Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Sevmek çok zor ama bir o kadar da şerefli bir duygudur.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hacı anne" data-source="post: 1929" data-attributes="member: 4"><p>Sevmek çok zor ama bir o kadar da şerefli bir duygudur. Zordur çünkü sevmek, sevilenle seven arasında menfaate dayalı olmayan bir ilgiyi gerektirir...</p><p>Karşılıklı fedakarlığı, vefayı gerektirir. Cefaya karşı sabrı, sert rüzgarlara karşı dağılmamayı gerektirir... </p><p>Sevmek, sevileni kırmamayı, ona karşı yanlış yapmamayı, kendi isteklerini sevilenin isteklerine tercih etmemeyi gerektirir.</p><p>İstersek çocuğumuzu, istersek eşimizi, istersek bir canlıyı, çevreyi veya başka bir şeyi sevelim. Sonuç değişmez.</p><p>Hayatın zor labirentlerinde bu metaneti yitirmeden yürümemiz şarttır.</p><p>Biz farklı bir sevgiden bahsedelim...</p><p>Yüce ALLAH’a karşı hissetmemiz gereken sevgiden…</p><p>Şimdi şöyle bir soru sorsak ve desek ki, ALLAH’ı seviyor muyuz? İnanıyorum ki hepimiz, Elbette ALLAH’ı seviyoruz diyeceğiz.... O hiç sevilmez mi? O’na kurban olalım... deriz. </p><p>Bu duygumuzda samimiyiz de. Çünkü hiç kimse ALLAH’ı sevmiyorum demez, diyemez. Hiç inanmayan bile böyle bir cümlenin yüküne talip olamaz olmamalıdır da.</p><p>O zaman ikinci soruyu soralım ve sevgi nedir? diyelim. Veya bizim sevmemiz yeterli mi? O’nu sevmek mi önemli yoksa O’nun tarafından sevilmek mi?</p><p>Ne dersiniz... bütün bu sorulara bir çırpıda makul cevaplar verebilecek miyiz?</p><p>Buna İslam tarihinin ölümsüz şahikalarından enfes satırlar okuyalım. </p><p>Bakalım sevgiye nasıl bir anlam yüklemiş büyükler?</p><p>Beyazıd-ı Bestami Hz.leri sevgi sanılan boş bir kuruntunun, duvarların yüzüne çarparken unutulmaz bir ders verir:</p><p>ALLAH’ı seviyorum sanırdım. Ama anladım ki, esas olan O’nun sevmesi imiş. ALLAH (c.c.) bir kulu severse, onun kalbini kendisi ile meşgul edermiş...</p><p>Doğrudur… </p><p>Beyazıd-ı Bestami Hz.lerinin dediği gibi, sevgi eğer sevilenin sevgisini getirmeyecekse, boş bir kuruntudur. ALLAH’ı o kadar seveceğiz ki, neticede O bizi sevmeye başlayacak. O zaman bizim sevgimiz, O’nun sevgisine mahkum olur. İşte o zaman O’nun gören gözü, işiten kulağı, yürüyen ayağı oluruz...</p><p>Fudayl bin Iyazın, sevgiyi tarif eden dokunaklı sözleri ruh dünyamızda depremler meydana getirecek kadar derindir. Şöyle diyor;</p><p>ALLAH’ı seviyormuyuz diye sorarlarsa sus, konuşma. Evet dersen, tavırların evet diyenlerinkine benzemiyor ki. O zaman da münafıklara, sahtekarlara benzersin...</p><p>İşte bize Bağdatlı Cüneyd Hz.lerinin cümleleri, Hz. Mevlana’nın ufkunu ne kadar da çok hatırlatıyor:</p><p>Şu kalp ALLAH’a aittir. O’na sakın yabancıyı sokma...</p><p>Sevgide dozu iyi anlamak şarttır. Sevgi teslimiyet ve tam bir tevekkülü gerektirir. Gayrisinden hicret ve fıkrat (ayrılık) gerektirir. Koşmak, koşmak, koşmak ve yine koşmak gerektirir...</p><p></p><p>Sevginin kapısı hiç kapanmaz zira kapıyı kapalı zannediyorsak, sevgiliyi tanımıyoruz demektir. Belki de kapısı kapalı olan sevgili değildir, sevgili olamaz…</p><p></p><p>Salih Mürri, bir gün vaaz ediyor camide. Ümitsizliği kıracak sözler kullanıyor, ümidin kapılarını açıyor. Ümitsizliğin yakan bir ateş olduğunu anlatıyor. Bunu da şöyle formüle ediyor:</p><p>Ümitsizliği yenin. Bir insan Yüce ALLAH’ın kapısını ısrarla çalarsa, kapı mutlaka bir gün açılacaktır...</p><p></p><p>Sözler böyleydi ve doğruydu da. Ama cemaatin arkasında bir kadın vardır ve onun dünyasında ayrı apayrı fırtınalar kopmaktadır. O, Salih’in durduğu yerde değildir. Birden ayağa kalkar ve seslenir:</p><p>Daha ne zamana kadar böyle demeye devam edeceksin? O kapı hiç kapanmadı ki açılsın...</p><p></p><p>Evet, sevgilinin kapısı hiç kapanmaz. Zaten kapısı kapanacak sevgili, sevgili değildir.