Sorma kim bilir mahşerde neler gelecek başıma!

Mustafa CİLASUN

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Nisan 2011
Mesajlar
709
Tepkime puanı
0
Titreten
bir hicran sinemde
Hüzün vadisinin sessizce
zerkeden haşyet nidasında

Ağlayan kim var,
yanan gönül nerde yar,
beni benden alan bu hıçkırık ar

Ne kadar el açsam,
en yakınım olan sahibime
hakkıyla yakarsam ve ihsannıyla buluşsam

Hakka ram
olmak için ne gerekli
Zişanı efendimiz her vakit
gönülde şevkle anılıp, yaşanmalı

Ne bıraktıysa,
ümmeti adına feryadı
şimdilerde duyulmasa da, akılla yol almalı

İnsan fıtratı
ve karışım olan mizacı
edebin vecdine boyanıp,
tevazuu ile taatte rıza bulunmalı

Takva
elbette hassasiyettir
Defaten umre ve hacca
gitmek sayısı değildir,ihlas sevdadır

Kuru heveslerin,
kısa yoldan ecir dilenenlerin
hesabı nefsin hülyasında ki zandır

Titreten
bir feyz bulunmadıkça,
tüm ezalar hakikat sedasıyla
durulmadıkça sadece ahd-i edadır

Ruhuna
dikkat et, ne söyler
Ötelerin aksanı ve adabıyla
verdiğin ahdini sabırla bekler

Ecel
ne sürurlu bir keder,
endişe zerkeden hassasiyet
kul için evet, bir saadet-i ekber

Halveti
ve uzleti iyi anla, ruhun
ve kalbin en bakir halinde
yaşatmaktan korkma, kaygıya kapılma

Şefaat
beklediğin kimdir
Ne kadar yakınsın, bahsi
geçince mi anarsın, söyle nasılsın

Hücrelerinde
hissetmek için Esma-ul husnayı
iliklerinde terennüm etmelisin

Rahmetin sebebi
ve muhatabı olan ümmetliğin
şiarıyla ömrünü hasredip, vuzuha ermelisin



Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt