Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Şeytan Hikayeleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 24415" data-attributes="member: 1208"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan ile oduncunun döğüşü</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk" vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Oduncu, bir gün: «Şunların Allah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum» diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Dağa doğru giderken karşısına acaip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Halkın Allah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan zahide: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü.. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu, ikinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Seni sahtekâr seni, kandırdın değilmi beni?., diyerek üzerine hücum etti. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan: </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lâkin şimdi Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Kaynak: Büyük Dini Hikayeler, Osmanlı Yayınevi</span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan ile Hz. İsa (a.s)</span></span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Hz. İsa (a.s) yarım kerpici başının altına koymuş, yatıp uyumuştu. Uyanıp gözlerini açtığında İblis'i başında bekler buldu. Ona.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- A melun başımda ne bekliyorsun? diye sordu.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">İblis ona dedi ki:</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Başının altına koyduğun benim kerpicim. Bütün dünya benim malım olduğuna göre, bu kerpiç parçası da benim malımdır demektir. Madem ki malımı kullanıyorsun bana ortak oldun demektir.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Hz. İsa (a.s) kerpici başının altından aldı, fırlatıp attı. Yeniden uyumaya niyetlendi. İblis de savuştu gitti.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Ey dünya dertleriyle üzülen, ip gibi eğilip bükülen adam! </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Madem sonunda herşeyi arkanda bırakıp gideceksin, açgözlülük yapmanın, durmadan mal yığmanın ne âlemi var?</span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Kaynak: Mantıku't Tayr, Feridüddin Attar</span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan'ın hilesi ve Zeus</span></span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan, şeytanlığını yapabilmek için, insanların zihnine girebilmek için kendine hep bir yol arayıp bula gelmiştir...</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Bir zamanlar..., Allah'tan sakınan, gece gündüz ibadet eden birçok kimse vardı. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Onlar Allah'ı sever, Allah'da onları severdi. Allah onların dualarını geri çevirmezdi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Allah'ın bu sevdiği seçkin kullarını insanlarda sever ve sayardı. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Tabi şeytan da vardı. Ama Şeytan'ın işi zordu. İnsanoğlunun ayağını kaydırmak zordu. Bu salih kullar yoluna engeller koyuyor, doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor almıyor du. Şeytanlık bayağı zordu, acınacak hali vardı İblis'in oğlunun.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Ama şeytan bu durur mu? Durmaz tabi... Düşündü düşündü, yılları düşünmekle geçti ve bir gün fırsatını buldu. Bu Allah dostları, halk tecelli edip vefat etmeye başlayınca, Şeytan balkarki engeller kalkmaya başlamıış, halkın içine girebiliyor. O da her fırsatta onların içine girmiş ve her fırsatta onlara Allah dostlarını hatırlatmaya başlamış... </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Şunu, şunu nasıl bilirdiniz? </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Allah Allah. Sorduğun soruya bak. Nasıl bileceğiz? Onlar Allah'a çok bağlıydılar. Duaları geri çevrilmezdi. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Onlara ne kadar üzülüyorsunuz? </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Çok çok.. Tarifi mümkün değil. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Öyleyse onları görmek isterdiniz değil mi? </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Hemde nasıl! </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Niçin onlara hergün bakmıyorsunuz? </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Ne demek istiyorsun? Hiç mümkün olabilir mi? Onlar vefat ettiler, aramızdan ayrıldılar. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">- Siz de onların resimlerine bakın! </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytan'ın bu sözleri halkın beğenisini toplar. