Sivas İli Kangal İlçesi

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
KANGAL

COĞRAFİ KONUMU
Kangal ilçesi Orta Anadolu Düzlüğü ile Doğu Anadolu engebelerinin birleştiği yerdedir. Doğusunda Divriği, Kuzeydoğusunda Zara, Batısında Altınyayla, Kuzeybatısında Ulaş, Kuzeyinde Hafik, Güneyinde Gürün, Güneydoğusunda Malatya, Güneybatısında Kayseri ile çevrilidir. İlçenin kuzey ve doğusu engebeli güney ve batısı ise düzlüktür, bu düzlük Uzunyayla Platosu’nun uzantısında bulunmaktadır İlçenin ortalamayüksekliği 1400-1600 m. olmakla birlikte Kuzeyde bulunan Yılanlı Dağı 2200m. ile en yüksek arazi kesimidir.Kuzeyde Yılanlı dağı bölgesi ve Güneydoğuda kepez dağı bölgesi hariç bölgenin tamamına yakını tarıma elverişlidir. Kuzey-Güney uzanımında Kazıklı çayı, Batı-Doğu uzanımında Kürtler çayı, Köprüler dışında geçişe izin vermemektedir. Bölgenin tamamına yakını bozkır arazisi şeklinde çıplak arazi yapısına sahiptir. Bölgenin en önemli geçitleri Yağdonduran (1700 m.) ve Aptalboğan (1750 m.) geçitleridir.İlçe Sivas ve Malatya illerine 850-05 ve 850-07 Devlet karayolu ile Divriği, Gürün ve Ulaş ilçesine il yolu ile bağlıdır.

TARİHÇE
Kangal İlçesinin yerleşim tarihi oldukça eskidir. 1071 yılındaki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya gelen ilk Türk boyları, Anadolu’da bulunan Doğu Roma İmparatorluğuna ait yerleşim birimlerini ele geçirerek, bir kısmı ilçenin merkezine yakın bulunan Humarlı köyüne yerleşmişlerdir. Bu yerin tarıma çok elverişli oluşu ve doğuyu batıya bağlayan İpek yolu güzergahında oluşu, buraya yerleşen Türk Boylarının ipek yolu güzergahını seçmeleri ticaretle uğraştıklarını göstermektedir. Zamanla güçlenen bu Türk boyu etrafındaki diğer boylara gücünü kabullendirerek bir derebeylik kurmuşlardır. Sonradan Selçuklular döneminde de posta işleri de bu derebeyliğe verilmiştir. Selçuklular döneminde Alacahan Bucağı’nda bir kervansaray yapılarak bu yörenin önemi daha da artmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, bu yer Samsun ve Giresun Limanlarını Anadolu’ya bağlayan ve İstanbul’dan gelen yolla birleşmiştir. Böylelikle Halep’e kadar uzanan meşhur Bağdat Şosesi, Humarlı Köyü civarındaki Halep Köprüsünün 1626 yılında tamamlanmasından sonra hizmete açılmıştır. Derebeylik XVIII’nci asra kadar devam etmiştir. Sonradan bu yörede de derebeylik ve ağalık savaşları giderek arttığından Humarlı Köyü dağılmıştır. Dağılan boylardan bir kısmı bu günkü ilçe merkezine yerleşmiştir. İlçe 1902 yılına kadar bucak olarak kalmış ve o vakte kadar Bucak Subaşı unvanı ile makam kisvesi bir cübbe ve markop denilen ayak giyimi ile sembolleştirilmiştir Kangal İlçesinin Kangal ismini alışını doğrulayan çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan birincisi, Birlik ve beraberliği ifade eden anlamdadır. Kangal ilçesi geniş bir vadi içerisinde olduğundan etrafındaki dağların Kangal şeklinde çevrilmesine izafeten, ikincisi Kangal’a yerleşen iki düşman aşiretin kan davalarına burada son vermeleriyle KAN-KAL şeklinde isim oluştuğu bilahare şive nedeni ile Kangal’a dönüştüğü, üçüncüsü ise burada yetişen dikenli boz renkte Kangal yabani otunun çokluğu nedeniyle “Kangal” ismini aldığıdır.

