Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Edebi, fikri, duygusal yazılarımız
sonsuza davet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Turab" data-source="post: 5924" data-attributes="member: 2"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"><img src="https://www.islamiforumlar.net/images/serdar_resimler/0027.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"><img src="https://i175.photobucket.com/albums/w151/bela_2000/dividers-1.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Bir gün... </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Belki de dünyayı en çok sevdiğimiz bir gün... </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">"Sonsuz bir davet" alacağız. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Kalbimiz yanımızda... </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Kalıp adına ne varsa... burada bırakıp gideceğiz. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">O zaman şunu diyeceğiz kim bilir: "Şöyle keyifli keyifli kaç nefes alabildim? Ne de geçici imiş dünya! Böyle birdenbire mi bitecekti her şey? 'Hızlının hızlısı bir yer'in adı mıymış o geçici hayat?" </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Bir ağaç dikip gitmişsek eğer, belki de gölge olacak orda. Ağacın meyveleri gelecek belki de önümüze. Bir çocuğun tebessümünü çoğaltmışsak, koşup gelecek çocuk yanımıza: 'İşte bu amca/teyze elime bir şeyler tutuşturmuştu.' diyecek. Okuduğumuz ne kadar hoş cümle varsa hepsi hece hece "ışık" olacak mı; olur! Düşer önümüze, aydınlatır yolumuzu. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Bir kirazı yerken, şöyle kulpundan tutup, bir çamurun nasıl olup da kiraza dönüştü(rüldü)ğünü düşünmüşsek... Hoşuna gidecek Sanatkârlar Sanatkârı'nın... "hoş geldin"ini duyacaksınız. Çamuru kiraz, elma, karpuz, portakal ve saire yapanı göreceksiniz. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Bir bardak su verene teşekkür insanlığımızı küçültür mü? Olmaz der içiniz dışınız, olmaz! Suyu taşların, toprakların arasından çıkarıp gönderene teşekkür de... insanı insan yapar, işte! </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Baki: </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">"Minnet Hüda'ya devlet-i dünya fena bulur; </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Baki kalır sahife-i âlemde adımız." der. Der ve minnetin adresini verir. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Dünya Devleti'ni bırakıp bırakın gidenler bıraktıklarını kime bıraktı! Bütün "yığdıklarımız" burada kalmıyor mu? Taştı, topraktı, altındı, evdi, yalıydı, halıydı... Hepsi, hepsi O'na bırakılmıyor mu? Onun ihtiyacı yok ki ama... En büyük vâris O demek ki. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Şu, Ahmet'ten Mehmet'e; ondan ötekine de... Daha sonra? </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Daha sonrası gerçek Vâris'e... </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Öyle ya... Kimin malını kime bırakıyorsun? Bizimkisi sözde vârislik. Bu geçici vârisliğimizin aynasında/n gerçek Vârisi görmek aslolan. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Başka ne ki? </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Öyle; aldanmamıza, üzülmemize gerek kalmıyor o zaman. Nerede benim mülküm, nerede samur kürküm diye hayıflanmanın gereği var mı? </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Ara sıra müsekkine ihtiyacımız var. Hapishane gibi mesela. Gidip oralara hürriyetin ne olduğunu anlamak için. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Hastaneye bir de... 'Oh, sağlığım yerinde!' diye.... Aynada kendinize bakıp bakıp: Ne zenginmişim!' demek için. Hoşluğun, nefes almanın, ayağımızın yere bastığının daha nelerin farkında olmak için. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Sonra? Sonrasını anlatmak o kadar kolay değil. Kolay değil lezzetleri acılaştırıp tahrip edeni/ölümü günde defalarca düşünmek. Düşünmek ve arada bir "Ölüler Ülkesi"ne gidip gelmek. Onlar da nice şeyleri ve kimilerini bırakıp gitti. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Biz de bırakıp gideceğiz. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Gözümüz arkada niye kalsın! </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Vârislerin Vâris'ine bırakıp gideceğiz. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo">Endişemiz, korkumuz... cehaletimizdendir. </span></em></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"></span></em></span></span></strong><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 15px"><em><span style="color: indigo"><img src="https://i175.photobucket.com/albums/w151/bela_2000/dividers-1.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></em></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Turab, post: 5924, member: 2"] [CENTER][B][FONT=Courier New][SIZE=4][I][COLOR=indigo][IMG]https://www.islamiforumlar.net/images/serdar_resimler/0027.jpg[/IMG][/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Courier New][SIZE=4][I][COLOR=indigo][IMG]https://i175.photobucket.com/albums/w151/bela_2000/dividers-1.gif[/IMG][/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [B][FONT=Courier New][SIZE=4][I][COLOR=indigo]Bir gün... Belki de dünyayı en çok sevdiğimiz bir gün... "Sonsuz bir davet" alacağız. Kalbimiz yanımızda... Kalıp adına ne varsa... burada bırakıp gideceğiz. O zaman şunu diyeceğiz kim bilir: "Şöyle keyifli keyifli kaç nefes alabildim? Ne de geçici imiş dünya! Böyle birdenbire mi bitecekti her şey? 'Hızlının hızlısı bir yer'in adı mıymış o geçici hayat?" Bir ağaç dikip gitmişsek eğer, belki de gölge olacak orda. Ağacın meyveleri gelecek belki de önümüze. Bir çocuğun tebessümünü çoğaltmışsak, koşup gelecek çocuk yanımıza: 'İşte bu amca/teyze elime bir şeyler tutuşturmuştu.' diyecek. Okuduğumuz ne kadar hoş cümle varsa hepsi hece hece "ışık" olacak mı; olur! Düşer önümüze, aydınlatır yolumuzu. Bir kirazı yerken, şöyle kulpundan tutup, bir çamurun nasıl olup da kiraza dönüştü(rüldü)ğünü düşünmüşsek... Hoşuna gidecek Sanatkârlar Sanatkârı'nın... "hoş geldin"ini duyacaksınız. Çamuru kiraz, elma, karpuz, portakal ve saire yapanı göreceksiniz. Bir bardak su verene teşekkür insanlığımızı küçültür mü? Olmaz der içiniz dışınız, olmaz! Suyu taşların, toprakların arasından çıkarıp gönderene teşekkür de... insanı insan yapar, işte! Baki: "Minnet Hüda'ya devlet-i dünya fena bulur; Baki kalır sahife-i âlemde adımız." der. Der ve minnetin adresini verir. Dünya Devleti'ni bırakıp bırakın gidenler bıraktıklarını kime bıraktı! Bütün "yığdıklarımız" burada kalmıyor mu? Taştı, topraktı, altındı, evdi, yalıydı, halıydı... Hepsi, hepsi O'na bırakılmıyor mu? Onun ihtiyacı yok ki ama... En büyük vâris O demek ki. Şu, Ahmet'ten Mehmet'e; ondan ötekine de... Daha sonra? Daha sonrası gerçek Vâris'e... Öyle ya... Kimin malını kime bırakıyorsun? Bizimkisi sözde vârislik. Bu geçici vârisliğimizin aynasında/n gerçek Vârisi görmek aslolan. Başka ne ki? Öyle; aldanmamıza, üzülmemize gerek kalmıyor o zaman. Nerede benim mülküm, nerede samur kürküm diye hayıflanmanın gereği var mı? Ara sıra müsekkine ihtiyacımız var. Hapishane gibi mesela. Gidip oralara hürriyetin ne olduğunu anlamak için. Hastaneye bir de... 'Oh, sağlığım yerinde!' diye.... Aynada kendinize bakıp bakıp: Ne zenginmişim!' demek için. Hoşluğun, nefes almanın, ayağımızın yere bastığının daha nelerin farkında olmak için. Sonra? Sonrasını anlatmak o kadar kolay değil. Kolay değil lezzetleri acılaştırıp tahrip edeni/ölümü günde defalarca düşünmek. Düşünmek ve arada bir "Ölüler Ülkesi"ne gidip gelmek. Onlar da nice şeyleri ve kimilerini bırakıp gitti. Biz de bırakıp gideceğiz. Gözümüz arkada niye kalsın! Vârislerin Vâris'ine bırakıp gideceğiz. Endişemiz, korkumuz... cehaletimizdendir. [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][/B][CENTER][B][FONT=Courier New][SIZE=4][I][COLOR=indigo][IMG]https://i175.photobucket.com/albums/w151/bela_2000/dividers-1.gif[/IMG][/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Courier New][SIZE=4][I][COLOR=indigo] [/COLOR][/I][/SIZE][/FONT][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Edebi, fikri, duygusal yazılarımız
sonsuza davet
Üst
Alt