sevgi ile ilgili kompozisyon

sevgisiz olmaz

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
306
Tepkime puanı
10
Sevgi ile komposizyon

Sevgiyle ilgili komposizyon

Yeryüzünde var olan, peşinden koşmaya, uğruna çaba sarf etmeye değer en güzel duygudur sevgi. Sevgiyle yumuşayan kalp taşlaşmaz, seven insan aynı zamanda sevilen insandır.

Ekmek, su, hava gibi bir ihtiyaçtır sevgi, insanı insan yapan, kalpleri yumuşatan, umutları yeşerten, yüzleri güldüren bir ışıktır.

Sevgiyle birbirine kenetlenmiş eller, sevgiyle bir birine bakan gözler, sevgiyle dudaklardan dökülen sözler... Sevgisiz olmaz, sevgisiz yaşanmaz.

Taşlaşmış kalpleri, umutsuz bakışları, maneviyatı unutmuş insanları kucaklar sevgi, sevginin sıcaklığı ile ısıtır.. Küçülmüş, kaybolmuş, yok olmuş duyguları çağırır sevgi.

Yaratanın bir lutfudur sevgi, ondan bize bir ikramdır. Çoğaltmamızı, yaymamızı, bir birimize göstermemizi ister sevgiyi. İnsanlar sevgiyle olgunlaşır, birbirine yaklaşır. Sevgi olmazsa, mutsuz olur insan, umutsuzluğun, karamsarlığın ilacı olur sevgi.

Sevmek lazım, sevilmek lazım insanlara sevgiyle yaklaşıp anlamak lazım.

Olmaz ya! Bir an için çıkaralım hayatımızdan sevgiyi, arkadaşımızı, ailemizi, akrabamızı, eşimizi-dostumuzu sevmediğimizi düşünelim. Onlarında bizi sevmediklerini...

Okulda kimi kucaklarız? Ya evde, sokakta, işte, havada, karada, boş kalbimizi kimlerle doldururz? Kalpler boş olunca, hayat anlamını kaybeder, boş bir yaşamdan öteye geçemez. Sevgisiz kalan kalplerde umutlar yeşermez...

Sevelim, sevilelim, sevgi denen duygunun kıymetini bilelim. Yaşarken kendimizi sevgisizliğe mahkum etmeyelim.

Sev yeter ki sev, arkadaşın olduğu için, ailen olduğu için, hiç sebep bulamazsan insan olduğu için, o da olmazsa ALLAH yarattığı için... sev yeter ki sev...

Yazan: Sevgisiz olmaz
 

sevgisiz olmaz

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
306
Tepkime puanı
10
sevgi nedir? sevgi ne demektir? sevginin tanımı
Sevgi sevilene verilen değerdir. Sevgi sevileni yakından tanımaktır. Sevgi etkin olarak başkasının gönlüne girmektir. Dünyada, bizim aradığımız ve beğeneceğimiz kıvamda, daha güzel ayarlanmış, sevgiden başka bir sıcaklık bulamayız. Havadan, sudan, ateşten önce en büyük nimet “sevgi”dir.

İnsanın en çok sevdiği, en değerli varlığı canı, malı ve kutsal saydığı değerleridir. Can olmazsa hiçbir şey olmaz, mal da canın yongasıdır. Sevginin yaşanmadığı yerde insan tutsak, yaşandığı yerde özgür ve mutludur. Dünyadaki güçlüler de, zenginler de, makamlılar da sevgiye muhtaçtır. Sevgiyi zorlamayla, parasal güçlerle, mevki ve makamlarla elde edemezsiniz.

Doğan güneşin güzelliği,
Denizin üzerindeki yakamozlar,
Dalgaların kıyıya vuruşu,
Bir arının çiçekten bal alışı,
Rüzgarın hafif hafif esmesi,
Çiçeklerin kokusunun duyulması,
Mendil satan çocuğun gözlerindeki ışıltı,
Evine bir şeyler götüren babanın umudu,
Çocuğuna yaşama sevinci aşılayan ananın mutluluğu,
ancak sevgiyle bakan gözlerde anlamını bulur.
Sevgiyle bakınca her şey bir başka görünür insanın gözüne, başka bir anlam kazanır gökyüzü, deniz, çiçek, kuşlar, insanlar…
Her şey alabildiğince güzel olur.

Sevgi yanlışların hesabını tutmaz, sevgi asla vazgeçmez. Sevgi sevecendir, bencil değildir. Sevgi kendiliğinden oluşan, neşeyle, güzellikle, gerçekle hatta gözyaşıyla beslenen bir şeydir. Sevgi, içinde büyümek demektir, umut demektir. Belli edilmeyen, gösterilmeyen sevginin anlamı yoktur. Sevgimizi gösterelim “olmaz”ları “olur”a dönüştürelim.

