Su gibi ol

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,107
Tepkime puanı
81
Şimdi sen "su" olduğunu düşün.
Su kadar özel su kadar faydalı ve su kadar çok tükenmez... İnanıyorum ki gerçekten de öylesin.
Ama ister çeşmelerden dökül ister göklerden yağ ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın.
Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın...

Unutma ; Daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin... Gürültünün parçası olursun sadece!..

Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir.
Çünkü ; "Su nasılsa burada lüzum yok ki suyu kana kana içmeye" diye düşünürler...
Aynen sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi!
Ormandaki hiç bir hayvan ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar.
Hepsi hep sabahın en sakin anını bekledi ; suyun durgun yerlerini bulabilmek için gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler ; Onlar için en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...

Sen hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel su gibi yararlı su gibi vazgeçilmez... Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün.
Ama su gibi yaşatıcı ol ; Su gibi yıkıcı sürükleyici ve öldürücü değil!..
Sen bir su ol... Ama rahmet ol ; Afet değil ! Su isen tarlalarını basma insanların yuvalarını yıkma ocaklarını söndürme; Sana "felaket" denmesin !

Su isen bir bardağa sığabil ki; Damarlara giresin!..
Su ; Yüce Tanrı' nine insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri...
Ve suya benzediğini unutma ! Su gibi özel su gibi güzel su gibi faydalı su gibi lüzumlu ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu da unutma.
Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi su gibi de "kıyametler" koparıcı olabileceğini unutma...
Unutma; Senin işin rahmet olmak, afet değil !

Vadiler varken önünde ve ovalar varken yayılabileceğin ; Küçük ırmaklara ayirabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan hayat verirsin çevrene.
Ve yasayabilirsin dünya dönmesine devam ettiği müddetçe...
Yoksa hep duyulmayan dinlenmeyen ; korkulan ve kaçılan olursun seller afetler gibi...

Tercih elindeydi hep ve hep de "senin" ellerinde olacak...
Ya tutmayı öğreneceksin dilini ; veya hiç durmadan konuştuğun için sadece bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara !

Ama yapman gereken şu değil mi; Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini.
Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini kimin anlayıp anlamadığını.
Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini...
Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin...
Ve konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın...

Ahmak olmayan yolcuların önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde saatlerini kontrol ederek vakit yaklaştığında vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi sen de fikrini bildireceğin kişinin "kıyıya yanaşmasını" bekleyeceksin !..
Demeyeceksin; "Ben canim isteyince giderim iskeleye vapur da o saniyede gelmek zorunda!.."
Demeyeceksin; "Ben aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karsımdaki de değil duymak değil dinlemek anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!.."

Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın ama maalesef değil...
Ağzını açıp "Şelaleden dökülen suyu" içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç ?..
Veya önüne çıkan ağaçları dahi sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğrasan bir ceylan gördün mü ?
Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler ; Beyni olan her yaratık gibi !

Hadi... Sen simdi "su olduğunu" düşün ve kendini "su gibi" hisset... Su gibi özel su gibi güzel su gibi berrak su gibi yararlı... Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez-tükenmez olduğunu hatırla...
Ama yine su gibi "bir küçük bardağın içine" sığdır ki kendini ; Girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Hayat ver...
Vazgeçilmez ol !!..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Şimdi sen "su" olduğunu düşün.
Su kadar özel su kadar faydalı ve su kadar çok tükenmez... İnanıyorum ki gerçekten de öylesin.
Ama ister çeşmelerden dökül ister göklerden yağ ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın.

Ben kendimi hep su gibi olduğumu düşünmüşümdür. Temizlenmek arınmak isteyen için gerçekten de ferah berrak, sakin dingin akan giden, saran, hayat katan canlandıran su gibi...
ama temizlenmek arınmak istemeyen ,haddini bilmiyen kibir sahibleri için dalga dalga kabaran hırçın kara deniz, birikip birikip taşan seller gibi, önüme çıkan herşeyi yıkan Sel olmuşumdur...

Evet su gibiyim işte... suyun değerini, bereket olduğunu, ne aziz, hazine, ne kutsal, izzet ve hayatın ta kendisi olduğunu bilebilene, anlayabilene, can suyu gibi...

Su kıymetini bilen için kıymetli, bilmeyen için afet, felaket,olur suda yanan gemilerde var...
Her Rahmetti olan gücün ,bir de gazabı olduğunu bilmemiz gerekir...Allah’ın rahmet ve gazabı da var...
 
Üst Alt