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Bunun üzerine o salih insanların resimlerini yaparlar ve hergün o resimlere bakmaya başlarlar böylece ayrılık özlemlerini giderirler... </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Zamanla resimlerden heykellere geçerler... </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Bunları evlerine ve mabetlerine kadar her yere koyarlar... </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Resim ve heykelleri ilk yapan bu insanlar Allah'a ibadet ediyorlar. O'na ortak koşmuyorlardı. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Bu heykellerin taştan yapıldığını, yarar ve zararı olmadığını biliyorlar, ancak gene de saygı gösteriyorlardı. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Gittikçe heykeller çoğaldı. Heykellerin çoğalmasıyla saygıda çoğaldı. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Heykellere saygı ve bağlılık gösterisinde bulunmak moda oldu. Öyle olduki, salih bir kimse vefat edince, hemen heykelini yapmak bir görev haline geldi. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Nesiller geldi nesiller gitti. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Çocuklar torunlar babalarının ve dedelerinin heykellere tavırların görmüş, onların önünde başlarını eğdiklerini, saygı duruşunda bulunduklarını görmüşlerdi. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Boynuz kulağı geçer misali, çocuklar saygıda babalarınıda geçtiler, secde etmeye, ihtiyaçlarını heykellerden istemeye başladılar. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Bu arada heykeller için kurban kesmelerde başlamıştı. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Sonunda heykeller putlaştı. İnsanların ihtiyaçlarını gideren tanrılar olarak kabul görmeye başladı. İbadet artık onlaraydı. Şeytan'ın tuzağına düşülmüştü.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">...ve sonraları tanrılaştırılan Zeus bile Hz. İdris'in Atina'ya Tevhid inancını tebliğ etmesi ve halkı çok tanrıcılığın parçaladığı ahlâkî yozlaşmadan kurtarması için gönderdiği valiydi. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple"><strong>Şeytanın malı</strong><span style="font-family: 'verdana'">Gafil bir adam bir şeyhin kapısına vardı, Şeytan'dan bir hayli şikayetçi oldu. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-family: 'arial unicode ms'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Şeytan beni yoldan çıkartıyor. Beni kandırıp dinimi, ahiretimi mahvediyor. " dedi.</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-family: 'arial unicode ms'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeyh de ona dedi ki:</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-family: 'arial unicode ms'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Ey genç adam, senden az önce şeytan gelmişti buraya. O da senden bıkmış, usanmış. Ona yaptığın zulümleri anlatıp şikayet ediyordu. Diyor ki:</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-family: 'arial unicode ms'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Dünyanın hepsi benim malımdır. O benim malıma göz koymaya, kendi mülkümü elimden almaya çalışıyor. Ben de bu yüzden onun dinine saldırıyorum. Bana zararı olmayan, malıma göz dikmeyen adamla benim ne işim olsunki!"</span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Kaynak: Mantıku't Tayr, Feridüddin Attar</span></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Şeytanın pisliği</span></span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebelerinden biri şeytanın vesvesesine kapılıp; </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Artık ben kemâle geldim. Sohbete devâm etmeme lüzum kalmadı." deyip kendi başına bir yere çekildi. </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Benlik ve gururundan dolayı şeytânî bir rüyâ gördü. Rüyâsında, bağlık bahçelik içinde güzel nehirler ve çok lezzetli yemekler yediğini gördü. Bu rüyâyı hakîkat zannedip, kibiri daha da arttı ve bu hâlini arkadaşlarına anlattı. Onlar da Cüneyd-i Bağdâdî'ye arzettiklerinde, Cüneyd-i Bağdâdî çok üzüldü ve anlatılan kimsenin yanına gitti. Baktı ki o kimseyi şeytan aldatmış, Ona; </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Seni bu gece Cennet'e götürürlerse, Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle oku." buyurdu. Hakîkaten o kimseyi rüyâsında Cennet'e götürdüler. O kimse Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle okudu. Gördüklerini ve kendisinde hâsıl olan şeytânî hâllerin hepsini unuttu. Bir anda kendisinin pislik ve çöplük içerisinde olduğunu gördü.Uyandığında gördüklerini hatırladı ve içine düştüğü hatâyı anladı. Çok pişman olup tövbe etti ve Cüneyd-i Bağdâdî'nin elini öptü. Sohbetlere devâm edip, talebeler arasındaki yerini aldı.