Sevgi ayna gibidir. Sevdiğiniz kişi sizin aynanızdır. İnsan sevmeye ve sevilmeye muhtaçtır, gelişmesi için sevgiyle beslenmesi gerekir. Ancak insanın sahip olmadığı bir şeyi vermesi mümkün değildir. Sevgi vermek için sevgiye sahip olmanız gerekir.

Sevgi her zaman kolların açık duruşudur. Sevgi için kollarınız kapanırsa, kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz. Sevgi elle tutulur bir şey olmadığından verildiğinde yitirilmez, azalmaz. Sevgi bir nehir gibi akar, kendi başına buyruktur, hiçbir engel tanımaz.

Sevgi yaş tanımaz. Her yaşın ayrı bir sevgisi vardır. Sevgi “an”ı yaşar. Ne geçmişte kaybolur ne de gelecekte ifadesini bulur. O hep vardır. Bir kere başlamaya görsün, coşkun çağlayanlar gibi artar. Sevgi içinde büyümek, kendini sevgiye adamak demektir.

Mutluluğu ve güzelliği yakalamak istiyorsanız kalbinize sevgi tohumları ekmelisiniz. Ekilen tohumlar yeşerip serpilince dünyanın bütün sorunlarının çözüldüğünü, çocukların ölmediğini, dünyamıza kardeşliğin egemen olduğunu, sevdikçe sevileceğinizi, sevdikçe sevginizin büyüdüğünü göreceksiniz.

Nasıl ki “bir mum diğer mumları tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmezse” siz de severek, sevginizi vererek, paylaşarak bir şeylerinizi kaybetmezsiniz.

Sevgi cimrisi olmayınız. Seviniz, seviniz, seviniz
_______________________________________/
yunus emre, sevgi dili ile ilgili kompozisyon

İnsan ve varlıklar;bir güce sığınma, ondan şefkat-sevgi duyma ihtiyacı içersinde yaratılmıştır. Her varlık, illa da insanlar, biribirleriyle irtibatlı ilişkiler ağı içersinde hayatlarını sürdürürler. Bu ilişkiler çoğu zaman karşılıklı fayda unsurunu doğurur. Bu fayda her zaman somut olmayabilir. İnsanda, bir çok varlıkta ve Yunus Emre’de olduğu gibi, soyut fayda unsuru olan sevgi oluşur ve öne çıkar.

Her şeyin geçici ve fani olduğunu bilmek insanı boşluğa düşürür. Bu boşluk duygusuna kapılan insan bir şeye, bir yere, belki yüce bir varlığa sığınmak ister. İşte bu boşluk duygusunu taşıyan insana sunulacak biricik şey , sevgi olmalıdır. İnsan ve varlığın bu boşluk duygusundan kurtulmasının başka bir yolu da yoktur . İnsan için sevgi bu denli ilk soyut ihtiyaç olma gücündedir.

İnsan, sığınma ihtiyacının yanı sıra, sevgiye de ihtiyaçlı doğar. Kainatta dikey ve yatay bütün oluşumların ve seyreden devamlılığın harcında sevgi vardır.

Sevginin karşıtı olan kötülük ve kavga, sevginin örülemediği, boy veremediği boşluğumuzda kendine yer bulur. Tabiyatın boşluktan nefret ettiği gerçeğini bundan daha güzel ne izah edebilir ki?.Ama biz, aklı erenler, insanoğlu, boşluğumuzu sevgiyle doldurmak borcundayız.

Sevgi, varlığın özünde zaten vardır. İlişkiler ağı varlığı ve insanı bir şeye veya kimseye karşı ilgi ve bağlılık göstermeye mecbur eder. İşte bu ilgi ve bağlılık önce duyguya ,sonra eyleme dönüşürse sevgi gerçekleşir.

Sevginin boy verip serpilmesi için, önce seven ve sevilenin de teşekkül etmesi lazımdır. Büyük bir şefkat ve bağlılık, seven ve sevileni, yani sevgiliyi ortaya çıkardığı an sevinç ve mutluluk duyarız ki, sevginin biricik amacı da gerçekleşmiş olur.

Sevgi devamlılığı sever, devamlı ve titrek-canlı halde bulunmalı ki varlık nedeni idrak edilşmiş olsun. Sevginin devamlılığı sonuçta bizi aşk dediğimiz güçlü duyguya yöneltir. Sevgi çoğu ilişkilerde aşk haline dönüşmedikçe bir anlam ifade etmez , yahut kendisine çok az muhatap bulur.

Sevginin coşkulu hali olan aşka, bir zamazlar bir cinsi diğerine yönelten bedeni veya ruhi güçlü duygu demişler. Eski çağ filozofları ise yalnızca bedeni bir istek olarak algılamışlar. Sokrates, Platon, Aristo ve Stoacılar, en ince ve en yüce duygu olarak açıklamışlar . Çağımız düşünürleri ise, insanı sırf madde ile sınırlar. İnsanı bütün kıymet hükümlerinden soyarlar, sevgi ve aşk insan hayatından çıkartılır
 
Üst Alt