</p><p></p><p>Öyle bir sevgili sevelim ki, herkesin kapısı kapandığında bile O’nun kapısı açık dursun...</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hacı anne, post: 1929, member: 4"] Sevmek çok zor ama bir o kadar da şerefli bir duygudur. Zordur çünkü sevmek, sevilenle seven arasında menfaate dayalı olmayan bir ilgiyi gerektirir... Karşılıklı fedakarlığı, vefayı gerektirir. Cefaya karşı sabrı, sert rüzgarlara karşı dağılmamayı gerektirir... Sevmek, sevileni kırmamayı, ona karşı yanlış yapmamayı, kendi isteklerini sevilenin isteklerine tercih etmemeyi gerektirir. İstersek çocuğumuzu, istersek eşimizi, istersek bir canlıyı, çevreyi veya başka bir şeyi sevelim. Sonuç değişmez. Hayatın zor labirentlerinde bu metaneti yitirmeden yürümemiz şarttır. Biz farklı bir sevgiden bahsedelim... Yüce ALLAH’a karşı hissetmemiz gereken sevgiden… Şimdi şöyle bir soru sorsak ve desek ki, ALLAH’ı seviyor muyuz? İnanıyorum ki hepimiz, Elbette ALLAH’ı seviyoruz diyeceğiz.... O hiç sevilmez mi? O’na kurban olalım... deriz. Bu duygumuzda samimiyiz de. Çünkü hiç kimse ALLAH’ı sevmiyorum demez, diyemez. Hiç inanmayan bile böyle bir cümlenin yüküne talip olamaz olmamalıdır da. O zaman ikinci soruyu soralım ve sevgi nedir? diyelim. Veya bizim sevmemiz yeterli mi? O’nu sevmek mi önemli yoksa O’nun tarafından sevilmek mi? Ne dersiniz... bütün bu sorulara bir çırpıda makul cevaplar verebilecek miyiz? Buna İslam tarihinin ölümsüz şahikalarından enfes satırlar okuyalım. Bakalım sevgiye nasıl bir anlam yüklemiş büyükler? Beyazıd-ı Bestami Hz.leri sevgi sanılan boş bir kuruntunun, duvarların yüzüne çarparken unutulmaz bir ders verir: ALLAH’ı seviyorum sanırdım. Ama anladım ki, esas olan O’nun sevmesi imiş. ALLAH (c.c.) bir kulu severse, onun kalbini kendisi ile meşgul edermiş... Doğrudur… Beyazıd-ı Bestami Hz.lerinin dediği gibi, sevgi eğer sevilenin sevgisini getirmeyecekse, boş bir kuruntudur. ALLAH’ı o kadar seveceğiz ki, neticede O bizi sevmeye başlayacak. O zaman bizim sevgimiz, O’nun sevgisine mahkum olur. İşte o zaman O’nun gören gözü, işiten kulağı, yürüyen ayağı oluruz... Fudayl bin Iyazın, sevgiyi tarif eden dokunaklı sözleri ruh dünyamızda depremler meydana getirecek kadar derindir. Şöyle diyor; ALLAH’ı seviyormuyuz diye sorarlarsa sus, konuşma. Evet dersen, tavırların evet diyenlerinkine benzemiyor ki. O zaman da münafıklara, sahtekarlara benzersin... İşte bize Bağdatlı Cüneyd Hz.lerinin cümleleri, Hz. Mevlana’nın ufkunu ne kadar da çok hatırlatıyor: Şu kalp ALLAH’a aittir. O’na sakın yabancıyı sokma... Sevgide dozu iyi anlamak şarttır. Sevgi teslimiyet ve tam bir tevekkülü gerektirir. Gayrisinden hicret ve fıkrat (ayrılık) gerektirir. Koşmak, koşmak, koşmak ve yine koşmak gerektirir... Sevginin kapısı hiç kapanmaz zira kapıyı kapalı zannediyorsak, sevgiliyi tanımıyoruz demektir. Belki de kapısı kapalı olan sevgili değildir, sevgili olamaz… Salih Mürri, bir gün vaaz ediyor camide. Ümitsizliği kıracak sözler kullanıyor, ümidin kapılarını açıyor. Ümitsizliğin yakan bir ateş olduğunu anlatıyor. Bunu da şöyle formüle ediyor: Ümitsizliği yenin. Bir insan Yüce ALLAH’ın kapısını ısrarla çalarsa, kapı mutlaka bir gün açılacaktır... Sözler böyleydi ve doğruydu da. Ama cemaatin arkasında bir kadın vardır ve onun dünyasında ayrı apayrı fırtınalar kopmaktadır. O, Salih’in durduğu yerde değildir. Birden ayağa kalkar ve seslenir: Daha ne zamana kadar böyle demeye devam edeceksin? O kapı hiç kapanmadı ki açılsın... Evet, sevgilinin kapısı hiç kapanmaz. Zaten kapısı kapanacak sevgili, sevgili değildir. Öyle bir sevgili sevelim ki, herkesin kapısı kapandığında bile O’nun kapısı açık dursun... [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Sevmek çok zor ama bir o kadar da şerefli bir duygudur.
Üst
Alt