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">Hazret-i Cüneyd-i Bağdâdî buyurdu ki: </span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: purple">"Herkese bir mürşid-i kâmil lâzımdır. Aksi halde mel'ûn şeytan gelip kendisine musallat olur ve insan maazallah ona tâbi olur." </span></span></p><p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 24415, member: 1208"] [SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan ile oduncunun döğüşü[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk" vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Oduncu, bir gün: «Şunların Allah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum» diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Dağa doğru giderken karşısına acaip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Halkın Allah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan zahide: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Ey zahid, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Adam ağacı kesmekten vazgeçip, evine dönmüştü.. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu, ikinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Seni sahtekâr seni, kandırdın değilmi beni?., diyerek üzerine hücum etti. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. Bu nasıl hâl der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Hayret ettin değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lâkin şimdi Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Kaynak: Büyük Dini Hikayeler, Osmanlı Yayınevi[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan ile Hz. İsa (a.s)[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3][COLOR=purple]Hz. İsa (a.s) yarım kerpici başının altına koymuş, yatıp uyumuştu. Uyanıp gözlerini açtığında İblis'i başında bekler buldu. Ona.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- A melun başımda ne bekliyorsun? diye sordu.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]İblis ona dedi ki:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Başının altına koyduğun benim kerpicim. Bütün dünya benim malım olduğuna göre, bu kerpiç parçası da benim malımdır demektir. Madem ki malımı kullanıyorsun bana ortak oldun demektir.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Hz. İsa (a.s) kerpici başının altından aldı, fırlatıp attı. Yeniden uyumaya niyetlendi. İblis de savuştu gitti.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Ey dünya dertleriyle üzülen, ip gibi eğilip bükülen adam! [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Madem sonunda herşeyi arkanda bırakıp gideceksin, açgözlülük yapmanın, durmadan mal yığmanın ne âlemi var?[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Kaynak: Mantıku't Tayr, Feridüddin Attar[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan'ın hilesi ve Zeus[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan, şeytanlığını yapabilmek için, insanların zihnine girebilmek için kendine hep bir yol arayıp bula gelmiştir...[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Bir zamanlar..., Allah'tan sakınan, gece gündüz ibadet eden birçok kimse vardı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Onlar Allah'ı sever, Allah'da onları severdi. Allah onların dualarını geri çevirmezdi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Allah'ın bu sevdiği seçkin kullarını insanlarda sever ve sayardı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Tabi şeytan da vardı. Ama Şeytan'ın işi zordu. İnsanoğlunun ayağını kaydırmak zordu. Bu salih kullar yoluna engeller koyuyor, doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor almıyor du. Şeytanlık bayağı zordu, acınacak hali vardı İblis'in oğlunun.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Ama şeytan bu durur mu? Durmaz tabi... Düşündü düşündü, yılları düşünmekle geçti ve bir gün fırsatını buldu. Bu Allah dostları, halk tecelli edip vefat etmeye başlayınca, Şeytan balkarki engeller kalkmaya başlamıış, halkın içine girebiliyor. O da her fırsatta onların içine girmiş ve her fırsatta onlara Allah dostlarını hatırlatmaya başlamış... [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Şunu, şunu nasıl bilirdiniz? [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Allah Allah. Sorduğun soruya bak. Nasıl bileceğiz? Onlar Allah'a çok bağlıydılar. Duaları geri çevrilmezdi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Onlara ne kadar üzülüyorsunuz? [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Çok çok.. Tarifi mümkün değil. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Öyleyse onları görmek isterdiniz değil mi? [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Hemde nasıl! [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Niçin onlara hergün bakmıyorsunuz? [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Ne demek istiyorsun? Hiç mümkün olabilir mi? Onlar vefat ettiler, aramızdan ayrıldılar. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]- Siz de onların resimlerine bakın! [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Şeytan'ın bu sözleri halkın beğenisini toplar. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Bunun üzerine o salih insanların resimlerini yaparlar ve hergün o resimlere bakmaya başlarlar böylece ayrılık özlemlerini giderirler... [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Zamanla resimlerden heykellere geçerler... [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Bunları evlerine ve mabetlerine kadar her yere koyarlar... [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Resim ve heykelleri ilk yapan bu insanlar Allah'a ibadet ediyorlar. O'na ortak koşmuyorlardı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Bu heykellerin taştan yapıldığını, yarar ve zararı olmadığını biliyorlar, ancak gene de saygı gösteriyorlardı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Gittikçe heykeller çoğaldı. Heykellerin çoğalmasıyla saygıda çoğaldı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Heykellere saygı ve bağlılık gösterisinde bulunmak moda oldu. Öyle olduki, salih bir kimse vefat edince, hemen heykelini yapmak bir görev haline geldi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Nesiller geldi nesiller gitti. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Çocuklar torunlar babalarının ve dedelerinin heykellere tavırların görmüş, onların önünde başlarını eğdiklerini, saygı duruşunda bulunduklarını görmüşlerdi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Boynuz kulağı geçer misali, çocuklar saygıda babalarınıda geçtiler, secde etmeye, ihtiyaçlarını heykellerden istemeye başladılar. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Bu arada heykeller için kurban kesmelerde başlamıştı. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Sonunda heykeller putlaştı. İnsanların ihtiyaçlarını gideren tanrılar olarak kabul görmeye başladı. İbadet artık onlaraydı. Şeytan'ın tuzağına düşülmüştü.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]...ve sonraları tanrılaştırılan Zeus bile Hz. İdris'in Atina'ya Tevhid inancını tebliğ etmesi ve halkı çok tanrıcılığın parçaladığı ahlâkî yozlaşmadan kurtarması için gönderdiği valiydi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple][B]Şeytanın malı[/B][FONT=verdana]Gafil bir adam bir şeyhin kapısına vardı, Şeytan'dan bir hayli şikayetçi oldu. [/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=verdana][FONT=arial unicode ms][SIZE=3][COLOR=purple]"Şeytan beni yoldan çıkartıyor. Beni kandırıp dinimi, ahiretimi mahvediyor. " dedi.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=verdana][FONT=arial unicode ms][SIZE=3][COLOR=purple]Şeyh de ona dedi ki:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=purple][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=verdana][FONT=arial unicode ms][SIZE=3][COLOR=purple]"Ey genç adam, senden az önce şeytan gelmişti buraya. O da senden bıkmış, usanmış. Ona yaptığın zulümleri anlatıp şikayet ediyordu. Diyor ki:[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=purple][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=verdana][FONT=arial unicode ms][SIZE=3][COLOR=purple]"Dünyanın hepsi benim malımdır. O benim malıma göz koymaya, kendi mülkümü elimden almaya çalışıyor. Ben de bu yüzden onun dinine saldırıyorum. Bana zararı olmayan, malıma göz dikmeyen adamla benim ne işim olsunki!"[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=purple][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=verdana][SIZE=3][COLOR=purple]Kaynak: Mantıku't Tayr, Feridüddin Attar[/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=3][COLOR=purple]Şeytanın pisliği[/COLOR][/SIZE][/B] [SIZE=3][COLOR=purple]Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebelerinden biri şeytanın vesvesesine kapılıp; [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]"Artık ben kemâle geldim. Sohbete devâm etmeme lüzum kalmadı." deyip kendi başına bir yere çekildi. [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Benlik ve gururundan dolayı şeytânî bir rüyâ gördü. Rüyâsında, bağlık bahçelik içinde güzel nehirler ve çok lezzetli yemekler yediğini gördü. Bu rüyâyı hakîkat zannedip, kibiri daha da arttı ve bu hâlini arkadaşlarına anlattı. Onlar da Cüneyd-i Bağdâdî'ye arzettiklerinde, Cüneyd-i Bağdâdî çok üzüldü ve anlatılan kimsenin yanına gitti. Baktı ki o kimseyi şeytan aldatmış, Ona; [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]"Seni bu gece Cennet'e götürürlerse, Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle oku." buyurdu. Hakîkaten o kimseyi rüyâsında Cennet'e götürdüler. O kimse Cennet'e vardığında üç defâ Lâ havle okudu. Gördüklerini ve kendisinde hâsıl olan şeytânî hâllerin hepsini unuttu. Bir anda kendisinin pislik ve çöplük içerisinde olduğunu gördü.Uyandığında gördüklerini hatırladı ve içine düştüğü hatâyı anladı. Çok pişman olup tövbe etti ve Cüneyd-i Bağdâdî'nin elini öptü. Sohbetlere devâm edip, talebeler arasındaki yerini aldı.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]Hazret-i Cüneyd-i Bağdâdî buyurdu ki: [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple]"Herkese bir mürşid-i kâmil lâzımdır. Aksi halde mel'ûn şeytan gelip kendisine musallat olur ve insan maazallah ona tâbi olur." [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=purple] [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Şeytan Hikayeleri
Üst
Alt