yasak ettiği yerde görmemesi ve emrettiği yerde de seni bulması kaybetmemesidir. ''

Bu vasıflarda olan takva sahiplerine de Kur' anı Kerimde '' Muttaki '' adı veriliyor. İbn-i Abbas (r.a)' dan rivayetle: '' Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır, cehennem de öyledir. '' Enes İbn-i Malik (r.a)' dan rivayetle: '' Allah' ın size talip olmaya teşvik ettiği şeylerin peşinde koşunuz. Sizi korkuttuğu azaptan, işkenceden ve cehennemden korkup kaçınız.

Zira içinde yaşadığımız dünyaya cennetten bir damla düşse (dünyanızı) tatlı kokular sarardı. Buna karşılık dünyaya cehennemden bir damla akıtılsa dünyayı baştanbaşa berbat ederdi.'' (Mukaşefet' ül Kulub)

Bir insanda ki takvanın belirtisi nedir? Muttakilerde hangi özellikler yer alır? Sırasıyla bunları inceleyelim:

1)Cemaatleşme (evrensellik)
2)Fiilerin birleşmesi
3)Şeytanın aldatmalarını tespit etmesi (İslami ilimde güçlü olmak.)

Kur' anda korku deyimi; yalnızca takvayla sınırlanmamış olup, çeşitli kelimelerle de yer almıştır.
HAVF: Endişeyle karışık korku.
HAŞYET:Allah karşısındaki güçsüzlüğünü anlayıp saygı duyarak huşuyla korkmak.
REHEBE: Avamın (halk) korkusu. En üst tabakası olan
TAKVA: Allah'ın yanındaki değerinin kaybolmasından korkmasıdır.
Nurun kalbe ve beyne girmesi için kilitleri açan, kişiye sorumluluklarını hatırlatarak, görevlerini yaptıran bir duygu olmaktadır. Peki kalplerinde en çok dünyevi korkular (makam, mevki, kadın, para, kariyer.....vs.) yer alıyorsa! ''
Dört şeyi şu dört şeyle yıkayınız.
a)Yüzlerinizi göz yaşlarınızla,
b)Dillerinizi Allah'ın zikriyle,
c)Günahlarınızı tövbeyle,
d)Gönüllerinizi Allah korkusuyla (takva). ''


Bize birisi bu dünyada küçücük bir iyilik yapsa, o şahsı gördüğümüzde ona karşı hemen mahcup oluruz. '' Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var '' deniliyor. İyi! Güzel! Çok güzel ama!... Peki, Cenab-ı Hakk' ın hatırını ne kadar düşünüyoruz!.. Allah (c.c) nun kulları üzerinde sayılamayacak kadar nimetleri vardır. Öyle nimetler vermiş ki, (akıl, göz, kulak, diş, sıhhat, gençlik, kuvvet, su, hava, ekmek....v.s). Bu sayılanların ne kadar kıymetli olduğunu, bu nimetlerden mahrum olanlardan sorup anlarız. İnsanın bu kadar nimet veren yaradanını unutarak, malayaniye sarılıp fütursuzca günahlara dalması ne kadar acıdır. Allah (c.c)' un ibadetimize ihtiyacı yoktur. Bizim O'na ihtiyacımız vardır, biz O' na muhtacız. Her nimetin mutlaka hesabı sorulacaktır. Cenab-ı Hakk, cennetle bizleri hiç mükafatlandırmayacak olsaydı bile, bu dünyada bizlere verdiği nimetler karşılığında ne kadar da ibadet edip emirlerine uysaydık, yasaklarından da kaçsaydık yine de nimetlerinin karşılığını vermiş olmazdık. Kur' anda hep,'' Ne kadar da az şükrediyorsunuz!..'' buyuruluyor.

Yine takva sahiplerinin özellikleri Kur' an-ı Kerim' de buyuruluyor: ''Onlar gaybe inanırlar, namaz kılarlar,
infak ederler, ahirete de kesinlikle inanırlar, bunlardır ki hidayet yolundadırlar ve kurtuluşa erenlerdir.'' ( Bakara suresi;2-3-4-5 )

'' Ey iman edenler, Allah' tan hakkıyla korkun ve bilin ki; onun azabı ağırdır.Yanınıza yol azığı alın, hiç
şüphesiz en hayırlı yol azığı takvadır; Allah korkusudur.'' , '' Ey akıl sahipleri, yalnız benden korkun.'' , '' Allah' tan korkun biliniz ki, hepiniz huzurunda bir araya mutlaka getirileceksiniz.'' , ''Allah' tan korkun ve bilin ki Allah kendinden korkanlarla beraberdir. Ve her kim Allah'tan sakınırsa onun için çıkış kapısı yaratır ve beklemediği taraftan onu rızıklandırır.'' (Talak suresi; 2-3)
'' Ve her kim Allah'tan sakınırsa, onun bütün çirkin işlerini siler ve onun ecrini büyük eder.'' (Talak suresi5) '' Allah ancak muttakilerin amellerini kabul eder.'' (Maide suresi 27)
''Allah' tan sakının. Umulur ki, feraha erersiniz.'' (Ali imran suresi 130)
'' Dünya hayatında da ahirette de takva sahipleri için müjde vardır.'' (Yunus suresi 63)
'' Şüphesiz Allah muttakilerin velisi, dostudur.''(Casiye suresi 29)
'' Eğer Allah 'tan korkarsanız Allah sizin için Furkan (doğruyu eğriden ayırma gücü) kılar, bütün çirkinliklerinizi mahveder (siler) ve sizi affeder.'' (Enfal suresi 29)
'' O muttakiler ki, bollukta ve darlıkta infak ederler, kızdıklarında öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını affederler. Allah da iyilik edenleri sever ve onlar ki bir kabahat yaptıklarında veya nefislerine zulm ettikleri zaman, Allah'ı hatırlarlar ve derhal günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah' tan başka kim affedebilir? Hem onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. O sabredenleri, O dosdoğru gidenleri, O divan duranları, O nafaka verenleri ve O seher vaktinde istiğfar edenler. İşte bunların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan cennetlerdir ki, içinde ebedi kalacaklardır. Ne de güzeldir iş yapanların mükafatı!..'' (A-li imran 134-135-136)
'' (Resulüm!) de ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takva sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen içinde kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah' ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.'' (A-li imran suresi 15.ayet) buyuruluyor.

Rabbim tüm Müslümanları takvayı kuşananlardan, Allah'a karşı sorumluluğunu bilmeyi nasip eylesin! Amin!
 
Üst Alt