Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Siz olsanız ne cevap verirdiniz ?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 65088" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">Aleykum selam</span></p><p><span style="color: Black">Her insanın durumuna göre irşâdın yapılması gerekir. Bu bakımdan tebliğ ederken belli kalıplarla sınırlı kalınmamalı, muhatabın durumuna göre tebliğimiz şekillenmelidir.</span></p><p><span style="color: Black">kişinin durumunu tespit ettikten sonra, seviyesi çerçevesinde birinci derecede anlatılması gerekli olan şeyler iman esasları olmali..</span></p><p><span style="color: Black">mesela O size "bana Rabbimin varlığını kanıtlamamı istedi"</span></p><p><span style="color: Black">bende Allah-in olmadigini kanitlamasini isterdim..</span></p><p><span style="color: Black">kainattin kendi kendini olusturmasini ispatlamasini isterdim..</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Muhatabın anlayabileceği bir dil kullanma da çok mühimdir. </span></p><p><span style="color: Black">Bu itibarla, kendisine bir şeyler anlatılması düşünülen kimsenin, hangi sözlere ve anlatma usûlüne, </span></p><p><span style="color: Black">ne kadar âşina olduğunun çok iyi tespit edilmesi lâzımdır. </span></p><p><span style="color: Black">Maksat ve maksada ışık tutacak ilim,mantikli, bilimsel terminoloji ve düşüncenin fevkalâde berrak olmasına bilhassa dikkat edilmelidir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Anlatacağımız şeylerin, önceden çok iyi bilinmesi, hatta takdim edeceğimiz hususlar hakkında vârit olabilecek suallere, </span></p><p><span style="color: Black">ikna edici mahiyette cevapların hazırlanması şarttır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Gönülde inanç nurlarının yayılıp gelişmesi, o imanı yaratacak Zât’la sıkı münasebet içinde olmaya bağlıdır. </span></p><p><span style="color: Black">O’nun hoşnutluğu ve görüp gözetmesi hesaba katılmadan, iddiâlı münakaşalar ve ehl-i gaflet usûlü münazaralar hasmı ilzam etme ve susturmaya yarasa bile, tesiri olabileceği kat’iyen iddiâ edilemez. </span></p><p><span style="color: Black">Hele böyle bir münakaşa ve münazara zemininin açılacağı baştan biliniyor ve oraya hazırlıklı ve yüksek gerilimle geliniyorsa</span></p><p><span style="color: Black">böyleleri münazaracıdan daha ziyade birer hasım hâlinde kinle oturur ve öfke ile ayrılırlar. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Anlatmada, muhatabın gönlüne seslenilmelidir. </span></p><p><span style="color: Black">Her cümle samimiyet ve sevgiyle başlayıp, aynı şekilde sona ermelidir. Karşımızdakine veya düşüncelerine yönelik herhangi bir huşûnet, anlatacağımız şeylerin tesirini bütün bütün kıracağı gibi, muhatabı da küstürecektir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">muhatabımızın mimiklerine ve işmîzazlarına dikkat kesilmeli ve kendimizi sık sık akort etmeliyiz. </span></p><p><span style="color: Black">Böylece onu bıktıran, usandıran şeyleri tekrarlamamış oluruz.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Burada; şu nokta da, asla hatırdan çıkarılmamalıdır:</span></p><p><span style="color: Black">Muhatabımız yanımızdan ayrılırken, samimiyet gamzeden davranışlarımızı, tebessüm eden bakışlarımızı ve vücudumuzun her tarafından akıp dökülen ihlâs ve inanışımızı alıp götürecek ve hiçbir zaman unutmayacaktır. </span></p><p><span style="color: Black">Bir de buna, ikinci bir defa karşılaşma arzusunun duyulduğunu ilâve edecek olursak, </span></p><p><span style="color: Black">anlatılması gerekli olan şeylerin büyük bir kısmını anlatmış sayılırız.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Muhatabın yanlış düşünceleri, isabetsiz beyanları, gururuna dokunacak şekilde tenkit edilmemelidir. </span></p><p><span style="color: Black">Hele, başkalarının yanında onu küçük düşürecek şeylere asla tevessül edilmemelidir. </span></p><p><span style="color: Black">Maksat, onun gönlüne bir şeyler yerleştirmekse, icabında bu uğurda bizim onurumuz çiğnenmeli ve bizim gururumuz kırılmalıdır. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Onu, yer yer dinleyip kendisine konuşma fırsatı verilmelidir. Onun da bir insan olduğu düşünülerek, aziz tutulup fikirlerine müsamaha ile bakılmalıdır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bir ferdin inancındaki derinliği, kendi içine dönük olduğu nispette onu olgunlaştırır, faziletli kılar. </span></p><p><span style="color: Black">Dışa ve hususiyle bir şey bilmeyenlere karşı ise onu kaçırma ve nefret hissi vermeden başka bir şeye yaramaz..</span></p><p><span style="color: Black">başkalarını dinleme nezâketinde ve SABIRLI ce cook bilgili olmaliyiz..</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 65088, member: 1049"] [COLOR="Black"]Aleykum selam Her insanın durumuna göre irşâdın yapılması gerekir. Bu bakımdan tebliğ ederken belli kalıplarla sınırlı kalınmamalı, muhatabın durumuna göre tebliğimiz şekillenmelidir. kişinin durumunu tespit ettikten sonra, seviyesi çerçevesinde birinci derecede anlatılması gerekli olan şeyler iman esasları olmali.. mesela O size "bana Rabbimin varlığını kanıtlamamı istedi" bende Allah-in olmadigini kanitlamasini isterdim.. kainattin kendi kendini olusturmasini ispatlamasini isterdim.. Muhatabın anlayabileceği bir dil kullanma da çok mühimdir. Bu itibarla, kendisine bir şeyler anlatılması düşünülen kimsenin, hangi sözlere ve anlatma usûlüne, ne kadar âşina olduğunun çok iyi tespit edilmesi lâzımdır. Maksat ve maksada ışık tutacak ilim,mantikli, bilimsel terminoloji ve düşüncenin fevkalâde berrak olmasına bilhassa dikkat edilmelidir. Anlatacağımız şeylerin, önceden çok iyi bilinmesi, hatta takdim edeceğimiz hususlar hakkında vârit olabilecek suallere, ikna edici mahiyette cevapların hazırlanması şarttır. Gönülde inanç nurlarının yayılıp gelişmesi, o imanı yaratacak Zât’la sıkı münasebet içinde olmaya bağlıdır. O’nun hoşnutluğu ve görüp gözetmesi hesaba katılmadan, iddiâlı münakaşalar ve ehl-i gaflet usûlü münazaralar hasmı ilzam etme ve susturmaya yarasa bile, tesiri olabileceği kat’iyen iddiâ edilemez. Hele böyle bir münakaşa ve münazara zemininin açılacağı baştan biliniyor ve oraya hazırlıklı ve yüksek gerilimle geliniyorsa böyleleri münazaracıdan daha ziyade birer hasım hâlinde kinle oturur ve öfke ile ayrılırlar. Anlatmada, muhatabın gönlüne seslenilmelidir. Her cümle samimiyet ve sevgiyle başlayıp, aynı şekilde sona ermelidir. Karşımızdakine veya düşüncelerine yönelik herhangi bir huşûnet, anlatacağımız şeylerin tesirini bütün bütün kıracağı gibi, muhatabı da küstürecektir. muhatabımızın mimiklerine ve işmîzazlarına dikkat kesilmeli ve kendimizi sık sık akort etmeliyiz. Böylece onu bıktıran, usandıran şeyleri tekrarlamamış oluruz. Burada; şu nokta da, asla hatırdan çıkarılmamalıdır: Muhatabımız yanımızdan ayrılırken, samimiyet gamzeden davranışlarımızı, tebessüm eden bakışlarımızı ve vücudumuzun her tarafından akıp dökülen ihlâs ve inanışımızı alıp götürecek ve hiçbir zaman unutmayacaktır. Bir de buna, ikinci bir defa karşılaşma arzusunun duyulduğunu ilâve edecek olursak, anlatılması gerekli olan şeylerin büyük bir kısmını anlatmış sayılırız. Muhatabın yanlış düşünceleri, isabetsiz beyanları, gururuna dokunacak şekilde tenkit edilmemelidir. Hele, başkalarının yanında onu küçük düşürecek şeylere asla tevessül edilmemelidir. Maksat, onun gönlüne bir şeyler yerleştirmekse, icabında bu uğurda bizim onurumuz çiğnenmeli ve bizim gururumuz kırılmalıdır. Onu, yer yer dinleyip kendisine konuşma fırsatı verilmelidir. Onun da bir insan olduğu düşünülerek, aziz tutulup fikirlerine müsamaha ile bakılmalıdır. Bir ferdin inancındaki derinliği, kendi içine dönük olduğu nispette onu olgunlaştırır, faziletli kılar. Dışa ve hususiyle bir şey bilmeyenlere karşı ise onu kaçırma ve nefret hissi vermeden başka bir şeye yaramaz.. başkalarını dinleme nezâketinde ve SABIRLI ce cook bilgili olmaliyiz..[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Serbest kürsü
Siz olsanız ne cevap verirdiniz ?
Üst
Alt