KÜLTÜR VE TURİZM
İlçenin Dünya çapında tanınmasına sebep olan ve Turizm bakımından bir hareketlilik yaratan kangal köpeklerinin anayurdu, Kangal ilçesidir. Ayrıca ilçede tarihsel ve kültürel öneme sahip bir çok mekan bulunmaktadır. Bunlar; Alacahan Kervansarayı, Alacahan Camii,Samet Baba Türbesi, Mancılık Kilisesi, Karaseki Aslantaş Yerleşmesi, Karaseki Ören Yeri, Büyük Değirmenli Hüyüğü, Akçakale Kalesi, Yeşilkale Kalesi ve Halil Rıfat Paşa Köprüsü’dür. Balıklı Kaplıca da Kangal’da Turizm hareketliliğine önemli katkı yapan bir şifa yeridir.

Kangal Köpeği:
Vatanı Türkiye olup, Orta Anadolu’dan kökenini almış, Sivas İlimizde, Özellikle Kangal İlçesinde bulunmakla birlikte, gerek Sivas’a yakın iller gerekse Trakya’dan Kars’a kadar olan bölgede Kangal Köpeğinin çeşitli variyetlerini görmek mümkündür. Ancak birinci derecede saf Kangal çoban köpeğini Sivas veya özellikle Kangal ilçesinde bulmamız mümkündür.

Balıklı Çermik;
Tıbben tedavisi tam olarak yapılamayan sedef hastalığının (Psöriasis) dünyada alternatifsiz olarak tek doğal çözüm merkezidir. Balıklı Kaplıcada sedef hastalığının tedavisi hava-su-balık üçlemesiyle yapılmaktadır. Balıklar yaranın kabuklarını yiyerek derinin hava ve su ile temasını sağlar. Sadece kaplıca sularında bulunan selenyum deriyi yenilerken, yörenin iklimi yaranın daha çabuk iyileşmesini sağlar.
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Sivas Kangal Sultan Samud Baba Türbesi Alacahan Camii

Kangal’ın Tekke Köy’de bulunan Samud Baba Türbesi vardır.
Buram buram tarih kokan bu eşsiz yerlerde gezi yapmak gerçekten sizi tarihin derinliklerine alır götürür.

samud-baba-turbesi.jpg


Sivas’taki bugün ki noktamız ise Sultan Samud Baba Türbesi
Samud Baba, eski şairler arasındadır. Samud Baba Türbesi’nin giriş kapısı üzerindeki yazıta göre, yapı 1573 tarihinde yaptırılmıştır. Dıştan altıgen, yuvarlağa yakın planlıdır. İçten kubbeli, dıştan ise külahlı bir üst örtüye sahiptir. Külahın üzerinde Bektaşi sikkesi kabartması bulunmaktadır. 2006 yılında restore edilerek ziyarete açılmıştır.

*********

Alacahan Camii ile ilgili bilgiler verebiliriz. Tabii ki bu bilgileri okuduktan sonra gezi programı düzenlemenizi tavsiye ederim.
Kervansarayın batısında yer alan Alacahan Camii, kale duvarı girişinin solundadır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte kervansarayla aynı yıllarda yaptırıldığı düşünülmektedir. Caminin içindeki yazıttan 1818 yılında Hasan Beyzade Mahmud Bey tarafından onarım yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kare planlı ana mekânın üzeri köşelerdeki tromplarla geçilen basık bir kubbeyle örtülmüştür.


alacahan-camii.jpg


Yapının iç mekânındaki kireç sıvanın üzerinde silinmeye başlamış kalem işi çiçek ve yazı izleri görülmektedir. Mihrabın sağında özgün minberi bulunmaktadır. Kuzeydeki düz çatılı son cemaat yeri sonradan eklenmiştir. Siyah ve beyaz renkli taşlarla örülmüş zarif minarenin kaidesinde, doğuda yer alan yazıtta 1757 tarihi okunmaktadır. Bu tarih, minarenin sonradan yapıldığına bir kanıt sayılmaktadır.

Sivas her yönüyle güzel bir şehir. Alacahan’da bu güzelliklerin arasında yer alıyor.
 
Üst Alt