- Katılım
- 28 Şubat 2011
- Mesajlar
- 318
- Tepkime puanı
- 13
TAKVA
Muhterem Müminler!
Dinimizin üzerinde önemle durduğu hususlardan biri de takvadır. Takva Allah'tan korkmak ve ona saygı duymak, insanı Allahtan uzaklaştıran şeylerden sakınmak, nefsin arzu ve isteklerini terk etmek, dinin âdâb ve erkânına riayet etmektir. Takva, Allahın yasaklarını çiğnememek, kendini kimseden üstün görmemek, sözde ve davranışta Hz. Peygambere uymaktır. Hayatını bu esaslara göre şekillendiren müminlere ise müttakî denir.
Canâb-ı Hak Kurân-ı Kerîmde takva sahiplerinin vasıflarını şöyle sıralamaktadır: iyilik o kimsenin yaptığıdır ki; Allaha, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allahın rızasını gözeterek) yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, düşkünlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Takva sahibi de ancak onlardır.[1]Görüldüğü gibi takva, iman edilmesi gereken hususları tasdik ettikten sonra farz ibadetleri yerine getirmek, hayatı ibadetlerle ve güzel ahlâkî davranışlarla süslemektir. Takva alanını sadece ibadetlerimizle sınırlayarak daraltmamalıyız. Müslümanın hayatının her safhası takvayla bağlantılıdır:
Borcunu vadesinde ödemesi, iş saatlerinden çalmaması, çalışanın hakkına riayet etmesi, lokmasını haram ve şüpheli şeylerden uzak tutması ve komşuluk haklarına riayet etmesi gibi pek çok davranışı kişinin takvasıyla ilgilidir. Kuran, hayatı anlamlı kılması ve güzelleştirmesi sebebiyle müttakîleri yani takva sahiplerini Allahın dostları ilân eder.[2]Allah nezdinde en itibarlı kimselerin, en çok takva sahipleri olduğunu belirtir.[3]Hz. Peygamber "insanların en değerlisi kimdir?" sorusuna "takvâda en ileri olanlardır" cevabını vermiştir.[4]
Değerli Müminler!
Takva, her müminin ömrü boyunca sahip olması gereken önemli azığıdır. Bu azık onu çevrenin zararlı etkilerine, kötü düşünce ve davranışlarına, şeytan ile nefsin hile ve tuzaklarına karşı koruyan bir kalkan vazifesi görmektedir. Takva kalkanı ile korunan müminler için dünya ve ahirette önemli müjdeler vardır. Nitekim Kuran, Cenab-ı Hakkın takva sahipleriyle beraber olduğunu,[5]onları sevdiğini,[6]onların velisi ve koruyucusu olduğunu,[7]sıkıntıya düştüklerinde kendilerine çıkış yolu göstereceğini,[8]rahmet ve mağfiretine nail edeceğini,[9]kurtuluşa erdireceğini,[10]son duraklarının cennet olacağını,[11]haber vermektedir. Bu müjdelere nail olmak için takva eksenli bir hayata yönelmek hepimizin görevi olmalıdır.
Dr. Mehmet EFENDİOĞLU
Üsküdar Vaizi
[1]Bakara, 2/177
[2]Enfal, 8/34
[3]Hucurât, 49/13
[4]Buhârî, "Enbiyâ", 8, 14, 19
[5]Tevbe, 9/36
[6]Âl-i İmrân, 3/76
[7]Casiye, 45/19
[8]Talâk, 65/2-3
[9]Enam, 6/155
[10]Maide, 5/35
[11]Nahl, 16/30
Muhterem Müminler!
Dinimizin üzerinde önemle durduğu hususlardan biri de takvadır. Takva Allah'tan korkmak ve ona saygı duymak, insanı Allahtan uzaklaştıran şeylerden sakınmak, nefsin arzu ve isteklerini terk etmek, dinin âdâb ve erkânına riayet etmektir. Takva, Allahın yasaklarını çiğnememek, kendini kimseden üstün görmemek, sözde ve davranışta Hz. Peygambere uymaktır. Hayatını bu esaslara göre şekillendiren müminlere ise müttakî denir.
Canâb-ı Hak Kurân-ı Kerîmde takva sahiplerinin vasıflarını şöyle sıralamaktadır: iyilik o kimsenin yaptığıdır ki; Allaha, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allahın rızasını gözeterek) yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, düşkünlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Takva sahibi de ancak onlardır.[1]Görüldüğü gibi takva, iman edilmesi gereken hususları tasdik ettikten sonra farz ibadetleri yerine getirmek, hayatı ibadetlerle ve güzel ahlâkî davranışlarla süslemektir. Takva alanını sadece ibadetlerimizle sınırlayarak daraltmamalıyız. Müslümanın hayatının her safhası takvayla bağlantılıdır:
Borcunu vadesinde ödemesi, iş saatlerinden çalmaması, çalışanın hakkına riayet etmesi, lokmasını haram ve şüpheli şeylerden uzak tutması ve komşuluk haklarına riayet etmesi gibi pek çok davranışı kişinin takvasıyla ilgilidir. Kuran, hayatı anlamlı kılması ve güzelleştirmesi sebebiyle müttakîleri yani takva sahiplerini Allahın dostları ilân eder.[2]Allah nezdinde en itibarlı kimselerin, en çok takva sahipleri olduğunu belirtir.[3]Hz. Peygamber "insanların en değerlisi kimdir?" sorusuna "takvâda en ileri olanlardır" cevabını vermiştir.[4]
Değerli Müminler!
Takva, her müminin ömrü boyunca sahip olması gereken önemli azığıdır. Bu azık onu çevrenin zararlı etkilerine, kötü düşünce ve davranışlarına, şeytan ile nefsin hile ve tuzaklarına karşı koruyan bir kalkan vazifesi görmektedir. Takva kalkanı ile korunan müminler için dünya ve ahirette önemli müjdeler vardır. Nitekim Kuran, Cenab-ı Hakkın takva sahipleriyle beraber olduğunu,[5]onları sevdiğini,[6]onların velisi ve koruyucusu olduğunu,[7]sıkıntıya düştüklerinde kendilerine çıkış yolu göstereceğini,[8]rahmet ve mağfiretine nail edeceğini,[9]kurtuluşa erdireceğini,[10]son duraklarının cennet olacağını,[11]haber vermektedir. Bu müjdelere nail olmak için takva eksenli bir hayata yönelmek hepimizin görevi olmalıdır.
Dr. Mehmet EFENDİOĞLU
Üsküdar Vaizi
[1]Bakara, 2/177
[2]Enfal, 8/34
[3]Hucurât, 49/13
[4]Buhârî, "Enbiyâ", 8, 14, 19
[5]Tevbe, 9/36
[6]Âl-i İmrân, 3/76
[7]Casiye, 45/19
[8]Talâk, 65/2-3
[9]Enam, 6/155
[10]Maide, 5/35
[11]Nahl, 16/30